Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2020/619
KARAR NO:2021/891
DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:06/11/2020
KARAR TARİHİ:15/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında ticari ilişki söz konusu olup davcı şirket tarafından davalıya, üretilen ürünlerin faturaları düzenlendikten sonra davalı şirket tarafından ödemelerin yapıldığını, ancak sona dönemlerde davalı tarafından davacı şirkete ödeme yapılmadığını, davalı şirketten şifahi ve yazılı olarak birçok kez ödemelerin talep edilmesine rağmen ödenmesi gereken fatura bedellerinin ödenmediğini, borç bakiyesi olan 25.728,28 TL alacağın tahsili için ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile ilamsız takibe geçildiğini, ancak davalının borcun tamamına ve ferilerine itiraz ederek takibin durduğunu, bu nedenlerle itirazın iptali ile davalının takip konusu borcu takip dosyasında belirtilen faiziyle ödememesine, alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Dava dilekçesi davalıya usulüne uygun olarak tebliğ olunmuş, davaya cevap verilmemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava itirazın iptali davasıdır.
….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası getirtilerek incelendiğinde; davacı tarafından davalı aleyhine 25.728,28 TL cari hesap ekstresi fatura alacağı yönünden takip başlatıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
İlgili vergi dairelerinden taraf şirketlerin BA-BS formları getirtilmiştir.
Dosya mali müşavir bilirkişiye tevdi olunmuş, düzenlenen 16/09/2021 tarihli raporda; davalı yanın inceleme gününe katılmadığı, dosyaya herhangi bir evrak sunmadığı, bu nedenle tüm tespitlerin davacı kayıtlarına dayandığı, davacı tarafından davalıya 2019 yılı içinde toplam tutarı 26.203,72 TL olan 20 adet fatura düzenlendiği, davacının delil niteliği taşıyan ticari defterlerine göre düzenlenen cari hesap ekstresinde sadece 3.100,-TL tahsilat yapıldığı ve bir önceki yıl devir bakiyesi dâhil alacağın 25.785,28 TL olduğu, sadece Ocak 2019 ayında yapılan KDV hariç 5.000,- TL nın üzerinde bir tutar olması nedeniyle bu ay için Vergi Dairesine bildirim yapılmış olup, davacının düzenlediği BS formundaki tutar ve adet ile davalının düzenlediği BA formundaki tutar ve adetin birebir örtüştüğü, Ocak ayı faturalarının tarafların defterlerinde kayıtlı olduğunun her iki Vergi Dairesince teyit edildiği, Şubat ve Mart ayı faturalarının miktar nedeni ile beyana tabi olmadığı, davacı tarafından e- fatura olarak düzenlenen Şubat ve Mart ayına ait 11 fatura temin edildiği ve incelendiği, bu faturaların e- fatura olması nedeniyle davalı yana ulaştığının anlaşıldığı, süresinde itiraz edildiğine dair ne bir beyan ne de bir evrak bulunmadığından faturaların ve malların davalıya ulaştığı sonucuna varıldığı, bu çerçevede; davacının davalıdan 10.08.2020 takip tarihi itibarı ile alacağının talebe istinaden 25.728,28 TL olduğu, davacının takip tarihinden tahsil tarihine kadar TCMB tarafından açıklanan değişken oranlarda ticari faiz talep edebileceği belirtilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 maddeleri uyarınca ticari defter ve belgeler nezdinde mali yönden bilirkişi incelemesi yapılması yoluna gidilmiştir.
Yapılan bilirkişi incelemesi ile davacının usulüne uygun olarak tutulan delil vasfına haiz ticari kayıtlarına göre davalıdan takip miktarınca alacaklı olduğu, tarafların 2019 yılına ait BA/BS formlarının karşılıklı olarak birbirini doğruladığı, her iki vergi dairesince Ocak ayı faturalarının tarafların defterlerinde kayıtlı olduğunun teyit edildiği, Şubat ve Mart ayı faturalarının miktar nedeniyle beyana tabi olmadığı, e-fatura olarak düzenlenen Şubat ve Mart ayı faturalarının davalı yana ulaştığı, davalı tarafça faturalara süresi içinde herhangi bir itirazda bulunulmadığı anlaşılmakla cari hesap ilişkisi doğrultusunda takibe konu edilen miktar üzerinden davalının davacıya borçlu olduğu kanaatine erişilmiştir.
Öte yandan, cari hesap – fatura alacağı kapsamında kabul edilen miktar likit ve belirlenebilir olduğundan (emsal için bknz. Yargıtay 19. H.D. 2016/5503 E. 2017/3917 K. Sayılı ilamı) kabul edilen miktar üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği kanaatiyle neticeden aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile,
1-….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında davalı borçlu tarafından yapılan itirazın 25.728,28-TL asıl alacak üzerinden İPTALİ ile, takibin bu miktar üzerinden DEVAMINA, asıl alacak tutarına takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek % 10,00 oranında ve TCMB tarafından belirlenen değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına,
2-İİK’nin 67/2 maddesi gereği hükmedilen 25.728,28-TL’nin %20’si oranında olmak üzere 5.145,65-TL icra inkar tazminatına hükmedilmesine, bu tutarın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 1.757,49 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 439,38 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.318,11 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
4-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan; 501,58 TL harç, 700 TL bilirkişi ücreti, 125 TL tebligat, posta ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 1.326,58 TL yargılama masrafının davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yokluğunda, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 15/11/2021
Katip …
e-imza
Hakim …
e-imza