Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/646 E. 2023/502 K. 05.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/646
KARAR NO:2023/502

DAVA:İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:17/11/2020
KARAR TARİHİ:05/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … … … AŞ tarafından kamuyu aydınlatma platformu (KAP)’nda yapılan 08.10.2015 ve 13.10.2015 tarihli özel durum açıklamalarında özetle, şirket aleyhine … AŞ tarafından 17.346.132,75 TL ve 3.499.998 USD, … … tarafından 17.557.913,50 TL, … … AŞ tarafından 13.994.690,08 TL ve … tarafından 107.031,38 TL talepli icra takiplerinin başlatıldığının ifade edildiği, keza Şirket’in mali açıdan zora düştüğü konusundaki basında yer alan haberler çerçevesinde 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu (SPKn) ve ilgili mevzuat çerçevesinde Kurullarınca 09.01.2020 tarih ve … sayılı Denetleme Raporu hazırlanmış olup, sonuç olarak şirketin mali durumunda yaşanan bozulmanın sebeplerinden birinin ilişkili taraflarından tahsil edilemeyen alacaklar olduğunun anlaşıldığını, şirket tarafından 2014 ve 2015 yıllarında finansman faaliyetlerinden elde edilen nakitlerin ilişkili taraflarına borç olarak verildiğini, söz konusu alacakların sonraki dönemlerde tahsil edilemediğini, şirketin grup şirketlerinden olan alacaklarının büyük ölçüde ticari olmayan işlemlerden ve şirketin grup şirketlerini fonlamasından kaynaklandığı anlaşılmış olup örtülü kazanç aktarımı yoluyla mal varlığı/karı azaltılan halka açık ortaklık statüsündeki … … … AŞ’nin yönetim kurulu başkanı …’in bilgisi ve iradesi doğrultusunda, ilişkili tarafları … … San. ve Tic. A.Ş. ve … Ürünleri Sat. Dağ. Tic. AŞ ile gerçekleştirdiği işlemler neticesinde uğramış olduğu en az 217.000.000,00 TL kayıp ve aktarım tutarının aktarım tarihinden itibaren işleyecek kanuni faizinin fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak şimdilik 217.000,00 TL’sinin mal varlığı azaltılan … … … AŞ’ye iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılar … ve … Ürünleri Satış Dağıtım Tic.A.Ş.vekili cevap dilekçesinde özetle; dava açılmadan önce dava şartı olan zorunlu arabuluculuğa başvurulmadığını, SPK’nun 21.maddesinin 4.fıkrasında aleyhine örtülü kazanç aktarımı yapılan şirketlerin kurulca verilen süre içerisinde aktarılan tutarın iadesini talep edebileceğinin düzenlendiğini, yine SPK’nun konuya ilişkin 30/12/2014 tarih ve 36/1305 sayılı ilke kararında da aynı kanun hükmünde olduğu gibi örtülü kazanç dağıtımının SPK tarafından tespiti durumunda öncelikle dağıtılan kazancın geri iadesinin istenmesi için aleyhine kazanç aktarımı yapılan şirketlere süre verilmesi, verilecek 3 aylık süre içinde geri iadenin sağlanamaması durumunda ise iade davasının açılacağının belirtildiği, oysa hem kanun hükmünün hem de kurulun bizzat kendi ilke kararının bu davada ihlal edildiğini, şirketin gayri faal olması ve iflas sürecinde bulunulması göz önüne alınarak şirkete süre verilmeden iade davasının açılmasına karar verildiğini, davanın konusu ile talep kısmı arasında çelişki bulunduğunu, Türk Ticaret Kanunu ve ilgili düzenlemeler çerçevesinde sermaye şirketlerinin tüzel kişiliği bulunmakta olup, bu şirketlerle ilgili uyuşmazlıkların Şirketlere dava açılarak çözümlenmesi gerektiğini, ancak SPK’nın işbu davada, Şirketlerin yönetim kurulu başkanı olması sebebiyle … aleyhine de haksız bir biçimde, husumet yönelttiğini, … lehine bir kazandırma olmadığı gibi, davacı SPK’nın da bu yönde bir tespit ve iddiası da olmadığını, bu sebeple … aleyhine açılan işbu davanın Pasif husumet yokluğu sebebiyle reddi gerektiğini, dava konusu taleplerin zamanaşımına uğradığını, dava Dışı … … … A.Ş.’nin … Şirketler Topluluğunun bir şirketi olarak 2013 yılında halka açıldığını, ve … İstanbul’da paylarının işlem görmeye başladığını, şirketin halka arzı sırasında da … Pazarlama’nın, Grup Şirketlerinin banka borçlarına 394 Milyon TL’lik kefil iken halka arz edilmiş olup o dönem SPK tarafından bir sorun olarak görülmeyen durumun bugün kötü niyetle dava konusu edilmesinin kabul edilemeyeceğini, dava dışı … Pazarlama’nın Grup Şirketlerinden olan alacaklarının uzun yıllardır mevcut olup her yıl dönemlerde dahil olmak üzere kamuoyuyla paylaşıldığını, dava dışı … Pazarlama’nın 2013 yılında halka arz aşamasında grup şirketleri için vermiş olduğu 394 milyon TL tutarında kefaleti bulunmakta olup halka arz izahnamesinde bu kefaletlerin 2014 yılı sonuna kadar kaldırılacağına ilişkin … … ve … …. …’in taahhütte bulunduklarını ve nitekim 2014 yılı sonuna gelmeden kefaletlerin kaldırıldığını, yani kamuoyu ve yatırımcıların … Pazarlama’nın grup şirketleri borcu nedeniyle bir risk altında olduğu bilgisine sahip olduklarını, Dava dışı … Pazarlama’nın ne kadar meblağda borç içinde olduğu, üstlendiği riskin boyutları ve mali sıkıntı nedeniyle faaliyetlerin yürütülemez hale gelmesinin yatırımcılara, ortaklara ve tüm kamuoyuna açıklandığını, KAP açıklaması yapılması nedeniyle … Pazarlama’da meydan gelen bu gelişmelerden SPK ve … İstanbul yönetiminin de haberdar olmasına rağmen herhangi bir inceleme, denetleme yapılmadığını, 2015 yılında alınması gereken tedbirlerin alınmadığını, Grubun bankalardan kaynak temin edebilme imkanı kalmayınca ve faktoring şirketlerinden de fon bulamamaya başlanınca … ve çalışma arkadaşlarının grup faaliyetlerinin asgari düzeyde de olsa devamını sağlayabilmek için yeni finansman modeli yarattıklarını, Grup hakim hissedarları ile yakınlığı olan ve/veya birbirlerine güveni tam olan bazı şirketlerden hatır çekleri alındığını,bu çekler kırdırılarak grup şirketlerinin ihtiyaçlarının giderilmeye çalışıldığını, zamanı gelince söz konusu tutarların ödenmesi mecburiyeti doğunca, bankaların bu paralara el koymasının önüne geçebilmek için bankadan nakit çekilen tutarların, çek yazmış olan ve grup şirketlerine büyük iyiliklerde bulunan şirketlere elden ödendiğini, buna ilişkin çekilen paralar ve söz konusu şirketlere elden ödemelerin birbirini tuttuğunun SPK Denetleme Raporunda da açık bir şekilde ifade edildiğini, örtülü kazanç aktarımı yasağına ilişkin sermaye piyasası mevzuatı incelendiğinde, SPK Denetleme Raporu’nda bahsi geçen ve … Pazarlama tarafından gerçekleştirilen işlemlerin örtülü kazanç aktarımı kapsamında değerlendirilemeyeceğinin açıkça ortada olup davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Taraflara usulüne uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, ticaret sicil kayıtları, … 2.ATM …/… esas sayılı iflas dosyasının UYAP kayıtları, ….İcra Müdürlüğünün 2019/… iflas dosyasının UYAP kayıtları dosya içerisine alınmıştır.
Ticaret Sicil müdürlüğü tarafından davalı … Tarım Ürün…. A.Ş’nin …. ATM 2017/… Esas sayılı dosyası ile iflasına karar verildiği ve iflas işlemlerinin …. İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyası üzerinden yürütüldüğü bildirilmekle davacı vekiline davayı iflas ida/esine yöneltmesi için verilen süre içerisinde davacı tarafça davanın iflas idaresine yöneltildiği 08/10/2021 tarihli düzeltilmiş dava dilekçesi ve ekleri dosyaya ibraz edilmiş, ilgili iflas müdürlüğüne yazılan müzekkereye verilen cevabi yazı doğrultusunda Tasfiye Memurları …’e dava dilekçesi, beyan dilekçesi ve cevap dilekçeleri tebliğ edilmiştir.
….ATM 2017/… esas sayılı dosyası incelendiğinde; Davacının … … A.Ş, davalıların … … A.Ş., … A.Ş ve … … San.ve Tic.A.Ş., davanın 20/10/2017 tarihinde açılan iflas davası olduğu, 15/05/2019 tarihinde davalı şirketlerin iflasına karar verildiği, kararın 01/07/2020 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Dosya, borsa-işletme-finans uzmanı, mali müşavir ve nitelikli hesaplama uzmanı bilirkişilerden oluşan bilirkişi heyetine tevdi olunmuş, 31/08/2022 tarihinde sunulan raporda; halka açık ortaklık statüsündeki … … … A.Ş’nin 31.12.2017 itibariyle Şirket’in ilişkili tarafı olan ve aynı hakim ortak olan davalı … tarafından kontrol edilen …’den 203,3 milyon TL ve … Tarım’dan 13,3 milyon TL tutarında olmak üzere tahsil edilememiş olan 216.6 milyon TL alacak tutarı ve ilaveten 30.06.2016 tarihinden 31.12.2017 tarihine kadar alacaklara işletilmeyen adat faizi tutarı kadar zarar ettirilmiş olduğu, alacaklara faiz işletilmeyen dönemler için kanuni faiz hesaplanması sonucunda yapılan zarar ve sorumluluk hesaplamasına göre; davalı … … San. ve Tic A.Ş’nin 31.12.2017 tarihi itibariyle sorumlu olması gereken zarar tutarının
14.052.458 TL, davalı … Ürünleri Satış Dağıtım Ticaret A.Ş’nin 31.12.2017 tarihi itibariyle sorumlu olması gereken zarar tutarının 211.982.381 TL olarak hesaplandığı, davalı şirketlerin borçlarından müteselsilen sorumlu olması gerektiğini düşündükleri davalı … …’in ise 31.12.2017 tarihli faiz dahil borcun tamamından, yani (14.052.458 TL + 211.982.381 TL) 226.034.839 TL zarar tutarından sorumlu olması gerektiği, 3-Davalı …’in SPK nezdinden düzenlenen 19.07.2019 tarihli Tutanakta, davalı şirketlere fonlamalar yapılırken herhangi bir yönetim kurulu kararı alınmadan aktarımların tümüyle kendisi tarafından koordine edildiğini ve kendi iradesi ile yapılmış olduğunu beyan ve ikrar etmiş olduğu da dikkate alınarak, 6362 Sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun Halka Açık Ortaklıklar başlıklı üçüncü bölümünde yer alan Kurumsal Yönetim İlkeleri Madde 17/3’e ve 03/01/2014 tarih ve 28871 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan
“II-17.1 Kurumsal Yönetim Tebliği”nin “Teminat, Rehin, İpotek ve Kefaletler” başlıklı 12.maddesinde belirtilen mevzuata aykırı işlemleri nedeniyle, halka açık şirket olan … … Ürünleri Pazarlama Dağıtım ve Ticaret A.Ş zararından davalı şirketler ile birlikte davalı …’in de sorumlu olması gerektiği, sermayesi azaltılan … … … A.Ş’nin varlıklarının, Piyasa teamüllerine ticari hayatın basiret ve dürüstlük ilkelerine aykırı işlemler ile yönetim ve sermaye bakımından ilişki olan davalı şirketlere aktarıldığı ve geri alınmayarak zarara neden olunduğundan Sermaye Piyasası Kanununda tarif edilen Örtülü Kazanç Aktarımı şartlarının gerçekleşmiş olduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ olunmuş, davacı ve davalılar vekili tarafından rapora karşı beyan ve itiraz dilekçeleri dosyaya ibraz edilmiş, davalı vekilinin itirazları kapsamında alınan 09/10/2023 tarihli ek raporda; kök raporda görüş ve kanaatler aynen tekrar edilmiştir.
Dosya yeniden bilirkişi heyetine tevdi edilerek müflis … Tarım Ürün. San. Tic A.Ş’nin iflas tarihi itibariyle sorumlu olabileceği miktarın (sadece … Tarım Ürün. Yönünden) tespiti ile sorumlu olduğu tarihten itibaren iflas tarihine kadar işletilebilecek yasal faiz miktarı ile birlikte iflas tarihi itibariyle hesaplanması ve iflas tarihi itibariyle alacağın tespiti ve ayrıca davanın kısmi dava olması sebebiyle sorumlu olduğu kanaatine varılan dava dilekçesinde belirtilen değerde iflas tarihine kadar yasal faiz üzerinden faiz işletilerek iflas tarihi itibariyle alacak miktarının tespiti ile rapor tanzimi istenmiş, düzenlenen 24/04/2023 tarihli ikinci ek raporda;
Müflis … Tarım Ürün. San. Tic A.Ş’nin iflas tarihi olan 15/09/2019 itibariyle sorumlu olabileceği miktar; kök raporda 14.052.458 TL olarak tespit edilmiş olan … Tarım Ürün. San. Tic A.Ş’ nin 31/12/2017 itibariyle sorumlu olduğu tutara 15/09/2019 tarihine kadar kanuni faiz yürütülmesi gerektiğinden, 15/09/2019 (iflas tarihi)- 31/12/2017 (hesaplamaya esas tarih) = 623 gün 14.052.458 TL borç tutarına 623 günlük % 9 kanuni faiz ilave edilmesi gerektiği, Buna göre yapılacak faiz hesaplaması ; Önce yıllık faiz tutarı hesaplanıp : 14.052.458 TL * 0,09 = 1.264.721,22 TL Sonra 623 günlük faiz tutarı bulunması ile yıllık faiz tutarının yıla esas gün sayısına bölündükten sonra hesaplamaya esas gün sayısı ile çarpılması gerekeceği, bu noktada yıla esas gün sayısının 360 yada 365 alınmasına ilişkin muhtemel itirazlar olabileceği için ikili hesap
yapılması ve takdirin sayın mahkemeye bırakılması gereği olduğu kanaatiyle, (1.264.721,22 TL / 360 ) *623 gün = 2.188.670,33 TL (1.264.721,22 TL / 365 ) *623 gün = 2.158.688,55 TL olarak hesaplandıktan sonra a) Yıl/Gün sayısının 360 olarak esas alınacak olması halinde İflas tarihi itibariyle … Tarım Ürünleri San. ve Tic. A.Ş ‘nin iflas tarihi itibari ile sorumlu olduğu tutar : 14.052.458 TL + 2.188.670,33 TL = 16.241.128,33 TL , b) Yıl/Gün sayısının 365 olarak esas alınacak olması halinde İflas tarihi itibariyle … Tarım Ürünleri San. ve Tic. A.Ş ‘nin iflas tarihi itibari ile sorumlu olduğu tutar : 14.052.458 TL + 2.158.688,55 TL = 16.211.146,60 TL ‘olarak hesaplandığı belirtilmiştir. Dava, Sermaye Piyasası Kanunu 21 ve 94. Maddeleri uyarınca dava dışı … … Ürünleri Pazarlama ve Dağıtım Ticaret A.Ş tarafından davalılar … … San. Ve Tic. A.Ş, ve … Ürün. Satış Dağ. Tic. A.Ş’ye örtülü olarak kazanç aktarımı yapıldığı iddiası ile söz konusu örtülü kazanç aktarımının her iki davalı şirketten ve örtülü kazanç aktarımından sorumlu olduğu iddia edilen … Tük. Ürün. Paz. Dağt. Tic. A.Ş yetkilisi … …’ten müteselsilen tahsiline yöneliktir.
Tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Davalı … … … yönünden yapılan husumet itirazının davalının … … Şirketinin yetkilisi olduğu anlaşıldığından örtülü kazanç aktarımı varsa yöneticinin sorumluluğu kapsamında davalı sıfatının bulunduğu anlaşıldığından reddine, yine davalı tarafından zorunlu arabuluculuk yoluna başvurulmadığı yönündeki itirazın davacının SPK olması ve taraflar arasında serbestçe kararlaştırılabilecek bir hukuki uyuşmazlık bulunmaması sebebiyle zorunlu dava şartı arabuluculuğa tabi olmadığı kanaatine ulaşıldığından zorunlu arabuluculuk yönünde yapılan itirazın reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafça SPK 21 ve 94.maddeleri uyarınca dava dışı … … Ürünleri Pazarlama ve Dağıtım Tic.A.Ş.tarafından davalılar … … San.ve Tic.A.Ş.ve … Ürün.Satış Dağ.Tic.A.Ş’ye örtülü kazanç aktarımı yapıldığı iddiası ile söz konusu örtülü kazanç aktarımının her iki davalı şirketten ve örtülü kazanç aktarımından sorumlu olduğu iddia edilen şirket yetkilisi …’ten müteselsilen tahsili talep edilmiştir.
SPK madde 21-(1) “Halka açık ortaklıklar ve kolektif yatırım kuruluşları ile bunların iştirak ve bağlı ortaklıklarının; yönetim, denetim veya sermaye bakımından doğrudan veya dolaylı olarak ilişkide bulundukları gerçek veya tüzel kişiler ile emsallerine uygunluk, piyasa teamülleri, ticari hayatın basiret ve dürüstlük ilkelerine aykırı olarak farklı fiyat, ücret, bedel veya şartlar içeren anlaşmalar veya ticari uygulamalar yapmak veya işlem hacmi üretmek gibi işlemlerde bulunmak suretiyle kârlarını veya malvarlıklarını azaltarak veya kârlarının veya malvarlıklarının artmasını engelleyerek kazanç aktarımında bulunmaları yasaktır.
(2) Halka açık ortaklıklar ve kolektif yatırım kuruluşları ile bunların iştirak ve bağlı ortaklıklarının, esas sözleşmeleri veya iç tüzükleri çerçevesinde basiretli ve dürüst bir tacir olarak veya piyasa teamülleri uyarınca kârlarını ya da malvarlıklarını korumak veya artırmak için yapmaları beklenen faaliyetleri yapmamaları yoluyla ilişkili oldukları gerçek veya tüzel kişilerin kârlarının ya da malvarlıklarının artmasını sağlamaları da örtülü kazanç aktarımı sayılır.
(3) Halka açık ortaklıklar ve kolektif yatırım kuruluşları, ilişkili taraf işlemlerinin emsallerine, piyasa teamüllerine, ticari hayatın basiret ve dürüstlük ilkelerine uygun şartlarda gerçekleştirilmiş olduğunu belgelemek ve bu durumu tevsik edici bilgi ve belgeleri en az sekiz yıl süre ile saklamak zorundadırlar. Birinci fıkrada belirtilen ilkelere aykırılığın tespitinde izlenmesi gereken usul ve esaslar Kurul tarafından belirlenir.
(4) Kazanç aktarımının Kurulca tespiti hâlinde halka açık ortaklıklar, kolektif yatırım kuruluşları ile bunların iştirak ve bağlı ortaklıkları, Kurulca belirlenecek süre içinde kendilerine kazanç aktarımı yapılan taraflardan, aktarılan tutarın kanuni faizi ile birlikte mal varlığı veya karı azaltılan ortaklığa veya kolektif yatırım kuruluşuna iadesini talep eder. Kendilerine kazanç aktarımı yapılan taraflar Kurulca belirlenecek süre içinde aktarılan tutarı kanuni faizi ile birlikte iade etmek zorundadır. Örtülü kazanç aktarımı yasağının ihlali ile ilgili 94 üncü ve 110.maddeler ile ilgili mevzuatta hukuki, cezai ve idari yaptırımlar saklıdır.” Madde 94-(1) “Kurul, 21 inci maddede belirtilen işlemlerde bulundukları tespit edilen halka açık ortaklıklar, kolektif yatırım kuruluşları ve bunların bağlı ortaklıkları ile iştiraklerinden denetleme sonuçlarının Kurul tarafından belirlenecek usul ve esaslar dâhilinde orta klara duyurulmasını istemeye, Kurulca belirlenen tutarın tayin edilen süre içinde iadesi için dava açmaya yetkilidir. ” şeklinde hüküm altına alınmıştır.
SPK madde 21.’e göre örütülü kazanç aktarımının varlığına karar verebilmek için bulunması gereken unsurlar;
1-Kazanç aktarımı, halka açık ortaklıkta ya da onun iştiraki veya bağlı ortaklığı üzerinde gerçekleştirilmelidir.
2-Kazanç aktarımı yapılan şirket ya da kişinin, halka açık anonim ortaklıkta ya da onun bağlı ortaklığı veya iştiraki ile yönetim, denetim ve sermaye bakımından doğrudan veya dolaylı olarak ilişkili olması gerekir.
3-İlişkili şirketler arasındaki kazanç aktarımının örtülü işlemler aracılığıyla gerçekleştirilmiş olması lazımdır. Bunun için; i)emsallerine uygunluk, ii)piyasa teamülleri, iii)ticari hayatın basiret ve dürüstlük ilkelerine aykırı olarak farklı fiyat, ücret, bedel veya şartlar içeren anlaşmalar veya ticari uygulamalar yapmak veya işlem hacmi üretmek, biçiminde işlemlerde bulunmak suretiyle karlarını veya malvarlıklarını azaltarak veya karlarının veya malvarlıklarının artmasını engelleyerek gerçekleştirilmesi gerekir.
4-Yapılan örtülü işlem sonucunda halka açık anonim ortaklığın kar ve/veya mal varlığının azalması ya da artmasının aktif yahut pasif tutumla engellenmesi gerekir.
… … Ürünleri Pazarlama ve Dağıtım Tic.A.Ş,2013 yılında halka açılıp … İstanbul’da paylarının işlem görmeye başladığı, SPK tarafından onaylanan halka arz izahnamesinde “…şirketin vermiş olduğu teminatlar tamamen kefalet niteliğindedir. Bu kefaletlerin tamamı grup şirketlerin lehine verilmiştir. Toplam limit grup limiti ile sınırlıdır. … ve Şekip … Şirket’in … Grup Şirketlerinin veya diğer gerçek ve tüzel kişilerin Bankalardan kullanmış olduğu nakdi ve gayrinakdi krediler için vermiş olduğu teminat, rehin, ipotek ve kefaletler nedeniyle Şirket açısından bir yükümlülük doğmamasını sağlamayı bir yükümlülük doğması halinde Şirketi derhal bu yükümlülükten kurtarmayı ve bu sebeple uğrayacağı hertürlü zarar ve ziyanı tazmin etmeyi 29/04/2012 tarihi itibariyle vermiş oldukları taahhütname ile müşterek ve müteselsilen gayrikabili rücu, kabul, beyan ve taahhüt etmişlerdir….” ifadelerine yer verildiği ve … Pazarlama’nın halka arzının gerçekleştiği, izahnamede açıkça belirlenmiş olan şart yerine getirilerek halka arz sırasında mevcut olan kefaletlerin kaldırıldığı ancak sonrasında davalının şirketi yeniden kefalet altına sokarak 03/01/2014 tarih ve 28871 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanan II-17.1 Kurumsal Yönetim Tebliği’nin Teminat, Rehin, İpotek ve Kefaletler başlıklı 12.maddesi uyarınca; olağan ticari faaliyetlerinin yürütülmesi amacıyla diğer üçüncü kişiler lehine, vermiş oldukları teminat, rehin, ipotek ve kefaletler dışında üçüncü kişiler lehine teminat, rehin, ipotek ve kefalet verilemeyeceği gibi, her koşulda olağan ticari faaliyetlerinin yürütülmesi amacıyla diğer üçüncü kişiler lehine teminat, rehin, ipotek ve kefalet verilmesine ilişkin yönetim kurulu kararlarında bağımsız üyelerin çoğunluğunun onayı aranacağı, konunun görüşüleceği yönetim kurulu toplantılarında, ilişkili taraf niteliğinde olan yönetim kurulu üyelerinin oy kullanamayacakları, bağımsız yönetim kurulu üyelerinin çoğunluğunun söz konusu işlemleri onaylamaması halinde, muhalefet gerekçesinin KAP’ta açıklanmasının zorunlu olduğu, üçüncü kişiler lehine verilen teminat, rehin, ipotek ve kefaletler ile elde edilen gelir veya menfaatlere olağan genel kurul toplantısı gündeminde ayrı bir madde olarak yer verilmesi gerektiği yönündeki halka açık şirketlerin uyması zorunlu olan mevzuata uymadığı, şirketin finansman sıkıntısına düşmesi ve borçlarını ödemekte güçlük çekmesi nedeniyle 20/10/2015 tarihinden itibaren … İstanbul tarafından … Pazarına alındığı, ancak şirket özsermayesinin negatif olması, faaliyetlerini devam ettiremeyecek seviyede finansman sıkıntısına düşmüş olması, son üç yıllık bilançosunda ilişkili taraflardan olan ticari olmayan alacaklarının toplam aktiflere oranının %50’yi aşması nedenleriyle kamuyu aydınlatma yükümlülüklerini yerine getirmeyen şirketin paylarının 02/05/2018 tarihinde Borsa İstanbul Tarafından kottan çıkarıldığı anlaşılmıştır.
Dava dışı … … Ürünleri Pazarlama ve Dağıtım Tic.A.Ş.’nin mali açıdan zora düştüğü konusundaki basında yer alan haberler çerçevesinde 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu ve ilgili mevzuat çerçevesinde 09.01.2020 tarih ve … sayılı Denetleme Raporu hazırlandığı, bahse konu denetleme raporu ve ekleri, davalının SPK nezdinde verdiği bilgi ve beyanlar doğrultusunda bilirkişi heyeti tarafından yapılan inceleme neticesinde; şirketin 2014 ve 2015 yıllarında banka kredileri ve tahvil ihracından elde ettiği 186,7 milyon TL’lik nakdi 2015 yılında ilişkili taraflarına borç olarak verdiği ve alacaklı olduğu tutarları ilgili taraflardan tahsil etmediği, 31/12/2016 tarihi itibarı ile şirketin ilişkili tarafı olan ve aynı hakim ortak olan davalı … tarafından kontrol edilen … Ürün.Satış Dağ.Tic.A.Ş’den 188,1 milyon TL, … … San.ve Tic.A.Ş.’den 14,6 milyon TL tutarında olmak üzere 202,7 milyon TL alacağının bulunduğu, şirketin söz konusu alacaklar için 30/06/2016 tarihinden itibaren faiz işletmeme kararı aldığı, 31/12/2017 tarihi itibarı ile şirketin … Ürün.Satış Dağ.Tic.A.Ş’den 203,3 milyon TL, … … San.ve Tic.A.Ş.’den 13,3 milyon TL tutarında olmak üzere 216,6 milyon TL alacağının bulunduğu,2014 yılında 80.167,606 TL olan özsermayesinin 2015 ve 2016 yıllarında sürekli azaldığı ve 2017 yılsonu itibarı ile -14.071,685 TL’ye düştüğü, şirketin bir taraftan ilişkili taraflardan alacaklarını tahsil etmezken aynı zamanda şirket dışına aktarılan fonların (banka kredileri ve tahvilden kaynaklanan) faiz giderlerine katlanmak zorunda bırakılmış olduğu, alacaklara ilişkin olarak faiz işletmeme kararı alınmak suretiyle, ilave zararlara sebep olunduğu, aktarılan tutarların geri dönemeyeceği bilinmesine rağmen aktarımlara devam edildiği ve sonuçta alacakların tahsil edilemediği, alacakların çoğunluğunun mali tablolarda ilişkili taraflardan ticari olmayan alacak olarak takip edildiğinden de anlaşıldığı üzere alacakların ticari işlemlerden değil fonlamalardan kaynaklandığı, şirketler arasında aynı gün içeresinde “para dolaştırma” işlemlerinin farklı gün ve rakamlarda çok kere yapılarak, banka hesaplarında gerçek ticarete dayanmayan kayıtlar yaratıldığı, çek ilişkisine girilen 7 firmanın ortaklarına ve yetkililerine ilişkin Spk tarafından yapılan incelemede SGK hizmet dökümü bilgilerinden söz konusu firmaların ortak ve yetkililerinin Şirket veya ilişkili taraf şirketlerinde uzun süre çalışmış kişiler oldukları tespit edilmiş olduğundan anlaşıldığı üzere çek ilişkisindeki şirketlerinde davalı … tarafından koordine edildiği, … … ile bu 7 firma arasındaki para transferi işlemlerinde havale ve EFT yoluna gidilmeksizin banka şubesinde bir hesaptan nakit olarak çekilip 5-10 dakikayı geçmeyen kısa süreler içerisinde başka bir hesaba yatırılan nakit işlemler şeklinde karmaşık işlemler yaratıldığı, davalı … tarafından Spk’ya sunulan banka bazında Hatır Çekleri toplamının,7 firmanın banka hesapları bazında Spk denetçisinin incelemesi sonucunda Hatır Çekleri toplamlarına (yaklaşık 1 milyar TL) yakın tutarlar olduğunun tespit edilmiş olduğu, … ….’ın banka hesaplarından nakit çekişleri sonrasında 7 firmanın keşidecisi olduğu tahsil olan çeklerin toplam tutarlarının yaklaşık 766 milyon TL olduğunun tespit edilmiş olduğu , Şirket yetkili davalı …’in “ … …’dan nakit çekilerek firma hesaplarına yatırılan nakitlerin tamamının … Tarım hesabına geri getirildiği” yönünde bir tespit yapılamadığının spk denetim raporunda yer almış olduğu ve bu konuda davalıların ispata yönelik bir açıklamasının dosyada yer almadığı, … Pazarlama’nın Varlıkları, Spk Kanunu ve tebliğinde yasaklanmış olmasına rağmen ilişkili şirketlere aktarıldığı ve karmaşık işlemler ile gerek bankacılık ve kredi derecelendirme sisteminin, gerekse halka açık şirketin ortaklarının ve tahvil alacaklılarının mali olarak yanıltılmış olduğu tespit edilmiştir. Buna göre, …’in şirkete dönmeyen tutarlar nedeniyle menfaat elde ettiği, alacakların çoğunlunun ticari işlemden değil fonlamalardan kaynaklandığı anlaşılmakla davalı …’in de beyanları ile kabulünde olduğu üzere fonlamalara ilişkin yönetim kurulu kararları bulunmadığı, davalının tamamen kendi koordinasyonu ve talimatlarıyla gerçekleştirmiş olduğu, dava dışı … Pazarlama’nın zararlarından davalı şirketlerin borçları nispetinde, davalı …’in ise borçların tümünden müteselsilen sorumlu olduğu anlaşılmakla talep doğrultusunda davanın kabulü ile 13.490,76 TL’nin davalılar Tasfiye Halinde … Tarım Ürünleri San.ve Tic.A.Ş.ile …’ten, 203.509,23 TL’nin davalılar … Ürünleri Sat.Dağ.Tic.A.Ş.ile …’ten müştereken ve müteselsilen tahsili ile 31/12/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte dava dışı … … Ürünleri Paz.Dağ.ve Tic.A.Ş.’ye verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜNE,
13.490,76 TL’nin 31/12/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar Tasfiye Halinde … … Sanayi ve Ticaret A.Ş ile …’ten müştereken ve müteselsilen tahsili ile dava dışı … … … A.Ş’ye verilmesine,
203.509,23 TL’nin 31/12/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … Ürünleri Sat. Dağ. Tic. A.Ş ile …’ten müştereken ve müteselsilen tahsili ile dava dışı … … … A.Ş’ye verilmesine,
2-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 14.823,27 TL karar ve ilam harcının tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ye irat kaydına, (davalı Tasfiye Halinde … … San.ve Tic.A.Ş.harcın 921,55 TL’sinden sorumlu olmak üzere)
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir olunan 33.380,00 TL vekalet ücretinin tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, (davalı Tasfiye Halinde … … San.ve Tic.A.Ş.vekalet ücretinin 9.200,00 TL’sinden sorumlu olmak üzere)
4-Davacı tarafından yapılan bilirkişi ücreti ve posta masrafı olmak üzere toplam 18.775,60 TL’nin tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davalılar tarafından yapılan yargılama giderinin kendileri üzerinde bırakılmasına,
6-Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dar, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 05/07/2023

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır