Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/730 E. 2022/149 K. 15.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/730 Esas
KARAR NO :2022/149

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:27/11/2018
KARAR TARİHİ:15/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın iptali davasının yargılaması devam ederken davacı vekilinin dosyaya tarafların sulh oldukları yönünde dilekçe sunmasıyla dosya re’sen ele alınarak incelenmiş ve evrak üzerinden aşağıdaki karar tesis edilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının cam tasarımı, uygulama ve montaj işi ile iştigal ettiğini, davalının …’de bulunan mağazasına rodajlı cam yapılmasını talep ettiğini, bunun üzerine müvekkilinin anlaşma gereği edimini zamanında ve eksiksiz yerine getirdiğini, davalıya 29/05/2017 tarihli 4.425,00 TL bedelli irsaliyeli fatura düzenlediğini, müvekkilinin davalı taraf adına 325,00 TL masraf yaptığını, davalının borcunu ödemesi için ihtarname gönderdiğini, ihtarnameye rağmen borcunu ödemeyen borçlu hakkında …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını beyanla vaki itirazın iptali istemiyle huzurdaki davayı ikame etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, müvekkilinin ikametgahının Çekmeköy / İstanbul olduğunu, bu nedenle yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, dava konusu talebin zamanaşımına uğradığını, faturaya konu ürünlerin hiçbir zaman müvekkiline teslim edilmediğini, müvekkilinin davacıya hiçbir borcunun olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce yapılan yargılama devam ederken; davacı vekilince uyaptan sunulan 09/03/2022 tarihli dilekçe ile tarafların arasında protokol yapıldığı, davalı tarafın ödemeleri yaptığı ve davacının davalıdan herhangi bir alacağının kalmadığından yapılan ödemelere bağlı olarak davanın konusuz kaldığını ve gereğinin yapılmasını talep ettiği anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK.nun 313. vd. maddelerinde sulh düzenlenmiştir. Buna göre sulh görülmekte olan bir davada tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla yapmış oldukları bir sözleşmedir. 6100 sayılı HMK’nın 315. maddesi “Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur.” hükmü haizdir. Sulh, Mahkemenin bir hükmüne gerek kalmaksızın davaya son veren usuli bir sözleşme olduğu ve HMK 314. maddesi uyarınca sulh hükmün kesinleşinceye kadar her zaman yapılabileceği düzenlenmiştir. Sulh, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıkları konu alan davalarda yapılabilir. Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir. Somut olayda davacı vekilince tarafların sulh olduğuna ilişkin sulh protokolü sunulmuş ve sulh nedeniyle davanın konusuz kaldığını beyan edilmiştir.
6100 Sayılı HMK’nın 74. Maddesinde davaya vekalette özel yetki verilmesi gereken haller sayılmıştır. Buna göre bir davada müvekkil tarafından vekile açıkça yetki verilmemişse, vekil sulh olamaz. Somut olayda davada karşı tarafla sulh olduğunu bildiren davacı vekilinin vekaletnamesinde sulhe ilişkin özel yetkinin bulunduğu, davacı ile davalının dava dışında sulh olduklarının anlaşıldığı, tarafların sulh olmaları ve uyuşmazlık konusunun bu suretle ortadan kalkmış olması nedeniyle dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermek gerekmiştir. Ayrıca sunulan sulh protokolünde tarafların birbirinden avukatlık ücreti ve yargılama gideri talep etmeyecekleri düzenlenmiş olduğundan protokol uyarınca taraf leh/aleyhlerine vekalet ücretine hükmedilmemiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
(1)Taraflar arasında akdedilen sulh sözleşmesi uyarınca dava konusuz kaldığından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
(2)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 80,70-TL karar ve ilam harcının peşin olarak alınan 64,91-TL’nin mahsubu ile 15,79-TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
(3)Talep gibi taraflar adına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
(4)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
(5)Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
(6)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yokluğunda, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 15/03/2022

Katip …
✍e-imzalıdır.

Hakim …
✍e-imzalıdır.