Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/621 E. 2022/4 K. 06.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/621 Esas
KARAR NO:2022/4

DAVA:Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ:06/11/2020
KARAR TARİHİ:06/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı borçluya müvekkili bankadan kredi kullandırıldığını ancak kredi sözleşmesine aykırı olarak geri ödemeler yapılmaması nedeniyle kredi hesabı kat edilerek kat ihtarnamesi gönderildiğini, gönderilen ihtara rağmen davalı borçluların ödemede bulunmaması nedeniyle …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasıyla davalı borçlular aleyhine ilamsız takip başlatıldığını, davalıların haksız ve mesnetsiz itirazı nedeniyle takibin durdurulduğunu, açıklanan sebeplerle borçlunun yapmış olduğu itirazın iptali ile fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla takibin devamını, borçlular aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmolunmasını, yargılama harç ve masraflarıyla ücret-i vekaletin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Davalılar cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından aleyhlerine başlatılan …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yetki itirazında bulunduklarını, takibe aynı zamanda huzurdaki davada Mahkemenin yetkisine itirazda bulunduklarını, yetkili mahkemenin … Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, öncelikle davanın usulden mahkeme aksi kanaatte ise reddine karar verilmesini, davacı taraf haksız takip başlatması nedeniyle alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla tazminata hükmedilmesini, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup; davacı vekilinin 20/04/2021 tarihlidelil dilekçesi ekinde davalılara gönderilen tebliğ şerhi, 24/01/2017 tarihli genel kredi sözleşmesi, 14/10/2014 tarihli genel kredi sözleşmesi ile sözleşme bilgi formları Mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
(2)Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, bankacı bilirkişi Abdulkadir ALBAYRAK’a tevdii edilen dosyada tanzim olunan 03/10/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı banka ile davalılardan asıl boçlu … arasında 14/10/2014 tarihinde 200.000,00-TL limitli ve 24/10/2017 tarihli 500.000,00-TL limitli iki ayrı Genel Kredi sözleşmesi imzalandığını, işbu sözleşmelerden 24/10/2017 tarihli 500.000,00-TL limitli GKS’de diğer davalı …’ın müşterek borçlu müteselsil kefil olarak imzasının bulunduğunun dosyaya sunulan fotokopi sözleşmelerde görüldüğünü, taraflar arasında imzalanan ve yukarıda belirtilen sözleşmeler kapsamında davacı banka davalı asıl borçlu … lehine taksitli ticari KMH (Kredili Mevduat Hesabı) tahsis ederek kullandırım yapıldığını, kullandırılan kredilerden Kredili Mevduat Hesabı dışında kalan kredilerin borçlu tarafından kapatıldığını, Kredili Mevduat Hesabından kullanılan kredi borcunun ödenmesi üzerine kredi hesabının kat edildiğini ve borçlulara hesap kat ihtarı gönderildiğini, kat ihtarına rağmen de borcun ödenmemesi üzerin asıl ve müteselsil kefil aleyhine …. İcra Müdürülüğü’nün … Esas sayılı dosyasından ilamsız icra takibi başlatıldığını, takibe vaki itirazlar üzerine de huzurdaki işbu davanın ikame edildiğini, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 01/07/2012 tarihinden sonra imzalanması nedeniyle yeni TBK. yürürlüğe girdikten sonra anılan yasaya bağlı olarak imzalanmış olduğunun görüldüğünü, … Genel Müdürlüğü tarafından 15/08/2019 tarihli ihtarnamede bankanın … şubesi tarafından …’a Ticari Kredili Mevduat Hesabı Kredisi kullandırıldığını, akdedilen sözleşme hükümlerinin ihlal edilmiş olması nedeniyle kredi hesabının 15/08/2019 tarihinde kat edildiğini, muhataplardan …’ın borçtan müteselsil kefil sıfatıyla sorumlu olduğunu, kat tarihi itibariyle 5.620,40-TL nakdi banka alacağının ihtarnamenin tebliğinden itibaren 24 saat içinde ödenmesi aksi takdirde yasal yollara başvurulacağı ihtar edildiğini, tebligatın alacaklı banka tarafından 15/08/2019 tarihli hesap kat ihtarının muhataplara (… ve …’a) bilinen adreslerine posta yoluyla gönderildiği ve 20/08/2019 tarihinde her iki muhataba da teslim edildiğinin PTT gönderi takip bilgisinden anlaşıldığını, bu halde ihtarnamede verilen 24 saatlik mehil sonrası her iki muhatabında 22/08/2019 tarihinde temerrüde düştüğünün kabulü gerekmekle son takdirin Mahkemede olduğunu, kat ve temerrüt tarihinden sonra davacı bankanın 28/08/2019 tarihinde davalı borçludan 667,85-TL ve 880,62-TL olmak üzere iki ayrı tutarda kredi kapası açıklaması ile tahsilat yaptığını, işbu kısmi davacının temerrüt tarihi itibariyle asıl alacağı 5.644,01-TL olarak hesaplandığını ancak temerrüt tarihinden sonra davacı banka tarafından 28/08/2019 tarihinde toplamda 1.548,47-TL kısmi tahsilat yaptığını, işbu kısmi tahsilatın temerrüt tarihindeki asıl alacağa ve işlemiş ferilerinden düşüm yapılarak bakiye banka alacağı olarak hesaplanması gerektiğini, davacı bankanın kısmi tahsilat sonrası bakiye asıl alacağının 4.128,73-TL olarak tespit ve hesaplandığını, tespit ve hesaplanan 4.128,73-TL tutarındaki asıl alacağa 28/08/2019 tarihinden 06/11/2019 takip tarihine kadar TCMB. tarafından belirlenen oranlarda olmak üzere (28/08/2019 – 30/09/2019 arası %28,80 – 01/10/2019 / 06/11/2019 arası ise %24 faiz) temerrüt faizi ve faizin %5 BSMV. üzerinden hesaplama yapılması gerektiğini, temerrüt sonrası 28/08/2019 tarihinde toplamda 1.548,47-TL kısmi tahsilat sonrası bakiye asıl alacak tutarı olarak hesaplanan 4.128,73-TL için 28/08/2019 tarihinden itibaren değişen oranlarda temerrüt faizi ve faizin %5 BSM üzerinden yapılan hesaplamada 28/08/2019 tarihinden 06/11/2019 takip tarihine kadar TCMB. tarafından belirlenen oranlarda olmak üzere (28/08/2019 / 30/09/2019 arası %28,80 – 01/10/2019 / 06/11/2019 arası ise %24 Faiz) temerrüt faizi ve Faizin %5 BSMV. üzerinden hesaplama yapılması gerektiğini, davacı bankanın Ticari Kredili Mevduat Hesap/KMH’dan kaynaklanan toplam alacağının 06/11/2019 takip tarihi itibariyle 4.3039-TL olarak tespit ve hesaplandığını, asıl alacak olan 4.1283-TL için takip tarihinden itibaren TCMB tarafından belirlenen ve her 3 aylık dönemler itibariyle belirlenen değişen oranlarda olmak üzere %24.00 temerrüt faizi ve faizin %5 BSMV’nin tahsilde tekerrür olmamak üzere talep edilebileceğini, 4.128,73-TL asıl alacak, 166,15-TL işlemiş faiz, 8,31-TL BSMV olmak üzere toplam 4.303,19-TL alacak talep edebileceğini, asıl alacak ve işlemiş faiz ve feriler yönünden fazla taleplerin yerinde olmadığını, takip 06/11/2019 tarihinden itibaren 4.128,73-TL asıl alacak için %24 ve değişen oranlarda temerrüt faizinden tahsilde tekerrür olmamak üzere borçluların sorumlu olacağı yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.

DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; Kredi sözleşmesinde kaynaklanan alacağın tahsili amacı ile davacı tarafından davalılar aleyhine başlatılan icra takibine vaki itirazının iptali talebidir.
…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası incelendiğinde; … … Anonim Şirketi tarafından borçlu … ve …’a 4.739,78 TL tüzel kredili mevduat hesabı ve 309,28 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 4.739,78-TL üzerinden icra takibi yapıldığı, borçluların itirazı üzerine alacaklı tarafından itirazın iptali davası açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı borçluların cevap dilekçelerinde ve icra dosyasındaki takibe itirazlarında icra dairesinin ve mahkememizin yetkisine yönelik itirazları mahkememizce sözleşmenin sunulmasının akabinde 03/06/2021 tarihli duruşmada değerlendirilmiş; kredi sözleşmesinin 31.1. Maddesi uyarınca İstanbul Mahkemeleri ve İcra dairelerinin yetkili olacağı konusunda yapılmış yetki sözleşmesinin geçerli olması sebebiyle HMK 17. Maddesi uyarınca yetki itirazlarının reddine karar verilerek yargılamaya devam edilmiştir.
Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, davalıların itirazları, tanzim olunan bilirkişi raporu, icra takip dosyası ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı banka ile davalı asıl borçlu … arasında 14/10/2014 tarihli 200.000,00 TL limitli ve 24/10/2017 tarihli 500.000,00TL limitli iki ayrı genel kredi sözleşmesi imzalandığını, 24/10/2017 tarihli 500.000,00 TL bedelli sözleşmeyi diğer davalı …’ın müşterek borçlu, müteselsil kefil olarak imzaladığı anlaşılmaktadır. Davalı kefil …’ın kefalete ilişkin sözleşmesi incelendiğinde; yazılı şekilde yapılan kefalet sözleşmesinde sorumlu olunacak azami miktarın yazıldığı, kefalet tarihinin yazılı olduğu kefil için aranan yasal şartların gerçekleştiği ayrıca TBK 584. Maddesi uyarınca kefil evli ise eş rızasının arandığı ancak uyap sistemi üzerinden yapılan sorgulamada kefil …’ın 20/08/2020 tarihinde evlendiği ancak kefalet sözleşmesinin 27/08/2018 tarihinde imzalandığı, bu nedenle sözleşme imzalandığı tarihte bekar olduğu ve eş muvafakatnamesine tabi olmadığı da dikkate alınarak kefaletinin geçerli olduğu kanaatine varılmıştır.
Davacı banka tarafından icra takibinden önce gönderilen 15/08/2019 tarihli kat ihtarnamesi ile davalılara alacağın ödenmesi için 24 saat süre verilmiş ve hesap kat ihtarnamesi asıl borçlu … ve kefil …’a 20/08/2019 tarihinde tebliğ olduğu, 24 saatlik ödeme süresi dikkate alındığında her iki muhatabın da 22/08/2019 tarihinde temerrüde düştükleri sonucuna varılmıştır. Sözleşmenin ticari kredi sözleşmesi niteliğinde olması ve davalı gerçek kişinin sözleşmede müteselsil kefil olması gözetildiğinde, davacının öncelikle asıl borçluyu takip etmesi ve takipte sonuç alınmaması halinde kefile başvurmasına gerek bulunmadığı anlaşılmaktadır. Mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu tanzim olunan ve mahkememizce de kabul gören bilirkişi raporuna göre, bankanın ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi ile davalı asıl borçlu …’ın temerrüt tarihi olan 21/08/2019 tarihinde KMH hesabından doğan 5.620,40 TL borcunun ve bu cari hesaptan kaynaklı 22,48 TL işlemiş faizin bulunduğu hesaplanmıştır. Ancak davalının temerrüt tarihinden sonra, 28/08/2019 tarihinde toplam 1.548,47 TL kısmi ödeme yaptığı, davacı bankanın bu kısmi tahsilat nedeniyle temerrüt tarihindeki asıl alacak ve işlemiş faizden düşüm yapıldığında bankanın, ödeme sonrasında; 4.128,73 TL asıl alacak, 166,15-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 4.294,88-TL alacağının bulunduğu tespit edilmiştir. Belirtilen bu sebeplerle müteselsil kefil sıfatıyla imzalanan kredi sözleşmesinde borcun tamamından asıl borçlu ile kefilin birlikte sorumlu olduğu, hesaplanan alacak miktarının kefalet limiti içinde kaldığı, davalı asıl borçlu … ve kefil … tarafından borcun ödendiğine ilişkin herhangi bir bilgi veya belgenin sunulmadığı, davacı bankanın icra takibinde davalılar aleyhine 4.739,78 TL kredili mevduat hesabı alacağı ve 309,28 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 4.739,78-TL üzerinden takip başlattığı ancak bankacı bilirkişi tarafından yapılan hesaplama ile kısmi ödemeler düştükten sonra davacı bankanın 4.128,73 TL asıl alacak, 166,15-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 4.294,88-TL alacağının bulunduğu anlaşıldığından; davanın kısmen kabulü ile davalıların …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasına yapmış oldukları itirazların kısmen iptaline, takibin 4.128,73-TL asıl alacak, 166,15-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 4.294,88-TL üzerinden tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla devamına, ayrıca alacağın likit olması, itirazların haksız olması ve diğer şartlarda oluştuğunda %20 oranında icra inkar tazminatının kabulüne karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
(1)Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile; davalıların …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasına yapmış oldukları itirazların kısmen iptaline, takibin 4.128,73-TL asıl alacak, 166,15-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 4.294,88-TL üzerinden tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla devamına, asıl alacak tutarına takip tarihinden alacak tahsil edilinceye kadar TCMB tarafından belirlenen ve değişen oranlarda %24 temerrüt faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
(2)İİK 67/2. Maddesi uyarınca alacağın %20’si oranında (858,97-TL) icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
(3)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 293,38-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 60,98-TL’nin harçtan mahsubu ile bakiye 232,40-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye irat kaydına,
(4)Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 60,98-TL peşin harcın davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
(5)Davacı tarafından yapılan; 54,40-TL başvuru harcı, 900,00-TL bilirkişi ücreti, 236,50-TL tebligat, posta ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 1.190,90-TL yargılama masrafından davanın kabulü reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 1.079,11-TL yargılama masrafının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacının üzerinde bırakılmasına,
(6)Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca yapılan hesaplama neticesinde 4.294,88-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
(7)6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davada haksız çıkan davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,

(8)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı okunup, usulüne uygun anlatıldı. 06/01/2022

Katip …
✍e-imzalıdır.

Hakim …
✍e-imzalıdır.