Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/680 E. 2022/32 K. 31.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/680
KARAR NO :2022/32

DAVA:Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:27/11/2020
KARAR TARİHİ:31/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında … kurumunun … yerleşkesindeki personel taşıma işi için 17.07.2020 tarihinde “Personel Servis Aracı Kiralama Sözleşmeleri” imzalandığını, bu sözleşmelere göre davacının kendisine ait olan … plakalı servis aracı ile … …-… (günlük 180 TL bedelle) hattında ve … …-…/… hattında (günlük 520 TL bedelle) personel servis taşıma hizmeti gördüğünü, ancak davacının 08.09.2020 tarihinde davalı şirket çalışanı tarafından telefonla aranarak kendisine akşam servisine gitmeyeceği, yerine başka aracın gideceği, bundan sonra servis taşıma işinin kendisiyle yapılmayacağı söylenerek sözleşmesinin davalı şirket tarafından tek taraflı olarak fiilen feshedildiğini, davalının haksız feshi nedeniyle davacının kazanç kaybına uğradığını, taraflar arasındaki sözleşmeye göre aracın bakımı, sigortası, akaryakıt giderlerinin davacıya ait olduğunu, buna göre sözleşme süresine göre kazanç kaybı hesaplanırken söz konusu giderlerin düşülmesi gerektiğini, bu nedenlerle davanın kabulü ile, şimdilik kazanç kaybı olan 10.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Dava dilekçesi davalı şirkete usulüne uygun olarak tebliğ olunmuş, süresi içinde cevap dilekçesi verilmemiş, davalı vekili 15/03/2021 tarihinde UYAP sisteminden gönderdiği dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde incelendiğinde 6 adet sözleşmeye dayandığının görüldüğünü, işbu sözleşmelerin Personel Servis Aracı Kiralama Sözleşmesi olduğunu, araç kira sözleşmesi ihtilafının çözüm yerinin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğundan görevsizlik kararı verilmesini talep ettiklerini, davacının taleplerinin zamanaşıma uğradığını, davacının işi kendi kendine bıraktığını, davalı şirket tarafından davacıya işi bırakmasına yönelik herhangi bir ihtar ya da yazılı bir talepte bulunulmamasına rağmen davacı tarafından işin bırakılması sonrası kazanç kaybı adı altında bir talepte bulunulmasının hukuka aykırı olduğunu, sözleşmenin 4.maddesinde taraflar arasında mutabakata varılması halinde sözleşmenin 2 ay uzatılacağı ifade edilmekte olup taraflar arasında mutabakata varıldığına ve sözleşmenin uzatıldığına dair herhangi bir belge anlaşmanın davacı tarafından sunulmadığını, davacının hem haklı olduğunu iddia edip sözleşmeyi erken feshettiğini hem de mutabakatla uzatılacak sözleşmeden ötürü kazanç kaybı istediğini, anılan mevcut durumun aksi bir an için düşünülse dahi sözleşmenin 3.10 maddesine göre davalı şirketin sözleşmeyi tek taraflı olarak feshetme yetkisinin davacı tarafından kabul edildiğini, aynı maddenin devamında sözleşmenin feshi ile davacı tarafın hiçbir hak talep etmeyeceğinin hüküm altına alındığını, sözleşme içeriğinde KDV’nin davalı şirkete ait olacağına dair herhangi bir hüküm olmamasına rağmen faturaların + KDV olarak düzenlendiğini, böylece fazladan KDV ödemesi adı altında ödemeler yapıldığını, davacı tarafın sebepsiz zenginleştiğini, sözleşmeye aykırı düzenlenen faturaya itiraz edilmemesinin faturayı kabul anlamına gelmediğini, bu nedenlerle görevsizlik kararı verilerek dosyanın görevli sulh hukuk mahkemesine gönderilmesini, aksi kanaat hasıl olması halinde davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasında düzenlenen personel servis aracı kiralama sözleşmesinin haksız feshi nedeniyle kazanç kaybından kaynaklanan alacak davasıdır.
HMK’nun 114/(1)-c maddesi gereğince mahkemenin görevli olması dava şartı olduğundan HMK’nun 115.maddesine göre dava şartlarının mevcut olup olmadığı mahkemece davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılabilir.
6100 Sayılı HMK.’nın 4/I-a maddesinde kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalara, konuları ve değerlerine bakılmaksızın sulh hukuk mahkemelerinde bakılacağı hükmüne yer verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; taraflar arasında … kurumunun … yerleşkesindeki personel taşıma işi için 17/07/2020 tarihinde Personel Servis Aracı Kiralama Sözleşmeleri imzalandığı, davacının kendisine ait olan … plaka sayılı servis aracı ile … …-… ve … …-…/… hatlarında personel servis taşıma hizmeti gördüğü, uyuşmazlığında bu sözleşmenin uygulanmasından kaynaklandığı, her ne kadar davanın her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendiren yolcu taşıma hizmetinden kaynaklandığı düşünülebilirse de taraflar arasında tedarikçi araç kiralama sözleşmesi yapıldığı, tarafların ticaret şirketi olmalarının ve aralarındaki ilişkinin bir ticari iş sayılmasının kira sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlık karşısında mahkemenin görevini etkilemeyeceği (emsal için bkz İst.BAM 13.HD 2021/577 E 2021/643 K, Sakarya BAM 4.HD’nin 2019/945 E 2019/758 K sayılı kararı), 01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK.nun 4/1-a maddesine göre “Kiralanan taşınmazların, 09/06/1932 tarihli ve 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda” Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu anlaşılmakla mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki karar tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, 6100 Sayılı HMK.’nın 4/I-a maddesi uyarınca ilgili ihtilaflara bakma görevinin Sulh Hukuk Mahkemelerine ait olduğu, mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla, işbu davanın göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle 6100 sayılı HMK’nun 114/c maddesi uyarınca USULDEN REDDİNE
2-HMK 20. Maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesine müteakip taraflarca 2 haftalık süre içerisinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmesi halinde dosyanın görevli İSTANBUL NÖB. SULH HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine, taraflarca 2 haftalık süre içerisinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmediği takdirde RESEN davanın açılmamış sayılacağına karar verileceğinin ihtarına , ( ihtar edildi)
3-HMK’nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik ve yetkisizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceği, gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkemenin dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceği ön görüldüğünden yargılama giderleri konusunda bu aşamada KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
4-Yargılama, harç ve masrafların ve diğer hususların görevli mahkemece dikkate alınmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, HMK 342.maddesine uygun olarak düzenlenmiş dilekçenin, HMK 343.maddesi gereğince Mahkememize ve Mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilmesi ve HMK 344.maddesinde belirtilen harç ve giderlerin yatırılması sureti ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar tefhim edildi, usulen anlatıldı. 31/01/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza