Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/81 E. 2021/741 K. 30.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/81 Esas
KARAR NO:2021/741

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:31/01/2020
KARAR TARİHİ:30/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 12/11/2018 tarihinde … / … adresinde davalılar tarafından yapılan çalışma sırasında müvekkili şirkete ait tesislere hazar verildiğini, müvekkili şirketin personeli tarafından arızanın giderilmesi ve enerji verilmesine müteakip oluşan hasar için kullanılan malzeme ve işçilik bedellerini kapsayan 2.300,81-TL’nin hasar verenler aleyhine tahakkuk ettirildiğini, davalılar tarafından hasar bedelinin ödenmemesi üzerine borçlular aleyhine 2.300,81-TL hasar bedeli 69,78-TL işlemiş faz olmak üzere toplam 2.370,59-TL’nin tahsili amacıyla …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasıyla ilamsız icra takibi başlatılarak borçluya ödeme emri gönderilmişse de borçluların takibe konu borca / miktarına / faize / faiz oranına ve ferilerine itiraz etmesi sonucu takibin durdurulduğunu, haksız ve dayanaksız itirazın iptali ile takibin devamını, davalılar aleyhine hükmolunacak meblağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep etmiştir.
Davalılardan … İnşaat ve … İnşaat vekili cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle alacak likit ve icra takibine yaptıkları itirazların haksız olmaması nedeniyle icra ve inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini, müvekkili şirketin davalıyı zarara uğratan bir eylemi ve işlemi bulunmadığını, davacının davasını hem kusur hem de zarar yönünden ispatla mükellef olduğunu, ancak dosyada yer alan belge ve bilgilerin bu hususları ispatlayacak yeterlilikte olmadığını, davalının tek taraflı olarak düzenlenebilecek nitelikte delillere dayanarak alacak talebi ileri sürdüğünü ve bu zamana kadarda müvekkili şirketlere oluşan zararla ilgili sözlü ya da yazılı bir talepte bulunulmadığını, talep edilen miktarın fahiş bir tutar olduğunu, gerçekten davacının bir zarar gördüğünü ardından ise zararın giderimi için yapılan masrafı ispat etmesi gerektiğini, davaya konu kazı alanında 12/11/2018 tarihinde Pusula İnşaat tarafından çalışmalar yürütülmekte olduğunu, hasar tutanağına ve faturasına dağıtılamayan enerji bedeli – etüd koordinasyon bedeli gibi afaki bedeller yansıtıldığını, ayrıca KDV. yansıtılmasına rağmen müvekkiline bu hususta bir fatura iletilmediğini, izah edilen ve re’sen gözetilecek nedenlerle davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretlinin davacı taraf üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili İdare’nin ihale makamı olması ve hasarın gerçekleştiği iddia edilen adreste … İnş .. ile … İnş .. tarafından altyapı çalışması yapıldığı anlaşılmakla imzalanan sözleşmenin 25/4 maddesi uyarınca sorumluluğun yüklenici firmada olması nedeniyle davada müvekkili yönünden husumet itirazlarının bulunduğunu, ayrıca davacının davasını süresinde açmaması nedeniyle zamanaşımına uğradığını, davacının kendi iş yerinde çalıştırdığı işçilere ve araç sürücülerine ödediği ücretlerin / yakıt giderlerinin genel işletme giderleri olup gerçek zarar ilkesi gereği hesaplamaya katılamayacağını, ayrıca talep edilen hasar bedelinin gerçekliği uygunluğunun şaibeli ve araştırmaya muhtaç olduğunu, hasarın meydana gelmesi açısından müvekkili İdare’nin bir sorumluluğu olmaması nedeniyle icra takibine itiraz ettiklerini dolayısıyla icra inkar tazminatı talebinin de reddi ile aksine davacının davayı asıl alacak ödenmiş olmasına rağmen kalan cüzi miktardaki bedeli ihtarname ile tahsil edebilecekken açtığı için alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatı talep ettiklerini, yargılama masrafları ve vekalet ücretlinin davacı taraf üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup; …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası, bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçeleri, … Müdürlüğü’nün 04/11/2020 tarihli müzekkere cevabı ekinde sözleşme / yapım işleri genel şartnamesi / imalat tutanağı, davacı vekilinin 19/10/2020 tarihli beyan dilekçesi ekinde hasara ilişkin tutulan tutanak ve renkli fotograflar Mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
(2)Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, elektrik / elektronik mühendisi bilirkişi …’a tevdii edilen dosyada tanzim olunan 22/02/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; dosya kapsamına sunulan hasar tespit tutanağı – maddi hasar bedeli hesap cetveli kayıtlarına istinaden 12/11/2018 tarihinde … / … davalılar … ve müteahhidi şirketler tarafından yapılan alt yapı çalışmaları esnasında davacıya ait yer altı kablo hattının kopartılarak hasara uğratılması ile ilgili olarak hasarın vartığının sabit olduğunu, davacı Bedaş’a ait alt yapı tesislerinin standartlar çerçevesinde tesis edildiği anlaşılmış olup davalı tarafça bu durumun aksini ispat eden bir tespit bulunmadığını, ayrıca davalı şirketçe çalışma yapılan atık su hat derinliğinin davacının yer altı kablo güzergâhından daha fazla olduğunu, açıklanan nedenlerle davacı şirkete müterafik kusur bakımından yeterli delil bulunmadığı kanaatine varıldığını, yeraltı kablolarının ancak bir iş makinesi ile kopartılabileceği hasara çalışma yapan operatörün tedbirsizliği ve dikkatsizliği nedeniyle sebebiyet verildiğini, dosyadaki maddi hasar bedeli hesap cetvelinden sadece işçilik ve araç hizmetleri ile hasarın giderilmiş olduğu anlaşıldığını, maddi hasar bedeli hesap içeriğinden davacı kurumca davalı şirketten hasara uğrayan yeraltı tesisleri için işçilik / araç / personel / dağıtılamayan enerji bedeli / eşik kesinti süresi aşım bedeli / etüd koordinasyon bedeli talep edildiğini, davacı tarafından hasarın onarımı için (6 adam x 2,5 saat çalışma) elektrik teknisyen (kendi personeli) bedeli talep edildiği ve davacı tarafından kendi elemanları dışında özel adam tutularak onarımının yapıldığına ilişkin dosya kapsamına sunulmuş bir belge bulunmadığını, Arıza onarım bakım ekibi tarafından davacıya kesilmiş herhangi bir fatura bulunmadığını, hasar adresindeki çalışmanın davalı …’nin yüklenicisi tarafından yapılmış olsa dahi gerek idarenin (…) gerekse idare tarafından görevlendirilen yapı denetim görevlilerinin yüklenici şirket üzerinde Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin E.2007/16515 ve K. 2007/17740 sayılı 22/11/2007 tarihli kararı da gözetilerek ve (Sözleşme madde 33.3 Yapı denetim görevlisinin denetim yetkisi) ayrıca Yapım işleri Genel Şartnamesi madde 15 — 1 hükmü) denetim yetkisi olacağı görüş ve kanaatine varıldığını, ancak hasar onarımında malzeme kullanılmamış olması ayrıca nihai karar sayın Mahkemeye ait olmak üzere emsal ilam gereği işçilik / montaj / araç / personel giderlerinin davacı kurumca talep edilemeyeceği kanaati kapsamında ve de davacının diğer talepleri arasında yer alan dağıtılamayan enerji bedeli / Eşik kesinti süresi aşım bedeli / Etüd koordinasyon bedeli ile ilgili davalı … vekilinin itirazında haklı olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; haksız fiilden kaynaklı maddi tazminatın tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali davasıdır.
…. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyası incelendiğinde; … A.Ş. Tarafından borçlu … Genel Müdürlüğü, … Anonim Şirketi, … İnşaat Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’ne 2.300,81 TL hasar bedeli, 69,78 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.370,59-TL üzerinden icra takibi yapıldığı, borçluların itirazı üzerine alacaklı tarafından itirazın iptali davası açıldığı anlaşılmıştır.
Türk Borçlar Kanunu 49/1. maddesi “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.”
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Davalı …’nin ve diğer davalı firmaların meydana gelen zarar sebebiyle 3. şahıslara karşı asıl işveren sıfatıyla sorumlu tutulması gerektiği esas olup mahkememizce de yeterli izahatı içerir, denetlenebilir ve hükme esas alınabilir nitelikteki teknik bilirkişi raporu ile davacıya ait alt yapı tesislerinin standartlar çerçevesinde tesis edildiği, hasara uğrayan yer altı kablosunun ancak bir iş makinesi ile kopartılabileceği, hasara çalışma yapan operatörün tedbirsizliği ve dikkatsizliği nedeniyle sebebiyet verdiği davalı şirketçe çalışma yapılan atık su hat derinliğinin davacının yer altı kablo güzergahından daha fazla olduğu tespit edilmiştir. Dosyadaki maddi hasar bedeline ilişkin hesap cetvelinden hasarın sadece işçilik ve araç hizmetiyle giderildiği anlaşılmıştır. Davacı tarafça davalılardan hasara uğrayan yeraltı tesisleri için işçilik, araç, personel, dağıtılamayan enerji bedeli, eşik kesinti süre aşım bedeli, etüd koordinasyon bedeli talep edilmekle birlikte; Yerleşik Yargıtay içtihatları ile de belirtildiği üzere zarar gören ancak haksız fiil nedeniyle uğradığı gerçek zararını haksız fiil sorumlularından isteyebilecektir. Zarar görenin zararı giderebilmek için kendi çalıştırdığı isçilerine ödediği ücretler genel idare giderleri olup, haksız fiil meydana gelmese dahi ödenmesi gereken giderlerden olduğu, hasarın giderilmesi için özel olarak işçi tutup çalıştırma veya harcama yapma söz konusu ise ve özel olarak işçi tutup çalıştırıldığının ve harcama yapıldığının kanıtlanması halinde işçilik bedelinin ödenebileceği belirtilmektedir. Davacı tarafından arızanın kendi elemanları dışında özel adam tutularak onarımının yapıldığına ilişkin dosyaya sunulmuş bir belge bulunmadığı nazara alınarak; davacı kendi çalışanları tarafından yapılan işçilik, montaj, araç ve personel giderlerini, yine davacı tarafından uzman, mühendis, müdür, Bölge Müdürü personeli davacı bünyesinde görevli personel olduğundan, dışardan personel hizmeti alınmadığından Etüd Koordinasyon Bedel Talebini davalıdan talep edemeyecektir.
Davacı her ne kadar dağıtılamayan enerji bedeli talep edilmiş ise de, otomatik olarak üretilmeyen ancak kullanıldığı anda üretilen elektriğin satılamadığından bahisle dağıtılamayan/satılamayan enerji bedeli talebinin olamayacağı değerlendirilmiş, Elektrik Dağıtımı ve Perakende Satışına İlişkin Hizmet Kalitesi Yönetmeliği kapsamında davacı şirketin orta gerilimde bildirimsiz kesintilerde 24 saate kadar alçak gerilimde bildirimsiz kesintilerde 48 saate kadar abonelerine tazminat ödememe hakkı bulunduğundan ve dava konusu arızanın bu süreler aşılmayacak şekilde elektrik kesintisine (2.5 saat) sebep olduğu anlaşıldığından, üstelik davacı tarafından herhangi bir abonesine ait kesinti kaynaklı tazminat ödendiğine ilişkin belge de sunulmadığından davacının eşik kesinti süre aşım bedeli de talep edemeyeceği buna yönelik talebinin de reddine karar verilmiştir. Öte yandan davacının malzeme de kullanmadığı yahut malzeme kullanıldığına dair herhangi bir belge de sunmadığı, diğer talepleri işçilik, montaj, araç, personel giderlerinin, dağıtılamayan enerji, eşik kesinti süresi aşım bedeli, etüd koordinasyon bedeli izah edilen sebeplerle davalılardan talep edilemeyeceği anlaşılmış olduğundan; davanın reddine karar vermek gerekmiştir. Ayrıca davacı aleyhine kötüniyet tazminatı talep edilmişse de; İİK 67/2. Maddesi gereğince alacaklı olduğunu iddia eden tarafın takipte kötü niyetli ve haksız olunması kötü niyet tazminatının şartlarındandır. Somut olayda ise alacağın varlığı yargılamayı gerektirmekte olup davacının kötü niyetli olarak davrandığından bahsedilemeyeceğinden davacı aleyhine şartları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
(1)Davanın REDDİNE,
(2)Şartları oluşmayan kötü niyet tazminatı taleplerinin reddine,
(3)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 59,30-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40-TL harçtan mahsubu ile bakiye 4,90-TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
(3)Davacı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
(4)Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına,
(5)Davalılar duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca 2.370,59-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
(6)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
(7)6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13)- (14) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,
Dair miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı okunup, usulüne uygun anlatıldı. 30/09/2021

Katip …
✍e-imzalıdır.

Hakim …
✍e-imzalıdır.