Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/592 E. 2021/443 K. 03.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/592 Esas
KARAR NO:2021/443

DAVA:Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:20/03/2019
KARAR TARİHİ:03/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … ili, … ilçei, … köyü hudutları dahilinde bulunan 2010/1 nolu maden ruhsat sahasında ruhsat sahibi … tarafından 20/12/2011 tarihli … sözleşmesi ile …Nak. İnş. San. Ve Tic. Ltd. Şti.ne bırakıldığını ve bu şirket tarafından … numaralı elektrik aboneliği yapılarak 13/06/2014 tarihine kadar sahada faaliyette bulunduğunu, tarafların anlaşmaları sonucunda 13/06/2014 tarihinde … sözleşmesi iptal edilerek … Nak. İnş. San. Tic. Ltd. Şti.ile yeni bir sözleşme yapıldığını ve aynı abonelik altında yeni şirket elektrik kullanıldığını, ruhsat sahibi ile …. Ltd. Şti. Arasındaki ihtilaf nedeniyle söz konusu … sözleşmesinin iptal edildiğini, İl Özel idaresince de bu iptal işleminin onandığını, firmanın da borçlarından dolayı idarece elektriklerinin kesildiğini, ayrıca ruhsat sahibi kuruma durumu bildirerek 04/11/2014 tarihli dilekçe ile aboneliğin iptalini istediğini, ruhsat sahibi ile müvekkili firma arasında 24/02/2014 tarihinde … sözleşmesinin düzenlendiğini, gerekli yatırımların yapıldığını ve elektrik aboneliği başvurusunda bulunulduğunu ancak abonelik başvurusunun reddedildiğini, müvekkili şirket tarafından … abonelik altında kullanılan enerji borcunun yatırıldığını, borcun son vadesi olan 05/11/2015 tarihi itibariyle 62.750,05 TL olarak idareye ödendiğini, 05/05/2015 tarihinde de müvekkili firmadan 14.976,00 TL güvence bedeli alınarak enerji verildiğini, bu nedenle müvekkilinin davalıya haksızca ödemek zorunda olduğu 62.720,05 TL tutarın faizleriyle birlikte haklarının saklı kalmak kaydıyla davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı yan ile davalı şirket arasında … numaralı tesisat üzerinde 05.05.2015 başlangıç tarihli abonelik sözleşmesi akdedildiğini, ancak davacı şirketin sözleşme koşullarını yerine getirmediğini, 18.08.2016 tarihinde aboneliğinin sonlandırıldığını, 12.10.2016 tarihinde tekrar abonelik başlatıldığını, ancak 2017/01 – 2017/05 dönem faturalarının ödenmemesi nedeniyle 23.06.2017 tarihinde aboneliğin sonlandırıldığını, davalı şirketin, davalı ile usulüne uygun olarak abonelik sözleşmesi akdettiğini, ancak sözleşmeye uyulmaması sebebiyle sözleşme ilişkisinin devam ettirilemediğini, davacı yanın ruhsat sahibi firma ile … Sözleşmesi düzenlediğini, mahalde madencilik faaliyetine başladığını ancak elektrik aboneliği kurulması için önceki abonenin borçlarını ödemek zorunda kaldığını iddia ettiğini, ancak davacın … Sözleşmesi doğrultusunda madencilik faaliyetini yürüttüğünü, … Sözleşmesinin hukuki nitelik itibariyle işletme devri niteliğinde olduğunu ve TBK. m.202’de ticari işletmeye ait borçlar ayrıca bir borcun nakli sözleşmesi yapılmadan kanun gereği devralana geçtiğinin belirtildiği, bu sebeple ticari işletmeyi devralan davacı tarafın, söz konusu borçlardan sorumlu olduğunu, davacı yanın dava konusu bedeli 05.11.2015 tarihi itibariyle ödemiş olduğunu ve bu bedelin iadesini istediğini, davacı yanın iadesini istediği bedeli herhangi bir takip prosedürü içerisinde ya da cebri icra tehdidi altında ödemediğini, davacının iddiasına göre iade talebi borçlanılmamış edemin ifasına dayandığından, işbu talebin zamanaşımına uğradığını, ayrıca davacı yanın yapmış olduğu ödemeleri ihtirazi kayıtsız yaptığını, haksız ve kötü niyetle açılan işbu davanın reddinin gerektiğini, davalı kurum tarafından yapılan işlemlerin EPDK mevzuat ve yasalara uygun olduğunu, davacının açmış olduğu haksız davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup; taraflarca bildirilen tüm deliller celp edilerek, mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
(2)…. Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas – … Karar sayılı dosyası ile sunulan sözleşmelerle elektrik bedelinin istendiği yerin ticarethane olduğundan TTK 16. Maddesi gereği Asliye Ticaret Mahkemesi görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiş, mahkememizin 2020/592 Esas sayılı numarasına kayıt edilmiştir. Mahkememizin dosyaya bakmada görevli olduğu anlaşılmıştır.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; haksız yere ödendiği iddia edilen elektrik enerjisi bedelinin iadesi istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; 7155 sayılı Kanun’un 20. Maddesi ile eklenen 6102 Sayılı Kanun’un 5/A maddesi uyarınca “Bu Kanunun (TTK) 4. Maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı” olarak düzenlendiği, söz konusu düzenlemenin dava şartı olması nedeniyle uygulamasının zorunlu olduğu, aynı yasanın 23. Maddesi ile 6325 sayılı kanuna eklenen 18/A maddesi uyarınca dava şartı olan arabuluculukta davacının arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin tutanağın aslını yada arabulucu tarafından onaylanmış örneğini dava dilekçesine eklemek zorunda olup, bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya son tutanağın bir haftalık kesin süre içerisinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddine karar verileceği ihtarını içeren davetiye gönderileceğinin düzenlendiği, söz konusu kanunun 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe girdiği, davanın ise 20/03/2019 tarihinde açıldığı ve arabulucuya başvurulmadan dava açıldığı, aynı yasanın 18/A-2 fıkrası son cümlesi uyarınca, arabulucuya başvurulmadan dava açılmadığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verileceğinin düzenlenmiştir. Davacı vekiline mahkememizin öninceleme duruşmasında arabuluculuk tutanağını sunmak üzere süre verilmiş, davacı vekilince verilen süreye rağmen dava öncesi tarihli arabuluculuk son tutanağı sunulmamış, mahkememizin 03/06/2021 tarihli duruşmasında davacı vekilinde dava açılmadan arabuluculuğa başvurulmadığı beyan edilmiş olup; davacı tarafından davalı aleyhine açılan alacak davasında davadan önce zorunlu arabuluculuğa gidilmemiş olması nedeniyle 6102 sayılı TTK. 5/A maddesi ile 6235 sayılı Kanunun 18/A.2. maddesi delaletiyle 6100 sayılı Kanunun 114/2. ve 115/2. maddeleri uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Ayrıca AAÜT 7/2 maddesinde davanın dinlenebilmesi için kanunlarda öngörülen ön şartın yerine getirilmemiş olması ve husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde, davanın görüldüğü mahkemeye göre bu tarifenin 2. Kısmının 2.bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere 3.kısmında yazılı avukatlık ücretine hükmolunacağı düzenlenmiş olup, dava şartından davanın reddine karar verilirken kendisini vekille temsil eden davalı taraf için AAÜT 7/2. Maddesi uyarınca vekalet ücretine hükmedilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
(1)Davanın 6102 sayılı TTK. 5/A maddesi ile 6235 sayılı Kanunun 18/A.2. maddesi delaletiyle 6100 sayılı Kanunun 114/2. ve 115/2. maddeleri uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden REDDİNE,
(2)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar tarifesi gereği alınması gereken 59,30-TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 1.071,11-TL’den mahsubu ile bakiye 1.011,81-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
(3)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
(4)Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından hüküm kurulmasına yer olmadığına,
(5)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 7/2. maddesi gereği 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
(6)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin e-duruşma sistemiyle yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 03/06/2021

Katip …
✍e-imzalıdır.

Hakim …
✍e-imzalıdır.