Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/648 E. 2021/141 K. 22.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/648 Esas
KARAR NO:2021/141

DAVA:Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:18/11/2020
KARAR TARİHİ:22/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin İstanbul ilinde faaliyet gösteren bir şirket olduğunu, davacı ile davalı şirket ile arasında ticari ilişkiden doğan alacağın mevcut olduğunu ve davalı tarafın bir kısım borçlarını ödemediğini, taraflar arasındaki cari hesaptan ayrı olarak satışı kararlaştırılan ve 06/08/2020 tarih ve … seri nolu irsaliyeye konu malların davalıya teslim edildiğini ancak davalıya teslim edilen bu 1.000.000,00 TL + KDV değerindeki alışverişten vazgeçildiğini ve alışverişin kaldığı için de davacı tarafça kendilerine iade edileceği inancıyla satışa konu malların faturalandırılmadığını, söz konusu iade edilmeyen malların iadesi için …. Noterliğinin 29/09/2020 tarih ve … yevmiyeli ihtarname 06/08/2020 tarih … seri nolu irsaliyeye konu malların iadesinin istendiğini ve ihtar edildiğini, davalının çekilen ihtara rağmen söz konusu aynen iade edilmesi gereken 06/08/2020 tarihli ve … seri nolu irsaliyeye konu malları iade etmediğini, bu suretle cari alacakları dışında söz konusu faturalandırılmayan ve carilerimizde yer almayan bu mallardan kaynaklı olarak ayrı bir alacaklarının doğduğunu, bunun üzerine …. ve Tic. A.Ş. tarafından gerek cari alacaktan gerekse de 06/08/2020 tarih ve … seri nolu irsaliyeye konu iade edilmeyen malların bedeli yönünden Arabuluculuğa başvurulduğunu, Borçlar Kanunun 77,136,172,229 ve sözleşmenin kurulamamasına bağlı sair hükümlerin tamamında alıcının elde ettiği yararları ile birlikte malları satıcıya geri vermekle yükümlü olduğu ya da buna karşılık bedelinin ödemek zorunda kaldığı açıkça belirtildiğini, davalı satışından vazgeçilen malları iade etme ya da bedelini davacıya ödemek zorunda olduğunu belirterek açılan davanın kabulüne sunulan carilerden ve irsaliyelerden alacak olduğu ve sunulan irsaliyeler ile de satılan malların da teslim edilip davalının haksız yere itiraz ettiği açıkça görülmekle dava sonuna kadar beklenmesi halinde alacaklarının tahsil imkanının kalmaması ihtimali nedeniyle davalılar adına kayıtlı taşınmaz ve araçlar adına ihtiyati haciz mahiyetinde tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekilinin dava dilekçesinde davalılar adına kayıtlı taşınmaz ve araçlar adına ihtiyati haciz mahiyetinde tedbir talep etmesi üzerine Mahkememizin 26/11/2020 tarihli ara kararı ile ihtiyati tedbir talebinin her ne kadar davacı tarafça davaya konu malların satışından vazgeçildiği, ancak vazgeçmeye bağlı olarak malların kendilerine teslim edilmediği iddia edilmiş isede davacı taraf talebinin yargılamayı gerektirir nitelikte bulunması ve yaklaşık ispat konusunun dosya kapsamında ispat edilememiş olmasından dolayı İİK 257/1.uyarınca şartları oluşmayan ihtiyati haciz mahiyetindeki tedbir isteminin reddine karar verilmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şirketin adresinin … Mah. … Cad. … Sok. No:12 Kat:3 … / … olduğunu, yetkili ve görevli mahkemenin … Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, Mahkememizin yetkisine ve görevine itiraz ettiklerini, davacının alacağı dava dilekçesinde açıklandığı için belirsiz alacak şeklinde dava açmasının mümkün olmadığını, davacı tarafın davalı şirkete …. Noterliğinin 29/09/2020 tarih ve … yevmiyeli ihtarname gönderdiğini ve gönderilen ihtarnameye karşılık …. Noterliğinin 05/10/2020 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarı ile cevap verildiğini, davalı şirketin defter ve kayıtlarına göre davacı tarafından davalı şirkete gerek ihtarda gerekse dava dilekçesinde bahsedilen 1.000.000,00 TL + KDV değerinde 06/08/2020 tarih ve … seri nolu irsaliyeye konu malların teslim edilmediğini ve verilmediğini, bu nedenle 06/08/2020 tarih ve … seri nolu irsaliyeye konu mallar nedeniyle davalı şirketin borcunun bulunmadığını, davacı şirketin davalı şirketin cari hesaplarına göre davalıdan alacağının bulunmadığı gibi davalı şirketin davacı alacağının bulunmadığını, davalı şirketin ticari defter ve kayıtlarına göre davacı şirket ile ilk defa 27/02/2020 tarihinde ticari ilişkiye başlandığını ve ilk önce alacağı mala karşılık 600.000,00 TL bedelli çek verildiğini, bunun üzerine davacı şirket tarafından 28/02/2020 tarihide davalı şirkete mal gönderilmeye başlandığını, böylece davalı şirketin davacı şirketten toplamda 38.765,.135,11 TL tutarında ürün aldığını buna karşılık davalı şirketin ise 44.704.272,95 TL tutarında davacı şirkete havale / EFT yapmak suretiyle nakit ve çek ile ödeme yaptığını, böylece davalı şirketin 5.939.137,84 TL alacağının bulunduğunu, alacağın davacı şirket tarafından ödenmemesi üzerine …. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı takip dosyası ile icra takibi yapıldığını belirterek yetkisizlik kararı verilmesini, davanın hukuksal yarar yokluğu nedeniyle reddine, davalı şirketin ticari defterlerine göre borcu bulunmadığı ve 5.939.137,84 TL alacağı bulunması sebebiyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında cari hesap alacağı bulunup bulunmadığı ve cari hesaptan ayrı olarak satışı kararlaştırılan ve 06/08/2020 tarih ve … seri nolu irsaliyeye konu malların davalıya teslim edilip edilmediği, bu mallar için 1.000.000 TL+ KDV değerindeki alışverişten vazgeçildiği iddiasına bağlı olarak malların iade edilmesi aksi takdirde bedelinin iade edilmesi taleplerini içerir ticari satımdan kaynaklanan ALACAK davasıdır.
İİK’nın 50. Maddesi uyarınca para veya teminat borcu için takip hususunda HMK’nın yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur. 6100 sayılı HMK’nın 6.maddesi gereğince bir davada genel yetkili mahkeme davalının yerleşin yerinin bulunduğu yer mahkemesidir. Aynı kanunun 10. Maddesinde, sözleşmeden doğan davalar için sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinin de yetkili olduğu belirtilmiştir ki bu da özel yetkiye ilişkin bir düzenlemedir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 89.maddesi uyarınca para alacağına ilişkin davalarda aksi kararlaştırılmadıkça para borcu alacaklının yerleşim yerinde ödenmesi gerektiğinden alacaklının bulunduğu yer mahkemesi de yetkilidir. Dolayısıyla dava davacının seçimine göre hem genel ve hem de özel yetkili mahkemede açılabilir.( Bkz. HGK.5.11.2033, 2003/13-640-627 sayılı kararı)
HMK’da kesin yetki halleri açıkça sayılmış olup söz konusu davada yetki, kesin yetki olmayıp bir seçimlilik yetkidir.
Bir davada, birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa, davacı bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlilik hakka sahiptir. Davacı davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açarsa o zaman seçeme hakkı davalılara geçer.
Somut olayda, taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmamakta olup cari hesaptan kaynaklanan alacak iddiası kapsamında uygulanması gereken HMK’nın 10. Maddesi uyarınca takipte akdin ifa edileceği yer aynı zamanda TBK 89.maddesi uyarınca para borcu alacaklının yerleşim yeri olan … / … olması ve davacının davasını … Mahkemelerinde de açmadığı böylece seçim hakkının davalılara geçtiği, davalının da yetkili mahkemenin yerleşim yeri olan … Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu itirazında bulunması nedeniyle bu davaya bakmaya yetkili mahkemenin … … Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu gerekçesiyle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
(1)HMK m.6.,m. 10.m., TBK 89.m. uyarınca Mahkememizin yetkisiz oluşu nedeniyle davanın usulden REDDİNE, Yetkili Mahkemenin İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunun tespitine,
(2)6100 sayılı HMK’nun 20-(1) maddesi uyarınca kararın kesinleşmesine müteakip iki haftalık süre dahilinde taraflardan birinin Mahkememize başvurarak talepte bulunması halinde dosyanın davanın esasını çözmekle yetkili İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine, taraflarca 2 haftalık süre içerisinde dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesinin talep edilmediği takdirde RESEN davanın açılmamış sayılacağına karar verileceğinin ihtarına,
(3)HMK’ nun 331/2 maddesi gereğince yetkisizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretlerinin o mahkemenin hükmedeceği, gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkemenin dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceği ön görüldüğünden yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretleri konusunda bu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına,
(4)Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.22/02/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır