Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/679 E. 2021/1004 K. 20.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/679
KARAR NO:2021/1004

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:27/11/2020
KARAR TARİHİ:20/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 15/05/2019 tarihli Akaryakıt Hizmet Sözleşmesi imzalandığını, davacı şirket tarafından üye kuruluşlar vasıtasıyla müşteri şirket personeline elektronik ödeme kartı ile sağladığı sistem, hizmet ve bu hizmetin bedelinin ödenmesine ilişkin şartların Akaryakıt Hizmet Sözleşmesinin konusunu oluşturduğunu, davanın konusunu oluşturan alacağın sözleşmeden doğan alacaklara ilişkin kesilmiş faturalardan kaynaklandığını, tüm sözlü ve yazılı uyarılara rağmen borcun ödenmemesi sonucunda alacağın tahsili için ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosya ile icra takibi başlatıldığını, davalının borca, faize ve yetkiye itirazı üzerine takibin durduğunu, yetki itirazı yersiz olup sözleşmeden doğan davalarda yetkiyi düzenleyen HMK.md.10’a göre, ayrıca BK.md.89’a göre alacaklı davacının yerleşim yeri Şişli/İstanbul olduğundan takibin yetkili İstanbul İcra Müdürlüğünde açıldığını, kaldı ki taraflar arasında imzalanan satış sözleşmesinin 12.maddesinde uyuşmazlık halinde İstanbul Mahkemeleri ve Müdürlüklerinin yetkili olduğu düzenlendiğinden işbu maddenin HMK.mad.17 gereğince yetki sözleşmesi hükmünde olduğunu, bu nedenlerle fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla itirazın iptaline, takibin faiz ve ferileri ile beraber devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı şirket yetkilisi cevap dilekçesinde özetle; sözleşmenin aslının istenilmesini, banka hesapları ve envanter kayıtlarının incelenmesini, bilirkişi inceleme yapılmasını, davacının açmış olduğu dosyanın ve kötü niyet faizinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava itirazın iptali davasıdır.
….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası getirtilerek incelendiğinde; davacı tarafından davalı aleyhine 21.851,93 TL asıl alacak, 481,56 TL vade farkı olmak üzere toplam 22.333,49 TL üzerinden takip başlatıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Dosya mali müşavir bilirkişiye tevdi olunmuş, düzenlenen 13/06/2021 tarihli raporda; davacının davalı adına düzenlediği e-faturalar ve faturalara istinaden davalıdan yapılan tahsilatlara ilişkin olarak davacıya ait 2019 yılı ticari defter kayıtlarına göre davacının takip tarihi itibarı ile davalıdan 21.851,93 TL alacaklı olduğu, tarafların tacir olduğu ve taraflar arasındaki ticari işlemlerde faiz talebinin yerinde olduğu, davacının takip öncesi davalıya TBK.117 maddesi anlamında boç ihtarında bulunmadığı, davalının takip tarihi itibarı ile temerrüde düştüğünün kabulü gerektiği, taraflar arasındaki sözleşmenin 4.11 maddesi gereğince vadesinde ödenmeyen fatura bedellerine aylık %2 (yıllık %24) oranında vade farkı talep edebileceği ve takip tarihi itibarı ile hesaplanan 417,22 TL vade farkı talep edilebileceği, fazla talebin yerinde olmadığı, sözleşmenin 4.11 maddesinde geciken fatura ödemelerinde davacının gecikme faizi talep edebileceğine ilişkin hüküm bulunmasına karşın, sözleşmede işbu gecikme faizine ilişkin herhangi bir oran belirlenmemiş olması karşısında gecikme/temerrüt faiz talebinin 3095 Sayılı Yasa kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, bu halde takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesi gereğince %13.75 ve değişen oranlarda ticari faiz (13/06/2020 tarihinden itibaren %10, 19/12/2020 tarihinden itibaren %16,75) talep edebileceği belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ olunmuş, davacı vekili 29/06/2021 tarihli dilekçesi ile, Yargıtay içtihatlarına göre karşı tarafın ticari defter ve kayıtlarını sunmaktan kaçınmakla ticari defterlerindeki kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu ve engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılması gerektiğini, dava esas değerinin takipteki asıl alacak tutarı olan 21.851,93 TL olarak belirtildiğini, bu anlamda takip öncesi vade farkı taleplerinin bulunmadığını beyan etmiştir.
Davalı şirket yetkilisi 08/07/2021 tarihli dilekçesi ile, yapılan bilirkişi incelemesi ile yanlızca tek firmanın muhasebe kayıtları incelenmiş olup tek taraflı kayıtlara göre rapor hazırlandığını, firmalarının kayıtlı muhasebe evraklarının, sözleşmenin asıl evrakı ve banka kayıtları giriş çıkışları incelenmediğini beyan etmiştir.
İlgili vergi dairelerinden tarafların 2019 yılı ve müteakip BA-BS formları getirtilmiş, davalı şirkete bilirkişi incelemesi için belirlenen inceleme gününü bildirir davetiyenin TK.12.maddesine uygun olarak tebliğ edilmediği anlaşılmakla davalı tarafa yeniden inceleme gününü bildirir davetiye tebliği ile davalı şirketin ticari defter ve kayıtlarının da karşılaştırmalı olarak incelenmesine karar verilerek yeniden inceleme günü belirlenmiş, davalı şirket ve şirket yetkilisine ayrı ayrı bilirkişi inceleme gününü bildirir davetiyeler usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, belirlenen inceleme gününde davalı tarafın incelemeye katılmadığı, mazeret bildirmediği ve yerinde inceleme talep etmediği anlaşılmakla incelemenin yapılamadığına ilişkin 05/11/2021 tarihli tutanak imza altına alınmıştır.
Tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde;
Her ne kadar davalı icra dosyasında icra dairesinin yetkisine yönelik itirazda bulunmuş ise de, tarafların tacir olduğu ve sözleşmede İstanbul İcra Daireleri ve Mahkemelerinin yetkili olduğu düzenlendiğinden itirazın HMK.17.maddesi gereği reddine karar verilmiştir.
Dava taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle düzenlenen fatura ve cari hesap alacağının tahsiline ilişkindir. Tarafların tacir olduğu delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 maddeleri uyarınca ticari defter ve belgeler nezdinde mali yönden bilirkişi incelemesi yapılması yoluna gidilmiştir. Davacının usulüne uygun olarak tutulan delil vasfına haiz ticari kayıtlarına göre davalıdan takip miktarınca alacaklı olduğu, davalı tarafça takip dosyasına sunduğu itirazında davacı alacaklıya borcunun bulunmadığı bildirmiş ise de borcun ödendiğine ilişkin herhangi bir ödeme belgesini yada delilini dosyaya sunulmadığı, davalının yapılan ihtarata rağmen ticari kayıtlarını dosyaya sunmadığı davacı kayıtlarının BA-BS formları ile birbirini teyit ettiği dikkate alındığında davacının sübut bulan davasının kabulüne karar vermek gerekmiş davalının itirazında haksız ve kötü niyetli olduğu alacağın likit olduğu dikkate alınarak asıl alacak miktarının %20 si oranında icra inkar tazminatına hükmolunarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile,
1-….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında davalı borçlu tarafından yapılan itirazın 21.851,93-TL asıl alacak üzerinden İPTALİ ile, takibin bu miktar üzerinden DEVAMINA, asıl alacak tutarına takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek % 13,75 oranında ve TCMB tarafından belirlenen değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, vade farkı alacağına ilişkin harçlandırılmış talep bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
2-İİK’nin 67/2 maddesi gereği hükmedilen asıl alacak tutarının (21.851,93-TL) %20’si oranında olmak üzere 4.370,38-TL icra inkar tazminatına hükmedilmesine, bu tutarın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 1.492,70-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 261,51-TL’nin mahsubu ile bakiye 1.231,19-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan; 323,71 TL harç, 950,00-TL bilirkişi ücreti, 120,50 -TL tebligat, posta ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 1.394,21 TL yargılama masrafının davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 5.100,00-TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak kendini vekil ile temsil ettiren davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
8-)6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13)- (14) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 20/12/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza