Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/85 E. 2020/577 K. 16.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/85 Esas
KARAR NO:2020/577

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:02/03/2016
KARAR TARİHİ:16/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan incelemesi sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasında 07/12/2010 tarihinde tanzim edilen alacağın temliki, sulh ibra ve feragat Sözleşmesinde ” muhatap … Tasfiye halindeki … A.Ş’nde … numaralı kar ve zarar katılım akdi cari hesaplar ve hesaplar ekinde bulunan 7.035,00 USD’yi bütün hakları ile birlikte Temlik Alan …. A.Ş’ye temlik ettiğini, sözleşmenin 4.3 maddesinde taraflar arasında davacının davalıya temlik ettiği alacağının ödeme şekli belirlenerek borcun 44 taksit halinde aylık 160 USD olarak her bir taksitin ödeme günündeki TCMB Döviz Alış Kuru karşılığı Türk lirası şeklinde ödeneceğinin kararlaştırıldığını, davalının ilk sekiz taksiti davacının … … Şubesinde bulunan hesabına göndermek suretiyle ödendiğini, yapılan bu ödemelerle davalı ile davacı arasında yapılan sözleşmenin geçerliliğini ve davalının davacıya olan borcunun varlığını ve haklılığını kabul ettiğini, davalının sözleşmeye aykırı hareket ettiğini, diğer taksit tutarlarını müteaddit taleplere rağmen bugüne kadar davacıya ödenmediğini, bu nedenle davalı hakkında Temlik sözleşmesine istinaden, 28/02/2012 ile 28/03/2013 tarihine kadar işlemiş 14 aylık taksit tutarındaki alacağın tahsili için …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında ilamsız ödeme emri gönderildiğini, takibin itiraz üzerine durdurulduğunu belirterek itirazın iptaline dair huzurdaki davayı ikame etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu alacağın hukuken henüz talep edilebilir olmadığını, taraflar arasında tanzim olunan takip dayanağı sözleşmenin tümüyle değerlendirildiğinde her ne kadar aksine sözleşme başlığında Alacağın Temliki denilse de alacaklının değişmemesi tam aksine borçlunun değişmesi nedeniyle alacağın temliki değil borcun naklinin söz konusu olduğunun sabit olduğunu, sözleşme konusu davacıya ait kar zarar katılım hesabının bulunduğu tasfiye halinde … A.Ş nin tasfiye sürecinin devam ettiğini ve tasfiye süreci devam etmekteyken davacı katılım hesabı sahibinin tasfiye sonucunu beklemeden talepte bulunmasının yasal olarak mümkün olmadığını belirterek, davanın reddini, davacı aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Mahkememizce 25/10/2018 tarihinde Mahkememizin görevsizliği yönünde karar verilmiş, kararın davalı vekili tarafından istinafı üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesinin 2019/1898 esas, 2019/1620 karar sayılı, 18/12/2019 tarihli kararı ile HMK’nın 353/1.a.3. Maddesi uyarınca davaya bakmakta görevli mahkemenin ilk derece mahkeme olduğundan bahisle mahkememiz kararı kesin olarak kaldırılmasına karar verilmiş kaldırma kararı sonrasında dava dosyası iş bu esası almıştır.
Taraflar arasında imza edilen temlik sözleşmesine konu alacağın borçlusu durumda tasfiye halindeki … A.Ş.’nin bu davada taraf olmadığı, uyuşmazlık konusu alacağın doğrudan davalının ticari işletmesiyle ilgili olmadığı dikkate alınarak yargılamanın Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde icra edilmesini gerektiren davalardan olmadığı görev hususu kamu düzeninden ve dava şartı olduğu dikkate alınarak uyuşmazlığı çözmekte genel yetkili mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğuna yönelik karar verilmiş ise de İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesinin 2019/1898 esas, 2019/1620 karar sayılı kararı ile görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna yönelik kesin olarak karar verilmiş olduğundan mahkememizce yargılamaya devam edilmiştir.
Dava, taraflar arasında akdedilen alacağın temliki sözleşmesi uyarınca davalı tarafından temlik alınan davacı alacağının temlik sözleşmesinde belirtilen bedellerin davalıdan tahsiline ilişkin alacak davasıdır.
Davacı ile davalı … Dağ… A.Ş. arasında düzenlemiş olan alacağın temliki sulh ibra ve feragat sözleşmesi ile davacının tasfiye halindeki … A.Ş. den olan alacağını davalı şirkete temlik ettiği, davalının da bu temlik karşılığında belirli vadelerde ödemede bulunmayı taahhüt ettiği, ancak davalının tasfiye halinde olan şirketten olan alacakları temlik alarak ödeme taahhüt etse de … AŞ’nin tasfiye sürecinin halen devam ettiği anlaşılmıştır.
Davacı tarafından açılan davada her ne kadar tasfiye sürecinde olan … AŞ davalı olarak gösterilmemiş, husumet yöneltilmemiş olsa da dosyanın tarafları arasında yapılan sözleşmede açıkça temlik eden davacı …, tasfiye halindeki … AŞ nezdindeki alacağını davalıya devir ve temlik etmiş olduğu, finans kurumu hakkında BDDK’nın 10.02.2001 tarih ve 171 sayılı kararı ile faaliyetin sona erdirilmesine karar verilmiş olduğu, faaliyet izni kaldırılan şirketin tasfiye haline girmesine ve tasfiye işlemlerinin 6762 sayılı Kanun gereği yapılmasına fon kurulunca karar verilmiş olup, tasfiye işlemleri anonim şirketin tasfiyesi hükümlerine göre devam ettiği, bu nedenle finans kurumunun kar ve zarar durumunun belirginleşmediği anlaşılmıştır. Davacı ancak finans şirketin tasfiyesinin tamamlanmasından sonra ortaya çıkacak sonuca göre davalının alacaklı ve hangi sırada alacaklı yada borçlu olup olmadığının tespitinden sonra dosya kapsamında talep edilen alacağı davalıdan talep edebilecektir. … AŞ’nin tasfiyesi tamamlanmadığından takip tarihi itibari ile davacının davalıdan muaccel bir alacaktan bahsedilemeyeceği, kaldı ki henüz davalının da alacaklı olup olmadığı bilinememekte olup, bu hususunun tasfiyenin tamamlanmasından sonra belirginleşeceği, davanın davacı tarafından erken açılmış olduğu, zira davanın niteliği dikkate alındığında itirazın iptalinin incelenebilmesi için usulüne uygun yapılmış ve itiraza uğramış bir takibin olması gerektiği, takip tarihinde finans şirketinin tasfiye halinde olması nedeniyle temlik edenin alacağının olup olmadığının belirsizliği, temlik alanın da muaccel olmayan bir alacak için takip yapıldığı anlaşıldığından davacının davasının reddine karar verilmiştir.
Davalı davacı aleyhine kötü niyet tazminatında bulunmuş ise de; davacının davaya ve takibe esas sözleşmesinin geçerli bir sözleşme olduğu gibi, tarafı olduğu bir sözleşmeye dayalı olarak takip yapmış olması karşısında; davacının icra takibine girişmekte haksız ve kötüniyetli olduğunun kabulü mümkün değildir. Davacı temlik eden, finans şirketi tasfiye halinde bulunduğundan davasını erken açmış olup davalının da açılan dava nedeniyle herhangi bir zararı bulunmadığı kanaatine varılmıştır. Somut olayda, davalı yararına kötü niyet tazminatına hükmedilmesi için İİK.m.72 f.5 uyarınca yasal koşulların gerçekleşmediğinden davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmemiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
(1)Davacının davasının REDDİNE,
(2)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 111,39 TL harçtan mahsubu ile bakiye 56,99 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
(3)Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
(4)Davalı tarafından yapılan 31,50 TL yargılama giderinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
(5)Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden A.A.Ü.T uyarınca 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
(6)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 16/10/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır