Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/720 E. 2022/189 K. 24.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/720 Esas
KARAR NO :2022/189

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:11/12/2020
KARAR TARİHİ:24/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasında yapılan iş neticesinde iki adet fatura düzenlendiğini, davalı tarafın söz konusu faturaları eksik ifa ettiğini, düzenlenen 31.12.2018 tarihli 48.206,54-TL tutarlı ve 13.02.2019 tarihli 1.377,06-TL tutarlı faturalarda davalının toplam 49.583,60-TL satış bedeli ödemesi gerekirken; 31/12/2018 tarihinde avans ödemesi olarak 17.500,00-TL ve 21/03/2020 tarihinde ara ödeme olarak 10.000,00-TL olmak üzere toplam 27.500,00-TL ödeme yaptığını, yapılan kısmi ödemelerin TBK 100. Maddesi uyarınca ticari temerrüt faizi hesaplanarak öncelikle faizden düşülerek alacağın tahsili için …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine başlandığını, ancak davalının kötüniyetli olarak takibe itiraz ettiğini, akabinde icra takibinin durduğunu beyanla davalı borçlunun icra takibine yaptığı borca, faize ve tüm ferilere ilişkin itirazın iptali ile icra takibinin devamını, davalı borçlunun takip konusu borcu ticari iş olması neticesinde takip öncesi ve sonrasında ticari temerrüt faiziyle ödemesini, takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere ticari temerrüt faizi ile ödenmek üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının, davacı tarafa icra takibinde talep edilen tutarda borcu olmadığını, icra takibine yapılan itirazın haklı ve yerinde olduğunu, icra takip dosyası incelendiğinde bizzat davacı tarafından icra dosyasına sunulmuş ve davalıya ödeme emri ekinde tebliğ edilen cari hesap ekstresinde bakiye borç tutarının davacı dahi kayıtlarında 22.083,50-TL olarak kaydedildiğini, buna rağmen davacı tarafından takip talebinde anapara tutarlarının 32.937,31-TL ve 1.377,00-TL olarak gösterildiğini, bu tutarlara takip öncesi faiz işletilerek 40.847,15-TL takip çıkışı ile takibe geçildiğini, talep edilen tutarın haksız olduğunu, alacağın varlığının yargılamayı gerektirdiğini, hal böyle iken takibe yapılan itirazın hasız ve kötü niyetli olduğundan bahsedilmesinin mümkün olmadığını, davacının cari hesap ekstresinde yer alan tutarların 21.12.2020 ve 23.12.2020 tarihli dekontlar ile ödendiğini, davayı kabul anlamına gelmemesi kaydı ile faturanın tek başına alacak iddiasını ispata yarar belge olmadığını, faturaya konu malın / hizmetin gereği gibi teslim edildiğinin / verildiğinin ispatının gerektiğini, ayıplı hizmet / mal sebebi ile ayıp oranında indirim yapılması gerektiğini, davacı ile davalı arasında davalı şirkete ait … ünvanlı otelin, otel içi yönlendirme tabelalarının yapımı konusunda anlaşma sağlandığını, taraflar arasındaki anlaşma neticesinde davacı tarafça davalı firmaya hizmet verilmiş ise de yapılan tabelaların malzemesinin düşük kaliteli olması, tabelalarda zaman içerisinde kirli bir görünüm oluşması, oksitlenme ve paslanmalar meydana gelmesi üzerine TTK 23. ve TBK 223. maddelerine uygun şekilde davalının ayıp bildiriminde bulunması ve ürünlerin ayıpsız misli ile değiştirilmesi talebi neticesinde davacı tarafça bir takım girişimlerde bulunulduğunu, ancak ayıbın giderilmediğini ve ürünlerin değiştirilmediğini, davacı tarafça ayıplı hizmete / ürüne ilişkin davalıya fatura düzenlendiğini ve davalı tarafından bir takım ödemeler yapılmış ise de ayıplı ürünlerin ayıpsız misli ile değiştirilmediğinden davalının davacıya icra takibinde talep edilen tutarda bir borcunun olmadığını, davalının, davacıya herhangi bir borcu bulunmasa dahi aksi kanaat oluşması halinde ayıp oranında indirim/takas mahsup taleplerinin olduğunu, icra takibinde işlemiş faiz talep edilmesinin yerinde olmadığını, ayrıca talep edilen faiz oranınında fahiş olduğunu, icra takibine itirazında haklı olan davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi yönündeki talebin reddinin gerektiğini beyanla davanın külliyen reddini, davalının asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER:
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup; …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası, faturalar, ödeme belgeleri ve dekontlar, taraflar arasında akdedilen sözleşmeler, ticari defter ve kayıtlar, cari hesap ekstresi, banka hesap hareketleri, ihtarnameler, mailler, ayıp bildirimleri, whatsapp mesajları, mutabakat yazısı ve BA / BS formları mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
(2)Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, Mali Müşavir bilirkişi …’a tevdii edilen dosyada tanzim olunan 18/01/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacının, VUK md. 182 uyarınca tutulması gereken ve incelenen 2018, 2019 ve 2020 yıllarına ait ticari defterlerinin yasa ve ilgili mevzuata uygun olarak açılış ve kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı, incelenen ticari defter kayıtları ile muavin kayıtların birbirini doğruladığı, söz konusu ticari defterlerin lehe delil olarak kabul edilebileceği, taraflar arasındaki ticari ilişkiye ilişkin olarak incelenen 2018, 2019 ve 2020 yıllarına ilişkin davacı ticari defter kayıtlarına göre, tarafların arasındaki anlaşmaya göre, davalı şirketin işletmeciliğini yaptığı … Otele ilişkin otel için yönlendirme tabela yapımına ilişkin olarak, davalıdan yapılan ön tahsilatlar, davalı adına düzenlenen 2 adet fatura ve takip sonrası davalıdan yapılan tahsilatların, davalının davacı nezdinde oluşturulan 120. alıcılar ana hesabı altında 120.01.A86 nolu cari hesap üzerinden izlendiği, davacının, davalı adına, 31.12.2018 tarih, … seri nolu KDV dahil 48.206,54-TL ve 13.02.2019 tarih, … seri nolu KDV dahil 1.377,00-TL olmak üzere toplamda 49.583.54-TL fatura düzenlediği, buna karşılık davacının davalıdan 27.12.2018 tarihinde 17.500,00-TL, 19.03.2019 tarihinde 10.000,00-TL, 21.12.2020 tarihinde 20.706,54-TL (takip sonrası), 23.12.2020 tarihinde 1.377,00-TL (takip sonrası) olmak üzere toplamda 49.583,54-TL tahsilat yaptığının tespit edildiği, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 2 adet faturadan bakiye cari hesap alacağının 22.083,54-TL kaldığı, işbu tutarında takipten sonra davalı tarafından 21.12.2020 tarihinde 20.706,54-TL ve 23.12.2020 tarihinde 1.377,00-TL olmak üzere toplamda 22.083,54-TL olarak …havalesi ile ödendiği hesabın sıfırlandığının tespit edildiği, davalının VUK md. 182 uyarınca tutulması gereken ve incelenen 2018, 2019 ve 2020 yıllarına ait ticari defterlerinin yasa ve ilgili mevzuata uygun olarak tutulduğu, envanter tasdiklerinin süresi içinde yaptırıldığı, usule uygun olarak tutulan davalı ticari defterlerin lehe delil olarak kabul edilebileceği, davalı ticari defter kayıtlarına göre taraflar arasındaki 2 adet faturadan kaynaklanan ticari ilişki ile ilgili olarak takip (26.02.2020) tarihi itibariyle davalının davacıya 22.083,54-TL borçlu olduğu, takip sonrasında, davalı tarafından 21.12.2020 tarihinde 20.706,54-TL ve 23.12.2020 tarihinde 1.377,00-TL olmak üzere toplamda 22.083,54-TL olarak … havalesi ile yapılan ödeme neticesinde hesabın sıfırlandığının tespit edildiği, her iki tarafında aynı dönemleri kapsayacak şekilde incelenen ticari defter kayıtlarının ve muavin kayıtların birbirini doğruladığı, taraf kayıtlarına göre, davacının icra takip tarihi (26.02.2020) itibariyle davacının davalıdan bakiye alacağının 22.083,54-TL olduğu ve takipten sonra dava tarihinden önce işbu bakiye alacağının tahsil edildiği ve her iki taraf defter kayıtlarına göre 2 adet faturadan bakiye alacak kalmadığının tespit edildiği, tarafların bağlı olduğu vergi dairelerinden dosyaya gönderilen BA/BS formları incelendiğinde, davacı tarafından davalı adına düzenlenen 31.12.2018 tarih … seri nolu KDV dahil 48.206,54-TL bedelli faturanın taraflarca KDV beyannamesi ile vergi dairelerine KDV hariç 40.853,00-TL olarak beyan edildiği, 13.02.2019 tarihli … seri nolu KDV dahil 1.377,00-TL bedelli faturanın 5.000,00-TL tutarın altında kaldığından her iki taraf BA/BS formlarında görülmediği, işbu tespitler yönünden de tarafların BA/BS formlarının birbirini doğruladığının anlaşıldığı, tarafların tacir olduğu ve tacirler arasında faiz talebinin yerinde olacağı, takip öncesi TBK. 117 maddesi uyarınca davacı tarafından davalıya borç ihtarı gönderilmediğinden, davalının 26.02.2020 tarihinde temerrüde düştüğünün kabulünün gerektiği, işbu nedenle takip öncesi işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı, takip (26.02.2020) tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesine uygun olarak %10 ve değişen oranlarda faiz talep edilebileceği, davacının, takip öncesi işlemiş faize ilişkin olarak TTK. 1530/7 maddesine dayanılarak fatura üzerinden faiz talebinde bulunduğu, TTK. 153 maddesine göre faiz talebinin büyük montanlı marketler ile tedarikçileri arasındaki ticari iş ve işlemlerde uygulanacağına yönelik yargıtay emsal kararlarının bulunduğu, tacirlerin temerrüt faizi talep edebilmesi için mutlaka tarafların arasında belirli bir ödeme tarihi belirlenmesi gerektiği, taraflar arasında herhangi bir ödeme tarihi belirlenmemiş ise TBK. 117 maddesi gereği borç ihtarı yapılması gerektiği, takip ve dava tarihinden sonra olmak üzere, takip tarihindeki 22.083,54-TL’nin ödendiğinin tespit edildiği, dava tarihi (11.12.2020) tarihi itibariyle davacının, davalıdan 22.083,54-TL alacaklı olduğu, dava tarihinden sonra olmak üzere, 21.12.2020 tarihinde 20.706,54-TL, 23.12.2020 tarihinde 1.377,00-TL olarak yapılan ödemelerin icra dosyası infazında dikkate alınması gerektiği hususunun mahkemenin takdirinde olduğu, sonuç olarak; davacı tarafından davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün 26.02.2020 tarih ve … Esas sayılı dosyasında yapılan icra takibinde, davacının, davalıdan 22.083,54-TL asıl alacak talebinde bulunabileceği, davacı tarafından davalıya TBK. 117 maddesi uyarınca borç ihtarı gönderilmediğinden davalının takipte temerrüde düştüğünün kabulünün gerektiği, takip öncesi işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı, takip tarihinden (26.02.2020) itibaren 22.083,54-TL asıl alacak için 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesine uygun olarak %10 ve değişen oranlarda ticari temerrüt faizi talep edilebileceği, takip ve dava sonrası kısmi tahsilatların icra dosyası infazında ilgili icra müdürlüğünce dikkate alınması gerektiği, tarafların diğer taleplerinin mahkemenin takdirinde olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
(3)Bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup, tarafların beyan ve itirazlarının değerlendirilmesi için dosya yeniden bilirkişiye tevdii edilerek 05/01/2022 tarihinde tanzim olunan bilirkişi ek raporunda özetle; taraflar arasındaki faturalar ve işbu faturalara istinaden davalı tarafından yapılan ödemeler hususunda, kök raporda her iki taraf ticari defter incelemesinde faturalar ve yapılan ödemelerin her iki taraf ticari defterlerinde karşılıklı olarak kayıtlı olduğu ve her iki taraf ticari defterlerinin birbirini doğruladığı yönünde görüş sunulduğu, dava konusu faturaların davalıya tebliğine ilişkin olarak davacı tarafından sunulan 11.11.2021 tarihli dilekçedeki beyanlarından net olarak hangi tarihte tebliğ edildiğinin anlaşılamamasına rağmen, söz konusu faturaların davalı defterlerine kayıt tarihleri esas alınmak suretiyle defter kayıt tarihlerinde davalıya tebliğ edilmiş sayılmasının kabulünün gerektiği, buna göre 31.12.2018 tarihli, … seri nolu KDV dahil 48.206,54-TL bedelli faturanın 31.12.2018 tarihinde davalı yevmiye defterine kayıt edildiği ve tebliğinin de fatura tarihi itibariyle olduğunun kabulünün gerektiği, diğer 01.01.2020 tarihli … seri nolu 1.377,00-TL bedelli faturanında, fatura tarihinde davalı yevmiye defterinde kayıt altına alındığı ve işbu faturanın da fatura tarihinde davalıya tebliğ edildiğinin kabulünün gerektiği, TTK. 1530 maddesi gereğince işlemiş faiz hesabının, 31.12.2018 tarihli … seri nolu 48.206,54-TL bedelli faturanın tebliğ tarihi 31.12.2018, TTK. 1530 maddesine göre ödeme tarihi 31.01.2019, 13.02.2019 tarihli … seri nolu 1.377,00-TL bedelli faturanın tebliğ tarihi 01.01.2020, TTK 1530 maddesine göre ödeme tarihi 01.02.2020 esas alınmak suretiyle işlemiş faiz hesabının, takip tarihi (26.02.2020) itibariyle 5.051,22-TL olacağı, takipte talep edilebilecek 22.083,54-TL ve 5.051,22-TL asıl alacağın faiz ile birlikte 27.134,76-TL olabileceği, dava tarihi ve itibariyle davacı alacağının 22.083,54-TL asıl alacak ile işlemiş faiz ile birlikte toplamda 29.757,56-TL olarak hesaplandığı, dava tarihinden sonra, davalı tarafından yapılan toplamda 22.083,54-TL ödeme sonrasında, 23.12.2020 tarihi itibariyle bakiye davacı alacağının 7.681,46-TL kaldığı yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; itirazın iptali davasıdır.
…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı … LİMİTED ŞİRKETİ tarafından borçlu … … ŞİRKETİ aleyhine 32.937,91-TL fatura, 6.242,41-TL işlemiş faiz, 1.377,00-TL fatura, 289,83-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 40.487,15-TL üzerinden takip başlatıldığı, borçlunun itirazı üzerine takibin durduğu, alacaklının itirazın iptali davası açtığı anlaşılmıştır.
Yapılan yargılama, tarafların iddia ve savunmaları, bilirkişi raporları, icra dosyası ve tüm dosya kapsamı kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; açılan dava taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle fatura alacağının ve cari hesap alacağının tahsiline ilişkindir. Tarafların tacir olduğu davacı tarafından delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 maddeleri uyarınca ticari defter ve belgeler nezdinde mali yönden bilirkişi incelemesi yapılması yoluna gidilmiştir. Bilirkişi tarafından davacı şirketin kayıtlarında yaptırılan inceleme ile davacı şirketin davalı adına, 31.12.2018 tarih, … seri nolu KDV dahil 48.206,54-TL ve 13.02.2019 tarih, … seri nolu KDV dahil 1.377,00-TL olmak üzere toplamda 49.583.54-TL fatura düzenlediği, buna karşılık davacının davalıdan 27.12.2018 tarihinde 17.500,00-TL, 19.03.2019 tarihinde 10.000,00-TL, 21.12.2020 tarihinde 20.706,54-TL, 23.12.2020 tarihinde 1.377,00-TL olmak üzere toplamda 49.583,54-TL tahsilat yaptığının tespit edildiği, davalının ticari defter ve kayıtlarında göre ise takip tarihi olan 26.02.2020 tarihi itibariyle davacıya 22.083,54-TL borçlu olduğu ticari kayıtlarından tespit edildiği, takip tarihinden sonra ise davalı tarafından 21.12.2020 tarihinde 20.706,54-TL ve 23.12.2020 tarihinde 1.377,00-TL olmak üzere toplamda 22.083,54-TL olarak …havalesi ile davacıya ödeme yapıldığı tespit edilmiştir. Tarafların yasal defter ve kayıtları üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesinde davalı kayıtlarındaki faturaların ve alacak borç hareketlerinin davacı kayıtlarında da yer aldığı, ayrıca tarafların vergi dairesine bildirdiği Ba/Bs formlarının da birbirini doğruladığı, sonuç itibariyle tarafların ticari defter ve kayıtlarının birbiriyle örtüştüğü, bu durumda her ikisi de tacir olan tarafların HMK 222. Maddesi uyarınca usulüne uygun tutulmuş lehine delil teşkil eden ticari defterlerinde borç alacak bakiyesinde mutabık olunduğu, taraf defter ile kayıtlarının birbirini tamamen doğruladığı, davacının alacak miktarının her iki tarafın kayıtlarında kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
Davalı taraf cevap dilekçesinde davacı tarafça ürünlerin ayıplı olarak teslim edildiği ve borcunun bulunmadığına dair ilişkin savunmalarda bulunmuşsa da; TTK’nın 23. Maddesi gereği ayıp olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya inceletmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Somut olayda, davalı ürünlerin tesliminden sonra muayene yükümlülüğünü yerine getirdiğini ve ayıbın varlığını kanıtlayamadığı gibi ayıp iddialarıyla ilgili süresinde bildirimde bulunduğuna ilişkin herhangi bir belge sunmadığı, açık olmayan ayıplar varsa onun yönünden de ihbar edildiğine ilişkin kanıt sunulmadığı anlaşılmıştır. Davalı teslimi yapılan ürünlerin ayıplı ve eksik teslimine ilişkin itirazlarını ispatla mükellefken dosya kapsamında hiç bir delil sunmadığı, kaldı ki davacıya faturalardan kaynaklı borcunun ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, TTK 21/2. Maddesi uyarınca faturalara 8 gün içinde itiraz edildiğine ilişkin dosyada davalı tarafından sunulmuş herhangi bir belgenin bulunmadığı, davalının kendi ticari kayıtlarında itiraza konu bedelin yer alması ve kayda geçirilerek davacıya borçlu gözüktüğü, tarafların tacir olduğu ve basiretli davranmaları gerektiği, bu nedenle kendi ticari kayıtlarında yer alan ve taraf defterlerinin birbirini doğrulamasından dolayı malın/hizmetin davalı tarafça eksiksiz teslim alındığına kanaat getirilmiş ve akabinde davalının davacıya olan borcunu yargılama sırasında ödediği de tespit edildiğinden davalı vekilinin bu yöndeki savunmalarına mahkememizce itibar edilememiştir.
Belirtilen bu nedenlerle davacının davalıya toplamı 49.583,54 TL fatura düzenlediği, davalının takip tarihi olan 26.02.2020 tarihinden önce 27.12.2018 tarihinde 17.500,00-TL, 19.03.2019 tarihinde 10.000,00-TL ödeme yaptığı, takip tarihinden sonra ve yine mahkememizde açılan itirazın iptali davasının tarihi olan 11.12.2020 tarihinden sonra davalı tarafça davacıya 21.12.2020 tarihinde 20.706,54-TL, 23.12.2020 tarihinde 1.377,00-TL ödeme yapıldığı, davacının toplamda 49.583,54-TL tahsilat yaptığı tespit edilmiştir. Tarafların kayıtlarının birbirini doğruladığı, davacının ticari defterlerinde alacak miktarı ve yapılan ödemelerin kayıtlı olmasına rağmen davaya dayanak takipte 32.937,91-TL fatura, 6.242,41-TL işlemiş faiz, 1.377,00-TL fatura, 289,83-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 40.487,15-TL üzerinden takip başlattığı, davacının, takipten önce tahsil ettiği kısmi ödemeleri düşmeden alacağın tamamı üzerinden takip yaptığı anlaşılmıştır. Sonuç itibariyle davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 22.083,54 TL asıl alacağı bulunduğundan (takipten sonra yapılan ödemeler düşülmeksizin) bunu davalıdan tahsilini talep edebilecektir. Davacı taraf icra takibinde fatura alacağından kaynaklı takip talebi oluşturmuş olduğundan TTK 1530. Maddesi uyarınca işlemiş faiz de talep edebileceği, bilirkişi ek raporu ile yapılan hesaplama neticesinde 22.083,54 TL asıl alacağa usulüne uygun yapılan hesaplama neticesinde 5.051,22 TL işlemiş faiz hesaplandığı da dikkate alınarak davanın kısmen kabulü ile davalının …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazlarının kısmen iptali ile takibin 22.083,54-TL asıl alacak, 5.051,22-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 27.134,76-TL üzerinden devamına karar verilmiştir. Davanın açılmasından sonra yapılan ödemeler ise itirazın iptali davasında gözetilemeyeceği, İcra Müdürlüğünce infaz aşamasında dikkate alınması gerekmektedir. Somut olayda takip ve dava tarihinden sonra davalı tarafça 21.12.2020 tarihinde 20.706,54-TL ve 23.12.2020 tarihinde 1.377,00-TL (toplam 22.083,54-TL) ödemeler yapılmışsa da bu ödemelerin icra müdürlüğünce infaz aşamasında dikkate alınmasına karar vermek gerekmiştir.
Ayrıca davacının icra inkar tazminatı talebi bulunduğu, alacağın likit ve belirlenebilir olduğu anlaşılmakla kabul edilen alacak miktarı dikkate alınarak İİK 67/2 maddesi uyarınca alacağın %20′ si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, davalı tarafça kötü niyet tazminat talep edilmiş olduğu; İİK 67/2. Maddesi gereğince alacaklı olduğunu iddia eden tarafın takipte kötü niyetli ve haksız olunması kötü niyet tazminatının şartlarından olduğu, davacının takip tarihinden önce davalıdan tahsil edilen kısmi ödemeye rağmen alacağın tamamı üzerinden takip başlattığı ve dava konusu yaptığı nazara alındığında reddedilen alacak bakımından takibin haksız ve kötü niyetli olduğundan İİK 67/2 maddesi uyarınca reddedilen kısım yönünden %20’si oranında kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve söz konusu olan takipten önceye ait ödeme nedeniyle dava kısmen reddedilmiş olduğundan, reddedilen kısım yönünden yargılama giderlerinden davacının da sorumlu tutulacağı kanaatine varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
(1)Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE; davalının …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazların KISMEN İPTALİNE, takibin 22.083,54-TL asıl alacak, 5.051,22-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 27.134,76-TL üzerinden DEVAMINA, asıl alacak tutarına takip tarihinden alacak tahsil ediline kadar yıllık %10 ve değişen oranlarda temerrüt faizi işletilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine, dava tarihinden sonra davalı tarafından yapılan 21/12/2020 tarihli 20.706,54-TL ve 23/12/2020 tarihli 1.377,00-TL (toplam 22.083,54-TL) ödemelerin İcra Müdürlüğü tarafından infaz aşamasında dikkate alınmasına,
(2)İİK. 67/2. maddesi uyarınca asıl alacak miktarının %20’si (4.416,70-TL) oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
(3)İİK. 67/2. maddesi uyarınca reddedilen kısım bakımından (2.742,47-TL) kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
(4)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 1.853,57-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 493,33-TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.360,24-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
(5)Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 493,33-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
(6)Davacı tarafından yatırılan 54,40-TL başvuru harcı, 900,00-TL bilirkişi ücreti, 55,00-TL tebligat, posta ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 1.009,40-TL yargılama masrafından davanın kabul reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 676,50-TL yargılama masrafının davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
(7)Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
(8)Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen miktar itibariyle AAÜT uyarınca 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
(9)Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen miktar itibariyle AAÜT uyarınca 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
(10)6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 876,75-TL’sinin davalıdan, 443,25-TL’sinin davacıdan tahsili ile Hazine adına gelir kaydına,
(11)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK yönetmeliğinin 47/1 maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 24/03/2022

Katip …
✍e-imzalıdır.

Hakim …
✍e-imzalıdır.