Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/608 E. 2022/13 K. 17.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/608
KARAR NO:2022/13

DAVA:Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:02/11/2020
KARAR TARİHİ:17/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı tarafından keşide edilen … Bankası … Mah.şubesine ait … çek numaralı, 20.000 USD bedelli çekin, lehdar ile davacı arasında devam etmekte olan ticari ilişki içerisinde çekin lehdarı … Teks.San.ve Tic.Ltd.Şti.ne teslim edildiğini, davacının davalı lehdar ile olan ticari ilişki neticesinde davaya konu çeki vadeli olarak teslim etmiş olup, çekin davacıya iadesi gerekirken çek üzerinde tahrifat yapıldığını, ancak davaya konu çekin, davacı elinden çıktıktan sonra keşide tarihinde tahrifat yapılmak suretiyle tarihi öne çekilerek bankaya ibraz edildiğini, çekin gerçek keşide tarihi 31/01/2021 iken 31/10/2020 olarak düzenlenmek ve çekin keşide tarihi kısmında davacının imzası taklit edilerek tahribat yapıldığını, çekin tarih kısmında 2021’in son rakamı değiştirilerek sıfır yapıldığının herhangi bir inceleme yapılmaksızın çıplak gözle dahi anlaşıldığını, yine keşide tarihi üzerinde yapılan ve keşide tarihi kısmına atılan paraf imzanın çekin imza kısmında yer alan ve davacıya ait olan imzaya benzemediğinin de açıkça görüldüğünü, keşide tarihinde tahrifat yapılarak meydana getirilen değişiklik ile çekin kambiyo vasfını kaybettiğini, bu nedenlerle öncelikle ilgili çekin icra takibine konulması halinde davacının telafisi imkansız zararları doğacağından ihtiyati tedbir kararı verilmesine, davaya konu çek üzerinde yapılan tahrifat nedeniyle kambiyo vasfını kaybeden çekten borçlu olmadıklarının tespitine, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 05/11/2020 tarihinde UYAP sisteminden gönderdiği dilekçesi ile, davanın harca esas değeri 20.000 USD, dava tarihi itibarı ile hesap edilecek kur üzerinden 167.800 TL olup bu miktara ilişkin harç ödemesi olarak 2.865,6 TL dosyaya ödendiğini beyan etmiştir.
CEVAP: Davalı … … Tek.San.ve Tic.A.Ş.vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının yargılamaya konu olan çeki ticari ilişki içinde olduğu ve alacaklı olduğu … Tekstilden ödeme olarak aldığını, çeki bankadaki hesabına koyan davalı firmanın çekin karşılıksız çıkması nedeniyle çeki, ödeme olarak almış olduğu üst ciroya iade ederek ödemesini aldığını, çekteki yetkili ve meşru hamil sıfatının sona erdiğini, bu nedenle davanın husumet nedeniyle reddini talep ettiklerini, kabul anlamına gelmemekle birlikte davalının çekte iyiniyetli 3.kişi konumunda olduğunu, davalının, davacı ile ilk ciro arasındaki ticari ilişkiden, hukuki ve cezai ihtilaftan haberdar olmadığını, aradaki hukuki ve ticari ilişkiyi, aradaki ihtilafı bilmesi veya bilebilecek durumda olmasının da mümkün olmadığını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Tek.San.Tic.Ltd.Şti.vekili cevap dilekçesinde özetle; dava ikame edilmeden önce arabuluculuk dava şartı yerine getirilmediğinden davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesini, davacı iddialarını kabul etmediklerini, söz konusu çekin ilk keşide tarihinin tarafların anlaşması ile 31/01/2021 olarak belirlendiğini, ancak sonrasında yine tarafların anlaşması üzerine 31/10/2020 olarak şirket yetkilisi tarafından paraflanarak revize edildiğini, mevzuat gereği çek ödeme aracı olup vadenin söz konusu olmadığını, çekin görüldüğünde ödenmesi gerektiğini, ayrıca davacının dilekçesinde davalı şirket ile olan ticari ilişkileri nedeniyle işbu çeki davalıya teslim ettiklerini ikrar ettiğini, çekin ibraz tarihinden bir kaç gün sonra doğrudan dava açılmasının davacının çekin keşide tarihinin değiştirilmesinde kesinlikle bilgi sahibi olduğunu ispatladığını, zira davalının çeki bankaya ibraz ettiğinin davacı tarafça öğrenilmesinin başkaca hiçbir yolu bulunmadığını, kaldı ki davalının çekin keşide tarihini tek taraflı olarak ve tahrifat yaparak değiştirmesinde hukuki ya da maddi hiçbir yararı bulunmadığını, davalının işbu çeki sonrasında kendisinin borçlu olduğu kişilere ciro edeceği çok açıkken, kendi yararına aykırı olarak çek üzerinde oynama yapmak suretiyle borçlu olduğu kişilere ilişkin ödemelerini öne almasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, çekte keşidecinin onayı, imzası olmadan değişiklik yapıldığı hususunu kesinlikte kabul etmemekle birlikte çekte tahrifat yapılmasının çekin kambiyo senedi vasfını etkilemediğini, tahrifat yapıldığı olgusu kesinleşse dahi, çekin keşide tarihinin çekte tahrifat yapılan tarihten önceki, ilk keşide tarihi olarak kabul edildiğini, davacının iddia ettiği gibi çekin kambiyo vasfını yitireceği olgusunun ancak çekin ibraz tarihinin geçirilmesi halinde geçerli kabul edildiğini, bu nedenlerle davanın reddine, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …-… Ticareti vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının çekte 1.ciranta olup çeki davalı… … … Tek.San.ve Tic.Ltd.Şti.den alacağına karşılık aldığını, daha sonra davalının borcuna karşılık işbu çeki … … Tek.San.ve Tic.A.Ş.ye verdiğini, 20/03/2020 tarihli çek giriş bordrosundan da anlaşılacağı üzere davalının dava konusu çeki davalı-lehdar-…’den alırken çekin keşide tarihinin 31/10/2020 olduğunu, bu nedenle davalının çek üzerinde tahrifat yapmasının mümkün olmadığını, çekin keşide tarihi geçtikten sonra 03/11/2020 tarihinde … … tarafından bankaya ibraz edildiğini ancak bankanın “işbu çekte vadede tahrifat yapıldığından herhangi bir işlem yapılmamıştır ” şeklinde yazı yazarak çekin hamiline ödeme yapmadığını, bu durum üzerine davalı hamil … …’in çeki davalı …’e iade ettiğini ve çekin arsındaki ismi üzerine İPTAL yazarak çekteki sorumluluğunu sona erdirdiğini, davalı …’in de dava konusu çeki alarak davalı… …’a 04/11/2020 tarihinde iade ettiğini ve çekin arkasındaki ismi üzerine İptal yazarak çekteki sorumluluğunu sona erdirdiğini, bu nedenle davalı …’in işbu dava ile ilgisi kalmadığını, çek aslının da davalı… …’da olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte yerleşik Yargıtay içtihatları gereği iddia edilen tahrifat doğru bile olsa çekin kambiyo vasfını yitirmeyeceğini, yanlızca çekin keşide tarihinin tahrifattan önceki tarih olarak kabul edileceğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; davacı tarafından keşide edilen … Bankası … Mah.şubesine ait … çek numaralı, 20.000 USD bedelli çekin lehdar ile davacı arasında devam etmekte olan ticari ilişki içerisinde çekin lehdarı … Tekst.San.ve Tic.Ltd.Şti.’ne teslim edildiği, davacının çeki vadeli olarak teslim etmiş olup çekin davacıya iadesi gerekirken çek üzerinde tahrifat yapıldığını, çekin keşide tarihinde tahrifat yapılarak 31/01/2021 olan keşide tarihinin tarihi öne çekilmek suretiyle 31/10/2020 şeklinde bankaya ibraz edildiğini, çekin keşide tarihi kısmında yer alan paraf/imzanın davacıya ait olmadığını, çekin keşide tarihinde tahrifat yapılmak suretiyle çekin kambiyo vasfını yitirdiği iddiasına dayalı menfi tespit davasıdır.Yargılama sürecinde borçlu bulunmadığının tespitine ilişkin meblağ da ödenmiş bulunduğundan davacı talebi istirdat talebine dönüşmüştür.
Mahkememiz 09/11/2020 tarihli ara kararı ile talep yargılamayı gerektirip yaklaşık ispat konusunun dosya kapsamında ispat edilememiş olmasından dolayı davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş, davacı vekili ara karara ilişkin istinaf kanun yoluna başvurmuş, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16.Hukuk Dairesinin 2021/242 esas 2021/421 karar sayılı 05/03/2021 tarihli kararı ile “davaya konu çekte keşide tarihinde oynama olduğu anlaşılmakla, paraf imzasının davacıya ait olup olmadığı yargılamayı gerektiriyorsa da, yaklaşık ispat gerçekleştiği göz önüne alınarak, ilk derece mahkemesince, somut olay bakımından İİK’nun 72.maddesi daha özel bir düzenleme içerdiğinden, tedbir talebinin kısmen kabulü ile İİK72/3 maddesi gereğince tedbir kararı verilmesi gerekirken, talebin tümüyle reddine karar verilmesi yerinde görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, mahkeme kararının kaldırılarak, dosyanın Dairemizin kararında işaret edildiği şekilde tedbir kararı verilmesi için mahkemesine gönderilmesine” karar verilmiştir.
Mahkememizin 23/03/2021 tarihli ara kararı ile, tedbiren takibin durdurulması talebinin reddine, İİK 72/3 maddesi uyarınca icra dosya borcunun tamamının icra veznesine depo edilmek ve işbu bedel üzerinden %15’i oranında nakdi teminat mahkeme veznesine yatırıldığı yada ayni miktarda kati ve süresiz banka teminat mektubu verildiği taktirde … 8.İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında yatırılan paranın tedbiren alacaklıya verilmemesine karar verilmiş, davalı… … tarafından karara karşı istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
Mahkememizin 13/04/2021 tarihli istinaf başvurusu değerlendirme kararı ile, usul ve yasaya aykırı bulunan istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş, davalı vekili işbu karara karşı istinaf başvurusunda bulunmuş, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16.Hukuk Dairesinin 2021/1176 esas, 2021/1607 karar sayılı 23/09/2021 tarihli ilamı ile, Mahkememizin istinaf dairesinin 05/03/2021 tarih ve 2021/242 Esas 2021/421 Karar sayılı ilamında belirtilen hususlara uygun olarak İİK 72/3 maddesi gereğince tedbir kararı verdiği, mahkemenin bu kararının kesin karar niteliğindeki istinaf kararı uyarınca verildiği ve mevcut delil durumuna göre kararın usule uygun olduğu anlaşıldığından istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
… Bankası A.Ş.nin 14/11/2020 tarihli cevabi yazısı ile, … nolu USD çek hesabının … Mah.şubelerinde … San.ve Tic.Ltd.Şti.’ne ait olup … nolu çekin … … Teks.San.ve Tic.A.Ş.tarafından …. Org.San.Şubelerine ibraz edildiğini beyanla çek fotokopisi gönderilmiştir.
Davacı vekili 08/01/2021 tarihli dilekçesi ile, devam eden süreçte davalılardan … Teks.San.Tic.Ltd.Şti.tarafından yetkisiz olan … 2.ATM.nin … D.iş sayılı dosyasından ihtiyati haciz kararı alındığını ve bu karara istinaden … 8.İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından icra takibine başlandığını, 19/11/2020 tarihinde davacının adresine hacze gelindiğini ve davacı tarafından ihtiyati haciz bedeli olan 154.315,60 TL’nin dosyaya ihtirazi kayıtla yatırılmak zorunda kalındığını, bedelin dosyaya yatırılmasını takiben 20/11/2020 tarihinde davacı şirkete ait … ve … plaka sayılı araçların şirket adresinin önünden kaldırılarak yediemin otoparkına götürülmek suretiyle trafikten men edildiğini, bununla beraber 18/11/2020 tarihinde davacı şirketin banka hesaplarına 89/1 haciz ihbarnamesi gönderilerek davacının banka hesaplarının bloke edildiğini, … Bankası hesabında bulunan 57.929,17 TL’nin yetkisiz … 8.İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına 02/12/2020 tarihinde gönderildiğini ve bu işlemlerden dolayı banka hesapları bloke olan, araçları trafikten men olan davacının ticari hayatının da zarara uğradığını, gerek ihtiyati haciz kararına itiraz edilerek kararın kaldırılmasına gerekse de icra takibine karşı itiraz edilerek yetkisizlik kararı alınmış olmasına rağmen davacının bu süreçte uğradığı ve telafisi mümkün olmayan sonuçların ilgili icra dosyasında sabit olduğunu, dava tarihi itibarı ile işbu menfi tespit davasının çek üzerindeki tüm cirantalara yöneltilmesinde hukuki yarar bulunduğunu, bu nedenlerle davacı tarafından icra ve haciz baskısı altında ödenmek zorunda kalan meblağla beraber icra harç ve dosya giderleriyle temerrüt faizinin istirdatı ve bu bedellerin işleyecek yasal faiziyle beraber davacıya iadesine karar vermek üzere işbu davanın resen istirdat davasına dönüştürülerek yargılamaya devam edilmesini talep etmiştir.
… 8.İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası UYAP sistemi üzerinden getirtilmiş incelendiğinde, alacaklının … Teks.San.ve Tic.Ltd.Şti., borçlunun … Teks.San.ve Tic.Ltd.Şti.olduğu, 31/10/2020 keşide tarihli … seri numaralı 20.000 USD bedelli çek yönünden takip başlatıldığı, dosyanın yetkisizlik nedeniyle kapatılmış olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından davacı şirket yetkilisi …’nun ıslak imzalı belge asıllarının bulunduğu resmi kurumlar bildirilmiş, mahkememizce bildirilen kurumlardan ıslak imzalı belge asılları getirtilmiş, mahkememiz huzurunda şirket yetkilisinin imza örnekleri alınmış, ….İcra Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyasından davaya konu çek aslı getirtilmiştir.
… Asliye Ticaret mahkemesine talimat yazılarak davalı …-… Ticaretinin ve … … Teks.San.ve Tic.A.Ş ticari defter ve kayıtları üzerinde mali müşavir bilirkişi aracılığıyla inceleme yapılarak rapor tanzimi istenmiş, … 1.ATM.nin 2021/112 talimat sayısı ile düzenlenen 05/04/2021 tarihli raporda;
davalı … ve davalı … Aş. Firmalarının Ticari Defterlerindeki kayıtlara göre taraflar aralarında ticari bir ilişkinin olduğunun her iki tarafında defter kayıtlarından tespit edildiği, davalı … ve davalı … Aş. 2019-2020 yılları ticari
defterlerinin açılış kapanış tasdikleri ve defter beratları incelendiğinde 213 sayılı VUK’nun 220 maddedeki tasdik sürelerine ve TTK 6102 kapanış tasdik süreleri bakımından yasa ile uyumlu takdiri mahkemeye ait olmak üzere ticari defterlerin bu haliyle delil teşkil eder nitelikte olduğu, davalı… … … Ltd . Şti. Firması ile davalı … arasında bir ticari ilişki olduğu bu ticari ilişkide davalı …’in cari hesaptan alacağına karşılık olarak
20.03.2020 tarihli çek senet giriş bordrosu ile 31.10.2020 vadeli 20 000 USD çeki davalı… … Kumaş Ticaret Ltd. Şti. şirketinden teslim aldığı, davalı… … Ltd. Şti. firmasının cari hesabından düştüğü, çek tutarı 20 000 USD kur karşılığı 20.03.2020 tarihinde ticari defter kayıtlarına 130.542,00 TL olarak işleme aldığı, çek karşılığında davalı… … Sanayi Ltd. Şti. firmasını alacaklandırdığı, dava konusu olan 31.10.2020 tarihli ve … nolu … bankası çekini 04.11.2020 tarihinde davalı… … Kumaş Ticaretinde tekrar teslim ettiği ve bu teslim ile ilgili olarak 04.11.2020 tarih ve 953 nolu bordro ile belgelendirdiği, davalı … İle davalı … … arasından ticari alım-satımdan kaynaklı bir ticari ilişki olduğu, dava konusu olan aynı çekin davalı … tarafından ciro edilip davalı … Fil … A.ş. ye 03.09.2020 tarih ve 909 nolu çek bordrosu ile teslim ettiğinin kayıtlardan ve belgelerden
tespit edildiği, davalı …’in davalı …’den çeki alırken düzenlediği çek bordrosunun üzerinde yaptığı tespitte çeki alırken 31.10.2020 vadeli ve 20 000 USD olarak teslim aldığı, defter kayıtlarında 03.09.2020 de çekin girişini yaptığı, davalı …’i 20 000 USD kuru karşılığı 147.392,00 TL alacaklandırdığı, 04.11.2020 tarihinde … …’in çeki …’e 89 nolu çek iade bordrosu ile iade ettiği ve çekin iadesi ile ilgili olarak ticari defter kayıtlarında …’i 147 392,00 TL borçlandırdığı belirtilmiştir.
Davacı vekili 12/04/2021 tarihli celse ara kararı uyarınca sunduğu 12/04/2021 tarihli dilekçesi ile, … 8.İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına davacı şirket tarafından ilk olarak 19/11/2020 tarihinde 154.315,60 TL sonrasında ise 02/12/2020 tarihinde 57.929,17 TL yatırıldığını beyan etmiş, tahsilat makbuzlarını dosyaya ibraz etmiş, 20/05/2021 tarihli dilekçesi ile, davanın toplam olarak ödenen 212.244,77 TL miktarın davalıdan istirdatı yönünde devam etmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosya mali müşavir bilirkişiye tevdi olunmuş, düzenlenen 30/07/2021 tarihli raporda; taraf ticari defter kayıtlarına göre davacının davalı … Ltd.Şti.ye borçlu olmadığı, aksine 09/09/2020 tarihi itibarı ile davalıdan 132.293,67 TL alacaklı olduğu, dava konusu 20.000 USD bedelli çekten borçlu olmadığı, dava konusu çekle ilgili olarak … 8.İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından başlatılan kambiyo takibi ve takibe yapılan yetki itirazı ile ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına davacı tarafından 19/11/2020 tarihinde 154.315,60 TL ve 02/12/2020 tarihinde 57.929,17 TL olmak üzere toplamda 212.244,77 TL ödemenin, davacıya iadesi hususundaki talebin yerinde olacağı belirtilmiştir.
Davacı vekili 01/11/2021 tarihli celse ara kararı uyarınca sunduğu 02/11/2021 tarihli dilekçesi ile, dava değeri olarak 20.000 USD karşılığı 167.000 TL üzerinden gösterildiğinden istirdat talep edilen 212.244,77 TL bedel üzerinden eksik harcın tamamlanmasına ilişkin verilen süre içerisinde eksik kalan harcın tamamlandığını beyan etmiştir.
Dosya grafolog bilirkişiye tevdi olunmuş, düzenlenen 06/12/2021 tarihli raporda; inceleme konusu 20.000 USD bedelli çek aslı ön yüzündeki keşide tarihi üst kısmındaki düzeltme imzasının davacı şirket yetkilisi Mehmet Kahvecioğlu’nun eli ürünü olduğu, çek ön yüzündeki evvelce aynı yerde bulunan 31/01/2021 keşide tarihinin 31/10/2020 haline getirilmiş olduğu kanaatini bildirmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davacı tarafça davaya konu çekin ticari ilişki kapsamında çekin lehdarı … Tekst.San.ve Tic.Ltd.Şti.’ne teslim edildiği, çekin vadeli olarak teslim edilmesine rağmen üzerinde tahrifat yapılarak vadesinin öne çekilerek bankaya ibraz edildiği, çekin keşide tarihi üzerindeki imzanın davacı şirket yetkilisine ait olmadığı iddia edilmiş, davalı… … ….Şti.ise çekin keşide tarihinin 31/01/2021 olduğu, sonradan karşılıklı anlaşma neticesinde 31/10/2020 olarak değiştirildiğini beyan etmiştir.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 2018/15930 esas, … karar sayılı ilamında belirtildiği üzere, çekin düzeltilen keşide tarihi yanındaki paraf imzası ile aynı çekin keşideci bölümünde mevcut olan keşideci imzasının mukayese edilerek aynı el ürünü olup olmadığı yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılması, farklı olduğunun tespiti halinde, senedin keşide tarihi, tahrifattan önce yazılmış olan şekli ile kabul edilip bu haliyle muhatap bankaya süresinde ibraz edilip edilmediği belirlenerek, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekir.
Çek üzerindeki ciro silsilesi şeklen tam olup, davalı… …’ın yetkili hamil olduğu anlaşılmaktadır. Çek herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790.maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu taktirde o çeki geri vermekle yükümlüdür. Bu madde hükmüne göre, davalının çeki edinme nedenini kanıtlama yükümlülüğü yoktur. Davalının çekin rıza dışında elden çıktığını bilmesi veya bilebilecek durumda olması gerekir.
Dava tarihinde yürürlükte olan ve olaya uygulanması gereken 6102 Sayılı TTK.nun 818/1-e maddesinde poliçeye ait hükümler çek hakkında da uygulanacağından, aynı yasanın 687.maddesinde; “poliçeden dolayı kendisine başvurulan kişi düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan defileri başvuran hamile karşı ileri sürülemeyeceği, ancak hamilin poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olmasının bu düzenlemenin istisnasını oluşturduğu düzenlenmiş ve aynı ilkelerin tekrarı niteliğindeki 790.maddesinde cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa bile kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı taktirde, yetkili hamil sayılır, çizilmiş cirolar yazılmamış hükmündedir, bir beyaz ciroyu diğer bir ciro izlerse, bu son ciroyu imzalayan kişi çeki beyaz ciro ile iktisap etmiş sayılır.” 792.maddesinde ise: ” çek herhangi bir surette hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yolu ile devredilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790.maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil, ancak çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu taktirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.” düzenlemeleri mevcuttur. Öte yandan çek mevcut bir borcun tasfiyesi amacıyla verilen ödeme vasıtasıdır. Bu nedenle ispat yükü çeki düzenleyen keşideciye aittir. (19.HD 06/06/2018 tarih 2016/18139;3233)
Sonuç olarak, HMK.’nın 207.maddesi uyarınca senetteki çıkıntı, kazılı ve silintinin keşideci tarafından onanması halinde geçerli olacağı, somut olayda takip dayanağı çekin keşide tarihinde düzeltme yapıldığı ve yanında da paraf imzası bulunduğu, bu durumda bu düzeltmenin taraflar açısından geçerli olduğunun kabulü gerektiği, davacı tarafın basiretli bir tacir gibi davranmadığı, çekin geçerli bir ciro silsilesiyle davalıya geçtiği, davalının yetkili hamil olduğu, her ne kadar 30/07/2021 tarihli bilirkişi raporunda tarafların incelenen ticari defter ve kayıtlarına göre “…davalı tarafından davacı adına düzenlenen 07/09/2020 tarih 160.637,04 TL bedelli e-fatura içeriği malların davacıya teslim edilmediği, söz konusu faturanın iade edildiği, iade edilen faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı, davalı tarafın 07/09/2020 tarihli 160.637,04 TL bedelli fatura içeriği malları davacıya teslim edildiğine ilişkin belge sunulmamış olduğu, dikkate alındığında davacının davalı…’ye borçlu olmadığının…” şeklinde tespit yapılmış ise de HMK 26.maddesi uyarınca hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olup, dava dilekçesinde davaya konu çekin vadeli olarak davalıya teslim edildiği, çekin müvekkiline iadesi gerekirken çekin keşide tarihinde tahrifat yapılarak, çekin kambiyo vasfını yitirdiği, paraf imzasının müvekkiline ait olmadığı iddia edilmiş olup, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacının davalıya borçlu olmadığı/davalı tarafça düzenlenen e-faturanın iade edildiği, fatura içeriği malların teslimi yapılmadığına yönelik iddiada bulunulmadığı gibi davalının çeki kötü niyetli veya ağır kusurlu olarak edindiğinin de kanıtlanamadığı, bu sebeplerle çek bedelinin istirdadının talep edilemeyeceği ve davanın reddine karar verilmesi gerektiği, öte yandan dava konusu çekin dava açıldıktan sonra 04/11/2020 tarihinde … … tarafından önceki cirantası …’a ve onun tarafından da …’a iade edilmiş olduğu dikkate alınarak işbu davalılar yönünden davanın konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermek gerekmiş (Yarg.19 HD. 13/06/2013 tarih 8526/11033) ve sonuç olarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı … … A.Ş. yönünden REDDİNE,
2-İİK 72/4 mad uyarınca İhtiyati Tedbir kararının uygulanmamış olması nedeniyle davalı lehine kötüniyet tazminatı verilmesine yer olmadığına,
3-Davanın davalı …Ticaret(…) ve … … San.Tic.A.Ş. Yönünden DAVANIN KONUSUZ KALDIĞINDAN KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
4-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının peşin+tamamlama harcı olarak yatırılan 3.680,00 TL harçtan mahsubu ile bakiye 3.599,30 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 23.307,13 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalı … Teks.San.ve Tic.A.Ş’ye verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi (AAÜT 6.maddesi, HMK 331.maddesi ) uyarınca hesap ve taktir olunan 5.100 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar …-… Ticaret ve … … Teks.San.Tic.A.Ş.’ye ödenmesine,
7-Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı … Teks.San.ve Tic.A.Ş tarafından sarf edilen 32,50 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak işbu davalıya ödenmesine,
9-Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, davacı vekili ile davalı… vekilinin yüzüne karşı, diğer davalı vekillerinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, HMK 342.maddesine uygun olarak düzenlenmiş dilekçenin, HMK 343.maddesi gereğince Mahkememize ve Mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilmesi ve HMK 344.maddesinde belirtilen harç ve giderlerin yatırılması sureti ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar tefhim edildi, usulen anlatıldı. 17/01/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza