Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/677 E. 2021/453 K. 07.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/677
KARAR NO : 2021/453

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/10/2019
KARAR TARİHİ : 07/06/2021

İstanbul 7.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/687 esas, 2020/521 karar sayılı, 07/10/2020 tarihli görevsizlik kararı üzerine Mahkememize tevzi edilen ve Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı hakkında İstanbul …İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyasıyla alacak takibi yapıldığını, tarafların 2007 tarihinde aralarındaki alışveriş sebebiyle davacı tarafından davalı lehine borcuna karşılı teminat amaçlı olarak vade tarihi 16/07/2007 tarihli bir açık senet düzenlediğini, davacının işyerini kapatınca borcunu ödediğini, söz konusu borcuna karşılık olarak teminat amaçlı vermiş olduğu senedi almak istemişse de davalının senedin aslını bulamadığını, bulunca vereceğini söylediğini, aradan yıllar geçmesine rağmen davalının senet aslını davacıya teslim etmediği gibi davacı aleyhine kötü niyetli olarak icra takibi başlattığını, tebligatı geç öğrenen davacının icra dairesine gerekli itirazları yapmış olmasına karşın söz konusu 7 günlük itiraz süresini kaçırmış olması nedeniyle takibin kesinleştiğini, takibe konu olan senedin vade tarihi 16/07/2007 olup söz konusu vade tarihi üzerinden 10 yıllık sürenin de geçtiğini, BK. 146.maddesi uyarınca kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça her alacağın 10 yıllık zamanaşımına tabi olduğunu, alacak genel zamanaşımına uğramış olup borç ödenmesine rağmen ödenmemiş olsa bile zamanaşımına uğramış alacağın tahsili girişiminin iyiniyet kurallarına ve hukuka aykırı olduğunu, öncelikle icra takibinin yargılama sonuna kadar teminatsız olarak durdurulması hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davacının takip nedeniyle borçlu olmadığının tespitini, toplam alacak üzerinden %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Görevsizlik kararı veren İstanbul …Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında verilen 05/11/2019 tarihli ara karar ile İİK.nun 72/3 maddesi gereğince takip konusu borcun tamamının icra dairesine ve %15 nakdi teminatın veya muteber bir bankanın bu miktarda kesin ve süresiz teminat mektubunun mahkemeye ibrazı halinde icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmiş, davacı tarafça dosyaya teminat yatırılmamıştır.
CEVAP: Dava dilekçesi davalıya usulüne uygun olarak tebliğ olunmuş, davalı vekili tarafından süre uzatım talebinde bulunulmuş, görevsizlik kararı veren mahkeme tarafından davalı tarafa cevap verme süresinin bitiminden itibaren 2 haftalık ek süre verilmiş ancak süresi içinde cevap dilekçesi sunulmamıştır.
Davalı vekili 07/10/2020 tarihli celsede, cevap dilekçesini teknik bir aksaklıktan dolayı sunamadıklarını, davanın takibi sürüncemede bırakmak için açıldığını, senedin veriliş amacının ancak yazılı delil ile ispat edilebileceğini, senedin zamanaşımına uğradığı iddiasının menfi tespit davasında ileri sürülemeyeceğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 30/12/2020 tarihli dilekçesi ile, icra takibine dayanak bononun davacı borçlu tarafından borcuna karşılık olarak davalıya verildiğini, bononun vadesine gelmesine rağmen ödeme yapmayan davacının davalıdan süre istemesi üzerine davalı tarafından ödeme yapılmasının beklendiğini ancak ödeme yapılmaması üzerine icra takibine girişildiğini, davalının haklı alacağını alamadığı, davacı borçluya artık ulaşamadığı ve haber alamadığı için icra takibi başlatmak zorunda kaldığını, senedin teminat senedi olduğunu hususunun yalnızca yazılı delille ispatlanabileceğini, yerleşik Yargıtay içtihatları dikkate alındığında, Yargıtay’ın ıslahla bile zamanaşımı defiini kabul etmezken, menfi tespit davası ile zamanaşımı iddiasında bulunulup hak iddia edilemeyeceğinin de yine açıkça hükme bağladığını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası getirtilerek incelendiğinde; alacaklı … tarafından borçlu … aleyhine 27/04/2018 tarihinde 16/07/2007 tarihli 10.000 TL bedeli bono dayanak gösterilerek 10.000 TL asıl alacak, 9.710,14 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 19.710,14 TL üzerinden takip başlatıldığı, borçlunun 17/05/2018 tarihli dilekçe ile takibe itiraz ettiği, icra müdürlüğünün 17/05/2018 tarihli kararı ile borçluya ödeme emrinin 02/05/2018 tarihinde TK.nın 21.maddesine göre tebliğ edilmiş olduğu, itirazın yasal süresinde yapılmadığı anlaşıldığından itirazın reddine, takibin devamına karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememiz 15/03/2021 tarihli celse ara kararı ile tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde 16/04/2021 günü mahkememiz kaleminde mali müşavir bilirkişi aracılığı ile inceleme yapılmasına karar verilmiş, belirlenen inceleme gününde tarafların mahkeme kaleminde hazır bulunmadıkları, yerinde inceleme talep etmedikleri ve davacı tarafça belirtilen süre içinde bilirkişi ücretinin yatırılmadığı 16/04/2021 tarihinde tutanak altına alınmıştır.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; her ne kadar davacı tarafından İstanbul …İcra Müdürlüğünün… esas sayılı dosyası ile açılan takibe dayanak senet nedeniyle senedin teminat senedi olarak verildiği ve borcun ödendiği iddiası ile borçlu olmadığının tespiti talep edilmiş ise de, teminat amaçlı kambiyo senedi düzenlendiği takdirde bunun hangi amaç için verildiği, ya teminat senedinin üzerine yazılmalı, yada ayrı bir sözleşme ile bu senedin hangi hukuki ilişkinin teminatı olduğuna ilişkin bir düzenleme yapılmalıdır.Yargıtay müstekar uygulamalarında da değinildiği üzere senedin teminat fonksiyonu içeriğini ispat külfetinin aynı eş değerdeki yazılı deliller ile davacıya ait olduğu açıktır .6100 sayılı HMK’nın 201. maddesi gereğince yazılı bir belgeye (senede) bağlanmış olan iddiaya karşı def’i olarak ileri sürülen hususların yazılı delille ispatlanması gerekmektedir. Bu suretle, davacı tarafından imzalanan bono nedeniyle borçlu olunmadığına yönelik iddiaların yazılı delille ispatlanması gerekmekte olup, davacı iddialarının tanıkla ispatı mümkün değildir.Davacı dava konusu senedin teminat senedi olduğuna ilişkin yazılı bir delil sunamamıştır. Mahkememizce 15/03/2021 tarihli celse ile inceleme günü belirlenerek davacı tarafa bilirkişi ücretini yatırması ve taraflara belirlenen inceleme gününde ticari defter ve kayıtlarını sunması için kesin süre verildiği, verilen kesin süre içinde bilirkişi ücretinin yatırılmadığı, ticari defter ve kayıtların sunulmadığı, yerinde inceleme talep edilmediği anlaşılmıştır . Herkes iddiasını ispatla yükümlüdür, 6100 sayılı HMK’nun 189. vd maddeleriyle belirtildiği gibi tarafların kanunda belirtilen süre ve usule uygun olarak ispat hakkına sahip olduğunu, 190. maddeyle kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafın ispat yüküyle yüklü olduğu, ispatın hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa ait olduğu açıkça belirtilmiş ve yine davanın konusu ve davacının iddiaları birlikte incelendiğinde iddialarının davacı şirkete ait ticari defterlerin incelenmeden bir sonuca ulaşılmasının mümkün olmadığı, davacı yanın iddiasını doğrulayacak mahiyette ve mahkememizce kanaat hasıl olacak nitelikte başkaca yeterli delil ve belgede ibraz edilememiş olması nedeniyle davacısı tarafından ispat edilemeyen işbu davanın reddine, ihtiyati tedbir kararının uygulanmamış olması nedeniyle davalı lehine kötü niyet tazminatı verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Sübut bulmadığından REDDİNE,
2-İİK 72/4 mad uyarınca İhtiyati Tedbir kararının uygulanmamış olması nedeniyle davalı lehine kötüniyet tazminatı verilmesine yer olmadığına,
3-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 336,60 TL harçtan mahsubu ile bakiye 277,30 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, reddedilen dava değeri itibariyle avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca yapılan hesaplama neticesinde 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı davacı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.07/06/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır