Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/682 E. 2021/837 K. 28.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/682 Esas
KARAR NO:2021/837

DAVA:Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:14/06/2018
KARAR TARİHİ:28/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
…. Tüketici Mahkemesi’ne sunulan,
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının, 21.06.2016 tarihinde davalılardan satın aldığı ancak sonradan ayıplı olduğu anlaşılan aracın ayıplı olmasından dolayı piyasa değerinin çok altında bir bedelle üçüncü kişiye satmak zorunda kaldığını, davacının araçtaki ayıbı süresi içinde ve usulüne uygun olarak davalı şirkete bildirdiğini ancak taleplerinin yerine getirilmediğini, dava konusu aracın 6602 sayılı kanunun 8. maddesi gereği ayıplı/gizli ayıplı olduğunu, 29.06.2016 tarihli … yevmiye numaralı ihtarname ile bu hususu karşı tarafa bildirdiklerini, fakat karşı tarafın geçerli neden olmaksızın bu hususu kabul etmediğini, Garanti Belgesi Uygulama Esaslarına Dair Yönetmelikte azami tamir süresinin 20 iş günü olarak belirtildiğini, aracın 21.06.2016 tarihinden önce 07.06.2016 tarihinde tescil edildiğini, 6602 sayılı kanunun 12. maddesine aykırı olarak aracın klima arızası gizlenerek aracın davacıya satıldığını beyanla, davacı tarafından bozuk kliması tamir ettirilerek ve bu nedenle piyasa değerinin altında satılmak zorunda kalınan ayıplı aracın satışından kaynaklı ve kliması bozuk olan ayıplı ve ikinci el malın davacıya tam, ayıpsız ve sıfır km araçmış gibi satılan araçta sırf bu nedenle dahi değer kaybı da olduğundan davacının uğradığı zararın tespit edilerek, malın piyasadaki satış bedellerinin 61.500,00-TL ile 77.750,00-TL arasında değiştiği hususu da göz önüne alınarak, toplam tutarın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 7.000,00-TL’sinin satıcıya başvuru tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı şirketlerden müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının nihai tüketici sıfatına haiz olmadığı için görev itirazlarının olduğunu, davalı müvekkili firmanın … ilçe sınırları dahilinde olması nedeni ile görevli mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, müvekkilinin dava konusu aracın üreticisi değil, dağıtıcısı olduğunu, bu nedenle husumet itirazlarının bulunduğunu, davacı tarafın ayıp ihbar yükümlülüğünü yasal süresi içerisinde yerine getirmediğini, davacının aracı alırken eksiksiz aldığına dair teslim-tesellüm belgesini imzaladığını, davacının dava konusu aracı dava tarihinden önce üçüncü kişiye sattığı için dava açmak konusunda hukuki yararının bulunmadığını 295,00-TL tutarında basit bir tamir için aracı 7.000,00-TL altına satılmasının hayatın olağana akışına aykırı olduğunu, davacının aracın kendisinden önce başkasına satıldığı iddiasının gerçek dışı olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup; …. Tüketici Mahkemesi’nin … Esas – … Karar sayılı dosyası, 21.06.2016 tarihli araç satış faturası, aracın davalı şirkete başvurduğu tarihte bulunduğu kilometresini gösterir fotoğraf, … 19. Noterliği’nin 29.06.2016 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ve ihtarnamenin tebliğ şerhi, …. Noterliği’nin 01.07.2016 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi, … plakalı, … marka 2016 … … model aracın ruhsatı, 21.06.2016 tarihli Tüketici Kredi ve Rehin Sözleşmesi, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ve ödemeye ilişkin tahsilat belgesi, … 34. Noterliği’nin 26.02.2018 tarihli ve … yevmiye numaralı araç satış sözleşmesi, 15.02.2018 tarihli klimanın tamirat faturası ve tahsilat makbuzu, aracın piyasadaki ikinci el satış bedellerine ilişkin ekran görüntüleri, trafik tescil kayıtları ile yetkili servis raporları mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
(2)…. Tüketici Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında Bilirkişi … tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda özetle; 295,00-TL’ye onarımı yapılan ve kalorifer arızasından dolayı … plakalı … marka … aracın değerinde iddia edildiği gibi 7.000,00-TL civarında değer kaybı oluşmayacağı ve davacının aracını piyasasından düşük satmasının nedeni olmayacağı, bununla birlikte söz konusu araçta kalorifer arızası sebebiyle kalorifer sistemi değişmiş olsa bile bu değişimin tramer kayıtlarına girmeyeceği, tramer sorgulama sisteminde de görülmeyeceği ve karöseri parçası olarak değerlendirilmemesinden dolayı araç üzerinde değer kaybı oluşturmayacağı, davacının aracını piyasa rayicinden düşük satmasının ise kendi tasarrufu olduğu, söz konusu aracın kaloriferindeki arızanın kullanım hatasından kaynaklanmayacağından arızanın giderilmesi için davacı tarafından ödenen 250,00-TL tutarındaki arıza onarım faturasının davalı firmanın sorumluluk kapsamına girmesinden ötürü garantiden karşılanmasının uygun olacağı yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
(3)Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, Nitelikli Hesap Uzmanı … ve Kusur Uzmanı Yrd. Doç. Dr. …’a tevdii edilen dosyada tanzim olunan 05/07/2021 tarihli bilirkişi heyeti raporunda özetle; dava konusu araçta oluşan arızanın garanti kapsamında herhangi bir yetkili serviste 2-3 saatlik bir süre içinde çözülebilecek bir olduğu, davacının bu vakada araçtaki arızasının giderilmesi için servise izin vermediğinin görüldüğü, basit bir ısıtma/soğutma arızası nedeniyle ikinci el satış piyasasında, araçta değer kaybının oluşmasının hem teorik değer kaybı hesaplama yöntemlerine göre, hem de piyasa koşullarında mümkün olmadığı, pandemi koşullarının, küresel olarak tüm otomotiv sektöründe arz sorunlarına neden olduğu, karşılanamayan aşırı talep nedeniyle sıfır araç ve ikinci el araçların, rayiç değerinin 10-25 bin lira üzerinde satıldığı ve araçların kasko değerlerinin düşük kaldığının görüldüğü, bu gerekçelerle, dava konusu aracın 26.02.2018 tarihindeki değerinin pazarlık payı dahil 60.000,00-TL olarak hesaplandığı, tüm delillerin münakaşası, her türlü hukuki tavsif ve nihai kararın mahkemeye ait olması kaydı ile, aracın gizli ayıplı olarak satıldığı hususunun ispat edilemediği, araçtaki kalorifer arızasının tramer kayıtlarına girmeyeceği, satışı esnasında değer kaybı oluşturmayacağı, davacının aracını piyasa rayicinden düşük satmasının kendi tasarrufu olduğu, davacının, 15.02.2018 tarihli klima arıza bedeli olan toplam 1.258,36-TL tutarı davalı üretici firmadan talep edebileceği yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava, satın alınan araçta ayıp nedenine dayalı olarak değer kaybı oluştuğundan bahisle açılan alacak istemine ilişkindir.
…. Tüketici Mahkemesi’nin 09/07/2020 tarih, … Esas, … Karar sayılı görevsizlik kararı üzerine dosya mahkememize gönderilerek Mahkememizin 2020/682 Esas sırasına kaydı yapılmış, taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Davacı dava konusu … plakalı aracı 22/06/2016 tarihinde satın aldığını, teslimden bir kaç gün sonra klimasının arızalı olduğu ve soğutma yapmadığının fark edildiğinden davalılardan yetkili servise başvurulduğunu, klimanın arızalı olduğunun teyit edildiğini, aracın sıfır araç olduğu inancıyla satın alındığı, aracın satılırken değer kaybına uğradığını iddia etmektedir
6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 227.maddesinde; satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcının, seçimlik haklardan ancak birini kullanabileceği belirtildikten sonra satılanın ayıplı olması durumunda alıcının sahip olduğu seçimlik haklar; satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme, aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme ve imkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme olarak belirlenmiştir. Bu seçimlik haklar dışında alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı ise saklıdır.
Somut olay bakımından değerlendirme yapılması için dosya makine mühendisi bilirkişisine tevdii edilmiş, hükme esas alınan rapor uyarınca; davaya konu araçta oluşan arızanın garanti kapsamında herhangi bir yetkili serviste 2-3 saatlik bir süre içinde çözülebilecek bir sorun olduğunu ancak davacının araçtaki arızasının giderilmesi için servise izin vermediğinin görüldüğü, basit bir ısıtma/soğutma arızası nedeniyle ikinci el satış piyasasında araçta değer kaybının oluşmasının mümkün olmadığını, araçtaki kalorifer arızasının tramer kayıtlarına girmeyeceğini ve satışı esnasında değer kaybı oluşturmayacağını, davacının aracı piyasa rayicinden düşük satmasının kendi tasarrufunda olduğunu belirtmiştir. Yine, davanın ilk açıldığı Tüketici Mahkemesinde alınan raporda da söz konusu araçta kalorifer arızası nedeniyle kalorifer sistemi değişmiş olsa bile bu değişimin tramer kayıtlarına girmeyeceği, tramer sorgusunda gözükmeyeceği ve karöseri parçası olarak değerlendirilmemesinden dolayı araç üzerinde değer kaybı oluşmayacağı yönünde kanaat bildirmiştir. Bu durumda davacının klima sistemindeki arıza nedeniyle aracın ayıbından dolayı değer kaybı oluştuğu ve aracın piyasa rayicinden daha düşük bedelle 3. kişiye satıldığı iddialarına yönelik yapılan değerlendirmede araçtaki bu arızanın garanti kapsamında çözülecek sorunlardan olduğu, bu arızanın tramer kaydına işlemediği ve araçta değer kaybı oluşturmayacağı kanaati hasıl olmuştur. Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda her ne kadar 1.258,36 TL klima arızasının davalıdan talep edebileceği belirtilmiş ise de; davacı TBK uyarınca seçimlik haklarından satış bedelinden indirim isteme hakkını kullanmış olup araçta oluşan arızadan kaynaklı zarar tazminini talep etmemiş olduğundan bilirkişi tarafından hesaplanan bedele de mahkememizce hükmedilmemiş, belirtilen nedenlerle davacının aracında değer kaybı oluşmadığından davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
(1)Davanın REDDİNE,
(2)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 59,30-TL karar harcının peşin olarak alınan 119,54-TL’den mahsubu ile fazla alınan 60,26-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
(3)Davacı tarafından yapılan giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
(4)Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
(5)Davalılar duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
(6)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, duruşmada hazır bulunan taraf vekillerinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 28/10/2021

Katip …
✍e-imzalıdır.

Hakim …
✍e-imzalıdır.