Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/700 E. 2022/362 K. 23.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/700 Esas
KARAR NO:2022/362

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:07/12/2020
KARAR TARİHİ:23/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasında ticari iş ilişkisi olduğunu, fatura alacağının tahil edilmemesi üzerine davalıya … 3. Noterliğinin 19/02/2020 tarih, … yevmiyeli ihtarname gönderildiğini, ihtarnamenin usulüne uygun olarak 21/02/2020 tarihinde tebliğ edildiğini, ihtarnamede belirtilen süre içinde ödeme yapılmaması üzerine borçlu aleyhine … 12. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının takibe herhangi bir borcu olmadığını belirterek kötü niyetli olarak itirazda bulunduğunu, itiraz üzerine takip durduğu ve ardından taraflar arasında gerçekleştirilen Arabuluculuk görüşmelerinde de her hangi bir anlaşma sağlanamadığını, davacının muhasebe ve defter kayıtlarının davalının ticari satımdan kaynaklanan 3.139,54 TL borcu bulunduğunu, davacının alacağının hukuki yollara başvurulmadan talep ettiğini ancak davalının kötü niyetli olarak süreci uzatmak amacıyla takibe kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, davaya konu ticari ilişkinin davacının damacana su satışından kaynaklandığını, davacının davalıya 483 adet, 19 Lt. damacana su satışı yaptığını, satışa ilişkin damacana su ürünlerinin davalı borçlunun iş yerinde bulunan bulunan … isimli çalışanına fatura ile birlikte teslim edildiğini, davalının takibe yaptığı itirazın tamamen kötü niyetli olduğunu belirterek itirazların iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili 02/05/2021 tarihli dilekçesi ile, tebligatın davalı şirketin eski adresini yapıldığını, şirket adresini 17/11/2020 tarihinde … Mah. … Sok. … … Merkezi Apt.No.30/4 …/… olarak tescil ettiklerini beyanla dava dilekçesinin davalı şirkete usulüne uygun olarak tebliğini talep etmekle mahkememizin 17/05/2021 tarihli ara kararı ile dava dilekçesinin davalının güncel adresine tebliğine karar verilmiştir.
Davalı vekili 08/06/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davalının davacıdan su almadığını, davacı ile davalı arasında konu ile ilgili hiçbir sözleşme olmadığını, dava konusu suların davalı şirketin yetkililerine teslim edilmemiştir, davalının defter ve kayıtlarında böyle bir faturanın olmadığını, davacının dava konusu emtiayı kime teslim ettiği veya sattıysa ondan ücretini talep etmesi gerektiğini, davalıya karşı yapılan işlemin kanuna aykırı olduğunu belirterek davanın reddine, davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava itirazın iptali davasıdır.
… 12. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası getirtilerek incelendiğinde; davacı tarafından davalı aleyhine 3.139,54 TL asıl alacağın tahsili amacıyla takip başlatıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, işbu davanın yasal süresi içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dosya Mali Müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş, düzenlenen 14/06/2021 tarihli raporda; davacı tarafından davalıya aleyhine … 12. İcra Md. 04.03.2020 tarih, … E
. Sayılı dosyasında yapılan icra takibinde; davacı tarafından, davalıya 31.12.2019 tarih … seri nolu 3.139.54 TL bedelli “483 adet 19 Lt. damacana su” açıklamalı faturadan kaynaklanan alacağına ilişkin faturanın davacının ticari defterlerinde 31.12.2019 tarih … yevmiye numarası ile 120.01.110 nolu muhasebe hesabı üzerinde kayıtlı olduğu, 31.12.2019 tarih 168 yevmiye kapanış kaydı ile davalıdan olan 3.139,54 TL fatura alacağının 2020 yılına devrettiği,
davacının incelenen ticari defter kayıtlarına göre davalıya söz konusu faturadan kaynaklı 3.139,54 TL’nin ödenmediği, davalı adına düzenlene İrsaliyeli Fatura ve içeriği ürünlerin davalı çalışanı …’a teslim edildiğinin kabulü gerektiği, davalının takibe yönelik itiazlarında, fatura konusu ürünlerin teslim alınmadığı yönünde itirazı bulunmadığı, itirazda, davacıya borçlu olmadığına ilişkin olduğu, ancak, fatura konusu borcun ödendiğine dair her hangi bir somut belgenin de dosyaya ibraz edilmediği, işbu tespitler sonucunda, davalının davacıya dava konusu edilen 31/12/2019 tarih … seri nolu 3.139,54 TL bedelli fatura borcu bulunduğu, takip tarihinden itibaren 3.139,54 TL alacak için 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesi gereğince % 13,75 ve değişen oranlarda ticari avans faiz talebinin yerinde olduğu belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ olunmuş, davacı vekili rapora karşı beyanlarını ibraz etmiştir.
Dosya yeniden bilirkişiye tevdi edilerek davalı ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılarak ek raor tanzimi istenmiş, düzenlenen 20/08/2021 tarihli ek raporda; taraflar arasında ihtilaf konusu edilen 31/12/2019 tarih, … seri nolu, 3.139,54 TL bedelli faturanın, davacı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, buna karşın davalı defterlerinde ise söz konusu faturanın kayıtlı olmadığı, irsaliyeli fatura üzerinde teslim alan olarak …’ın davalının çalışanı olup olmadığına ilişkin, …’ın Hizmet döküm belgesinin ilgili SGK’dan müzekkere ile talep edilip edilmemesi Mahkememizin takdirlerinde olduğu, söz konusu fatura ve fatura içeriği malların davalıya teslim edildiğinin davalı tarafından ispata muhtaç olduğu,
fatura ve içeriği suların davalıya teslim edildiğinin davalı tarafından ispatlanması halinde: davacı tarafından davalı aleyhine … 12. İcra Md. 04.03.2020 tarih, … E Sayılı dosyasında yapılan icra takibinde: davacının davalıdan 31.12.2019 tarih … Seri nolu 3.139,54 TL bedelli “483 adet 19 Lt. damacana su” açıklamalı faturadan 3.139,54 TL fatura alacaklı olacağının kabulü gerektiği, takip tarihinden itibaren 3.139,54 TL alacak için 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesi gereğince % 13,75 ve değişen oranlarda ticari avans faiz talebinin yerinde olduğu, tarafların diğer taleplerinin (icra inkar tazminatı vs. de dahil olmak üzere) münhasıran Mahkememiz taktirinde olduğu belirtilmiştir.
SGK’ya yazılan müzekkere ile davalı şirketin 2019 yılı ve müteakip çalışanlarını gösterir HDC kayıtları celp edilmiştir.
Davalı vekili 03/12/2021 tarihli dilekçesi ile, davacı vekilinin fatura içeriğine konu damacanaları davalının SGK’lı çalışanı …’a tebliğ ve teslim edildiği beyanının hukuken kabul edilemeyeceğini, çünkü davaya konu sular için 483 adet damacana suyun tamamının 31/12/2019 tarihinde irsaliyeli fatura kesilerek tek seferde teslim edildiğinin iddia edildiğini, davalı adına kesildiği bahsedilen suyun faturasının irsaliyeli fatura olup irsaliyeli faturanın özelliğinin mal ile birlikte faturanın kesilmesi ve teslim edilmesi olduğunu, davalı şirketin su satıcısı olmayıp su bayisinin bile tek seferde bu kadar suyu alıp deposuna koymayacağını, davalı şirketin elemanı olarak belirtilen …’ın şirket adına mal almaya, işlem yapmaya hiçbir yetkisi olmadığını, şahsın Mahkeme tarafından dinlenip 483 adet suyu nasıl aldığı veya 483 adet suyu almayıp sadece faturayı mı teslim aldığının sorulması gerektiğini beyan etmiştir.
Her iki tarafın da irsaliyeli faturada teslim alan olarak imzası bulunan …’ın tanık olarak dinlenmesini talep ettiğinden 31/01/2022 tarihli celsede taraf vekillerine şahsın T.C.kimlik numarası ile adres bilgilerini bildirmeleri için iki haftalık kesin süre verilerek kesin süre içinde bildirilmemesi halinde mevcut delil durumuna göre değerlendirme yapılacağı hususu ihtar edilmiş, süresi içinde taraf vekilleri beyanda bulunmadıklarından HMK 240/3 maddesi uyarınca taraf vekillerinin şahsın tanık olarak dinlenmesi hususundan vazgeçmiş sayılmalarına karar verilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, alınan bilirkişi kök ve ek raporu ile tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; Taraflar tacir olup davacı tarafından delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 maddeleri uyarınca ticari defter ve belgeler nezdinde mali yönden bilirkişi incelemesi yapılması yoluna gidilmiştir.
Rapor dahilinde tarafların delil vasfına haiz ticari defter ve kayıtları incelendiğinde takip konusu cari hesap alacağına dayanak nitelikteki faturanın davacının ticari defterlerinde işlenmiş olduğu, ancak davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı ifade edilmiştir. Ancak fatura tek başına alacağın varlığını kanıtlamaz ve davacı defterlerinde davalı yanın borçlu görülmesi başlı başına davacının alacaklı olduğunu göstermez. Davacı, cari hesap alacağına temel teşkil eden fatura bedeline konu hizmet ediminin – mal tesliminin yerine getirildiğini ve karşı tarafa verildiğini somut delille ispatlamak zorundadır. İspat külfeti bizatihi davacıda olup dosya kapsamında taraflar arasında kabul görmüş, imza altına alınmış, onay verilmiş sözleşme, fiyat teklifi, sipariş formu vs. delil bulunmadığı, davacı tarafça … isimli şahsın imzasını havi irsaliyeli faturadan başkaca bir delil sunulmamış olduğu ve davalı tarafça mal teslimi yapıldığı kabul edilmediğinden söz konusu irsaliyeli faturada kayıtlı malların teslim edilip edilmediği, şahsın mal teslim almaya yetkili olup olmadığı hususlarında …’ın beyanının alınması gerektiği anlaşılmış olup, taraflarca süresi içeresinde beyanda bulunulmadığından adı geçenin tanık olarak dinlenmesinden vazgeçmiş sayılmasına karar verilerek bu cihetle fatura konusu malların teslim edildiği iddiası somut delillerle ispatlanamadığı değerlendirilmekle neticeten davacının davasının sübuta ermediğinden reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının sübut bulunmadığından REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı yargılamada kendini vekil ile temsil ettirdiğinden reddolunan miktar üzerinden AAÜT’sine göre tespit olunan 3.139,54 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
6-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,
Dair, miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı okunup usulüne uygun anlatıldı. 23/05/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır