Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/60 E. 2021/899 K. 16.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/60 Esas
KARAR NO:2021/899

DAVA:Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:24/04/2019
KARAR TARİHİ :16/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile, davacının davalı … A.Ş’nin … Bulvarı Şube Müdürlüğü nezdindeki … numaralı davacı şirket hesabından 06.04.2018 tarihinde müvekkilinin hiçbir onay, izin ve talimatı olmaksızın “Limit tahsis ücreti tahsilatı” açıklaması ile 787,50 TL çekildiği, bu durum üzerine taraflarınca … 4. Noterliği’nin 30.05.2018 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile 787,50 TL’nin faizi ile birlikte müvekkili hesabına ödenmesi ihtar ve ihbar olunduğu, ihtarnamenin davalıya 04.06.2018 tarihinde tebliğ edildiği, müvekkilinin hesabından tahsil edilen meblağın usul ve yasaya aykırı olduğu, davalı taraf bu hususu kendisine ihtaren bildirilmesine rağmen bedeli iade etmedikleri, bu nedenle 787,50TL’nin tahsil tarihi olan 06.04.2018 tarihinden itibaren ticari işlere uygulanan faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesiyle ; her iki tarafın da tacir olduğu ve Genel Kredi Sözleşme’nin Yetkili Mahkeme başlıklı 10.11.maddesinde açıkça belirtilmiş olan davalı bankanın genel müdürlüğünün de bulunduğu İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesinin gerektiği, bu durumda davacı ve müvekkili banka arasında imzalanan sözleşmeler ile yetki sözleşmesi yapıldığından HMK 17.maddesi gereğince İstanbul Mahkemeleri kesin yetkili mahkeme olduğu, bu nedenle kesin yetki kuralı kapsamında yetkili ve görevli mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahmelerine gönderilmesine karar verilmesine, ayrıca limit tahsis ücreti tahsisi mevzuata uygun olduğu, yasal dayanağı bulunan tahsilatın iadesinin talebinin reddinin gerektiği, davacı, tacir sıfatıyla ve özgür iradesiyle davalı bankayla kredi sözleşmerini akdettiğini, davacı iş bu sözleşmeler ve eklerinde yer alan kredilere ilişkin şartlarda ahde vefa ilkesi gereğince bağlı olduğunu, limit tahsis ücretinin tahsisinin mevzuata uygun olup, yasal dayanağı bulunan tahsilatın iadesi talebinin reddi gerektiğini, tahsis ücretinin iptali istemli davada Danıştay tarafından tahsis ücretine ilişkin düzenlemenin ve tahsisi ücreti uygulamasının yasal olduğu belirtilerek iptal taleplerinin reddedildiğini, davacının dava açmasının hakkın kötüye kullanımı mahiyetinde olduğunu beyanla, haksız davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
… 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas … karar sayılı 05/12/2019 tarihli yetkisizlik kararı üzerine dosya mahkememize tevzi olunmuş, taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, hesap hareketleri, ihtarname, genel kredi sözleşmesi celp olunmuştur.
Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak dosya rapor tanzimi için bilirkişiye gönderilmiş, bilirkişi Bankacı … tarafından tanzim olunan 04/03/2021 tarihli bilirkişi raporunda; davacı ile davalı arasında 15/04/2015 tarihinde … numaralı genel kredi sözleşmesinin akdedildiğini, dava konusu uyuşmazlığın banka genel kredi sözleşmesinden kaynaklandığını, tarafların tacir ve ilişkinin ticari nitelikte olduğunun görüldüğünü, bankalar tarafından tesis edilen kredi limiti ve kullandırılan kredi türü ve geri ödeme vadesine göre talep edilen teminat, dolayısıyla bağlı oluşan faiz, vergi, fon, komisyon ve masraf, erken kapama komisyonu farklılık gösterdiğini, davacı şirketin … numaralı TL vadesiz ticari mevduat hesabından davalı banka tarafından 06/04/2018 tarihinde BSMV dahil 787,50TL tutarında limit tahsis ücreti tahsil edildiğini, ancak davacı şirketin davalı banka nezdinde bulunan TL vadesiz ticari mevduat hesabının 02/01/2018-02/09/2019 tarihleri arasındaki dönem hesap hareketleri incelenmiş olduğunda, davacı şirket lehine herhangi bir ticari nakdi kredi kullandırım işlemi yapılmadığını, hesabın belirtilen dönem içerisinde KMH kullanımının olmadığı ve hesabın ters bakiyeye düşmemiş olduğunu, davalı banka tarafından davacı hesabından limit tahsis ücreti olarak tahsil edilen ücretin hangi dönem için, hangi limit tahsis işlemine dayanılarak tahsil edildiğinin anlaşılamadığını, bununla birlikte diğer bankalarca aynı tür işlemler için tahsil edilen ücret miktar ve oranlarına ilişkin bir karşılaştırma yapılamadığını, davacı tarafından hesap kat ihtarnamesi keşide edilerek davalı bankaya gönderildiğini, gönderilen ihtarnamede hiçbir onay, izin ve talimat olmaksızın tahsis edilen 787,50TLnin yasal faizi ile birlikte ihtarnamenin tebliğini müteakiben 3 gün içinde ödenmesinin ihtar edildiğini, ihtarnamenin davalı bankaya 04/06/2018 tarihinde tebliğ edildiğini ve 08/06/2018 tarihinde temerrüde düştüğünü belirtmiştir.
Bilirkişi raoporu taraflara tebliğ edilmiş olup, rapora karşı beyanlar dosyaya ibraz edilmiş, itirazlar doğrultusunda tanzim olunan bilirkişi ek raporunda; kredi limitinin davacı şirket tarafından kullanılıp kullanılmadığına bakılmaksızın masraf tahsil edilebileceğine, davalı bankaca tahsil edilen BSMV hariç 750TLnin örneklem banka ortalama miktarı olan BSMV hariç 3.365,83TLnin altında olduğun ve makul düzeyde bulunduğuna mahkemece karar verilmesi halinde, davalının davacı yana hizmet kusuru ve buna dayalı verdiği bir zararı olmadığını, haksızca tahsil edip davacı yana iade etmesi gereken veya ödemekle yükümlü olduğu bir bedelin bulunmadığını belirtmiştir.
Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, davalının savunmaları, tanzim olunan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı ile davalı banka arasında 15/04/2015 tarihinde … numaralı genel kredi sözleşmesinin akdedildiği, tarafların tacir ve ilişkinin ticari nitelikte olduğu, taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacının idaresi dışında davalı banka tarafından limit tahsis ücreti adı altında tahsil edilen bedelin faizi ile birlikte davalıdan tahsili noktasında toplandığı, taraflar arasında akdedilen genel kredi sözleşmesinin komisyon ve ücretle başlıklı 2.06 maddesinde düzenlenen hususlar, Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarında, bankaların tacir sıfatıyla müşterilerine sundukları bankacılık hizmeti sebebiyle hizmet bedelinin, komisyon, masraf vs. adlar altında münasip bir ücret tahsil etmesine bir engel olmadığı vurgulanmakla birlikte, sektörde faaliyet gösteren tüm bankalar tarafından genel kredi sözleşmesi hükümlerine dayanarak kredi ilişkisi kapsamında kredi limit tahsis ücreti adı altında masraf tahsilatı yapılmakta olduğu, mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu tanzim olunan ve mahkememizce de kabul gören bilirkişi raporuna göre, davacının 12 sayfadan oluşan genel kredi sözleşmesini tek tek okuduğuna, anılan hükümlerin istek ve arzularına uygun olduğuna ve sonuçlarına vakıf olduğuna, sözleşmenin imza sayfasının imzalanmasının tüm metni imzalamak ve akdetmekle aynı sonucu doğuracağını kabul ederek imzaladığı, davacı şirketin … numaralı TL vadesiz ticari mevduat hesabından davalı banka tarafından 06/04/2018 tarihinde BSMV dahil 787,50TL tutarında limit tahsis ücreti tahsil edildiği, taraflar arasında EK-A cari hesap sözleşmesi ile belirlenen 30.000TL kredi limiti üzerinden, kredi limitinin davacı şirket tarafından kullanılıp kullanılmadığına bakılmaksızın tahsil edilebileceği, davalı bankanın tahsis ücreti tahsil edebileceği nazara alındığında, davacının davasının reddi gerektiği anlaşılmakla, aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ve dosya içeriğine göre;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 787,50TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak kendini vekil ile temsil ettiren davalıya verilmesine,
3-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 59,30TL karar harcının peşin olarak alınan 44,40TLnin mahsubu ile bakiye 14,90TLnin davacıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
4-)6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13)- (14) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
5-)Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan 200,00TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa İADESİNE,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/11/2021

Katip …
E-İMZALI

Hakim …
E-İMZALI