Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/689 E. 2022/789 K. 05.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/689
KARAR NO : 2022/789
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/12/2020
KARAR TARİHİ : 05/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 07/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafça davacı hakkında … İcra Müdürlüğünün 2018/… esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, takibe konu çekin … … şubesinden verilme 15/11/2017 keşide tarihli … tarafından tanzim edilen 26.000 TL bedelli olduğunu, ancak takip konusu edilen çekin davacı ile herhangi bir ilişkisinin olmamasının yanı sıra hatta üzerinde yer alan ve davacıya atfen atılan imzanın ve yazıların da davacının eli ürünü olmadığını, davaya ve fazlaya dair tüm hakları saklı kalmak kaydıyla davanın kabulü ile öncelikle ….İcra Müdürlüğünün 2018/… esas sayılı dosyasının ihtiyati tedbir kararı verilerek teminatsız takibin durdurulmasına, davacının, davalıya borçlu olmadığının tespiti ile icra takibinin iptaline, davalı tarafça çekin tahsil edilmesi halinde ise tahsil olunan tüm bedellerin davacıya istirdadına, %20 kötü niyet tazminatına ve bu tazminata dava tarihinden itibaren reeskont avans faizinin uygulanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının, davacı yan ile PVC kapı ve pencere işi yaptığını, yapılan iş ile ilgili düzenlenen 28/08/2017 tarihli fatura ile davalının, davacıdan 26.000 TL alacağı bulunduğunu, davalının, faturadan doğan alacağına karşılık davacı tarafından takibe konu çek ciro edilerek verildiğini, buna ilişkin tahsilat makbuzu düzenlendiğini, çek bankaya ibraz edildiğinde karşılıksız olduğunun anlaşıldığını, davalı tarafça düzenlenen faturanın defter kayıtlarına işlendiğini ve vergi dairesine de beyan edildiğini, fatura alacağına karşılık çek alındığına ilişkin kaydın da ticari defterlerde işli olduğunu, alacağın tahsili için davacı aleyhine ….İcra Müdürlüğünün 2018/… esas sayılı takip başlatıldığını, ödeme emri tebliğ edilen davacı tarafından yasal süresi içinde ne borca ne de borç dayanağı evrak üzerindeki imzaya itiraz edilmediğini, davacının imzanın kendisine ait olmadığı iddiasının asılsız olduğunu, davacının istirdat talebi de yerinde olmayıp dava konusu çeke istinaden herhangi bir ödeme yapılmadığını, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir ile takibin durdurulması yasal olarak mümkün olmadığından davacı yanın bu yöndeki talebinin reddi gerektiğini, davacı yanın tazminat talebinin yerinde olmadığını, davalının kötü niyet içerisinde bulunduğundan söz edilemeyeceğini, bu nedenlerle davanın reddi ile %20’den az olmamak üzere tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, menfi tespit davasıdır.
Tarafların 2017-2018 yılına ait BA-BS formları, davacının ıslak imzalı belge asılları, … Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/… talimat sayısı ile mahkeme huzurunda alınan davacıya ait imza ve yazı örnekleri, ….İcra Müdürlüğünün 2018/… esas sayılı dosyası ve takibe konu çek aslı dosya içerisine alınmıştır.
Dosya mali müşavir bilirkişiye tevdi olunmuş, düzenlenen 26/07/2021 tarihli raporda; taraflar arasındaki 28.08.2017 tarih 26.000 TL bedelli irsaliyeli faturadan kaynaklanan ticari
ilişki bulunduğu, fatura bedelinin ödenmesi için, davacı tarafından davalıya ciro edilerek verilen
15.11.2017 tarih 26.000 TL bedelli çekten başlatılan takip dosyasından davalıya borçlu olduğunun
tespit edildiği belirtilmiştir.
Mahkememiz 23/09/2021 tarihli ara kararı ile davacı vekilinin takibin tedbiren durdurulması talebinin reddine, icra dosya borcunun tamamının icra veznesine depo edilmek ve işbu bedel üzerinden %20 oranında nakdi teminat ya da teminat mektubu karşılığında icra dosyasına yatırılacak paranın tedbiren alacaklıya verilmemesine karar verilmiş, davacı tarafça teminat yatırılmadığından kararın infazı yapılamamıştır.
Dosya imza incelemesi için Adli Tıp ve Belge İnceleme Uzmanı bilirkişiye tevdi olunmuş, düzenlenen 04/11/2021 tarihli raporda; çek aslı arka yüzündeki 2.ciro imzasının mevcut mukayese imzalarına kıyasla davacının eli ürünü olmadığı belirtilmiştir.
Bilirkişi raporları taraf vekillerine tebliğ olunmuş, raporlara karşı beyan ve itiraz dilekçeleri dosyaya ibraz edilmiştir.
Dosya imza incelemesi için ul … İhtisas Dairesine gönderilmiş, düzenlenen 13/04/2022 tarih ve 2022/22708 sayılı rapor ile, inceleme konusu çek arka yüzde 2.ciro imzanın teşhise götürecek önemli karakteristik materyal ve yazı unsuru içermeyen, tersimi basit, taklidi kolay imza, inceleme konusu materyal içermeyen imza olması nedeniyle söz konusu imza aidiyetinin, bu meyanda sorulduğu üzere …’un eli ürünü olup olmadığının tespit edilemediği belirtilmiştir.
Bilirkişi raporları taraf vekillerine tebliğ olunmuş, raporlara karşı beyan ve itiraz dilekçeleri dosyaya ibraz edilmiştir.
Dosya yeniden üç kişilik kriminal/grafolog bilirkişi heyetine tevdii edilerek dava konusu çekte keşide tarihine en yakın tarihli olanından başlayarak ve daha sonraki tarihli belgeler davacıya ait imza asıllarıyla mukayeseye esas alınmak suretiyle mevcut raporlar arasındaki çelişki giderilmek suretiyle çekte yer alan ciranta imzasının davacıya ait olup olmadığı yönünde rapor tanzimi istenmiş, düzenlenen 14/07/2022 tarihli raporda; inceleme konusu çekte …’a atfen atılı 2.ciro imzasının mevcut mukayese imzalarına kıyasla …’un eli ürünü olmadığı belirtilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, alınan bilirkişi ve ATK raporları ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Somut olayda davacı, ….İcra Müdürlüğü’nün 2018/… esas sayılı takip dosyasında takibe dayanak … şubesinin 15/11/2017 keşide tarihli, … İnş.Isı Yalıtım Hırdavat Ambalaj Toptan Satış-… … tarafından tanzim edilen 26.000 TL bedelli çek yönünden çekin kendisi ile herhangi bir ilişkisinin olmadığı, hatta üzerindeki imzanın da kendisine ait olmadığını beyanla çekten dolayı borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir.
Menfi tespit davalarında ispat yükünün davalıya ait olduğu kabul edilmekte ise de kıymetli evraka dayalı menfi tespit isteminde davalı elinde senet bulunduğu için karşı ispat kuralı gereği ispat külfetinin davacıya ait olacağı açıktır. 6102 Sayılı TTK’nın 790. maddesinde “Cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa bile, kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı taktirde yetkili hamil sayılır.” denilmiştir. Bu madde hükmüne göre dava konusu çekteki görünürdeki şekli ciro silsilesine göre davalı yetkili hamil konumunda gözükmektedir.
Her ne kadar yaptırılan grafolog bilirkişi incelemeleri ile çekteki imzanın davacının eli ürünü olmadığı tespit edilmiş ise de, tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde mali inceleme yapılması için mahkememizce 15/03/2021 tarihli ön inceleme duruşmasında inceleme günü belirlenmiş, taraflara belirlenen inceleme gününde ticari defterlerini sunmaları hususunda kesin süre verilmiş, sunmadıkları yahut yerinde inceleme yetkisi talep etmedikleri takdirde ticari defterleri sunmaktan vazgeçmiş sayılacakları hususu ihtar edilmiş, davacı vekili 29/03/2021 tarihli dilekçe ile inceleme gününde defterleri sunacağını beyan etmiş, inceleme gününde ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmemiş, davacı vekilinin 27/05/2021 tarihli dilekçe ile ticari defter ve belgelerinin incelenmesi için yerinde inceleme talep ettiği anlaşılmakla 27/09/2021 tarihli celsede yeniden inceleme günü belirlenerek mali müşavir bilirkişi tarafından davacının ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılarak davacı ciranta ile çekin hamili/davalı arasında ticari ilişki bulunup bulunmadığı, varsa bu ilişki nedeniyle davacının alacaklı ya da borçlu olup olmadığı ve ne miktarda borçlu olduğu, özellikle de çekin ticari defterlerinde kayıtlı olup olmadığı yönünde davalının incelenen ticari defter ve kayıtları ile karşılaştırmalı olarak inceleme yapılması istenmiş, davacı vekiline aynı şekilde ikinci defa ihtarat yapılmış ancak davacı tarafça ticari defter ve kayıtlar ikinci kez verilen inceleme gününde de incelemeye sunulmamış, buna ilişkin 05/11/2021 inceleme gününde tutanak tutulmuştur. Davalı tarafın ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan mali inceleme ile; davalı tarafından davacı adına 28.08.2017 tarihli “ … ” açıklamalı KDV dahil 26.000 TL bedelli fatura düzenlendiği,
fatura konusu mal bedelinin tahsilatı için de 28.08.2017 tarihli tahsilat makbuzu ile …-… Şubesi nezdindeki keşidecisi … … olan 15.11.2017 tarihli 26.000 TL bedelli çekin davalıya teslim edildiğinin anlaşıldığı, buna göre taraflar arasında ticari ilişkinin bulunduğu, davalının incelenen defter kayıtlarında ihtilaf konusu fatura ve çekin işli bulunduğu, söz konusu çek bedelinin ödenmediği ve davacının davalıya 26.000 TL borçlu olduğu, yine tarafların BA-BS formları incelendiğinde karşılıklı olarak davacı tarafından davalıdan 28/08/2017 tarih 26.000 TL bedelli mal alımının yapıldığı, davacının işbu bildirimle gerekli vergi indirimlerinden yararlandığı keza işbu fatura dışında da taraflar arasında mal alım satımına dair başkaca bir kayda rastlanılmadığı tespit edilmiş olmakla davanın reddine, ihtiyati tedbir kararı infaz edilmediğinden davalı lehine tazminata hükmedilmesine yer olmadığına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-İİK 72/4. maddesi uyarınca ihtiyati tedbir kararı infaz edilmediğinden davalı lehine tazminata hükmedilmesine yer olmadığına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının peşin olarak alınan 482,96 TL’nin mahsubu ile fazla alınan 402,26 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Davalı tarafından yapılan ve dosyaya yansıyan 50 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, HMK 342.maddesine uygun olarak düzenlenmiş dilekçenin, HMK 343.maddesi gereğince Mahkememize ve Mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilmesi ve HMK 344.maddesinde belirtilen harç ve giderlerin yatırılması sureti ile … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar tefhim edildi, usulen anlatıldı. 05/12/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza