Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/584 E. 2021/241 K. 23.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/584 Esas
KARAR NO:2021/241

DAVA:Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ:21/10/2020
KARAR TARİHİ:23/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile, davacının … poliçe numarası ile sigortalısı bulunan …’a ait daireye, davalı …’ye ait ve sorumluluğunda bulunan ana su hattındaki kaçak nedeniyle sızan suların sebebiyet verdiği hasar sonucunda davacının sigortalısına 30/07/2019 tarihli ekspertiz raporu doğrultusunda 07/08/2019 tarihinde 2.412,00TL ödeme yaptığını, söz konusu ödemeyi takiben davalıya 08/08/2019 tarihinde rücu mektubu gönderilerek, hasarın meydana gelmesinde sorumluluğu bulunan davalıdan ilgili tazminatın ödenmesinin talep edildiğini, ancak sigortalıya yapılan ödeme ile ilgili bir sorumluluğu bulunmadığı beyan edilerek, herhangi bir ödeme yapılmadığını, işbu ödemenin rücuen tazmini amacıyla ….İcra Müdürlüğünün… esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, itiraz üzerine takibin durduğunu, sigortalı konutta zarara yol açan su baskınından dolayı davalı tarafın kusurlu olarak sorumlu olduklarını, işbu sebeple davacı şirket tarafından yapılan ödemenin halefiyet prensipleri gereği davalı taraftan rücuen tazmini gerektiğini beyanla, haksız itirazın iptaline, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesi ile, işbu davada adli yargı/idari yargı yolu uyuşmazlığının söz konusu olup, tam yargı davası niteliğinde olan davalarda, yargı yolunun idare mahkemeleri olduğunu, davanın hukuki mesnetten yoksun olduğunu, kusur durumunun tespiti için binaya ait yapı ruhsatı ve projelerin getirtilmesi, binanın projesine, imar mevzuatına ve … mevzuatına uygun olup olmadığının tespit edilmesi gerektiğini, dava miktarına, faiz başlangıç tarihine itiraz ettiklerini, zaman aşımı itirazlarının bulunduğunu beyanla, öncelikle davanın usulden aksi takdirde esastan reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, …sigorta poliçesi, hasar dosyası celp olunmuştur.
Dava, davacı ile davalı arasında düzenlenen poliçe çerçevesinde davacının davalının kusurundan kaynaklandığı iddia edilen hasar nedeni ile ödemiş olduğu tazminatın davalıdan rücuen tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali davasıdır.
Davaya konu olayda davacı sigorta şirketi, dava dışı sigortalı ile arasındaki sigorta sözleşmesinden kaynaklı yaptığı hasar ödemesini, sigortalısının halefi olarak ödediği bedelin tazmini için …’ye icra takibi yapmıştır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 16/1. maddesinde kendi kuruluş kanunları gereğince özel hukuk hükümleri dairesinde idare edilmek ve ticari şekilde işletilmek üzere devlet, vilayet, belediye gibi kamu tüzel kişileri tarafından kurulan teşekkül ve müesseselerin dahi tacir sayılacakları hükme bağlanmıştır. Bu durumda davalı … Genel Müdürlüğü ile davacının sigortalısı arasında haksız fiilden kaynaklanan davaya bakma görevinin idari yargıda değil adli yargıda çözümlenmesi gerektiğinden işbu davada adli yargının görevli olduğu göz önünde bulundurulmuştur.
Somut olayda davacı, sigortalısı dava dışı …’ın halefi olarak davayı açmış olup, sigortalısına …Sigorta Poliçesi isimli konut sigortasıyla taşınmazını sigorta etmiştir. … Genel Müdürlüğü ile davacının sigortalısı arasındaki haksız fiilden kaynaklanan davada uyuşmazlığın tacirler arasındaki haksız fiilden kaynaklanmadığı, konut sigortası ile taşınmazını sigorta ettiren dava dışı …’ın taşınmazında meydana gelen hasarı sigorta poliçesi kapsamında tazmin eden davacı sigorta şirketinin sigortalısının haklarına halef olarak icra takibi başlatması ve itirazın iptali davası açması sebebiyle, dava dışı sigortalının şahıs olarak taşınmazını sigorta ettirmesi ve bu konutun zarara uğraması nedeniyle sigortalı şahıs ile … arasında ticari bir ilişkinin veya her iki tarafı da tacir olanlar arasında oluşan bir haksız fiilin mevcut olmadığı anlaşılmıştır.
6102 sayılı TTK.4.maddesi kapsamında her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğmadığı gibi bu maddede sayılan diğer hallerden de olmadığı, dolayısıyla 22/03/1944 tarih, 37 E., 9.K sayılı, 03/07/1944 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında ve Yargıtay’ın emsal kararlarında da (bkz. Y. 17. H.D 15/12/2015 tarih E. 2015/16051 K. 2015/14148) belirtildiği gibi, sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava olmadığı, bu nedenle halefiyet davasının ticari bir dava sayılamayacağı, bu davanın aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibi olduğu anlaşılmıştır. Davacı şirketin halefi olduğu dava dışı … ile zarara sebebiyet veren … arasında bir sigorta sözleşmesi bulunmamaktadır. Davacı sigorta şirketi olup, buna göre uyuşmazlığın taşınmazda oluşan hasarın …’ye ait tesisat borularıyla ilgili haksız fiilden kaynaklandığından ticari bir dava olmadığı, genel yetkili mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesinin bu davaya bakmakta görevli olduğu, görev hususunun kamu düzeninden ve dava şartı olduğundan taraflarca ileri sürülmese bile mahkemece resen takdir edileceğinden uyuşmazlığı çözmekte genel yetkili mahkeme olan … Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu anlaşılmakla mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine yönelik aşağıdaki şekilde karar tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ve dosya içeriğine göre;
1-Davanın görev yönünden reddi ile mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, görevli mahkemenin … Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun tespitine, talep halinde dosyanın görevli mahkeme olan … Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ ne gönderilmesine,
2-6100 sayılı HMK’nun 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleştiği tarihten itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaat edildiğinde dava dosyasının görevli … Nöb. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, karar kesinleştiği tarihten itibaren bu süre içerisinde talep edilmediği takdirde mahkememize davanın açılmamış sayılacağın karar verileceğinin ihtarına,
3-Harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemede nazara alınmasına,
4-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/03/2021

Katip …
E-İMZALI

Hakim …
E-İMZALI