Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/618 E. 2020/857 K. 25.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/618
KARAR NO :2020/857

DAVA:Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ:23/01/2015
KARAR TARİHİ:25/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Mal Sigortası Kaynaklı) davasının dosya üzerinden yapılan incelemesi sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının maliki olduğu … plakalı araç ile 04/05/2014 tarihinde seyir halinde iken dava dışı …’ün sevk ve idaresindeki aracın kontrolden çıkması üzerine maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, alınan eksper raporunda araçda meydana gelen hasar bedelinin 24.849,36 TL olarak hesaplandığını, davacının aracının sigortalı olduğu davalı şirkete kaza bedelinin tahsili için yapmış olduğu başvuruya davalı şirketçe kazanın teminat kapsamında olmadığının bildirildiğini ve yapılan başvuruya red cevabı verdiklerini, ancak red cevabının gerekçesini bildirmediğini, ancak müvekkilinin aracının uğradığı kazada davalının kasko poliçesi kapsamındaki teminatın devreye girmesi için gerekli rizikonun oluştuğunu, riziko oluşmasına rağmen uğranılan zararı karşılamayan davalı kasko şirketinin hasarın ne suretle teminat kapsamı dışında kaldığının ispat etmesinin gerektiğini belirterek müvekkiline ait aracın kaza nedeni ile uğradığı maddi hasar bedeli 1,000,00-TL’nin şirkete ihbar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davanın Asliye Hukuk Mahkemelerinin görev alanına girmediğini, görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, dava konusu aracın dain ve mürtehin olarak … Bankası … şubesi olduğunu, bu kapsamda sigorta tazminatı talep edilmesi geken davalı … değilde dava dışı rehin hakkı sahibi banka olduğunu, davanın belirsiz alacak şeklinde açılamayacağını, talebin belirlenebilecek bir bedel olduğunu, dava konusu kazada sürücü değişikliğine gidildiğinden riziko ve hasar sigorta teminatı dışında kaldığını, dava konusu kaza neticesinde dava dışı sürücü …’ün dış görünümünde yara almamış olduğundan davacının beyan yükümlülüğüne aykırı davrandığını, faize ilişkinde taleplerinde yerinde olmadığını savunarak haksız davanın reddi ile yargılama masrafları ile vekalet ücretininde davacı tarafa yükletilmesini istemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; kusurlu eylem neticesinde meydana gelen kaza neticesinde araçta oluşan hasar bedelinin sigorta poliçesi kapsamında tazmini istemine ilişkindir.
Mahkememizin … esas, … karar, 30/11/2017 tarihli kararı ile, davacının davasının sübut bulmadığından reddine şeklinde karar verildiği, davacı tarafça Mahkememiz kararına karşı istinaf başvurusunda bulunulduğu, … Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 2018/2601 Esas, 2020/3559 Karar sayılı29/09/2020 tarihli ilamı ile ”Somut uyuşmazlıkta davalı … ile sigortacısı olan davacı arasında … plakalı otomobil için Kasko Sigorta Poliçesi” imzalanmıştır. Davalı tacir olmakla birlikte davacı gerçek kişi olup sigorta sözleşmesine konu araçta ticari vasıfta olmadığından açılan dava TTK’nın 4/1. maddesinde açıklandığı şekilde ticari dava niteliğinde değildir. Davacı gerçek kişiler, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3.maddesinin k bendi kapsamında tüketici olduğundan ihtilafın çözümünde Tüketici Mahkemesi görevlidir. ” denilerek istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı … Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi ilamı ile birlikte değerlendirildiğinde; 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 2. maddesinde kanunun kapsamının tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamalar olduğu açıklanmış, 3/1. maddesinde ise tüketici işlemi; “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” şeklinde tanımlanmıştır. Yasa koyucu bu hükümle tüketicinin taraf olduğu sigorta sözleşmelerini tüketici işlemi olarak kabul etmiştir. Aynı Yasa’nın 73. maddesinde ise, bu kanundan kaynaklanan uyuşmazlıkların tüketici mahkemesinin görevine girdiği düzenlenmiş, 83. maddesinde ise, taraflardan birinin tüketici olduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
HMK’nun 114/1-c maddesi gereğince mahkemenin görevli olması dava şartı olduğundan ve HMK’nun 115.maddesine göre dava şartlarının mevcut olup olmadığı mahkemece davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılabilecektir. 6502 sayılı yasa kapsamında davacı tacir olmayıp, tüketici konumundadır. 22/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı yasadan sonra açılan iş bu dava hakkında bu yasa hükümleri uygulanacaktır.
Mahkemenin görevinin kamu düzenine ilişkin olduğu, mahkemenin görevli olup olmadığını yargılamanın her aşamasında re’sen nazara alması gerektiği, davanın 6502 sayılı yasanın yürürlük tarihinden sonra açıldığı dolayısıyla uyuşmazlık konusunun Tüketici Mahkemelerinde görülmesi gerektiği anlaşılarak mahkememizin görevsizliğine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, 6502 sayılı TKH hakkındaki kanunun ve ilgili mevzuatın uygulanması ile ilgili ihtilaflara bakma görevinin Tüketici Mahkemelerine ait olduğu, mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla, işbu davanın göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle 6100 sayılı HMK’nun 114/c maddesi uyarınca USULDEN REDDİNE
2-HMK 20. Maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesine müteakip taraflarca 2 haftalık süre içerisinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmesi halinde dosyanın… NÖB. TÜKETİCİ MAHKEMESİNE gönderilmesine, taraflarca 2 haftalık süre içerisinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmediği takdirde RESEN davanın açılmamış sayılacağına karar verileceğinin ihtarına ,
3-HMK’nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik ve yetkisizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceği, gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkemenin dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceği ön görüldüğünden yargılama giderleri konusunda bu aşamada KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
4-Yargılama, harç ve masrafların görevli mahkemece dikkate alınmasına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.25/12/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır