Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/595 E. 2020/614 K. 30.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/595 Esas
KARAR NO:2020/614

DAVA:Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 01/09/2020
KARAR TARİHİ:30/10/2020

Mahkememizin … Esas sayılı dosyasından 26/10/2020 tarihli duruşma zaptı ara kararı ile davalı … yönünden açılan davanın tefrikine karar verilmekle işbu davalı yönünden tefrik edilen dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 05.10.2019 tarihinde meydana gelen olayda, sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile … İlçesi istikametinden … İlçesine seyir halinde iken … km’ye geldiğinde orta refüjden önüne … Plakalı otomobilin çıkması neticesiyle direksiyon hakimiyetini kaybedip yolun yanındaki kanala yuvarlandığını, kaza sonucunda … idaresindeki araçta maddi zarar, yolcu olan davacı … üzerinde ise bedensel zarar meydana geldiğini, kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsünün 2918 sayılı KTK uyarınca tam kusurlu olduğunu, … Plakalı araç sürücüsü …’ın herhangi bir kusurunun bulunmadığının kaza tespit tutanağı ile sabit olduğunu, dolayısıyla davalıların haksız fiil hükümleri nedeniyle davacının uğradığı zararı tazminle yükümlü olduğunu, kazaya tam kusuru ile sebep veren … plakalı araç davalı sigorta şirketi nezdinde 16742746 Poliçe numarası ile Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, …. Noterliğinin … yevmiye numaralı ve 13.04.2020 tarihli ihtarnamesi ile davalı sigorta şirketine araçtaki değer kaybının vesair maddi zararların ödenmesi talebi ile başvurulmuş olsa da taraflarına olumlu ya da olumsuz bir dönüş olmadığını, henüz miktarı tam olarak belli olmasa da davacının aracında değer kaybı oluştuğunu, şimdiki değerinin kaza tarihinden önceki değerinden düşük olduğunun açık olduğunu, kaza nedeniyle davacının aracında kaporta, cam ve motor aksamında maddi zararlar meydana geldiğini, aracın değer kaybına uğradığını, aracın kaza tarihinden itibaren bakımda kaldığından trafiğe çıkamadığını ve davacının bu süreç boyunca ikame araç edinip bunun masrafına katlanmak zorunda kaldığını, dolayısıyla ikame araç bedelinin, tam kusurlu davalı …’ten tazminini talep ettiklerini, dilekçe ekindeki ekspertiz raporundan da görüleceği üzere araçta 36.138,00 TL maddi hasar ve 7.350 TL de işçilik masrafı meydana geldiğini, sürücü …’in, kaza sonrasında olay yerinden hızla uzaklaştığını ve hiçbir şekilde davacıya yardımcı olmadığını, büyük bir şans eseri davacı …’ın ciddi bir fiziksel zarara uğramasa da, davacıya ait araçta seyretmekte olan … isimli şahsın beyin travması geçirdiğini, davacının kazanın oluşumu ile uğradığı maddi sıkıntının yanında bir de gerek kaza anında gerek de sonrasında karşı yanın hukuka aykırı eylemleri ile büyük mağduriyetler yaşadığını, yakını olan ve kendisi ile birlikte araçta seyretmekte olan …’in kaza sebebiyle halen yaşamakta olduğu fiziksel ve psikolojik travmalar da davacının elem ve ızdırabını arttırmakta olduğunu belirterek davalı …’ten; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00 TL ikame araç bedeli ile 10.000,00 TL manevi zarar bedelinin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline, fazlaya dair tüm haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00 TL tutarında maddi zararın (tamir masrafı, otopark- çekici masrafları ve işcilik ücretleri vs.) sigorta poliçesi kapsamındaki tutarının davalı sigorta şirketinden, bu miktarı aşan kısım olması halinde davalı …’ten tahsiline, davalı …’in taşınır taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki ve bankalardaki hak ve alacakları üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
7155 sayılı Kanun’un 20. Maddesi ile eklenen 6102 Sayılı Kanun’un 5/A maddesi uyarınca “bu Kanunun (TTK) 4. Maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı” olarak düzenlendiği, söz konusu düzenlemenin dava şartı olması nedeniyle uygulamasının zorunlu olduğu, aynı yasanın 23. Maddesi ile 6325 sayılı kanuna eklenen 18/A maddesi uyarınca dava şartı olan arabuluculukta davacının arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin tutanağın aslını yada arabulucu tarafından onaylanmış örneğini dava dilekçesine eklemek zorunda olup, bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya son tutanağın bir haftalık kesin süre içerisinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddine karar verileceği ihtarını içeren davetiye gönderileceğinin düzenlendiği, söz konusu kanunun 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe girdiği, davanın ise 01/09/2020 tarihinde açıldığı ve davacı vekili tarafından dosyaya sunulan arabuluculuk son tutanağında davalılardan …’in isim ve imzasının bulunmadığı, arabuluculuk görüşmelerine davet edilmediği, işbu davalı yönünden arabulucuya başvurulmadan dava açıldığı, aynı yasanın 18/A-2 fıkrası son cümlesi uyarınca, arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verileceğinin düzenlendiği görülmekle, davacı tarafından açılan davanın konusu bir miktar paranın ödenmesi/ödenmemesi olan alacağın bulunmadığına yönelik tazminat davasında davadan önce zorunlu arabuluculuğa gidilmemiş olması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının davadan önce zorunlu arabulucuğa gidilmemiş olması nedeniyle DAVA ŞARTI YOKLUĞU SEBEBİYLE USULDEN REDDİNE,
2-Huzurdaki dava mahkememizin … E. Sayılı dosyasından tefrik edildiği anlaşıldığından Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 54,40 TL maktu karar ve ilam harcının davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi.30/10/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır