Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/83 E. 2021/742 K. 30.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/83 Esas
KARAR NO:2021/742

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:31/01/2020
KARAR TARİHİ:30/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 23/12/2018 tarihinde … / … davalılar tarafından yapılan çalışma sırasında müvekkili şirketin tesislerine hasar verildiğini, müvekkili şirket personelince arızanın giderilmesi ve enerji verilmesine müteakip hasara maruz kalan tesislerin onarımı için kullanılan malzeme ve işçilik gibi bedeller için KDV dahil 1.047,15-TL tutarın hasar verenler aleyhine tahakkuk ettirildiğini, davalılar tarafından hasar bedellerinin ödenmemesi üzerine borçlular aleyhine 1.047,15-TL hasar bedeli + 21,17-TL işlemiş faizi olmak üzere toplam 1.068,32-TL’nin tahsili amacıyla …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takip dosyası ile ilamsız takip yapıldığını, borçlularca, borca ve icra takibine itiraz edilmesi üzerine işbu itirazın iptali davasını açtıklarını beyanla, davalının icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamını, davalı / borçlu aleyhine hükmolunacak meblağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan … ve … İnşaat vekili cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle alacak likit ve icra takibine yaptıkları itirazların haksız olmaması nedeniyle icra ve inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini, müvekkili şirketin davalıyı zarara uğratan bir eylemi ve işlemi bulunmadığını, davacının davasını hem kusur hem de zarar yönünden ispatla mükellef olduğunu, ancak dosyada yer alan belge ve bilgilerin bu hususları ispatlayacak yeterlilikte olmadığını, davalının tek taraflı olarak düzenlenebilecek nitelikte delillere dayanarak alacak talebi ileri sürdüğünü ve bu zamana kadarda müvekkili şirketlere oluşan zararla ilgili sözlü ya da yazılı bir talepte bulunulmadığını, talep edilen miktarın fahiş bir tutar olduğunu, gerçekten davacının bir zarar gördüğünü ardından ise zararın giderimi için yapılan masrafı ispat etmesi gerektiğini, davaya konu kazı alanında 23/12/2018 tarihinde … İnşaat tarafından çalışmalar yürütülmekte olduğunu, hasar tutanağına ve faturasına dağıtılamayan enerji bedeli – etüd koordinasyon bedeli gibi afaki bedeller yansıtıldığını, ayrıca KDV. yansıtılmasına rağmen müvekkiline bu hususta bir fatura iletilmediğini, izah edilen ve re’sen gözetilecek nedenlerle davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretlinin davacı taraf üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili İdare’nin ihale makamı olması ve hasarın gerçekleştiği iddia edilen adreste … İnş .. ile … İnş .. tarafından altyapı çalışması yapıldığı anlaşılmakla yüklenci firma ile aralarında imzalanan sözleşmenin ekinde bulunan Yapım İşleri Genel Şartnamesinin 9. Maddesinde de görüleceği üzere çalışma esnasında meydana gelebilecek hasar ve zararlardan yüklenici firmanın sorumluluğunun olduğunu, dolayısıyla davada müvekkili yönünden husumet itirazlarının bulunduğunu, ayrıca davacının davasını süresinde açmaması nedeniyle zamanaşımına uğradığını, davacının kendi iş yerinde çalıştırdığı işçilere ve araç sürücülerine ödediği ücretlerin / yakıt giderlerinin genel işletme giderleri olup gerçek zarar ilkesi gereği hesaplamaya katılamayacağını, davacı tarafın elektrik kablosu döşeme işinin mevzuata uygun yapılıp yapılmadığının araştırılması gerektiğini, ayrıca talep edilen hasar bedelinin gerçekliği uygunluğunun şaibeli ve araştırmaya muhtaç olduğunu, hasarın meydana gelmesi açısından müvekkili İdare’nin bir sorumluluğu olmaması nedeniyle icra takibine itiraz ettiklerini dolayısıyla icra inkar tazminatı talebinin de reddi ile aksine davacının davayı asıl alacak ödenmiş olmasına rağmen kalan cüzi miktardaki bedeli ihtarname ile tahsil edebilecekken açtığı için alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatı talep ettiklerini, yargılama masrafları ve vekalet ücretlinin davacı taraf üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Davalılar … Taah. ve Tic. A.Ş. ve … İnşaat San. ve Tic. A.Ş. vekili tarafından davanın … İnşaat San. ve Tic. Ltd. Şti. , … Sigorta A.Ş. ve … Sigorta A.Ş’ye ihbarı talep edilmiş, ihbarı talep olunan şirketlere ihbar dilekçesi tebliğ edilmiştir.
ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER:
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup; dava dilekçesinde belirtilen hasar tespit tutanakları, hasar keşif tutanakları, sözleşmeler, ödeme emri ve …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
(2)Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak Elektrik Elektronik Mühendisi …’a tevdii edilen dosyada tanzim olunan 25/02/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; dosya kapsamında sunulan hasar tespit tutanağı, maddi hasar bedeli hesap cetveli kayıtlarına istinaden, 23.12.2018 tarihinde … Mah. … Cad. No:62 … / …. adresinde davalı … / Müteahhidi tarafından yapılan alt yapı çalışmaları esnasında davacıya ait yer altı kablo hattının kopartılarak hasara uğratılması ile ilgili olarak, dosya kapsamında sunulan hasar tespit tutanağı ve yazışmalar kapsamında hasarın varlığının sabit olduğu, davacı …’a ait alt yapı tesislerinin standartlar çerçevesinde tesis edildiğinin anlaşıldığı, davalı tarafça bu durumun aksini ispat eden bir tespit bulunmadığı, tutanak kayıtlarına da herhangi bir şerh düşülmediği, işçilik – montaj – araç – personel giderlerinin davacı kurumca talep edilemeyeceği, dosya kapsamında sunulan hasar tespit tutanağı ve yazışmalar kapsamında hasarın varlığının sabit olduğu, davacı …’a ait alt yapı tesislerinin standartlar çerçevesinde tesis edildiğinin anlaşıldığı, davalı tarafça bu durumun aksini ispat eden bir tespit bulunmadığı, tutanak kayıtlarına da herhangi bir şerh düşülmediği, açıklanan nedenlerle davacı şirkete müterafik kusur bakımından yeterli delil bulunmadığı kanaatine varıldığı, … bünyesinde çalışan Arıza Onarım Bakım görevlilerince arızanın giderildiğinin anlaşıldığı, dosya kapsamında yer alan … sistem İşletme Müdürlüğünce davalıya gönderilen 14/01/2019 tarihli yazı içeriğinde hasarın ekiplerince tamir edildiğinin açıkça belirtildiği, arızayı gideren AOB tarafından davacı …’a kesilmiş herhangi bir fatura bulunmadığı, sunulan 01.02.2018 tarihli hizmet alım sözleşmesi tarafı şirket tarafından dava konusu hasar ile ilgili olarak kullanılan malzeme ve yapılan işçilik bedelini gösterir davacı …’a kesilmiş herhangi bir fatura veya iş emri vb. belge örneğine rastlanılmadığını, Sözleşmenin 10. maddesinde; “Yüklenici her ayın sonunda şirketin belirlediği kriterlerde yapılan işi bildirerek şirketin onayını almasından sonra fatura düzenleyecek ve ödeme ertesi ay içerisinde yapılacaktır.” şeklinde hüküm olduğu, dosya kapsamında yer alan hasar tespit tutanak formu, iş görev emri ve hasar süreci bilgilendirme formunda 01/02/2018 tarihli hizmet alım sözleşmesi tarafı şirketin yetkili imzasına da rastlanılmadığı, açıklanan nedenlerle davacı … tarafından arızanın kendi elemanları dışında özel adam tutularak onarımının yapıldığı hususunun belgelendirilemediği kanaatine varıldığı, hasar adresindeki çalışma davalı …’nin yüklenici tarafından yapılmış olsa dahi gerek idarenin gerekse idare tarafından görevlendirilen yapı denetim görevlilerinin yüklenici şirket üzerinde denetim gözetim yetkisi olacağı kaanatine varıldığı, açıklanan nedenlerle takibin toplam 50,32-TL (KDV dahil malzeme kablo ek muf bedeli) + 1,03-TL (takip tarihine kadar işlemiş faiz) = 51,35-TL üzerinden davalı … ve diğer davalı yükleniciler … Taah. ve Tic. A.Ş. ve … İnşaat San. ve Tic. A.Ş. adına devam edebileceği yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava, haksız fiile dayalı tazminat istemi kapsamında başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası incelendiğinde; … A.Ş. tarafından borçlular … Genel Müdürlüğü, … Anonim Şirketi, …ve Ticaret Anonim Şirketi aleyhine 1.047,15-TL hasar bedeli ve 21,17-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.068,32-TL üzerinden icra takibi yapıldığı, borçluların itirazı üzerine alacaklı tarafından itirazın iptali davası açıldığı anlaşılmıştır.
Türk Borçlar Kanunu 49/1. maddesi “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.”
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Davalı …’nin ve diğer davalı firmaların meydana gelen zarar sebebiyle 3. şahıslara karşı asıl işveren sıfatıyla sorumlu tutulması gerektiği esas olup mahkememizce de yeterli izahatı içerir, denetlenebilir ve hükme esas alınabilir nitelikteki teknik bilirkişi raporu ile davacıya ait alt yapı tesislerinin standartlar çerçevesinde tesis edildiği, hasara uğrayan yer altı kablosunun ancak bir iş makinesi ile kopartılabileceği, hasara çalışma yapan operatörün tedbirsizliği ve dikkatsizliği nedeniyle sebebiyet verdiği davalı şirketçe çalışma yapılan atık su hat derinliğinin davacının yer altı kablo güzergahından daha fazla olduğu tespit edilmiştir. Hasara uğrayan kablonun onarımı davacı çalışanlarınca ilave kablo ve ek malzemesi kullanılarak giderilmiştir. Davacı tarafça davalılardan hasara uğrayan kablolar için malzeme, işçilik, araç, personel, dağıtılamayan enerji bedeli, eşik kesinti süre aşım bedeli, etüd koordinasyon bedeli talep edilmekle birlikte; Yerleşik Yargıtay içtihatları ile de belirtildiği üzere zarar gören ancak haksız fiil nedeniyle uğradığı gerçek zararını haksız fiil sorumlularından isteyebilecektir. Zarar görenin zararı giderebilmek için kendi çalıştırdığı isçilerine ödediği ücretler genel idare giderleri olup, haksız fiil meydana gelmese dahi ödenmesi gereken giderlerden olduğu, hasarın giderilmesi için özel olarak işçi tutup çalıştırma veya harcama yapma söz konusu ise ve özel olarak işçi tutup çalıştırıldığının ve harcama yapıldığının kanıtlanması halinde işçilik bedelinin ödenebileceği belirtilmektedir. Davacı tarafından arızanın kendi elemanları dışında özel adam tutularak onarımının yapıldığına ilişkin dosyaya sunulmuş bir belge bulunmadığı nazara alınarak; davacı kendi çalışanları tarafından yapılan işçilik, montaj, araç ve personel giderlerini, yine davacı tarafından uzman, mühendis, müdür, Bölge Müdürü personeli davacı bünyesinde görevli personel olduğundan, dışardan personel hizmeti alınmadığından Etüd Koordinasyon Bedel Talebini davalıdan talep edemeyecektir.
Davacı her ne kadar dağıtılamayan enerji bedeli talep edilmiş ise de, otomatik olarak üretilmeyen ancak kullanıldığı anda üretilen elektriğin satılamadığından bahisle dağıtılamayan/satılamayan enerji bedeli talebinin olamayacağı değerlendirilmiş, Elektrik Dağıtımı ve Perakende Satışına İlişkin Hizmet Kalitesi Yönetmeliği kapsamında davacı şirketin orta gerilimde bildirimsiz kesintilerde 24 saate kadar alçak gerilimde bildirimsiz kesintilerde 48 saate kadar abonelerine tazminat ödememe hakkı bulunduğundan ve dava konusu arızanın bu süreler aşılmayacak şekilde elektrik kesintisine (1 saat) sebep olduğu anlaşıldığından, üstelik davacı tarafından herhangi bir abonesine ait kesinti kaynaklı tazminat ödendiğine ilişkin belge de sunulmadığından davacının eşik kesinti süre aşım bedeli de talep edemeyeceği buna yönelik talebinin de reddine karar verilmiştir. Öte yandan bilirkişi raporu ile kopartılan kablo ek mufu teknik anlamda kullanılması zorunlu olan malzemelerden olduğu ve davacının malzeme bedeli olan 50,32-TL malzeme bedeli ödediği ve bu bedelin kadri maruf değer olduğundan talep edilebileceği anlaşılmaktadır. Belirtilen bu sebeplerle davalılar tarafından yapılan çalışmalar esnasında davacıya ait yer altı kablo ve tesisat hattının hasara uğradığı dosya kapsamına göre sabit olup, haksız fiil hükümleri çerçevesinde davacının davalılara yönelik taleplerinden teknik anlamda mutlaka kullanılması gereken kablo malzeme bedelini talep edebileceği, diğer taleplerinin ise yukarıda açıklanan sebepler nedeniyle davalılardan istenemeyeceği anlaşılmış olduğundan; davacının toplam 1.068,32-TL üzerinden icra takibi yapmış olduğu dikkate alınarak, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile davalıların …. İcra Müdürlüğü’nü … Esas Sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazların kısmen iptaline, takibin 50,32-TL asıl alacak, 1,03-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 51,35-TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin taleplerin reddine, ayıca alacak likit ve belirlenebilir olmadığından şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
(1)Davanın KISMEN KABULÜ ile; davalıların …. İcra Müd.’nün … Esas sayılı icra dosyasına yapmış oldukları itirazların kısmen iptali ile, takibin 50,32-TL asıl alacak, 1,03-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 51,35-TL üzerinden devamına, asıl alacak tutarına takip tarihinden alacak tahsil edilinceye kadar yıllık %9,00 ve değişen oranlarda yasal faiz uygulanmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
(2)Alacağın varlığı ve miktarı yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine,
(3)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 59,30-TL karar ve ilam harcının peşin alınan 54,40-TL harçtan mahsubu ile bakiye 4,90-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
(4)Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 54,40-TL peşin harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
(5)Davacı tarafından yatırılan 54,40-TL başvuru harcı, 800,00-TL bilirkişi ücreti, 361,90-TL tebligat, posta ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 1.216,30-TL yargılama masrafından davanın kabul reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 58,46-TL yargılama masrafının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
(6)Davalılar tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
(7)Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen miktar itibariyle AAÜT uyarınca 51,35-TL vekalet ücretinin davalılardan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
(8)Davalılar duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen miktar itibariyle AAÜT uyarınca 1.016,97-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalılara verilmesine,
(9)6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 63,36-TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen, 1.256,64-TL’sinin
davacıdan tahsili ile Hazine adına gelir kaydına,
(10)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK yönetmeliğinin 47/1 maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı okunup, usulüne uygun anlatıldı. 30/09/2021

Katip …
✍e-imzalıdır.

Hakim …
✍e-imzalıdır.