Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/602 E. 2022/187 K. 24.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/602 Esas
KARAR NO :2022/187

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:30/10/2020
KARAR TARİHİ:24/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının, davalı ile aralarındaki anlaşma gereği davalı şirkete ofset baskı ve dijital baskı hizmetleri sağladığını, davacı şirketin, davalı şirket ile aralarında anlaşma gereği üzerine düşen yükümlülükleri özenli bir şekilde yerine getirdiğini, bu kapsamda vermiş olduğu hizmetler karşılığında 20.01.2020 ve 31.01.2020 tarihli olmak üzere toplamda 2 adet e-fatura tanzim sureti ile fiyatlandırdığını, davacının, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında üzerine düşen yükümlülüğü eksiksiz bir şekilde yerine getirmesine rağmen, davalının anılan faturalardan kaynaklanan borcunu ödemediğini, üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirmediğini, bunun üzerine alacağın tahsili amacıyla davacı tarafından davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile 24.08.2020 tarihinde genel haciz yollu ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı vekilinin başlatılan icra takibine, borca, alacaklıya, borca ilişkin faize ve ferilerine, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun bir şekilde itiraz ettiğini, davalının haksız itirazları üzerine icra takibinin durduğunu beyanla davanın kabulünü, davalı şirket tarafından yapılan itirazın iptalini, …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasına konu 18.524,82-TL asıl alacak üzerinden takibin devamını, davalı tarafın haksız ve kötü niyetli itirazından dolayı alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından taraflarına gönderilen ödeme emrinin 28/08/2020 tarihinde tebliğ alındığını, tebliğ parçasında ödeme emri ve suretleri yazılı olmasına rağmen tebligatın içinden sadece ödeme emri evrakı çıktığını, bu hususun icraya yapılan itiraz dilekçesinde belirtilmesine rağmen taraflarına herhangi bir tebligat yapılmadan arabuluculuk ve itirazın iptali safhasına geçildiğini, ortada İİK uygun takip ve ödeme emri bulunmadığından dava şartı eksikliği nedeniyle davanın usulden reddinin gerektiğini, davalı şirket tarafından davacıya verilmiş herhangi bir iş ve teklif bulunmadığını, davacının, davalı şirket için ne yaptığı veya davalı şirkete ne sattığının belli olmadığını, davacının iddiası gibi davalı şirkete bir mal verildiyse bunun teslim, kargo, PTT evrakı, sipariş formu, sipariş onay formunun olması gerektiğini, bir an için davacının iddiasının doğru olduğu kabul edilse bile davacının işi kime yaptıysa, malı kime verdiyse ücretini ondan alması gerektiğini, davalı şirkete verilmeyen bir mal veya iş için ücret talep etmenin haksız ve kötü niyetli olduğunu beyanla davanın reddini, davacının %20 kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup; …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası, faturalar, vergi dairesi kayıtları, ticari defter ve kayıtlar Mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
(2)Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, Mali Müşavir bilirkişi …’ye tevdii edilen dosyada tanzim olunan 20/10/2021 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; mahkeme tarafından tayin edilen 02.07.2021 tarihli inceleme gününe sadece davacı vekilinin katıldığı, davalı vekilinin inceleme gününde bulunmadığı, bu nedenle davacı belgeleri ve davalı tarafın vergi dairesi kayıtlarına dayanarak inceleme ve değerlendirme yapıldığı, davacı …’ın bağlı bulunduğu … Vergi Dairesi’nden 24.05.2021 tarihinde gelen yazıdan anlaşılacağı üzere davacının 20.01.2020 tarihli, … fatura numaralı 13.275,50-TL bedelli ve 31.01.2020 tarihli … fatura numaralı, 5.249,82-TL bedelli olmak üzere toplam 18.524,80-TL (KDV hariç 15.699,00-TL) bedelli iki faturaya dayalı satışları ile ilgili KDV beyanını verdiği, davalı … … … Turizm İnşaat Ltd. Şti.’nin bağlı bulunduğu … Vergi Dairesi’nden 28.05.2021 tarihinde gelen yazıda belirtilen BA/BS Formu analizinden … tarafından düzenlenmiş iki fatura bedeli olan KDV hariç 15.699,00-TL’nin bildirimini yaptığı ve taraflar arsında BA/BS bildirim farkının bulunmadığının görüldüğünü, davacı tarafından düzenlenen elektronik faturaların davalı firmaya ulaştığı, davalı tarafından fatura içeriğine itiraz edildiğine dair bir belge sunulmadığı, düzenlenen faturaların altında irsaliye yerine geçer ibaresinin mevcut olduğu, 13.275,50-TL tutarlı faturanın altında “teslim aldım” ibaresi ile …’ın imzasının bulunduğu, bu kişinin davalı çalışanı olup olmadığının bilinmediği, diğer faturanın altında imza bulunmadığı, her iki faturanın da karşılıklı olarak Vergi Dairesi bildiriminin yapılmış olması nedeniyle davalı tarafın defter ve kayıtlarını inceleme gününde ibraz etmemesine karşılık tarafların bu iki faturayı karşılıklı olarak ticari defterlerine kaydettiklerinin kabul edilmesi gerektiği, davalının fatura bedelleri ile ilgili ödeme yaptığına dair bir belge sunmadığı, sonuç olarak; davacının düzenlediği faturaların davalıya tebliğ edildiği, fatura içeriğine süresinde itiraz edildiğine dair herhangi bir belge ve beyan bulunmadığı, faturaların her iki firma kayıtlarında bulunduğunun Vergi Daireleri incelemelerinden anlaşıldığı, davalı tarafından ödeme yapıldığına dair herhangi bir belge sunulmadığı, bu çerçevede, davalının davalıdan iki faturadan kaynaklı olarak takip tarihinde faturadan kaynaklı toplam 18.524,82 TL asıl alacağa her bir fatura için ayrı ayrı fatura tarihlerinden 1 ay sonradan başlamak üzere takip tarihine kadar gün hesabı sonucunda %13,50 faiz oranı ile yapılan hesaplama neticesinde 2 ayrı faturadan toplam 1.244,67 işlemiş faiz alacağı bulunduğunu, bu durumda davacının toplam 19.769,99-TL alacaklı olduğu, esas alacak tutarı olan 18.524,82-TL’ye takip tarihinden tahsil tarihine kadar ayrıca %13,50 faiz üzerinden hesaplanacak faiz talep edilebileceği yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; itirazın iptali davasıdır.
…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı … tarafından borçlu … … … TURİZM İNŞAAT TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ aleyhine 18.524,82-TL fatura alacağı ve 1.473,63-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 19.998,45-TL alacak üzerinden takip başlatıldığı, borçlunun itirazı üzerine takibin durduğu, alacaklının itirazın iptali davası açtığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; açılan dava taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle fatura alacağının tahsiline ilişkindir. Tarafların tacir olduğu davacı tarafından delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 maddeleri uyarınca ticari defter ve belgeler nezdinde mali yönden bilirkişi incelemesi yapılması yoluna gidilmiştir. Yapılan bilirkişi incelemesi ile davalı tarafın usulüne uygun tebliğe rağmen ticari defterlerini dosyaya sunmadığı, davacı tarafın usulüne uygun olarak tutulan HMK 222. Maddesi uyarınca delil vasfına haiz ticari kayıtlarını sunduğu anlaşılmıştır. Davacı tarafından sunulan ticari defter ve kayıtların incelenmesi sonucunda düzenlenen bilirkişi raporundaki tespitlerden; tarafların bağlı bulunduğu vergi dairelerinden celp edilen BA/BS formları incelendiğinde; davacının 20.01.2020 tarihli 13.275,50-TL bedelli ve 31.01.2020 tarihli 5.249,82-TL bedelli olmak üzere toplam 18.524,80-TL (KDV hariç 15.699,00-TL) bedelli iki faturaya dayalı satışları ile ilgili KDV beyanını verdiği, davalı … … … Turizm İnşaat Ltd. Şti.’nin de … tarafından düzenlenmiş iki fatura bedeli olan KDV hariç 15.699,00-TL’nin bildirimini yaptığı ve taraflar arasında BA/BS bildirim farkının bulunmadığı tespit edilmiştir.
Davacının davalı tacir şirkete faturalar kestiği, kesilen bu faturaların davacının ticari defterlerinde alacak olarak kayıtlı olduğu, kesilen faturaların elektronik fatura olduğu, TTK 21/2. Maddesi uyarınca faturalara 8 gün içinde itiraz edildiğine ilişkin dosyada davalı tarafından sunulmuş herhangi bir belgenin bulunmadığı, davalı tarafın ticari kayıtlarını mahkememizce tayin edilen inceleme gününde ibraz etmemesi nedeniyle defterlerinde faturaların kayıtlı olup olmadığının bilinmediği ancak davalı şirket tarafından bağlı bulunduğu vergi dairesine davacı tarafından düzenlenmiş olan davaya konu faturaların beyan edilmesi sebebiyle davacının fatura alacağı hususunda tarafların mutabık olduğu kanaatine varılmıştır. Davacının usulüne uygun tutulan ticari defterlerinde ise icra takibine konu faturaların kayıtlı olduğu ve yine davacının vergi dairesine bildirdiği BS formlarında fatura alacağının bildirildiği bu nedenle davacının takip tarihi olan 21/08/2020 tarihi itibariyle davalıdan 20.01.2020 tarihli 13.275,50-TL ve 31.01.2020 tarihli 5.249,82-TL bedelli olmak üzere iki tane faturadan dolayı toplam 18.524,82 TL alacağının bulunduğu tespit edilmiştir. Öte yandan davalı vekilince her ne kadar icra dosyasında ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edilmediğine dair savunmada bulunulmuşsa da; icra dosyasının içerisinde mevcut olan ödeme emrinin usulüne uygun davalı şirketin adresinde şirket çalışanına tebliğ edildiği, tebliğ edilen kişinin şirket çalışanı olmadığına dair itirazların da bulunmadığı dikkate alınarak itirazlarına itibar edilememiştir. Belirtilen bu sebeplerle, davacı tarafın ticari defterlerinde icraya konu faturaların kayıtlı olduğu, faturaların dayandığı malların teslimine ilişkin ispat yükünün davacı tarafta olduğu nazara alındığında; davalı ve davacının vergi dairesine faturalarla ilgili BA/BS bildirimlerinin örtüştüğü tespitiyle, davalının faturaya konu malları teslim aldığına dair mahkememizce kanaatin oluştuğu, davalı tarafça ödeme yapıldığına dair herhangi bir ödeme belgesi, dekont vs de sunulmadığından davacının davalıdan takip tarihi itibariyle faturalardan kaynaklı toplam 18.524,82-TL alacağının bulunduğu ve bunu davalıdan tahsilini talep edebileceği, davacının icra takibinde işlemiş faiz talebi bulunmasına rağmen açılan itirazın iptali davasında asıl alacak üzerinden harç yatırarak talepte bulunduğu dikkate alınarak, davanın kabulü ile davalının …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazlarının kısmen iptali ile takibin 18.524,82-TL asıl alacak üzerinden devamına, işlemiş faiz talebi yönünden harçlandırılmış talep olmadığından bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına, ayrıca alacağın likit ve belirlenebilir olduğu anlaşılmakla, İİK 67/2 maddesi uyarınca alacağın %20′ si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
(1)Davanın KABULÜ İLE, davalının …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazların KISMEN İPTALİ İLE, takibin 18.524,82-TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacak tutarına 3095 sayılı Yasa uyarınca T.C. Merkez Bankası’nın kısa vadeli kredilere uyguladığı yıllık %13,75 oranında avans faizi uygulanmasına, işlemiş faiz talebi yönünden harçlandırılmış talep olmadığından bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına,
(2)İİK. 67/2. maddesi uyarınca alacağın %20’si (3.704,96-TL) oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
(3)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 1.265,43-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 216,37-TL’nin harçtan mahsubu ile bakiye 1.049,06-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
(4)Davacı tarafından yapılan; 54,40-TL başvuru harcı, 216,37-TL peşin harç, 900,00-TL bilirkişi ücreti, 78,00-TL tebligat, posta ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 1.248,77-TL yargılama masrafının davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
(5)Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
(6)Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 5.100,00-TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak kendini vekil ile temsil ettiren davacıya verilmesine,
(7)6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13)- (14) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,
(8)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 24/03/2022

Katip …
✍e-imzalıdır.

Hakim …
✍e-imzalıdır.