Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/656 E. 2021/313 K. 13.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/656 Esas
KARAR NO:2021/313

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:19/11/2020
KARAR TARİHİ:13/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile, 6/01/2020 tarihinde … Mah … Sok No:… D:… … … adresinde davacı tarafından sigortalı bulunan konutun bulunduğu binanın arka sokağında mevcut… temiz su şebekesinde meydana gelen patlama sonucu sigortalı konutta su baskını sebebiyle hasar meydana geldiğini, bu hasar doğrultusunda yapılan ekspertiz incelemesi sonucunda da hasarın…’ye ait temiz su şebekesinin patlamasından kaynaklandığı ve sigortalı dairede su basması sonucu birçok eşyanın zarar gördüğünün tespit edildiğini, geri tepen suyun sirayeti sonucunda sigortalı dairede laminant parke zemin döşemelerinde, mutfak dolabında, kapı kasalarında, duvar boyalarında ve gardırop ile halılarda hasara sebep olduğunun ekspertiz raporu ile sabit olduğunu, davacının hasar tutarı olan 6.600TL’yi sigortalıya ödediğini ve…’ye rücu ettiğini, buna adayalı olarak ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibine başlandığını, davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğunu, davalının bu olayda hizmet kusurunun mevcut olduğunu, idarenin yürütmekle görevli olduğu bir hizmetin kuruluşunda, düzenlenişinde veya işleyişinde nesnel nitelikli bozukluk, aksaklık veya boşluk olarak tanımlanabilen hizmet kusurunun hizmetin kötü işlemesi veya hiç işlememesi hallerinde gerçekleştiği ve bunun idarenin tazmin yükümlülüğünün doğmasına yol açtığını, olay yerine gelen… ekibi tarafından yapılan incelemede…’ye ait rögarın tıkandığının tespit edilin rögarın açılması için gerekli işlemler yapıldığını, … kanunlardan kaynaklanan sorumluluğunu yerine getirmemesi üzerine meydana gelen büyük miktarda bir hasarın mevcut olduğunu, meydana gelen bu sel felaketi için…’NİN … İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun 2.maddesi uyarınca da sorumluluğunun sabit olduğunu, davalı tarafın görevini yerine getirmediğinden, davacının dava dışı sigortalısının zarara uğramasına neden olduğunu beyanla, davalının haksız itirazının iptali ile, %20den aşağı olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesi ile, söz konusu hasar ile ilgili olarak … Bölge Abone İşleri Daire Başkanlığınca yapılan inceleme neticesinde 06/01/2020 tarihinde bahse konu adresten arıza kayıt servisine gelen arıza ihbarına binaen aynı gün içinde Şube Müdürlüğü ekiplerince gecikmeye mahal vermeden gidildiğini ve dinleme teknik araştırma neticesinde ilgili binanın şube yolu arızası tespiti yapılarak arıza onarımının yapıldığını, yapılan tespitler ve yönetmelik gereği hasarın binanın toprağa dayalı olan bodrum katının pencere veya kapısından değil, binanın dışından ve ilgili binanın izolasyon olmadığı anlaşılan perde duvarından sızdığının aşikar olduğunu, şikayetin çok kısa sürede bulunup tamir edildiği de göz önüne alındığında, oluşan hasarda davalı idarenin bir kusurunun/ ihmalinin bulunmadığını, ilgili bina sakinlerince su taşkınına karşı alınması gerekli hiçbir önlemin alınmadığının tespit edildiğini, meydana gelen su basmalarına hasara bina sahiplerinin kendi kusurunun neden olduğunu, , davacının sigortalısının yer altı ve yer üstü sularına karşı izolasyon ile ilgili gerekli tedbir ve önlemleri almadığının da gerçek olduğunu, bina bodrum katının zeminden gelecek sulara karşı yeterli izolasyonunun bulunmaması, binanın harici su baskınlarına karşı tedbirsiz olması ve inşaat tekniğine aykırı yapılmış olması nedeniyle meydana gelen hasardan idareye kusur yüklenmesinin de hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, talep edilen edelin, piyasa rayicine uygun olmayıp fahiş olarak belirlendiğini beyanla, haksız ve hukuka aykırı davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, davacı ile sigortalısı arasında düzenlenen poliçe çerçevesinde davalının kusurundan kaynaklandığı iddia edilen hasar nedeni ile davacının sigortalısına ödemiş olduğu tazminatın davalıdan rücuen tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali davasıdır.
Davaya konu olayda davacı sigorta şirketi, dava dışı sigortalı ile arasındaki sigorta sözleşmesinden kaynaklı yaptığı hasar ödemesini, sigortalısının halefi olarak ödediği bedelin tazmini için…’ye icra takibi yapmıştır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 16/1. maddesinde kendi kuruluş kanunları gereğince özel hukuk hükümleri dairesinde idare edilmek ve ticari şekilde işletilmek üzere devlet, vilayet, belediye gibi kamu tüzel kişileri tarafından kurulan teşekkül ve müesseselerin dahi tacir sayılacakları hükme bağlanmıştır. Bu durumda davalı… Genel Müdürlüğü ile davacının sigortalısı arasında haksız fiilden kaynaklanan davaya bakma görevinin idari yargıda değil adli yargıda çözümlenmesi gerektiğinden işbu davada adli yargının görevli olduğu göz önünde bulundurulmuştur.
Somut olayda davacı, sigortalısının halefi olarak davayı açmış olup, konut sigortasıyla dava dışı sigortalısının konutunu sigorta etmiştir. … Genel Müdürlüğü ile davacının sigortalısı arasındaki haksız fiilden kaynaklanan davada uyuşmazlığın tacirler arasındaki haksız fiilden kaynaklanmadığı, konut sigortası ile taşınmazını sigorta ettiren dava dava sigortalının taşınmazında meydana gelen hasarı sigorta poliçesi kapsamında tazmin eden davacı sigorta şirketinin sigortalısının haklarına halef olarak icra takibi başlatması ve itirazın iptali davası açması sebebiyle, dava dışı sigortalının şahıs olarak taşınmazını sigorta ettirmesi ve bu konutun zarara uğraması nedeniyle sigortalı şahıs ile… arasında ticari bir ilişkinin veya her iki tarafı da tacir olanlar arasında oluşan bir haksız fiilin mevcut olmadığı anlaşılmıştır.
6102 sayılı TTK.4.maddesi kapsamında her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğmadığı gibi bu maddede sayılan diğer hallerden de olmadığı, dolayısıyla 22/03/1944 tarih, 37 E., 9.K sayılı, 03/07/1944 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında ve Yargıtay’ın emsal kararlarında da (bkz. Y. … H.D 15/12/2015 tarih E. 2015/… K. 2015/…) belirtildiği gibi, sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava olmadığı, bu nedenle halefiyet davasının ticari bir dava sayılamayacağı, bu davanın aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibi olduğu anlaşılmıştır. Davacı şirketin halefi olduğu dava dışı sigortalı ile zarara sebebiyet veren… arasında bir sigorta sözleşmesi bulunmamaktadır. Davacı sigorta şirketi olup, buna göre uyuşmazlığın taşınmazda oluşan hasarın…’ye ait tesisat borularıyla ilgili haksız fiilden kaynaklandığından ticari bir dava olmadığı, genel yetkili mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesinin bu davaya bakmakta görevli olduğu, görev hususunun kamu düzeninden ve dava şartı olduğundan taraflarca ileri sürülmese bile mahkemece resen takdir edileceğinden uyuşmazlığı çözmekte genel yetkili mahkeme olan İstanbul Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu anlaşılmakla mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine yönelik aşağıdaki şekilde karar tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ve dosya içeriğine göre;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, 6100 Sayılı HMK.’nın 2. maddesi uyarınca ilgili ihtilaflara bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemelerine ait olduğu, mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla, işbu davanın göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle 6100 sayılı HMK’nun 114/c maddesi uyarınca USULDEN REDDİNE
2-HMK 20. Maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesine müteakip taraflarca 2 haftalık süre içerisinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmesi halinde dosyanın görevli … NÖB. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine, taraflarca 2 haftalık süre içerisinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmediği takdirde RESEN davanın açılmamış sayılacağına karar verileceğinin ihtarına ,
3-Harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemede nazara alınmasına,
4-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/04/2021

Katip …
E-İMZALI

Hakim …
E-İMZALI