Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/729 E. 2021/591 K. 12.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/729
KARAR NO:2021/591

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:16/12/2020
KARAR TARİHİ:12/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının davacıdan bir kısım ticari ürünler satın aldığını, bedelini ödemediğini, satılan ürünler için düzenlenen e-faturaların davalıya tebliğ edildiğini, davalının süresi içinde faturalara herhangi bir itirazı bulunmadığını, alacağın tahsili için ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, bu nedenlerle itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına, yasal vekalet ücreti yanında ayrıca kötü niyetli davalının davacının vekili ile aralarında kararlaştırılan vekalet ücretini davacıya ödemeye mahkum edilmesine, HMK.329/2 doğrultusunda kötü niyetli davalının disiplin para cezası ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Dava dilekçesi davalı şirkete usulüne uygun olarak tebliğ olunmuş, süresi içinde davaya cevap verilmemiştir. Davalı vekili 09/04/2021 tarihli dilekçesi ile, davalı şirketin davacı tarafa herhangi bir borcu bulunmadığını, faturaya itiraz edilmemesinin fatura içeriğini kabul anlamına gelmediğini, bu nedenlerle davanın ve icra inkar tazminatı talebinin reddine, icra takibi bedelinin %20’sinden aşağı olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava: itirazın iptali davasıdır.
….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası getirtilerek incelendiğinde; davacı tarafından davalı aleyhine 35.174,13 TL üzerinden takip başlatıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Dosya mali müşavir bilirkişiye tevdi olunmuş, düzenlenen 11/06/2021 tarihli raporda; taraflar arasındaki ticari ilişkinin 2020 ve önceki yıllardan beri süre geldiği, her iki tarafa ait 2020 yılına ait ticari defterler üzerinde inceleme yapıldığı, taraf defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, ticari defterlerin tarafları lehine delil niteliği taşıdığı, davacıya ait 2020 yılı ticari defter kayıtlarına göre 17/09/2020 takip tarihi itibarı ile davalıdan cari hesaptan kaynaklı alacağının 35.174,13 TL olduğu, davalıya ait 2020 yılı ticari defter kayıtlarına göre ise, takip tarihi itibarı ile davacıya 35.174,64 TL borçlu olduğu, taraf ticari kayıtlarının 0,51 TL farkla birbirini doğruladığı, işbu tespitler sonucunda davacının icra takip dosyasından takip tarihi itibarı ile 35.174,13 TL alacak talebinin yerinde olduğu, taraflar tacir olup taraflar arasındaki ticari işlemlerde faiz talebinin yerinde olduğu, takip öncesi davalıya TBK.117 maddesi anlamında borç ihtarında bulunulmadığı, davalının takip tarihi itibarı ile temerrüde düştüğünün kabulü gerektiği, takip tarihinden itibaren 35.174,13 TL asıl alacak için 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesi gereğince %10 ve değişen oranlarda ticari temerrüt faizi talep edebileceği, takipte talep edilen %13.75 temerrüt faiz oranının yerinde olmadığı belirtilmiştir.
Davacının iddiaları, davalı beyanları, toplanan deliller, icra dosyası, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde;
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 maddeleri uyarınca ticari defter ve belgeler nezdinde mali yönden bilirkişi incelemesi yapılması yoluna gidilmiştir.
Yapılan bilirkişi incelemesi ile tarafların usulüne uygun olarak tutulan delil vasfına haiz ticari kayıtlarına göre davalıdan takip miktarınca alacaklı olduğu, dava konusu cari hesap alacağına ilişkin talep değerinin davacı ve davalı defterlerinde yer alan kayıtla birbirini doğruladığı, davalı tarafça faturaya süresi içinde herhangi bir itirazda bulunulmadığı anlaşılmakla cari hesap ilişkisi doğrultusunda takibe konu edilen miktar üzerinden davalının davacıya borçlu olduğu kanaatine erişilmiştir.
Öte yandan, cari hesap – fatura alacağı kapsamında kabul edilen miktar likit ve belirlenebilir olduğundan (emsal için bknz. Yargıtay 19. H.D. 2016/5503 E. 2017/3917 K. Sayılı ilamı) kabul edilen miktar üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği kanaatiyle neticeden aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile,
1-….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında davalı borçlu tarafından yapılan itirazın 35.174,13-TL asıl alacak yönünden İPTALİ ile, takibin bu miktar üzerinden devamına, asıl alacak tutarına takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek % 13,75 oranında ve TCMB tarafından belirlenen değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına,
2-İİK’nun 67/2 maddesi uyarınca takipteki itiraza konu olan ve hükmedilecek alacak bedeli olan 35.174,13-TL’nin %20’si oranında olmak üzere 7.034,82-TL aleyhlerine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, bunun davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 2.402,74 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 424,82 TL + 175,87 TL icra dosyasına yatırılan harç olarak toplam 600,69 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.802,05 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
4-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan; 487,02 TL harç, 850,00 TL bilirkişi ücreti, 38,50 TL tebligat, posta ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 1.375,52 TL yargılama masrafının davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca 5.276,12 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 12/07/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır