Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/61 E. 2022/683 K. 09.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/61 Esas
KARAR NO : 2022/683

DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
DAVA TARİHİ : 28/11/2019
KARAR TARİHİ : 09/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile, davacı ile davalılar arasında 08/03/2019 tarihinde adi ortaklık sözleşmesinin imzalandığını, taraflar arasında kurulan adi ortaklığın faaliyet konusunun sözleşmenin 3.maddesinde “… İkram Hizmetleri AŞnin ikram olarak kullanacağı sandviçlerin tedarik hizmetlerinin sağlanması işidir” şeklinde yer aldığını, adi ortaklığın faaliyet konusu olan… AŞnin ikram olarak kullanacağı sandviçlerin tedarik işi ile ilgili davacı şirket yetkililerince tam bir inanç oluştuğunu, diğer ortak davalı şirket … AŞ’nin de bu alanda uzun yıllar faaliyet göstermiş olmasının davacı tarafın ortaklık konusu işe daha da sarılmalarına ve yatırım yapmalarına neden olduğunu, adi ortaklığın sözleşmesindeki faaliyet konusuna ilişkin yatırımların devam etitğini, buna ilişkin davacı tarafından üretim tesisinin kurulduğu bir dönemde davalı … AŞ yetkililerinin 2019 Temmuz ayı içinde davacı şirkette adi ortaklıktan ayrılacaklarını, bu hususta diğer ortak olan … İnşaat’ı da razı edebileceklerini, piyasadaki durumlarının bozulmasının da buna neden olduğunu belirtitklerini, daalı şirketçe hazırlanan 26/07/2019 tarihli davalı … AŞ’nin ortaklıktan ayrılmasına ilişkin ön protokolün davacı tarafça ve … AŞ tarafından imzalandığını, imza altına alınan protokolün tamamen davalı şirketin lehine düzenlemeler içermekte olup, davalı şirketçe kötü niyetli olarak hazırlanmış ve adi ortaklığın tamamının imzasını içermeyen bir sözleşme halini aldığını, sözleşmede adi ortaklığın diğer ortağı … İnş yetkililerinin de imzasının bulunmadığını, davalı şirketin protokolün 5.maddesini … ve Tic AŞ’nin ortaklıktan çıkması nedeniyle bu şirketin ortaya koyduğu her türlü sermaye ye ve alacaklı olduğu cari hesaba karşılık gelmek üzere 984.500TLlik çekini aldığını, ayrıca yine sözleşme kapsamı dışında tutularak davalı tarafın adi ortaklık döneminde yaptığı ödemelere ilişkin olarak da … Bankası AŞ Güneşli Şubesinin 30/11/2019 keşide tarihli 680.400TLlik çekte … yetkilisi tarafından davacı taraftan alındığını, davacının taraflar arasında gerçekleştirilen adi ortaklığın faaliyet konusu olan işin hiçbir zaman gerçekleşemeyeceği, davacı şirketin bu hususta aldatıldığı, dolandırıldığı hususunun kısa bir süre sonra ortaya çıktığını, davacı tarafından tüm şüpheliler hakkında suç duyurusunda bulunarak kamu davası açılmasını talep ettiğini, davacının adi ortaklıkta kendisine yüklenen edimlerini yerine getirdiğini, sıfırdan bir üretim tesisi kurarak yatırım gerçekleştirdiğini, davalının esasen adi ortaklığını halen devam ettirmekte olup, davacının bu husustaki ticaretini de sürdürmekte olduğunu, davalının amacının kendisini bu ortaklıktan çıkararak, kötü niyetli biçimde tüm zararı davacı üzerinde bırakmak olduğunu, davacı ile davalı arasında imza altına alınan davalı … Gıda AŞnin adi ortaklıktan ayrılmasına ilişkin sözleşmenin hukuken de geçerliliği olmadığını beyanla, öncelikle davacı tarafından düzenlenen çekler yönünden tedbir kararı verilmesini taraflar arasında kurulu bulunan adi ortaklığın haklı sebebe dayalı olarak feshini ve ortak mallarının tasfiyesine, davalı …’a ödenen tedbir talebine konu çeklerin de fesih ve tasfiye kararı ile birlikte iptaline, adi ortaklığın feshine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı … AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından açılan davanın kötü niyetli olduğunu, davalı şirketin davaya konu olaydan önce davacı ile hiçbir ilgisi, irtibatı, dolaylı ve doğrudan herhangi bir ticari ilişkisi bulunmadığını, davacı şirketin davalıdan daha sonra adi ortaklığın konusunu teşkil edecek olan iş ile ilgili fiyat teklifi talep ettiğini, adi ortaklığa konu işi getiren, bu işin garantisini veren, davalı şirketin bu işe girmesine sebep olan sonrasında da yapılacak işin muhatapları ile görüşmeleri yapan tarafın davacı olduğunu, davalı şirketi, adi ortaklığın üçüncü ortağı olan … İnş- … ile tanıştıranın da davacının kendisi olduğunu, davacı ile diğer ortak … tarafından, yapılacak işin çok büyük çapta bir iş olduğu ve … gibi büyük bir şirketin garantisi altında yapılacağı şeklindeki telkinleri sonucunda, davalı şirketin taraflar arasında bir adi ortaklık kurulmasını kabul ettiğini, bunun üzerine 08/03/2019 tarihli adi ortaklık sözleşmesinin imzalandığını, süreç içinde sermaye payını ödeyen, adi ortaklığa tacir borç para veren, yapılan yatırımlar için adi ortaklık adına üçüncü kişilere para ödeyen, şirket adına kesilen çeklerin bedellerini ödeyenin sadece davalı şirket olduğunu, davacının ve diğer davalının ise, ne taahhüt ettikleri sermayeyi ödediklerini ne de adi şirket için başkaca bir para harcadıklarını, davacının taahhüt ettiği sermayeyi dahi ödemediğini, yapılması planlanan işin öngörüldüğü zamanda başlamaması üzerine, davalı şirket yetkililerinin davacının kendilerini devredışı bırakarak işi tek başına yaptığına yönelik şüphe duymaya başladığını, davacının bir süre sonra davalı şirkete bu işi davacı olarak kendilerinin tek başına yapmak istediklerini belirterek davalı şirketten, hisselerini kendisine devrederek ortaklıktan çıkmasını ve adi ortaklığı sonlandırmalarını istediğini, üçüncü ortak olan diğer davalının da bu konuda hem fikir oludğunu beyan ettiğini, zaten diğer davalı olan üçüncü ortağın da, davacının isteği ile ortak yapılmış onunla hareket eden bir kişi olduğunu, bunun üzerine davacı ile davalı arasında 26/07/2019 tarihli protokol yapıldığını, söz konusu protokolün hem davalı şirketin hisselerinin devrine, hem adi ortaklığın kapatılmasına ve hem de adi ortaklığın tasfiyesine ilişkin olarak taraflarca imzalandığını, davacı ile davalı şirketin protokol gereklerini yerine getirerek 31/07/2019 tarihi itibariyle vergi dairesine kapanış bilançosu vererek, vergisel ve hukuksal açıdan ortaklığı kapattıklarını, ayrıca Sosyal Güvenlik Merkezine verdikleri 16/09/2019 tarihli dilekçe ile adi ortaklığın SGK nezdinde kaydını da kapattıklarını, protokol gereğince adi ortaklığın 31/07/2019 tarihi itibariyle kapatılmasına karar verildiğini ve yönetim kurulu kararı bulunduğunu, davacının 26/07/2019 tarihli protokol ile, sadece davalının hisselerini devralıp adi şirketi kapatmakla kalmayıp, tek başına işin sahibi haline geldiğini, 31/07/2019 tarihi itibariyle davacı ile davalı arasında hesap mutabakatlarının da mevcut olduğunu, davacının kötü niyetli hareket ettiğini beyanla, haksız davanın reddini, davacı tarafından menfi tespit davasının da açıldığının kabul edilmesi ve nispi harcın da tamamlanması halinde, iptalini talep ettiği çek bedellerinin %20’sinden aşağı olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatı ödemesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
İstanbul ….Asliye Hukuk Mahkemesinin… esas … karar sayılı 02/12/2019 tarihli görevsizlik kararı üzerine dosya mahkememize gönderilmiş, taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, adi ortaklık sözleşmesi, protokol, çek fotokopileri, fatura suretleri, … Cumhuriyet Başsavcılığı Hazırlık Bürosu’nun… CBS sor nolu dosyası sureti, ticaret sicil kayıtları, İstanbul …İcra Müdürlüğünün… esas sayılı dosyası sureti, vergi dairesi kayıtları, kapanış dilekçesi ve ekleri, hesap ekstreleri celp olunmuştur.
Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak dosya bilirkişiye tevdi edilmiş olup, bilirkişiler Mali Müşavir …, Nitelikli Hesaplama Uzmanı Dr Öğr Üyesi İ… ve Finans Uzmanı …tarafından tanzim olunan 27/06/2022 tarihli bilirkişi raporunda; taraflar arasındaki adi ortaklık sözleşmesinde işletme konusu olarak belirlenen … İkram Hiz AŞ’nin ikram olarak kullanacağı sandviçlerin tedarik hizmetlerinin sağlanması işinin gerçekleşmediği, adi ortaklık mizanında bu yönde bir ticari ilişkiye dair kaydın bulunmadığını, adi ortaklığın faaliyetine başlama tarihinin 15/03/2019 olarak belirlendiği nazara alındığında, ortaklık konusunun BK 639/1 anlamında aslında imkansız hale geldiğini, 26/07/2019 tarihli protokolün, davacı ile davalı Öncü arasında imzalanmışsa da , 31/07/2019 tarihinde adi ortaklık ortaklarının vergi dairesine adi ortaklığın kapanış yazılarını verdiğini, bu doğrultuda adi ortaklığın vergi kaydının kapanışının yapıldığını, bu sebeple de anılan protokolde taraflar arasında tasfiye şartlarını düzenleyen bir belge gözüyle bakılabileceğini, tasfiyeyi ortakların kendi aralarında geçerli olarak belirleyebilecekleri, 31/07/2019 tarihli yazılardan birisinin de … İnş’a ait olduğu nazara alındığında, bu tasfiye usulunü onun da kabul ettiğini söylenebileceğini, adi ortaklık ortaklarının tasfiye usulünü kendi aralarında belirleyebileceklerini, bu durumda 26/07/2019 tarihli protokol gereğince verilen 984.500TL tutarındaki çekin bu çerçevede değerlendirilebileceğini, adi ortaklığın faaliyet konusunun davacı ile davalı … İnş arasında devam ettiğinin belirsiz olduğunu, kaldı ki 31/07/2019 tarihinde kapanış yazılarının verildiğini, bu durumda 26/07/2019 tarihli protokolün …’nün paylarının satışı şeklinde değerlendirilemeyeceğini, ayrıca BKnun 633.anlamında çıkma veya çıkarmanın söz konusu olduğu ileri sürülse dahi, bu durumda çıkmanın gerçekleştiği tarih itibariyle çıkan ortağın payının tasfiyesinin gerektiğini, …’nün ortaklıktan olan alacakları ile koyduğu sermaye ve adi ortaklığın zarar ettiğinden bundan zararın düşmesi şeklinde hesabın mali müşavir bilirkişi tarafından yapıldığını, adi ortaklığa ait mali tablolar incelendiğinde, adi ortaklığın özkaynaklarının (-) 191.722,09TL olduğunu, neticede kaydi değerlere göre borca batık olduğunu, davalı tarafça incelemeye ibraz edilen yasal kayıtlar incelendiğnide, davalı nezdindeki adi ortaklık cari hesaplarında, davalının adi ortaklğa toplamda 1.279.401,19TL alacaklı hale geldiğini, söz konusu alacak bedellerinin, 984.500TLsini dava konusu çek ile (protokol kapsamında), 202.212,35TLsinin davacı … Şti’nin davalıdan olan alacağının virmanlanması ile, 92.688,84TLsinin ise adi ortaklıkta meydana gelen zararın davalının payına düşen ödediği tutar ile sıfırlandığının tespit edildiğini, davacı tarafça incelemeye sunulan yasal defter kayıtları ile adi ortaklığa ait mali veriler birlikte incelendiğinde ise davacının adi ortaklıktan olan alacağının 243.806,08TL olarak değerlendirildiğini, ancak davacının adi ortaklığa olan 40.000TL tutarındaki ödenmemiş sermayesinin bulunduğunu, diğer dava konusu 30/11/2019 keşide tarihli 680.400TL tutarındaki çekle ilgili olarak davalının yasal defterlerinde herhangi bir kayda rastlanılmadığını, ancak incelemeye sunulan dava konusu çek fotokopisi incelendiğinde söz konusu çekin …adına keşide edildiğini, dava dosyası içerisindeki vekaletnameler incelendiğinde …’ın davacı şirketin yetkilisi olduğunun anlaşıldığını belirtmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş olup rapora karşı beyanlar dosyaya ibraz edilmiştir.
Dava, taraflar arasında imzalanan adi ortaklığın feshi ve ortak mallarının tasfiyesine, davacı tarafından düzenlendiği belirtilen iki adet çeklerin de fesih ve tasfiye kararı ile birlikte iptalleri talebine ilişkindir.
Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, davalının savunması, icra takip dosyası, tanzim olunan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı ile davalılar arasında 08/03/2019 tarihinde adi ortaklık sözleşmesinin imzalandığı, taraflar arasında kurulan adi ortaklığın faaliyet konusunun sözleşmenin 3.maddesine göre, … İkram Hizmetleri AŞnin ikram olarak kullanacağı sandviçlerin tedarik hizmetlerinin sağlanması işi olduğu, süreç içinde davacı ile davalı … AŞnin ortaklıktan ayrılmasına ilişkin 26/07/2019 tarihinde ön protokol imzalandığı, işbu protokolün 5.maddesi gereği davacı tarafından düzenlenen … Bankası Güneşli Şubesinin 31/12/2019 keşide tarihli … çek nolu 984.500TL bedelli çekin davalı … Şti yetkilisine verildiği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davalının kötü niyetli olarak adi ortaklığın karşılaşacağı ve kendisinin haberdar olduğu muhtemel zararlardan kurtulabilmek ve tüm zararı davacı üzerinde bırakabilmek amacıyla hareket ettiği belirtilerek, adi ortaklığın haklı sebebe dayalı olarak fesih ve ortak mallarının tasfiyesi, davacı tarafça davalıya ödenen çeklerin de iptali noktasında toplandığı tespit edilmiştir.
Davacı ve davalılar arasında akdedilen İstanbul …Noterliğince 08/03/2019 tarih ve …yevmiye sayılı adi ortaklık sözleşmesinin incelenmesinde; söz konusu sözleşme ile ortaklığın başlangıç tarihinin 15/03/2019, sermayesinin … Danışmanlığının %40 oranında 40.000TL, … Şti’nn %40 oranında 40.000TL ve … İnş-…’ın %20 oranında 20.000TL olmak üzere toplamda 100.000TL olduğu ve sözleşmenin süresinin 1 yıl olduğu hususunda tarafların anlaştığı görülmüştür.
Davacı ile davalı … Gıda Şti arasında akdedildiği anlaşılan 26/07/2019 tarihli protokolün incelenmesinde; Bir tarafta … AŞ, diğer tarafta … Danışmanlığı ve Tic Ltd Şti ve … İnş …, 08/03/2019 tarihli adi ortaklık sözleşmesi ile aralarında kurmuş oldukları,… &… Gıda& …nlı şirketlerinden, … AŞ’nin ortaklığın sona ermesi konusunda protokolde belirtilen şartlarla anlaştıkları ve birbirlerini ibra ettikleri, söz konusu protokolde davacı ve davalı … Gıda Şti’nin imzalarının bulunduğu, adi ortaklığın 3.ortağı … İnş-…’ın imzasının bulunmadığı tespit edilmiştir.
Adi ortaklık, temelinde bir ortaklık olmasına rağmen 6102 sayılı TTK’da yer almamış, 6098 sayılı TBK’nun özel borç ilişkileri kısmında 18.bölümde 620 ile 645 maddeleri arasında düzenlenmiştir.
TBKnın 620.maddesinden yola çıkarak, adi ortaklık, emeklerini ve mallarını müşterek bir amaca ulaşmak için birleştirip de bu amacı gerçekleştirmek hususunda çaba göstermeyi birbirlerine karşı yükümlenen kişiler arasında oluşturulan, tüzel kişiliği bulunmayan kişi topluluğu olarak tanımlanması mümkündür. Adi ortaklığın unsurları, kişi, müşterek amaç, müşterek amaç uğruna birlikte çaba, sermaye ve sözleşme olarak belirlenmiştir.
Somut olayda, taraflar arasında 08/03/2019 tarihinde adi ortaklık ilişkisinin kurulduğu anlaşılmaktadır. Adi ortaklığın konusu; … İkram Hiz AŞnin ikram olarak kullanacağı sandviçlerin tedarik hizmetlerinin sağlanması olarak belirtilmiş, süresi de 1 yıl olarak belirlenmiştir. Mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu tanzim olunan bilirkişi raporundaki tespitlere göre, 26/07/2019 tarihli protokolün, davacı ile davalı Öncü arasında imzalanmışsa da, 31/07/2019 tarihinde adi ortaklık ortaklarının vergi dairesine adi ortaklığın kapanış yazılarını verdiği, bu doğrultuda adi ortaklığın vergi kaydının kapanışının yapıldığı, adi ortaklık ortaklarının tasfiye usulünü kendi aralarında belirleyebilecekleri, bu durumda 26/07/2019 tarihli protokol gereğince verilen 984.500TL tutarındaki çekin bu çerçevede değerlendirilebileceği, adi ortaklığın faaliyet konusunun davacı ile davalı Yarbaş İnş arasında devam ettiğinin belirsiz olduğu, kaldı ki 31/07/2019 tarihinde kapanış yazılarının verildiği tespit edilmiştir.
Tarafların beyanlarından adi ortaklığın … AŞ ile bir tedarik ilişkisine girmediği, adi ortaklığın mizanında bu yönde bir ticari ilişkiye dayalı bir kaydın bulunmadığı tespit edilmiştir. Adi ortaklık sözleşmesi gereğince faaliyete başlanılacak tarihin 15/03/2019 olarak kararlaştırıldığı dikkate alındığında, adi ortaklğın faaliyet konusunun gerçekleşmediği, … ile sözleşme ilişkisine girilmemek suretiyle imkansızlaştığı görülmektedir. Adi ortaklıkta konu ile kastedilen işletmenin konusudur. Yani amaca ulaşmak için yürütülen faaliyet olup, BKnun 639/b-1 uyarınca ortaklık sözleşmesinde öngörülen amacın gerçekleşmesi veya gerçekleşmesinin imkansız duruma gelmesiyle adi şirketin sona erdiği, hükümde geçen imkansızlığın, adi ortaklık sözleşmesinin imzalanmasından sonra ortaya çıkan imkansızlık olup, adi ortaklığın kendiliğinden sona ereceği, taraflar arasındaki adi ortaklığın, konusu kapsamına giren işin gerçekleşmesinin imkansız hale geldiği an itibariyle tasfiyeye girdiği tespit edilmiş, yine davacı ile davalı … San.ve Tic.A.Ş.imzalanan ancak diğer davalı … İnş…. tarafından imzalanmamış protokol ile adi şirketin tasfiyesinin kararlaştırıldığı, her ne kadar … İnş…. tarafından söz konusu protokol imzalanmamış ise de, davalı tarafından da adi ortaklığın devam ettiğinin iddia edilmediği gibi, tam tersine adi ortaklığı oluşturan tüm tarafların adi ortaklığın vergi kaydını kapattırmak suretiyle vergi dairesinden terkin ettirdikleri, bu doğrultuda bu davalının da tasfiyeye onay verdiği, tasfiye sözleşmesini bizzat imzalayan ve protokol uyarınca 984.500 TL’lik çek veren tacir olan ve basiretli olarak davranma yükümlülüğü olan davacının daha sonra diğer davalı …’ın bu protokolü imzalamadığını, bu nedenle geçersiz olduğu ileri sürmesinin MK 2.maddesindeki dürüst davranma ilkesine aykırılık oluşturacağı, adi ortaklığı oluşturan her 3 şahsında adi ortaklığı fiilen tasfiye ettiği de dikkate alınarak söz konusu protokolün adi ortaklığın rızaen tasfiyesini düzenleyen bir protokol niteliğinde bulunduğu, protokolde imzası bulunmayan … İnşaat (…) tarafından da söz konusu protokolün geçersiz olduğuna yönelik bir iddianın ileri sürülmemiş oluşu tam tersine protokol doğrultusunda adi ortaklığın tasfiye işlemlerinin her 3 ortak tarafından vergi dairesine verilen bildirimle sonlandırıldığı, bu surette … İnşaat tarafından da bu protokole zımmi onay verildiği görülmekle taraflar arasındaki adi ortaklığın TBK 639/4 maddesi uyarınca rızaen sona erdirildiği anlaşılmakla davaya konu menfi tespit istenen çeklerden 984.500 TL’lik çek yönünden bu çekin adi ortaklığın tasfiyesi kapsamında davacı tarafından verildiği, bu nedenle davanın reddi gerektiği, diğer çek yönünden ise bu çekin adi ortaklığın tasfiyesi kapsamında verildiğinin davacının soyut iddiası dışında ispatlanamadığı, yine bu çekin tasfiye kapsamında verildiği hususunun protokolde yer almadığı ayrıca çekin lehtarının ve hamilinin de farklı olduğu anlaşılmakla bu çek yönünden de davanın reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmakla, davacının davasının subut bulmadığından reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ve dosya içeriğine göre;

1-Davacının davasının SÜBUT BULMADIĞINDAN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir olunan 181.192,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 80,70TL karar ve ilam harcının peşin olarak alınan 28.476,72TL (dava açılırken 44,40TL+ tamamlama ile 28.432,32TL)den mahsubu ile fazla alınan 28.396,02TLnin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 5,50TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 09/11/2022

Başkan …
E-İMZALI
Üye …
E-İMZALI
Üye …
E-İMZALI
Katip
E-İMZALI

İşbu evrak, 5070 sayılı Elektronik İmza Yasası kapsamında imzalanmıştır.