Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/562 E. 2021/296 K. 08.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/562 Esas
KARAR N:2021/296

DAVA:İtirazın İptali (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:14/10/2020
KARAR TARİHİ:08/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası ile … … ve Tic. Ltd. Şti. tarafından … aleyhine fatura alacağına dayalı olarak başlatılan icra takibine borçlu tarafından yapılan itiraz neticesinde takibin durdurulmasına karar verildiğini, … … ve Tic. Ltd. Şti.’nin borçlu …’den …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına konu alacağını davacı … ve …. Ltd. Şti.’ne …. Noterliğinin … yevmiye numaralı “Alacağın Devri” işlemi ile devredildiğini, yapılan devir işleminin noterlik tarafından …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile borçlu şirkete bildirildiğini, yapılan temlik işlemi neticesinde …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında davacı şirketin alacaklı konuma geldiğini ve arabuluculuk görüşmelerine katıldığını, … Ltd. Şti. tarafından icra takibine konu faturaların kesildiğini ancak ödeme yapılmadığını, davalı tarafından söz konusu takibe 21/10/2019 tarihli dilekçe ile itiraz edildiğini, … … Şti. tarafından sipariş edilen tüm ürünlerin süresi içerisinde davalı tarafa teslim edildiğini, faturasının da düzenlendiğini, ancak söz konusu fatura bedellerinin davalı tarafça ödenmediğini, … … Lti. Şti. tarafından taraflar arası ilişki kapsamında ödenmeyen fatura alacakları ile ilgili olarak başlatılan icra takiplerine davalı şirket tarafından itiraz edilmesi üzerine … … Lti. Şti. tarafından davalı şirket aleyhinde itirazın iptali davaları açıldığını, taraflar ticari ilişki kapsamında tedarik programı çerçevesinde mal teslimi konusunda anlaşmışlar ise de, taraflar arasında tedarik usulü değil, sipariş usulü bir ticari ilişki kurulduğunu ve sipariş usulü yapılan ticari iş kapsamında düzenlenen takibe konu faturalar düzenlendiğini, ancak davalı tarafın bu fatura bedellerini ödemediğini, takibe konu bu fatura bedellerinin ödendiğinin ispat yükünün davalı tarafta olduğunu, davalarının kabulü ile, fazlaya ilişkin tüm dava ve talep haklarının saklı kalması kaydı ile …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında davalı borçlunun haksız itirazının iptali ile takibin devamını, davalı aleyhine asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava ettiğini bildirmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından, taraflarına gönderilen …. Noterliği’nin 15/04/2019 tarih ve … yevmiye nolu alacağın devri sözleşmesi ile … … … Ltd. Şti. tarafından davalı şirket aleyhinde başlatılan …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasındaki 122.334,11-TL alacağının … ve …San. ve Tic. Ltd. Şti.’ye devredilmesi hususunda anlaşıldığının davalı şirkete bildirildiğini, davalı şirket tarafından …’ın sözleşmede yer alan adresine keşide edilen…. Noterliği 19/04/2020 tarih ve … yevmiye nolu ihtarname ile … … Ltd. Şti’nin davalı şirket nezdinde doğmuş bir alacağının varlığı hususuna itiraz ettiklerini, … ile davalı şirket arafında imzalanan sözleşmeye göre davalı şirketin yazılı izni olmaksızın sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerin üçüncü bir kişiye devir ve temlik edilemeyeceği sebebiyle …’ın davalı şirketin nezdinde varlığını iddia ettiği her türlü alacağının devir ve temliğine itiraz ettiklerini, devir ve temliğe muvafakat etmediklerini bildirdiğini, davalı şirket ile … arasındaki ilişkinin 15/01/2016 tarihli “…, …Ekipmanları, Conta Yapıştırıcı Satın Alma Sözleşmesi”ne dayanamakta olduğunu, sözleşmenin 10.1 maddesinde, “Taraflar işbu sözleşmeden doğan herhangi bir hak ve yükümlülüklerini karşı tarafın yazılı izni olmaksızın üçüncü bir kişiye devir ve temlik edemezler.” hükmü olduğunu, bu maddeye göre kesinlikle kabul etmemekle birlikte …’ın davalı şirketten herhangi bir alacağı olsa dahi davalı şirketin yazılı izni olmadan bu alacağını üçüncü kişiye devredemeyeceğini, davalı şirketin gönderdiği ihtarname ile alacağın devrine izin vermediğini, muvafakat etmediğini bildirdiğini, dolayısıyla ortada geçerli bir alacağın devrinin bulunmadığını, davacının taraf ehliyeti bulunmadığından davanın aktif husumet yokluğu sebebiyle reddinin gerektiğini, Beyoğlu 23. Noterliğinin 15/11/2017 tarih ve 19420 yevmiye nolu ihtarname keşide edilerek davacı firmadan kaynaklanan nedenlerle siparişlerin zamanında teslim edilmediği ve bu nedenle proje kapsamındaki diğer işlerinde aksadığının belirtilerek eksikliklerin en kısa sürede giderilmesi ve giderilmemesi halinde sözleşmenin feshedilmiş sayılacağını ve bununla birlikte sözleşmenin 3.2 maddesi uyarınca gecikme cezasının taraflarına ödenmesinin talep edildiğini, bu nedenle davalı şirketin davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını ve hatta davacıdan alacaklı olduğunu, haksız ve hukuka aykırı davanın öncelikle davacının taraf sıfatı bulunmadığından husumet yokluğu nedeniyle reddini, ayrıca haksız ve mesnetsiz davanın esastan reddine karar verilmesini, yargılama giderlerinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER:
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup; …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası, …. Noterliğinin 19/04/2019 tarih ve … yevmiye numaraları ihtarnamesi, …. Noterliğinin 15/04/2019 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ve taraflar arasında akdedilen sözleşmeler Mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; itirazın iptali davasıdır.
…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı icra dosyası incelendiğinde; …. Ltd. Şti. tarafından borçlu …’ye 105.391,57-TL üzerinden icra takibi yapıldığı, borçlunun 21.10.2019 tarihli itiraz dilekçesi ile borcu bulunmadığından bahisle itiraz etmesi üzerine takip durmuştur.
…. Noterliği’nin 15/04/2019 tarihli … yevmiye numaralı ‘Alacağın Devri’ ile … … Plastik… Ltd. Şti’nin …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı icra dosyasındaki alacağının ferileriyle birlikte … ve Müh. Yap. İnş. San. Ve Tic. Ltd. Şti’ye devretmiştir.
Davalı …tarafından keşide edilen…. Noterliği’nin 19/04/2019 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile devir eden ve devralan şirketlere sözleşme tarafın olan … şirketi ile aralarındaki sözleşmede devir yasağı olduğundan, devre yazılı olarak izni olmadığından bahisle alacağın üçüncü kişiye devredilemeyeceğinden devir ve temliğe izin vermediğini ve muvafakat etmediği yönünde ihtar çekilmiştir.
Alacağı temlik eden … … …. Teks. İnş. San. Tic. Ltd. Şti. İle davalı …arasında akdedilen 15/0172016 tarihli …, …Ekipmanlar, Conta Yapıştırıcı, Satın Alma Sözleşmesinin 10.1 maddesi uyarınca; ”Taraflar işbu sözleşmeden doğan herhangi bir hak ve yükümlülüklerini karşı tarafın yazılı izni olmaksızın 3. Bir kişiye devir ve temlik edemezler.” şeklinde düzenlemesi mevcuttur. Bu düzenleme uyarınca davalı… A.Ş. Çekmiş olduğu ihtarname ile sözleşmenin bu maddesine göre alacağın 3. Kişiye devredilemeyeceğinden bahisle ve ortada geçerli bir alacağın devri bulunmadığından davacının taraf ehliyeti yokluğu nedeniyle husumetten davanın reddini talep etmiştir.
6098 sayılı TBK’nın 183. Maddesinde alacağın devri düzenlenmiş olup bu madde uyarınca: ”Kanun, sözleşme veya işin niteliği engel olmadıkça alacaklı, borçlunun rızasını aramaksızın alacağını üçüncü bir kişiye devredebilir. Borçlu, devir yasağı içermeyen yazılı bir borç tanımasına güvenerek alacağı devralmış olan üçüncü kişiye karşı alacağın devredilemeyeceğini kararlaştırılmış bulunduğu savunmasını ileri süremez.” ve 184. Maddede ”Alacağın devrinin geçerliliği yazılı şekilde yapılmış olmasına bağlıdır. ” hükümleri mevcuttur. Bu düzenlemelere göre kural olarak sözleşmede temlik yasağı bulunması ya da borçlunun rızasına bağlanmış olup borçlunun rızasının bulunmaması halinde alacağın temliki borçluya karşı ileri sürülemez. Söz konusu hükümler dikkate alındığında alacağın temliki sözleşmesinin, temlik alacaklısı yönünden ancak borçlu ile alacaklı arasında devir yasağı bulunmadığında geçerli olacaktır. Ayrıca kanunun açık hükmü gereği alacağın temlikini borçlunun yazılı iznine tabi tutulduğu ve yazılı izni/onayı olmaksızın yapılan temlik işlemini geçerli olmayacağı anlaşılmaktadır. Somut olayda alacağı temlik eden … … Ltd. Şti. Borçlu olarak… A.Ş.’ye …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında takip yaptıktan sonra 15/04/2019 keşide tarihli alacağın devri sözleşmesi ile icra müdürlüğündeki alacağını … … Ltd. Şti. ‘ye devretmiş olduğu ve bu devirden sonra borçlunun itirazı üzerine takip durduğundan, alacağı temlik alan … … Ltd. Şti. Tarafından 14/10/2020 tarihinde işbu davanın açılmış olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda dava açılmadan önce alacak devredilmiş olduğundan bu husus HMK’nın 125/2. Maddesinde düzenlenen davanın devri değil; TBK 183. V.d maddelerinde düzenlenen alacağın temliki hükümlerine tabidir.
Alacağı devreden … ile borçlu arasında yapılan sözleşmenin 10.1 maddesi gereği alacağın devir ve temliki karşı tarafın yazılı iznine tabi tutulmuş olup, davalı tarafından…. Noterliğinden keşide edilen ihtarname ile alacağın üçüncü kişiye devir ve temlikine izin verilmediği ve muvafakat edilmediği yönünde noter kanalıyla ihtarda bulunmuştur. Bu durumda sözleşmede devir ve temlik yasağına rağmen alacak temlik edilmiş davalı tarafından yazılı bir onay verilmemiş ve açıkça muvafakat etmediği bildirilmiş olduğundan ortada geçerli bir temlik işlemi olmadığı kanaatine varılmıştır. Davalı tarafından izin ve onama verilmeyen geçersiz bir temlik nedeni ile her ne kadar sözleşmeden doğan alacağın tahsili amacıyla sözleşmenin tarafı olan temlik eden tarafından icra takibi usulüne uygun olarak yapılmış ise de, takipten sonra davalının yazılı iznini almaksızın geçersiz temlikle alacağı devraldığını ileri sürerek dava açan … … Ltd. Şti.’nin aktif dava ehliyeti bulunmadığı anlaşılmış olup, davanın aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle usulden reddine, ayrıca karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 7/2 maddesine göre “Davanın dinlenebilmesi için kanunlarda öngörülen ön şartın yerine getirilmemiş olması ve husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde, davanın görüldüğü mahkemeye göre bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunur.” düzenlemesi gereği husumet nedeniyle usulden red kararı verildiğinden davalı yararına maktu vekalet ücretine hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
(1)Davacının dava açmakta aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle davanın USULDEN REDDİNE,
(2)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar tarifesi gereği alınması gereken 59,30-TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 1.799,83-TL’den mahsubu ile bakiye 1.740,53-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
(3)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
(4)Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından hüküm kurulmasına yer olmadığına,
(5)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 7/2. maddesi gereği 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
(6)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
(7)6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 08/04/2021

Katip …
✍e-imzalıdır.

Hakim …
✍e-imzalıdır.