Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/622 E. 2020/841 K. 24.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/622
KARAR NO :2020/841

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:30/03/2017
KARAR TARİHİ:24/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan incelemesi sonunda aşağıdaki karar tesis edilmiştir:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; avalının müvekkili şirkete 3.995,09-TL borcu bulunduğunu ve alacağı haciz yoluyla tahsil etmek için davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığı ancak davalı tarafından borcun tümüne ve ferilerine itiraz edildiğini, davalının itirazının hukuki mesnetten yoksun olup alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik olduğunu beyanla itirazın iptaline vaki huzurdaki davayı ikame etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; 04/05/2016 tarihinde davacı firmadan kendisi kullanmak üzere … plakalı aracı kiraladığını ve aynı günün akşamında aracı ilgili kişiye sorunsuz bir şekilde teslim ettiğini, görevlinin kiralanan aracı kontrol edip çalıştırtığını ve eksiksiz hasarsız bir şekilde teslim alındığına dair sözleşme de imzaladığını, aracı kiralarken geri teslimi anında hasarlı olmasına ihtimaline binaen kredi kartından 750,00-TL provizyon çekildiğini ve kendisinin de her ihtimale karşılık ekstra ücret ödeyerek hasarlara karşı kasko yaptırdığını, ödemiş olduğu provizyonun kendisine birkaç gün sonra iade edildiğini, bu tarihten 1 ay sonra “size özel indirim kartınız var” denilerek davacı tarafından arandığını, kendisinin kartı bizzat teslim almadığını sadece kartın üzerindeki indirim kodunu alarak rezervasyon yaptırdığını bu rezervasyonu da daha sonra aracın benzinli olması nedeniyle iptal ettiğini, bu hadiseden birkaç ay sonra aleyhinde icra takibi başlatıldığını öğrenmesi üzerine takibe itiraz ettiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup; davacı tarafından sunulan 20/04/2017 tarihli delil listesi ekinde 16/05/2016 tarihli e-fatura – 04/05/2016 tarihli araç teslim belgesi – …poliçe numaralı genişletilmiş filo kasko sertifikası – … numaralı trafik sigorta poliçesi, davalı tarafından sunulan RA No:… numaralı araç teslim belgesi (ıslak imzalı sarı nüsha), …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası dosya kapsamına alınmıştır.
(2)Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, bilirkişi Makine Mühendisi …’a tevdii edilen dosyada tanzim olunan 16/02/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı şirket tarafından icra takibine konu edilen fatura içeriğinin bir trafik kazasına değil aracın rutin bakımına ilişkin olduğu, dosya içinde bir trafik kazasına ilişkin düzenlenmiş herhangi bir tutanak bulunmadığı, davacı şirketin davalıdan talep edebileceği bir maddi zararının olmadığı yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
Mahkememizin 13/12/2018 tarihli 2017/309 E. – 2018/1327 K. Sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiş, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin 2020/1704 E. – 2020/254 K. Sayılı ilamı ile kaldırılmış olup mahkememizce 2020/622 esasına kaydedilerek yargılamaya devam olunmuştur.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; araç kiralama sözleşmesinden kaynaklanan aracın hasarlı olarak teslimine ilişkin alacak istemine ilişkindir.
6100 sayılı HMK’nun 4. Maddesinde belirtilen, “(1) Sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; a) Kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları, b) Taşınır ve taşınmaz mal veya hakkın paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ilişkin davaları, c) Taşınır ve taşınmaz mallarda, sadece zilyetliğin korunmasına yönelik olan davaları, ç) Bu Kanun ile diğer kanunların, sulh hukuk mahkemesi veya sulh hukuk hâkimini görevlendirdiği davaları görürler.” denilmektedir.
Somut olayda uyuşmazlığın taraflar arasında düzenlenen araç kiralama sözleşmesinden kaynaklandığı, kira ilişkisinden dolayı bu davalara bakma görevinin anılan yasa hükmü gereği Sulh Hukuk Mahkemelerine ait olduğu, görev hususunun kamu düzeninden ve dava şartı olduğundan taraflarca ileri sürülmese bile mahkemece resen takdir edileceğinden uyuşmazlığı çözmekte Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu anlaşılmakla mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine yönelik aşağıdaki şekilde karar tesis edilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
(1)Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, Görev hususunun 6100 Sayılı HMK 114/1-c hükmü kapsamında “dava şartı” niteliğinde olması nedeniyle HMK 115/2, fıkrası uyarınca DAVANIN USULDEN REDDİNE,
(2)6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 20. Maddesi uyarınca bu görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde taraflardan birinin kararı veren mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edildiğinde dava dosyasının görevli İstanbul Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
(3)Dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
(4)HMK m. 331/2 hükmü gözetilerek; dosyanın görevli … Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesi halinde, yargılama harç ve giderleri hususunda görevli … Sulh Hukuk Mahkemesince karar verilmesine; aksi durumda talep üzerine dosyanın ele alınarak yargılama giderleri hususunda bir karar verilmesine,
(5)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı , 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 24/12/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır