Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/641 E. 2021/798 K. 14.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/641 Esas
KARAR NO:2021/798

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:15/11/2020
KARAR TARİHİ:14/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin serbest muhasebecilik mali müşavirlik şirketi olup davalı tarafa muhasebe ve müşavirlik hizmeti verdiğini, davalı borçluya yapılan bu hizmetlerle ilgili olarak hizmet faturaları kesilerek tebliğ edildiğini ve taraf defterlerine işlendiğini, işbu konularda taraflar arasında herhangi bir itiraz / itilaf olmadığını, yargılama esnasında taraf defterleri üzerinde yaptırılacak bilirkişi incelemesi durumunda da bu hususun ortaya çıkacağını, davalı borçlu hakkında cari hesapta gözüken borçlarına ilişkin …. İcra Müdürlüğü … Esas numaralı icra takip dosyası açıldığını ancak davalı tarafından takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğini, fatura alacaklarının yasal faizleri ile birlikte tahsili icra dosyasına yapılan itirazın iptali takibin devamı için iş bu davayı açmak durumunda kalındığını, davalı borçlunun icra takibine yaptığı haksız / kötü niyetli itirazın fatura alacakları ve yasal faizleri yönünden iptali ile takibin devamına karar verilmesini, itiraz haksız ve kötü niyetli olduğundan itiraz edilen meblağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini, yargılama masrafı ve ücret-i vekâletin de davalıya tahmilini karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili davalı … Turizm .. ile davacı … Serbest Muhasebecilik .. arasındaki hizmet ilişkisi kapsamında müvekkilinin davacıya hiçbir borcu bulunmadığını, davacı borcun sebebi olarak fatura alacağını gösterdiğini ve bir kısım faturalara dayanarak alacaklı olduğunu iddia ettiğini ancak davacının alacak iddiaları ve başlattığı icra takibi haksız / mesnetsiz olup davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, öte yandan fatura tek başına alacağı doğuran bir işlem olmamakla birlikte faturaya konu iş ve işlemlerin gerçekleşmesi gerektiğini, davacının iddia ettiği faturaya konu iş ve işlemleri layıkıyla mutabık kalınan şekilde yerine getirmediğini, bu nedenle faturaya ve icra takibine haklı nedenle itiraz edildiğini, ayrıca davacının alacak iddialarının kabul edildiği anlamına gelmemek kaydıyla davacının tüm iddia ve taleplerinin zamanaşımına uğradığını, haksız ve mesnetsiz davanın reddi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup; …. İcra Müd.’nün … Esas sayılı icra dosyası, … ile … Vergi Dairelerinin müzekkere cevabı ekinde Ba/Bs formları, taraf vekillerince bilirkişi raporuna karşı yapılan beyan ve itirazlar Mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
(2)Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, mali müşavir bilirkişi …’a tevdii edilen dosyada tanzim olunan 23/08/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı tarafin ticari defter ve belgelerine göre davalı taraftan 31.12.2019 sonu itibariyle 3.050,10-TL alacaklı – davalı tarafın ticari defter ve belgelerine göre davacı tarafa 31.12.2019 sonu itibariyle 3.050,10-TL borçlu olduğunun görüldüğünü, davacı tarafın 2020 yılı içerisinde davalı tarafa 2 adet toplamı 8.732,00-TL fatura düzenlediğini, 84,07-TL bedelli noter makbuzu karşılığı olmak üzere davalı taraftan toplam 8.816,07-TL alacak kaydı işlediğini, davacı tarafın davalıdan 3.050,10-TL 2019 yılı sonu alacak + 8.816,07-TL 2020 yılı alacak 11.866,17-TL alacaklı hale geldiğini, davacının davalı taraftan 2020 yılı içerisinde 3.610,00-TL tahsilat yapması üzerine davacının davalıdan 11.866,17-TL alacak – 3.610,00-TL tahsilat = 8.256,17-TL alacağı kaldığını, davalı tarafın 2020 yılı içerisinde davacıdan 2 adet toplamı 8.732,00-TL olan fatura aldığını, 84,07-TL bedelli noter makbuzu karşılığı olmak üzere davacı tarafa toplam 8.816,07-TL borç kaydı işlediğini, davalı tarafın davacıdan 3.050,10-TL 2019 yılı sonu borç + 8.816,07-TL 2020 yılı borç = 11.866,17-TL borçlu hale geldiğini, davalı tarafından 2020 yılı içerisinde 3.610,00-TL ödeme yapılması üzerine 8.256,17-TL borcu kaldığını, tarafların incelenen ticari defler kayıt ve belgelerine göre 23.07.2020 takip tarihi itibariyle davacı tarafın davalı taraftan 8.256,17-TL alacaklı olduğu hususu her iki tarafın ticari defterlerinde borç / alacak bakiyesinde mutabık kaldıklarının görüldüğünü, davacı firmanın Gelir İdaresi Başkanlığı İnternet Vergi Dairesi E-Beyanname sistemi incelendiğinde davalı firmaya ait 2019-2020 yılına ait ilgili beyannameleri tanzim ettiği ve onayladığının görüldüğünü, taraf defterlerine göre davacı tarafın davalı taraftan 23.07.2020 takip tarihi itibarı ile 8.256,17 TL. alacaklı olduğu görüldüğünü, dosya içerisinde taraflar arasında düzenlenmiş bir sözleşme bulunmadığını, taraflar arasında faiz konusunda başka bir anlaşma bulunmaması nedeniyle TTK 1530. maddesi uyarınca faturanın tebliğinden ve mal veya hizmetin teslim edildikten 30 gün sonrasından itibaren faiz işletilmeye başlanması gerektiğini, davacı tarafın davalı taraf adına düzenlemiş olduğu alacağa dayanak faturaların davalı ticari defterlerinde 14.02.2020 ve 30.04.2020 tarihlerinde kayıtlı olduğu görüldüğünü, davacı tarafın icra takibinde %18 yasal faiz talep ettiğini, taraflar arasında faiz konusunda bir anlaşma bulunmadığı için hesaplamanın %9 yasal faiz oranı üzerinden yapılabileceğini, davacı tarafın 23.07.2020 takip tarihi itibariyle 182,83-TL (talep edilen 339,00-TL) işlemiş faiz alacağının olduğunu, bu doğrultuda davacı tarafını davalı taraftan 23.07.2020 takip tarihi itibarı ile 8.256,17-TL asıl alacak ve 182,83-TL (talep edilen 339,00-TL) işlemiş faiz olmak üzere toplam 8.439,00-TL alacaklı olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; itirazın iptali davasıdır.
…. İcra Müd.’nün … Esas sayılı icra dosyası incelendiğinde; alacaklı … tarafından borçlu …’ne 8.256,17 TL cari hesap alacağı, 339,00 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 8.595,17-TL üzerinden icra takibi yapıldığı, borçlunun itirazı üzerine alacaklı tarafından itirazın iptali davası açıldığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; açılan dava taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle düzenlenen fatura ve cari hesap bakiyesi alacağının tahsiline ilişkindir. Tarafların tacir olduğu davacı tarafından delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 maddeleri uyarınca ticari defter ve belgeler nezdinde mali yönden bilirkişi incelemesi yapılması yoluna gidilmiştir. Yapılan bilirkişi incelemesinde tarafların usulüne uygun olarak tutulan HMK 222. Maddesi uyarınca delil vasfına haiz ticari kayıtların sunulduğu anlaşılmıştır. Davacı tarafından sunulan ticari defter ve kayıtların incelenmesi sonucunda düzenlenen bilirkişi raporundaki tespitlerden; davacı tarafın davalı taraftan 31/12/2019 sonu itibariyle 3.050,10 TL alacağının bulunduğu, 2020 yılı içerisinde 2 adet toplamı 8.732,00 TL fatura düzenlediği ve 84,07-TL noter makbuzu karşılığı olmak üzere 11.866,17 TL alacaklı olduğu, yine 2020 yılı içerisinde davalıdan 3.610,00 TL tahsilat yapıldığından takip tarihi itibariyke bakiye 8.256,17 TL alacağının bulunduğu, davalı tarafın usulüne uygun tutulan ticari defter ve kayıtlarına göre ise; davalının davacıdan toplamı 8.732,00 TL bedelli 2 adet fatura aldığı, 84,07 TL bedelli noter makbuzu olmak üzere davacı tarafa toplam 8.816,07 TL borç kaydı işlediği, ayrıca 2019 sonu 3.050,10 TL devreden borcu ile toplam 11.866,17 TL borçlu hale geldiği ve 2020 yılı içerisinde 3.610,00 TL ödeme yapılmasıyla 8.256,17 TL borcunun kaldığının ticari kayıtlarında bulunduğu, sonuç itibariyle tarafların ticari defter ve kayıtlarının birbiriyle örtüştüğü tespit edilmiştir. TTK 21/2. Maddesi uyarınca davacı tarafça tanzim edilen faturalara 8 gün içinde itiraz edildiğine ilişkin dosyada davalı tarafından sunulmuş herhangi bir belgenin bulunmadığı, davacı HMK 222. Maddesi uyarınca usulüne uygun tutulmuş lehine delil teşkil eden ticari defterlerinde ve davalının defter ve kayıtlarıyla borç alacak bakiyesinde mutabık olunduğu, taraf defter ile kayıtlarını birbirini doğruladığı, davacının alacak miktarının her iki tarafın kayıtlarında kayıtlı olduğu anlaşılmıştır. Bu sebeplerle davacının davalıdan 8.256,17-TL tutarında bakiye alacağı olduğu ve bunu davalıdan tahsilini talep edebileceği anlaşılmıştır. Davacı alacaklı icra takibinde 339,00 TL işlemiş faiz talebinde bulunduğundan, bilirkişi tarafından işlemiş faiz hesabı yapılmış olup davaya konu faturaların 14/02/2020 tarihli 3.890,17 TL bedelli fatura ve 30/04/2020 tarihli 4.366,00 TL bedelli faturalara ilişkin işlemiş faiz hesabı yapılmış ve alacaklının takip tarihine kadar her iki faturadan (124,70 TL VE 58,13 TL) toplam 182,83 TL işlemiş faiz talep edebileceği sonucuna varılmakla, davacı tarafından davalı aleyhine alacağın tahsiline yönelik başlatılan icra takibinde davalının itirazlarının kısmen haksız olduğu kanaatine varılarak davanın kısmen kabulü ile, davalının …. İcra Müd.’nün … Esas dosyasına yapmış olduğu itirazının kısmen iptali ile takibin 8.256,17-TL asıl alacak, 182,83-TL işlemiş faiz olmak üzere 8.439,00-TL üzerinden devamına, ayrıca alacağın likit ve belirlenebilir olduğu anlaşılmakla, İİK 67/2 maddesi uyarınca kabul edilen miktar üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği kanaatiyle kabul edilen alacağın %20′ si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
(1)Davanın KISMEN KABULÜ ile; davalının …. İcra Müd.’nün … Esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile, takibin 8.256,17-TL asıl alacak, 182,83-TL işlemiş faiz olmak üzere 8.439,00-TL üzerinden devamına, asıl alacak tutarına takip tarihinden alacak tahsil edilinceye kadar yıllık %18 faiz uygulanmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
(2)İİK 67/2. Maddesi uyarınca alacağın %20’si oranında (1.687,80-TL) icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
(3)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 576,46-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 103,82-TL’nin harçtan mahsubu ile bakiye 472,64-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
(4)Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 103,82-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
(5)Davacı tarafından yapılan; 54,40-TL başvuru harcı, 900,00-TL bilirkişi ücreti, 71,00-TL tebligat, posta ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 1.025,40-TL yargılama masrafından davanın kabulü reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 1.006,63-TL yargılama masrafının davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
(6)Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca yapılan hesaplama neticesinde 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
(7)Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca yapılan hesaplama neticesinde 157,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
(8)6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 1.295,84-TL’sinin davalıdan, 24,16-TL’sinin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
(9)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 14/10/2021

Katip …
✍e-imzalıdır.

Hakim …
✍e-imzalıdır.