Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/611 E. 2022/191 K. 24.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/611 Esas
KARAR NO :2022/191

DAVA:İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:03/11/2020
KARAR TARİHİ:24/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili firma ile davalı firma arasında davalı firmanın …’da yapmakta olduğu … projesine ait temel izolasyon işi kapsamında imalatlarının sadece uygulanması (işçilik) dahil birim fiyat ihale yöntemiyle yüklenici tarafından yapım esaslarını tayin ve tespit maksadıyla 26/11/2018 tarihinde sözleşme imzalandığını, 26/08/2019 tarihinde ise taraflar arasında düzenlenen protokol ile sözleşmenin revize edildiğini, müvekkili firma tarafından kesilen; 18/07/2019 tarihli 2.555,81-Euro bedelli – 31/08/2019 tarihli 9.560,00-Euro bedelli – 30/09/2019 tarihli 10.163,33-Euro bedelli – 30/10/2019 tarihli 12.400,00-Euro bedelli – 30/11/2019 tarihli 12.400,00-Euro bedelli faturaların davalı firma tarafından ödenmediğini, müvekkili firma bünyesinde çalışma devam ederken davalı firma tarafından işçilerin işten çıkarıldığını ve yapılan arabuluculuk görüşmelerinde / tutanaklarda sorumluluğu davalı firmanın üstlenerek ödemelerin de yine davalı tarafından yapıldığını, taraflar arasında yapılan görüşmeler sonucu 05/06/2020 tarihinde mutabakata varıldığını ve cari hesap ekstresi ile borcun 47.029,14-Euro olduğunun tespit edildiğini, ödeme yapılmaması nedeniyle …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasıyla icra takibine başlanıldığını ancak davalı firmanın haksız olarak borca itiraz ettiğini, davalı borçlu firma tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamını, İİK. 67. Maddesi gereği hükmolunan rakamın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Usulüne uygun tebliğe rağmen davalı tarafından dosyaya herhangi bir cevap dilekçesi sunulmadığı görülmüştür.
ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup; … Vergi Dairesi’nin 30/06/2021 tarihli müzekkere cevabı ekinde 2018-2019 dönemlerine ait Ba/Bs formları, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası Mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
(2)Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, bankacı bilirkişi …’ye tevdii edilen dosyada tanzim olunan 12/11/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Taraflar arasında 26/08/2019 tarihinde akdedilmiş bir protokol bulunduğunu, mevcut bu protokolde … şantiyesinde davacı firmanın 4 çalışanına maaşlarının davalı Taca tarafından ödeneceğini, her hak edişin onaylanmasından sonra 30 gün içerisinde davacı …’e 6.650,00-Euro’nun ayrıca ödeneceğinin kararlaştırıldığını, taraflar arasında bu protokol çerçevesinde düzenlenmiş Euro faturaların dışında diğer ticari faaliyete ilişkin Türk Lirası üzerinden düzenlenen faturalar da bulunduğunu, ancak takip konusu sadece Euro alacak üzerinden olduğundan TL hareketlerin inceleme dışı bırakıldığını, davacının TL işlemleri ayrı bir cari hesapta tuttuğu anlaşılmakla bu borç için takip başlatmadığının ifade edildiğini, sayın Mahkemenin tarafların vergi dairelerinden Ba ve Bs formlarının celp edildiğini ancak yurt dışına düzenlenen faturaların KDV’den muaf olduğunu bu nedenle Ba ve Bs bildirimlerinin yapılmadığını, takip konusu yurt dışına Euro üzerinden düzenlenen faturalar kaynaklı olduğundan vergi dairesinden alınan Ba ve Bs formlarının da inceleme dışı bırakıldığını, davacının delil niteliği taşıyan ticari defter ve kayıtlarına göre davacının tüm alacağı üzerinden takibe geçmediği, takibe konu edilen faturalar kaynaklı 47.079,14-Euro (TL karşılığı 412.281,43-TL) alacağı için takip başlattığını ve bu alacak için davalı tarafından ödeme yapıldığına dair bir belge bulunmadığını, (Takip talebinde maddi hata bulunduğunu, 31/08/2019 tarih ve … seri numaralı fatura bedeli 9.510,00-Euro iken 9.560,00-Euro olarak yazıldığını, Toplam tutarın 47.029,14-Euro olduğunu, dava dilekçesinde zikredilen ve davalı tarafından kabul edildiği ifade edilen tutar da 47.029,14-Euro olduğunu) davacının bakiye alacağı için takip başlatmaması nedeninin kendi bünyesinde bulunan ancak …’da çalışan işçilerin işten çıkarılması nedeni ile yapılan arabuluculuk görüşmelerinde işçi alacaklarının sorumluluğunun davalı Taca İnşaat A.Ş.’nin yüklenmiş olması nedeniyle olabileceğini, bu durumda davacının davalıdan takipte talep ettiği 47.029,14-Euro kadar alacağının bulunduğunun davacı kayıtlarında tespit edildiğini, davacı tarafın icra takibinde %10 faiz talep etmesine karşılık talep edebileceği faiz tutarının devlet bankalarının o yabancı para birimi için bir yıllık mevduata uyguladığı en yüksek orana kadar olabileceğini, davacının tasdiklerinin zamanında yapıldığını, defter ve kayıtlarına göre davalıdan takip tarihi olan 22/07/2020 tarihi itibarı ile alacağının 47.029,14-EUR olduğunu, fatura alacağı olan bu tutara takip tarihinden tahsil tarihine kadar devlet bankalarının 1 yıllık Euro mevduata uyguladıkları faiz oranı ile faiz hesaplanması gerektiğini, (TCMB sitesinde takip tarihi itibarı ile %1,50) yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; itirazın iptali davasıdır.
…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası incelendiğinde; … Şirketi tarafından borçlu … A.Ş.’ye 47.079,14-Euro üzerinden icra takibi yapıldığı, borçlunun itirazı üzerine alacaklı tarafından itirazın iptali davası açıldığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya birlikte değerlendirildiğinde; Dava dayanağı icra takibinde, yabancı para alacağının tahsili amacı ile takip yapılmıştır. İİK.nun 58/3.maddesi uyarınca, alacağın Türk parası karşılığı ya da fiili ödeme günündeki Türk Lirası karşılığının gösterilerek talepte bulunulması gerekir. Aynı zorunluluk, İİK.nun 60/1. maddesi gereğince ödeme emri için de geçerlidir. İİK’nun 58/3 maddesi gereği takip talebinde alacak ve teminat yabancı para cinsinden olması halinde alacağın hangi tarihteki kur üzerinden talep edildiğinin belirlenmesinin gerektiği, anılan yasa hükmünün emredici niteliktedir.
6098 sayılı Borçlar Kanunu (TBK.)’nun 99.maddesinde, yabancı para borcunun vadesinde ödenmemesi halinde, alacaklının bu alacağını aynen, vade veya fiili ödeme günündeki rayice göre ülke parası ile ödenmesini isteyebileceği kabul edilmiştir.
İİK’nun 58/3 ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 99. Maddesi uyarınca yabancı para borcunun vadesinde ödenmemesi halinde alacaklı bu borcu vade veya fiili ödeme günündeki rayice göre, Türk parası ile ödenmesini isteyebilir.
Somut olayda; davacı alacaklı şirket davalı şirkete yapmış olduğu icra takibini USD üzerinden yapmış olup, takip talebinde Türk parası karşılığı gösterilmemiş, yapılan incelemede de ödeme emrinde yabancı para alacağının Türk parası ile karşılığının gösterilmediği ve yabancı para alacağı olarak tahsil istenmesine rağmen hangi tarihli kur üzerinden talepte bulunulduğunun açıkça yer alması zorunlu olmasına rağmen bu hususun davaya konu ödeme emrinde yer almadığı anlaşılmıştır.
Yargıtay 12.Hukuk Dairesi’nin 2018/7513 Esas, 2019/8854 Karar sayı ve 22/05/2019 tarih, 2015/31737 Esas, 2016/8647 Karar sayı ve 23/03/2016 tarih, 2009/28325 Esas, 2010/9918 Karar sayı, 21/04/2010 tarih, Yargıtay 6.Hukuk Dairesi’nin 2007/2184 Esas, 2008/1200 Karar sayı ve 25/06/2008 tarih, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 12.05.1999 tarih, 99/12-271 Esas, 99/301 Karar sayılı,Y.19.HD.nin 2013/7875 E.,2013/11547 K.sayı ve 20/6/2013 tarih,Y.19.HD.nin 2014/12593 E.,2015/9366 K.sayı ve 24/06/2015 tarihli kararı v.b içtihatları gibi Yargıtay’ın istikrar kazanmış uygulaması uyarınca; ” İİK’nun 58/3. maddesine göre alacağın Türk parası ile tutarının takip talepnamesinde gösterilmesi zorunludur. Aynı zorunluluk, İİK’nun 60/1. maddesi gereğince ödeme emri için de geçerlidir. Bu zorunluluğun yerine getirilmemesi kamu düzeni ve devletin hükümranlık hakları ile ilgili olup, süresiz şikayet nedeni olduğu gibi, takibin her safhasında doğrudan doğruya göz önünde tutulmalıdır. Takip talepnamesinde veya ödeme emrinde yabancı para alacağının Türk parası karşılığının gösterilmemiş olması halinde icra takibine yönelik itiraza müteakip açılacak itirazın iptali veya kaldırılması davasının,yasaya uygun takip yapılmadığından dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekir. “
Belirtilen bu sebeplerle dava konusu yapılan icra takibindeki takip talebinde ve ödeme emrinde yabancı para alacağının TL cinsinden karşılığının gösterilmediği ayrıca hangi tarihteki kur alacağı üzerinden talep edildiğinin belirtilmediği, TBK 99, İİK 58/3, 60. maddeleri ve istikrar kazanmış Yargıtay kararları ve BAM kararlarında da belirtildiği üzere belirtilen eksikliklerden kaynaklı hukuka aykırılığın kamu düzenine ilişkin olması sebebiyle mahkemece resen gözetilmesi gerektiği nazara alındığında, İİKnun 58/3.maddesinde belirtilen hususlara göre takip talebinin düzenlenmemiş olduğu, işbu takip talebine göre davalı-borçluya gönderilen ödeme emrinin de usulune uygun olmadığı anlaşılmakla, usulune uygun bir takip talebi ve ödeme emri bulunmadığından mahkememizce dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
(1)Davacı tarafından İİK 58/3. maddesine uygun icra takip talebi ve ödeme emri bulunmadığı anlaşıldığından davanın USULDEN REDDİNE,
(2)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 80,70-TL karar harcının peşin olarak alınan 5.189,35-TL’den mahsubu ile fazla alınan 5.108,65-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
(3)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
(4)Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
(5)6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13)- (14) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,
(6)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, e-duruşma sistemiyle hazır bulunan davacı vekilinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.24/03/2022

Katip …
✍e-imzalıdır.

Hakim …
✍e-imzalıdır.