Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/731 E. 2022/210 K. 31.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/731 Esas
KARAR NO :2022/210

DAVA:Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:17/12/2020
KARAR TARİHİ:31/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında akdedilen bayilik mukavelesi ile davalının müvekkili şirketin … / … bölgesinde bayiliğini üstlendiğini, işbu bayilik mukavelesinin 26. maddesi 1. Fıkrası – 16/f maddesi – 24/b maddesi – 30/b maddesi 32. maddesi ile bayilik mukavelesinin hangi durumlarda feshedilebileceği, taraflarca nelerin yerine getirileceğinin taahhüt edildiği ve tazminat / cezai şartın hangi durumlarda doğacağı hususlarının belirlendiğini, ayrıca uyuşmazlıklarda İstanbul Mahkemesi ve İcra Dairelerinin yetkili olacağının taraflarca kabul edildiğini, müvekkil şirketin kayıtları incelendiğinde davalının LPG alımlarının %87,50 oranında bir miktarda ve taraflar arasındaki sözleşmeye aykırı olarak düştüğünün tespit edildiğini ve bu minvalde davalıya … 54. Noterliği’nin 17/08/2020 tarihli ve 3487 yevmiye sayılı uyarı ihtarnamesi gönderildiğini ancak davalının sözleşmeye aykırı eylemlerini düzeltmemesi üzerine bayilik sözleşmesinin 24/b maddesi gereğince … 54. Noterliğinin 08/09/2020 tarihli … yevmiye sayılı ihtarnamesiyle haklı olarak feshedildiğini, davalı firmanın sözleşmenin 28. maddesi uyarınca akdin feshine sebep olduğu için 50.000-Euro cezai şart tazminatını ödemekle yükümlü olduğunu, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla davalının ödemesi gereken cezai şart tazminatının hesap edilmesinden sonra ıslah edilmek üzere şimdilik 50.000,00-TL cezai şart tazminatının temerrüt tarihi olan 11/09/2020 tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkili şirkete ödenmesini, Mahkeme masrafları ve avukatlık ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesi talep etmiştir.
Usulüne uygun tebliğe rağmen davalı tarafından dosyaya herhangi bir cevap dilekçesi sunulmadığı görülmüştür.
ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup; davacı vekilinin 07/06/2021 tarihli dilekçesi ekinde … 54. Noterliği’nin 08/09/2020 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesine ilişkin tebliğ şerhi fotokopisi, davacı vekili tarafından sunulan 10/11/2021 tarihli bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesi Mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
(2)Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, mali müşavir … – nitelikli hesaplama uzmanı … ve akaryakıt lpg sektör uzmanı bilirkişi …’ya tevdii edilen dosyada tanzim olunan 08/10/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı yanın ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. ilgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu kanaatine varılmakla ticari defterlerinin HMK 222. mad. gereğince davacı lehine delil niteliği taşıdığını, davacı yanın incelenen ticari defterlerinde davacının temerrüt tarihi olan 11/09/2020 itibariyle kuruş farkı olan TL bakiye borcu dışında davalı yana bir borç veya alacağının olmadığını, davacı ile davalı arasındaki Tüplü LPG Bayilik Sözleşmesinin 20/05/2020 tarihinde imzalanmış olması nedeniyle önceki yıl ile satış miktar karşılaştırmasının yapılamadığını, sektörel değerlendirmede belirtildiği üzere taraflar arasında akdedilen 20/05/2020 tarihli 11 aylık bayi sözleşmesel ilişki başlattığını ve bu bayilik sözleşmesiyle eski bayilik dönemlerinin kıyaslanamayacağı değerlendirildiğini, akdedilen standart / genel bayilik sözleşmesi dışında özel protokollerle bu durumun ayrıca belirtilmediğini ve 2020 tarihli yeni bayilik sözleşmesiyle eski bayilik sözleşmesinin (2019) dönemindeki satışların değerlendirilemeyeceğinden dolayı davacı firmanın bu gerekçeye dayandırılan fesih işleminin haksız olduğu düşünüldüğünü, her ne kadar fesih ihtarnamesinde bu gerekçeye dayandırarak sözleşmeyi feshetmemiş olsa da sözleşmenin 24/b maddesinde yer alan 30 gün süre ile LPG alımı yapmaması ibaresinden hareketle 37 gün süre ile alım yapmadığı için davacı firmanın sözleşme haklı nedenle fesih hakkı kazandığı gözüktüğünü, davacı firmanın 37 gün süre ile alım yapmayan davalı firmaya karşı bu hakkı kazanmasına rağmen fesih ihtarnamesinde farklı bir gerekçeye (yıllık sayış kaybı) dayandırarak sözleşmeyi feshetmesinde takdirin Sayın Mahkemede olduğunu, davacı tarafın sözleşmenin feshinde haklı görülmesi halinde davacının toplam alacağının 50.000-Euro cezai şart bedeli olduğunu ve işbu tutarın davalının temerrüt tarihi olan 11/09/2020 tarihi itibariyle TL karşılığının 441.140,00-TL olduğunu, davacı tarafın dava dilekçesinde cezai şart tazminatı alacağına temerrüt tarihinden itibaren avans faizi talep etmiş olduğunu, davacının bu talebinin haklı görülmesi halinde temerrüt tarihinden dava tarihi olan 17/12/2020 tarihine kadar 50.000-Euro karşılığı 441.140,00-TL için avans faiz oranlarından hesaplanmış faiz tutarının 11.723,45-TL olduğunu, faiz dahil davacı alacağının (441.140,00-TL + 11.723,45-TL) 452.863,45-TL olarak hesaplandığı yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; bayilik sözleşmesinin feshedilmesinden kaynaklı cezai şart alacağı talebine ilişkindir.
Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, taraflar arasında imzalanan bayilik sözleşmesi, ihtarname ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı ile davalı arasında akdedilen bayilik sözleşmesi ile davacı şirketin …/… bölgesinde bayiliğini üstlendiği, davacı tarafından davalı yana 17/08/2020 tarihinde ihtarname gönderilerek satışların düştüğünü ve sözleşme hükümlerine uygun olarak LPG alımlarını olağan seviyeler çıkarmaları gerektiğini, aksi takdirde sözleşmenin fesih edileceğinin ihtar edildiği, daha sonra davacı tarafından davalı yana 08/09/2020 tarihinde … 54. Noterliğinin … yevmiye sayılı fesih ihtarnamesinin keşide edildiği, fesih ihtarnamesinin 11/09/2020 tarihinde davalı yana tebliğ edilmiş olduğu, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davalının taraflar arasında akdedilen bayilik sözleşmesinin 24/b maddesini ihlal ettiği belirtilerek, sözleşmenin 28.maddesine göre cezai şartın davalıdan tahsili noktasında toplandığı tespit edilmiştir.
Taraflar arasında 20/05/2020 tarihinde düzenlenmiş Tüplü LPG Bayilik sözleşmesinin incelenmesinde, sözleşmenin 24/b maddesinde “Bayinin …’dan herhangi bir dönemde, 30 gün süre ile hiç LPG almaması, LPG alımlarında, bir önceki yılın aynı ayına ait LPG alımlarından %20’den fazla düşüş olması, sözleşmenin bayi tarafından ihlali anlamına geldiğini, …’ın işbu sözleşmeyi tek taraflı olarak haklı sebeple bildirimsiz derhal fesih hakkı erdiğini bayi peşinen kabul ve taahhüt eder” denilmektedir. Yine sözleşmenin 27.maddesinde …’ın akdin ihlali sebebiyle sözleşmeyi feshettiği takdirde veya bayilik sözleşmesi ile belirlenen sürenin bitiminden önce bayi tarafından sözleşmenin feshi halinde …’ın bayiden, maruz kaldığı zarar, ziyan ve sözleşme süresinin sonuna kadar hesap edilmek üzere mahrum kaldığı kar karşılığı tazminatı talep edebileceğini, kar mahrumiyetinin hesaplanmasında fesih tarihine kadar olan döneme ilişkin bayinin aylık ortalama LGP alımının esas alınacağı, bir aylık kar mahrumiyeti tutarının ise taraflar arasındaki son fatura tarihindeki … AŞ’nin dağıtıcı firmalara uyguladığı satış fiyatı ile …’ın bayiye uyguladığı satış fiyatı arasındaki tutarın, tespit edilen ortalama aylık satış miktarı ile çarpımı olarak hesaplanacağını, bakiye kar mahrumiyeti tutarının ise hesap edilen bir aylık kar mahrumiyetinin bakiye sözleşme süresi ile çarpılarak hesap edileceği, sözleşmenin 28.maddesinde ise bayinin akde muhalefeti dolayısıyla akdin feshine sebebiyet vermesi veya bayilik sözleşmesi ile belirlenen sürenin bitiminden önce bayi tarafından sözleşmenin feshi halinde 27.maddeden ayrı olarak 50.000Euro’yu …’a cezai şart olarak ödemeyi kabul ettiği, sözleşmenin 11/04/2021 tarihine kadar geçerli olacağı düzenlenmiştir.
Dosyaya sunulan hesap ekstresinin incelenmesinde, davacı tarafından davalı yana satışların Haziran 2020 ayından başlamış olduğu, Haziran ayında 1640 adet tüp, Temmuz ayından 213 adet tüp, Ağustos ayında 33 adet tüp satışı olduğu, 21/07/2020 tarihinden 37 gün sonra 27/08/2020 tarihinde 33 adet satış yapılmış olduğu, bu tarihten sonra davacı tarafından davalı yana başka bir satış yapılmadığı tespit edilmiştir.
Davacı firmanın sözleşmeyi haklı nedenle fesh edip etmediği yönünden yapılan incelemede; Bir önceki yılın aynı ayına kıyasla satışların %20’den fazla düşüş göstermesi durumunda haklı fesih imkanı tanınmaktadır. Buna göre; akdedilen 20/05/2020 tarihli bayilik sözleşmesindeki standart performans değerlendirme maddesinin bayinin sözleşmeyi imzaladığı 20/05/2020 tarihinden sonraki dönemi kapsamı gerekir. Davacı davalı ile ilk olarak 20/05/2020 tarihli sözleşmeyi imzalamıştır. Her ne kadar davacı davalı ile … A.Ş. Arasında 2016 yılından itibaren kayıtlı ilişkisinin bulunduğunu LPG işkolunun … A.Ş.’den davalı şirketçe devralındığını ileri sürmüş ise de … A.Ş. ile … A.Ş. Farklı tüzel kişilikleri olan şirketlerdir. Davacı ile davalı arasında akdedilen 20/05/2020 tarihli sözleşmelerde açıkça davalı ile … A.Ş. arasında önceki dönemlerde akdedilen sözleşmelere herhangi bir atıf yapılmamıştır. Yine bu sözleşmenin … A.Ş. ile daha önce yapılan sözleşmelerin devamı olduğuna yönelik bir düzenlemede mevcut değildir dolayısıyla dava dosyasında önceki dönemlerdeki sorumluluğun devam ettiğine dair bir sözleşme veya protokole rastlanmamıştır. Bayinin bu sözleşme dönemindeki (Temmuz Ağustos 2020) alımlarını bir önceki sözleşme dönemi için geçerli alımlarıyla kıyaslamak ve buna göre cezai şart belirlemek için standart bayilik sözleşmesi dışında ayrıca özel bir protokol belirlenmesi gereken özel bir durumdur. Akdedilen bayilik sözleşmesinin yaklaşık 11 aylık yeni bir sözleşme olup, bu sözleşme dönemi farklı yılların aynı ayını kapsayacak dönemleri içermemektedir. Yani bayinin Haziran 2020 yılında yapmış olduğu satışları, Haziran 2021 tarihiyle kıyaslamak gerekir. Fakat bayilik sözleşmesi 11/04/2021 tarihinde sona erdiğinden bu durum da mümkün olmayacaktır. Bu nedenle 11 aylık bayilik sözleşmesinin önceki bayilik dönemiyle ilişkilendirilemeyeceği ve bu nedenle haklı fesih işleminden bahsetmenin mümkün olmayacağı, bu gerekçeye dayanarak yeni bayilik sözleşmesiyle başlatılan yeni ilişkiden dolayı sözleşmeyi haklı nedenle fesih imkanının olmadığı, davacının ise bayilik sözleşmesinin 24/b maddesinin yıllık satış kıyaslamasıyla ilgili alanına atıfta bulunarak sözleşmeyi fesih ettiği dikkate alındığında, sözleşmenin feshinin haklı olmadığı ve dolayısıyla cezai şart alacağının da doğmadığı kanaatine varılmakla, davacının davasının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
(1)Davacının davasının subut bulmadığından REDDİNE,
(2)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 80,70-TL karar harcının peşin olarak alınan 853,88-TL’den mahsubu ile fazla alınan 773,18-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
(3)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
(4)Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
(5)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 31/03/2022

Katip …
✍e-imzalıdır.

Hakim …
✍e-imzalıdır.