Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/587 E. 2023/518 K. 10.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/587
KARAR NO:2023/518

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:23/10/2020
KARAR TARİHİ:10/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; … plaka sayılı aracın 19/04/2014 tarihinde karışmış olduğu trafik kazası sonucunda …’in daimi sakat kaldığını, trafik kazası tespit tutanağına göre … plaka sayılı otobüs sürücüsü …’un 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 48/5 uyarınca 0,20 promil üzerinde 49,6 oranında alkollü olarak hususi otomobil dışında kalan diğer araçları kullanmak ve aynı kanunun 52/1-a maddesinde yer alan “araçların hızlarını kavşaklara yaklaşırken, yaya geçitlerine, hemzemin geçitlere, tünellere yaklaşırken yapım ve onarım alanlarına girerken azaltmamak” kuralını ihlal ettiğinden asli kusurlu olduğu kanaatine varılmakla kaza sonucunda araç şöförü ve araç içinde yolcu olarak bulunan 39 kişinin yaralandığı, 5 kişinin ise öldüğünün aracın tamamen hasara uğradığının imza altına alındığını, 03/11/2015 tarihinde … Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesinin Sağlık Kurulu Raporu ile kişinin meslekte kazanma gücünde kayıp/fonksiyon kaybı oranının %9,3 olarak belirlendiğini, … C.Başsavcılığının …/… soruşturma sayılı dosyası ile başlatılan soruşturmanın görev ve yetki yönünden … C.Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyası ile devam ettiğini, ….Ağır Ceza Mahkemesinde kovuşturmaya başlandığını, davalı kuruma yapılan müracaat üzerine 14/01/2016 tarihinde 28.087 TL ödeme yapıldığını, aktüer uzmana yaptırılan hesaplama neticesinde maluliyet tazminatının eksik ödendiğinin tespiti üzerine yeniden kuruma başvuruda bulunduklarını, kurum tarafından taleplerinin reddedildiğini, akabinde davayı 22/04/2016 tarihinde 35.093,00 TL bedelle sigorta tahkim komisyonuna açtıklarını, yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde ödenmesi gereken tazminat miktarının 53.294,88 TL olarak belirlendiğini davalının karar karşı yapmış olduğu itirazların itiraz hakem heyeti ve BAM tarafından reddi üzerine davalının kararı Yargıtay nezdinde temyiz ettiğini, Yargıtay tarafından istinaf kararının sadece askerlik durumu dikkate alınmadığından ve ilam vekalet ücretinin fazlalığından bozulduğunu, dosyanın yeniden Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetine gönderildiğini ancak dosyadan el çekilmesine ve adli yargıya müracaat etme muhtariyeti verilmesine karar verildiğini, bu nedenlerle fazlaya ilişkin alacak hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 41.000 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından davadan önce davalı kuruma başvuru yapılmadığını, davanın … plakalı araç sürücüsü konumundaki …’a ve işleteni … Belediyesine ihbarını talep ettiklerini, … Hesabı Yönetmeliğinin 15.maddesi uyarınca davacıya yapılan 28.087,00 TL ödeme ile borçtan ve yükümlülükten kurtulduklarını, davacı tarafından imzalanan ibranamenin geçerli olup borcu ortadan kaldırdığını, kurumun sorumluluğunun teminat limitleri ve kazaya karışan aracın kusur oranı ile sınırlı olduğunu, kusur oranının ve maluliyetin ATK tarafından tespiti akabinde aktüeryal hesaplama yapılmasını talep ettiklerini, kazaya sebebiyet veren aracın 29 kişi kapasiteli olmasına rağmen kaza anında araçta 47 kişi bulunduğunu, dolayısı ile istiap haddini aşıp oldukça fazla yükü olan alkollü sürücü tarafından kullanılan araca bilerek binen ve emniyet kemeri takmayan davacı zararı artırdığından başvuru sahibinin müterafik kusurlu olduğunu, hesaplanacak tazminattan müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, borcun kaynağı haksız fiil olup davalı kurumca ödeme yapıldığından ödeme tarihinden itibaren yasal temerrüt faizi işletilmesi gerektiğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Taraflara usulüne uygun davetiye tebliğ edilmiş olup trafik kazası tespit tutanağı, SGK kayıtları, … C.Başsavcılığının 2014/… soruşturma sayılı dosyasının UYAP sureti, tedavi evrakları, ….Ağır Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyasının UYAP sureti, hasar dosyası celp olunmuştur.
Dosya kusur oranlarının tespiti ile rapor tanzimi için ATK Trafik İhtisas Dairesine gönderilmiş düzenlenen 24/05/2021 tarih …/…/… sayılı rapor ile, sürücü …’un %70 oranında, otobüsün bakım, onarım ve kontrolünden sorumlu olan ilgili kişi, kurum veya kuruluşun %30 oranında kusurlu olduğu mütalaa edilmiştir.
Dosya maluliyet oranının tespiti ile rapor tanzimi için İstanbul ATK 2.İhtisas Kuruluna gönderilmiş, düzenlenen 31/10/…-… karar sayılı raporu ile, küçüğün davaya konu kaza nedeniyle yaralanmasının 03.08.2013 tarih, 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği ile bu yönetmelik kapsamında yer almayan bölüm, cetvel ve listeler için 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı resmi gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmamış olduğundan maluliyet oranının %0 olduğu, iyileşme süresinin 3 aya kadar uzayabileceği, başka birinin sürekli veya geçici olarak bakımına muhtaç durumda olmadığı mütalaa edilmiştir.
Dosya aktüer ve sigorta uzmanından oluşan bilirkişi heyetine tevdi olunmuş, düzenlenen 22/05/2023 tarihli rapor ile, davacı …, 24.02.2008 doğumlu olup kaza tarihi olan 19.04.2014 tarihi itibariyle (06) yıl (01) ay ve (25) günlük olduğundan (06) yaşında kabul edildiği, Yargıtay 17 Hukuk Dairesinin son yıllarda istikrarlı biçimde verdiği kararlarda 18 yaşın altı mağdurlar için, çalışmanın karşılığı olmadığından geçici iş göremezlik zararının oluşmadığına karar verdiğinden emsal niteliğindeki kararlar uyarınca davacı … için 3 aylık iyileşme dönemi için geçici iş göremezlik hesabının yapılmadığı belirtilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat davasıdır.
Tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, alınan ATK ve bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49/1.maddesi uyarınca; “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.”
Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler. Hakim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler. Zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hakim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir. Zarara hafif kusuruyla sebep olan tazminat yükümlüsü, tazminatı ödediğinde yoksulluğa düşecek olur ve hakkaniyet de gerektirirse hâkim, tazminatı indirebilir. Davacının uğradığı haksız fiil neticesinde maruz kalabileceği bedensel zarar aynı yasanın 54.maddesinde sayılmıştır. Bunlar; 1. Tedavi giderleri, 2. Kazanç kaybı, 3. Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar, 4.Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplardır.
5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14. ve … Hesabı Yönetmeliği’nin 9. Maddeleri gereğince; zorunlu sigortalarla ilgili olarak, sigortalının tespit edilememesi durumunda kişiye gelen bedensel zararlar için, sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar için, Sigorta şirketinin ruhsatlarının iptal edilmesi ya da iflası halinde ödemekle yükümlü olduğu maddî ve bedensel zararlar için … Hesabı’na gidilebilecektir.
Davacı …’e velayeten davacılar trafik kazasından kaynaklı maddi zararlarının karşılanması için davalı … hesabına tazminat davası açmıştır. Davacı küçüğün maluliyet oranının belirlenmesi için dosya ATK’ya gönderilmiş ATK’dan kaza tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan yönetmelik hükümleri uyarınca alınan rapor ile 24.02.2008 doğumlu …’in 19.04.2014 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle fonksiyonel araz bırakmamış olduğundan maluliyet oranının %0 olduğu, iyileşme süresinin 3 aya kadar uzayabileceği, başka birinin sürekli veya geçici olarak bakımına muhtaç durumda olmadığı belirtilmiştir. Bu durumda davacı küçüğün yaşanılan kazada sürekli maluliyetinin olmadığı ve kaza tarihi itibariyle 6 yaşında olduğu, gelir getiren bir işte çalışması olmadığı; efor tazminatı verilmesini gerektiren kalıcı bir maluliyeti de bulunmadığından, tedavi müddeti boyunca mahrum kaldığı herhangi bir kazancı olmadığı göz önüne alındığında davacı küçüğe sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatına hükmedilemeyeceğinden maddi tazminat davasının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE
2-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 269,85 TL karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 140,04 TL’nin mahsubu ile bakiye 129,81 TL’nin davacılardan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
4-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacılardan tahsili ile Hazine adına gelir kaydına,
5-Davacılar tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan 87,50 TL yargılama giderinin davacılardan tahsili ile davalıya ödenmesine,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, HMK 342.maddesine uygun olarak düzenlenmiş dilekçenin, HMK 343.maddesi gereğince Mahkememize ve Mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilmesi ve HMK 344.maddesinde belirtilen harç ve giderlerin yatırılması sureti ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar tefhim edildi, usulen anlatıldı. 10/07/2023

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır