Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/544 E. 2021/974 K. 08.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/544 Esas
KARAR NO:2021/974

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:17/02/2014
KARAR TARİHİ:08/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile, 22/10/2012 tarihinde … açık otopark adasına henüz park edilmiş dava dışı …’e ait ve davalılardan … AŞ’ne trafik sigortalı bulunan … plakalı aracın yerini değiştirmek üzere araç içine geçen … görevlisi dava dışı…’ın, … babası …’in elini tuttuğu ve kendi araçlarının sağ ön kısmında ve karşısında diğer … görevlisi olduğu sırada beklemekte oldukları esnada, aniden gaza yüklenmesi ile söz konusu kazanın meydana geldiğini, kazada davacı …’in yaklaşık 4 yaşında olup, tedavi sürecinin halen devam ettiğini, kalıcı olarak görme organlarından sakat kaldığını, bu oranın zamanla artacağının doktorlar tarafından belirlendiğini, meydana gelen zarardan davalı … şirketinin, kazaya karışan … plakalı aracın trafik sigortacısı sıfatıyla, … AŞ’nin ise söz konusu aracı kaza sırasında kullanan … AŞ personelinin kusurundan dolayı diğer sorumlularla birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını, davacı …’in fiziksel ve ruhsal kazayı bizzat yaşadığını, ayrıca davacılar baba ve annenin çocuklarının gözü önünde dehşet verici şekilde yaralanma anını görmelerinden ve daha sonra yaşananlar sebebiyle dayanılmaz acılar çektiklerini beyanla, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak ve maddi tazminat miktarı ileride arttırılmak suretiyle, şimdilik … için sürekli iş göremezlik, iş gücü kaybı tazmiatı olarak 2.000TL, hayat boyu özel bakım ve bakıcı gideriolarak 2.000TL, görme özrü sebebiyle özel eğitim giderleri zararının mahkemece tespitine ve şimdilik 2.000TL olmak üzere toplam 6.000TL maddi tazminatın her iki davalıdan müştereken ve müteselsilen olay tarihinden itibaren işleyecek %18 ticari avans faizi ile birlikte, ayrıca … için 400.000TL, baba … için 150.000TL, anne … için 150.000TL olmak üzere 700.000TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek %18 ticari avans faizi ile birlikte sadece … AŞ’den tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ISLAH: Davacı vekili vermiş olduğu 17/02/2017 tarihli dilekçesi ile, … için sürekli iş göremezlik-iş gücü kaybı tazminatı olarak 350.241,02TL maddi tazminatın her iki davalıdan müştereken ve müteselsilen (sigorta şirket için poliçe limiti 163.294,25TL ile sınırlı olmak üzere), 8.752,50TL bakıcı gideri zararının her iki davalıdan müştereken ve müteselsilen, … için 400.000TL, baba … için 150.000TL, anne … için 150.000TL olmak üzere 700.000TL manevi tazminatın sadece … AŞ’den tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili vermiş olduğu 04/11/2021 tarihli dilekçesi ile, … için sürekli iş göremezlik iş gücü kaybı tazminatı olarak 711.871,21TL maddi tazminatın her iki davalıdan müştereken ve müteselsilen (sigorta şirketi için poliçe limitinin 163.294,25TL ile sınırlı olmak kaydıyla) olay tarihinden itibaren işleyecek %18 ticari avans faizi ile birlikte tahsiline ve 8.752,50TL bakıcı gideri zararının her iki davalıdan müştereken ve müteselsilen olay tarihinden işleyecek %18 ticari avans faizi ile birlikte tahsiline, … için 400.000,00TL, baba … için 150.000,00TL, anne … için 150.000TL olmak üzere 7000.000,00TL manevi tazminatın olay tarihinden işleyecek %18 ticari avans faizi ile birlikte sadece …’dan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … AŞ vekili vermiş olduğu cevap dilekçesi ile, davalı … şirketinin doğan zarardan sorumluluğu olmadığını, doğan zarardan ve Karayolları Trafik Kanunu 104.mad ve mali mesuliyet sigortası genel şartlarının A-3-h bendi uyarınca davacı … şirketinin sorumluluğu olmadığını, davaya konu zararın, aracın park edilmesi için diğer davalı olan … AŞnin çalışanının sevk ve idaresinde iken gerçekleştiğinin sabit olduğunu, dava konusu olayda aracın otopark için bir başkasına bırakıldığına ve kazanın bu hali ile meydana geldiğine dair tereddüt olmadığını, diğer davalı … AŞnin mali sorumluluk poliçesi olup olmadığının araştırılması gerektiğini, husumetin yalnızca … AŞ’ne yönetilmesi gerektiğini, ayrıca özel bakım ve bakıcı giderlerinden, özel eğitim giderlerinden de davalı … şirketinin sorumluluğu bulunmadığını, davalının gerçekleşen kaza neticesinde iyi niyetli olarak ödeme yaptığını ve ibra edildiğini, davacı yanın başvurusu üzerine maluliyet tazminatının hesaplandığını ve 61.705,75TLnin davacılara ödendiğini, bu ödeme üzerine davalı … şirketinin davacı yanlar tarafından ibra edildiğini, yapılan ödemelere rağmen halen ve kötü niyetli olarak huzurdaki davayı açan davacı yanın kötü niyetli olduğunu, davalının sigortalısının kazanın oluşumunda kusuru olmadığını, davacı yanın maluliyet oranını tayinin gerekli olduğunu, faiz talebinin de kabulünün mümkün olmadığnı beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … AŞ vekili vermiş olduğu cevap dilekçesi ile, dava konusu elim kazanın hemen sonrasında davalı şirket yetkililerinin kazazede ve ailesi ile yakınen ilgilendiğini, maddi ve manevi olarak destek olduklarını, hastaya müdahale için gerekli her türlü ilaç ve tıbbi ekipman bedelinin davalı şirketçe ödenerek temin edildiğini, diğer yandan kazaya maruz kalan çocuğun annesinin yeni doğum yapması, yeni doğan çocuk ve anne ile ilgili tıbbi müdahalelerin de davalı şirket tarafından karşılandığını, ayrıca anneye uygulanan psikolojik tedavinin de davalı şirket tarafından karşılandığını, dava konusu olayda davalı şirketin hukuki sorumluluğunun olmadığını, dava konusu elim kazanın faili…’ın davalı şirketin çalışanı olmadığını, davalı şirketin, belediye meclisinin vermiş olduğu yetki doğrultusunda otopark işletmeciliği yapmakta olduğunu, bu çerçevede davalı şirketin yapmış olduğu ihale ile bir kısım işleri taşeronlara devrettiğini, bu işlerde taşeron işçilerin çalıştığını, dava konusu elim kazanın faili…’ın davalı şirketin değil taşeron firmanın işçisi olduğunu, kendi asli görevini yerine getirmeksizin müşterilerin taleplerini yerine getirmekte olan çalışanlarıyla müşteriler arasında bir vekalet ilişkisi kurulduğunu, bu sırada meydana gelen zararlardan davalı şirketin sorumlu olmadığını, kendi asli görevi dışında iş yapan failin bizzat sorumlu olduğunu beyanla, davanın reddini talep etmiştir.
İHBAR: İhbar olunan … AŞ vekili vermiş olduğu cevap dilekçesi ile, … AŞ’nin gördüğü hizmet sırasında ihbar olunan şirketin personelinden yararlanmasının, asıl işveren-alt işveren ilişkisi olarak değerlendirilmiş ise de, bunun İş Hukuku açısından asıl işveren-alt işveren olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığını, ihbar olunan şirketin davalıya yalnızca personel temin ettiğini, faaliyet alanının sadece otopark işletmeciliği olan …’ın ihbar olunan şirketin temin ettiği personelin fiziki iş gücünden yararlanması, teknik ve uzmanlık gerektiren bir durum olmadığından, ihbar olunanın, alt işveren olarak hizmet vermesinin söz konusu olmadığını, davanın ihbar edilmesinde hukuki yarar olmadığını beyanla, davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Mahkememizin 2014/1040 esas 2018/375 karar sayılı 21/03/2018 tarihli kararı ile; davacı küçüğün yaralanması ile sonuçlanan trafik kazasına neden olan … plaka sayılı araç sürücüsü…’ın kazanın oluşumunda %100 oranında kusurlu olduğu, davacı küçük … …’in kaza sonucunda %45 oranında beden gücü kaybına uğradığı, iyileşme süresinin 9 ay olduğu, davalı … şirketi tarafından davacı tarafa yapılan başvuru üzerine 61.705,75-TL tazminat ödemesi yapıldığı, davalı … tarafından da 20.000,00-TL nakdi ve 25.000,00-TL ev peşinatı ödemesinde bulunduğu, bu nedenle davalı tarafça yapılan ödemelerin belirlenen maddi tazminattan düşülmesi gerektiği, maddi ve manevi tazminat davalarının kısmen kabulüne karar verilmiş, kararın istinafı üzerine İstanbul BAM 8.Hukuk Dairesinin 2018/1562 esas 2020/3160 karar sayılı 10/09/2020 tarihli ilamı ile;
“1-Somut olayda; mahkemece, davalı … şirketinin ileri sürdüğü ve talebin poliçenin teminatı kapsamında olmadığı yönündeki savunmaları ile davalı … vekilinin kazanın oluş şekli ve yeri ile kazaya neden olan dava dışı sürücünün kendi çalışanları olmaması ve tam kusurlu bulunması nedeniyle sorumlulukları yoluna gidilemeyeceğine ilişkin savunmalara, her bir sav bakımından tek tek neden itibar edilmediği konusunda açık belirleme ve değerlendirme yapılmadan genel ifadelerle davalı … şirketinin ve davalı …’ın sorumlulukları yoluna gidilmesi doğru olmamıştır.
2-Bundan ayrı, hükme esas alınan 26/01/2018 günlü ek hesap bilirkişi raporunda davalı … … A.Ş tarafından davacı tarafa 15/11/2012 tarihinde 20.000,00-TLnakti ve 15/11/2013 tarihinde de ev peşinatı olarak 25,000,00-TL ödeme yapıldığının anlaşıldığı görüşünden hareketle bu ödemelerin güncellenmiş halinin davacı küçük için yapılan zarar hesaplamasından düşüldüğü ve mahkemece de raporla bağlı kalınarak karar verildiği görülmüştür. Davalı … bu ödemelerin dışında davacı …’nun tedavisi amacıyla aileye kiralık bir konutun tahsis edildiğini ve 18 ay boyunca kira bedelinin kendilerince ödendiğini ayrıca …’in tedavisinde kullanılmak amacıyla tedavi gördüğü … … Üniversitesi Hastahanesine yüklü miktarda tıbbi cihaz ve malzeme yardımında bulunulduğunu ileri sürerek bunlara ilişkin bir takım belgeler ibraz etmiş ve bu ödemelerin gözetilmesini istemiştir. Davacılar vekili ise, 13/02/2017 günlü bilirkişi raporuna vaki itirazında 20.000,00-TL lik nakdi yardımın bir kısmının tedavi giderlerine ilişkin olduğunu, bir kısmının da baba …’in çalışamamasının karşılığında olduğunu, davacı küçük …’nun talep konusu olan zararlarına ilişkin bulunmadığını savunmuş, 26/01/2018 günlü ek bilirkişi raporuna vaki itirazında da ev peşinatı olarak verildiği bildirilen 25.000,00-TLnin de davacı …’nun talep konusu zararlarına ilişkin olarak değerlendirilemeyeceğini bu nedenle dikkate alınmamasını istediklerini bildirmiştir. Mahkemece tarafların ödemelerle ilgili iddia ve savunmaları üzerinde de durularak değerlendirilmemiş, keza kabule göre de, … tarafından yapıldığı kabul edilen ödemelerin, görülmekte olan davada … için maddi ve manevi, diğer davacılar anne ve baba için de manevi tazminat talep edildiği gözetilerek neden … için yapılan maddi hesaplamadan düşüldüğü üzerinde durulmamış ve ayrıca ifa amaçlı bir ödememi yoksa insani yardım amaçlı bir ödeme mi oldukları yolunda bir değerlendirme ve görüş bildirilmeksizin davacı … için belirlenen maddi tazminattan düşülerek karar verilmiş olması da isabetsizdir.
3- Ayrıca davacı küçük için dava dilekçesinde; fazlaya ilişen haklar saklı kalmak kaydılma ömür boyu bakıcı gideri zararına karşılık olmak üzere 2.000,00-TL tazminat talep edilmiş olup; 13/02/2017 günlü hesap bilirkişi raporunda “…davacının bir başkasının bakım ve desteği olmaksızın, zorunlu yaşamsal faaliyetlerine sürdüremeyeceği ve buna göre de ömür boyu bakıma muhtaç olduğuna ilişkin Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenmiş bir rapor bulunmadığından ömür boyu bakıcı gideri nedeniyle zararın belirlenmesi mümkün olmamıştır.” denildikten sonra Adli Tıp Kurumu tarafından belirlenen 9 aylık iyileşme süresi için, bu dönem içinde davacı küçüğün bir başkasının bakımına ihtiyaç duyduğu ve % 100 malul olduğu kabul edilerek 22/10/2012-22/07/2013 tarihleri arasını kapsar biçimde yani tedavinin başladığı tarihten iyileşme süresinin sonuna kadar için, 8.752,50-TL bakıcı gideri hesaplanmış; 13/02/2017 günlü bu rapora itiraza ilişkin olan ve davacılar vekilince UYAP’dan gönderilen 17/02/2017 günlü dilekçede “… tedavi süresinden sonraki dönem için hayat boyu bakıcı gideri ” talepleri olduğunu açıklanmıştır. Bu durumda mahkemece, davacı vekilinin beyanı da gözetilerek, ATK’dan alınacak ek bir raporla davacı …’nun yaralanmaya bağlı tedavisinin ne kadar sürdüğü diğer bir ifadeyle tedavinin ne zaman bittiği, tedavinin bittiği tarihten sonra devam eden iyileşme süresi içerisinde bakıcı ihtiyacı olup olmadığı ve varsa süresinin belirlenilmesine çalışılması ve ondan sonra bakıcı gideri zararının tespiti yoluna gidilmesi gerekirken tedavi süresini de kapsar biçimde, iyileşme süresinin tamamı bakımından yapılan hesaplamaya bağlı kalınması da hatalı olmuştur.
Yukarıda bentler halinde gösterilen yanılgılar, açıklanan ve amir nitelikte bulunan yasal düzenlemeler gözetildiğinde kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gerektiğinden, istinaf yasa yolunu başvuranların niteliği ve istinaf nedenlerine bağlı olmaksızın (HMK.m.355) “gösterilen delillerin hiç değerlendirilmemiş olması” kapsamında kabul edilmiş (HMK m. 353/1-a/6) olup; ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak” şeklinde karar verilmiş ve dosya mahkememize gelerek mahkememizin 2020/544 esas sırasına kaydedilmiştir.
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, tarafların beyanları ve İstinaf ilamı nazara alınarak dosya Adli Tıp Kurumuna gönderilmiş, Adli Tıp Kurumu 2.İhtisas Kurulunun 22/02/2021 tarihli … karar sayılı raporunda; davacı …’in 22/10/2012 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle, kişinin dava konusu yaralanmaya bağlı olarak başka birisinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı, ancak iyileşme süresi içinde 1 ay boyunca başka birisinin yardımına ihtiyaç duyabileceği belirtilmiştir.
Davacı … yönünden kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre zararının hesaplanması için dosya bilirkişi Aktüerya Uzmanı …’a tevdi edilmiş, tanzim olunan 29/06/2021 tarihli raporunda; davacının sürekli iş göremezlik dönemine ait %45 maluliyeti ile ilgili bakiye maddi zararının 711.871,21TL, bakıcı gideri nedeniyle maddi zararının 940,50TL olduğunu, özel eğitim gideri zararının belirlenemediğini, davalı … tarafından davacı babaya 65.000TL nakdi yardım yapıldığı ve bunun dışında davacının tedavi giderleri nedeniyle ayrıca 79.964,00TL gider yaptığını, tedavi gideri dışında kalan 65.000,00TLlik ödemenin davacının maddi zararından mı tenzil edileceği yoksa davacı baba ve anne lehine takdir edilecek manevi tazminatta mı dikkate alınacağına ilişkin hukuki durumun mahkemeye ait olduğunu, … tarafından davacı babaya yapılan ödemeler nedeniyle davacının maddi zararında herhangi bir indirime gidilmediğini, işbu kazanın motorlu aracın gözetim amacı ile davalı … AŞ’ye teslim edilmiş olduğu sırada otopark içerisinde yer değiştirme esnasında meydana gelmiş olup, buna göre gerek Karayolları Trafik Kanunun 104.maddesine gerekse de poliçe genel şartlarının 3.A/h maddesine göre davalı … şirketinin işbu dava kapsamında sorumlu olup olmayacağı hususundaki hukuki durumun takdirinin mahkemeye ait olduğunu, bir an için mahkemece davalı … şirketinin işbu davada sorumlu olacağının kabulü halinde ise davacının bakiye iş gücü kaybı zararının sigorta şirketinin sakatlık teminatı kapsamında sorumlu olduğu bakiye 163.294,25TLlik poliçe limitini aşması, bakıcı gideri zararının ise tedavi gideri teminat limiti içinde kalması nedeniyle davalı … şirketinin işgücü kaybı zararından bakiye poliçe limiti ile sınırlı olarak 163.294,25TL’lik kısmından, bakıcı giderinin ise tamamından sorumlu olacağını, davalı … AŞ bakımından temerrüdün haksız fiil hükümlerine göre 22/10/2012 olay tarihinde gerçekleşmiş olup, davalı … şirketinin sorumlu olacağının kabulü halinde ise sigorta şirketi bakımından en erken temerrüt tarihinin 02/12/2013 ödeme tarihi olarak belirlendiğini, manevi tazminat taleplerinden sadece davalı … AŞ’nin sorumlu olacağını, kazaya neden olan aracın ruhsatında kullanım şeklinin hususi olarak gözükmekte olup, ticari avans faizi talebine ilişkin takdirin mahkemeye ait olduğunu belirtmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş olup, rapora karşı beyanlar dosyaya ibraz edilmiştir.
Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, davalıların beyanları, ihbar olunan tarafın beyanları, tanzim olunan adli tıp raporları ve bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; 22/10/2012 günü dava dışı … yönetimindeki … plakalı aracı ile … … Mahallesi … açık otoparkına aracını park ettikten sonra, … görevlisi sürücü…’ın aracı park alanı içerisinde başka bir yere park etmek amacıyla …’den alıp, … açık otopark alanında yerini değiştirmek için hareket ettiği esnada aracın sol ön kısmıyla otoparkta babasının elinden tutarak bekleyen 2008 doğumlu yaya …’e çarpması sonucu yaralanmalı trafik kazası meydana geldiği, Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesince düzenlenen rapora göre, sürücünün park halinde olan aracın gerekli çevresel kontrolünü yapmadan, kontrolsüzce sola manevra yaparak hareket ettirmesi neticesinde aracın solunda babasının elinden tutmuş vaziyette bekleyen çocuğa çarpmasıyla neden olduğu olayda dikkat ve özen yükümlülüklerine uymadığından %100 kusurlu olduğu, babasının elinden tutmuş vaziyette bekleyen davacı çocuğun mevcut şartlarda kusuru bulunmadığı, ayrıca Adli Tıp 3.İhtisas Kurulunun 02/11/2016 tarihli raporu ile de davacı …’in meydana gelen trafik kazasına bağlı olarak görme kaybı geliştiği ve %45.0 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı ve geçici iş göremezlik süresinin kaza tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceğinin tespit edildiği, Adli Tıp 2.İhtisas Kurulunun 22/02/2021 tarihli raporunda ise, davacı …’in trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle, kişinin dava konusu yaralanmaya bağlı olarak başka birisinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı, ancak iyileşme süresi içinde 1 ay boyunca başka birisinin yardımına ihtiyaç duyabileceği hususunun tespit edildiği, mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu tanzim olunan ve mahkememizce kabul gören bilirkişi raporunda göre, 22/10/2012 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu karşı tarafın %100 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre davacı …’in sürekli iş göremezlik dönemine ait %45 maluliyeti ile ilgili maddi zararının 711.872,21TL olduğu, bakıcı gideri nedeniyle maddi zararının 940,50TL olduğu, davacı …’in uğramış olduğu daimi sakatlık tazminatı olan 711.872,21TLden davalı …’ın tamamından sorumlu olduğu, davalı … AŞ’nin poliçe limitinin 225.000TL olduğu ve davadan önce sigorta şirketi tarafından yapılan 61.705,75TLlik ödeme düşüldüğünde davalı … şirketinin söz konusu zararın 163.294,25TLsinden sorumlu olduğu, sigorta yönünden bu kısım üzerinden davanın kabulü gerektiği, anlaşılmakla, davacı …’in maddi tazminat istemine yönelik davanın kısmen kabulü ile davalı … yönünden 711.871,21 TL iş görmezlik ödeneği ile 940,50 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 712.811,71 TL’nin kaza tarihi olan 22/10/2012 tarihinden, davalı … AŞ yönünden ise davanın poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere kabulü ile 163.294,25TL daimi iş göremezlik ödeneği ile 940,50TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 164.234,75TLnin 02/12/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilde tekerrür olmamak şartıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
İstinaf kaldırma kararındaki belirtilen sebepler dikkate alındığında davalıların aşağıdaki savunmalarına ilişkin iddialarında değerlendirilmesi gerekmiştir.
Poliçenin teminat kapsamında olmadığı yönündeki iddialar; kara yolları trafik kanununun 2. Maddesi uyarınca bu kanunun kara yollarında uygulanacağı ancak aksine bir hüküm yoksa kara yolu dışındaki alanlardan kamuya açık olanlar ile park, bahçe, park yeri, garaj, yolcu, ve eşya terminali, servis ve akaryakıt istasyonlarında kara yolu taşıt trafiği için faydalanılan yerlerde de bu hükümlerin uygulanacağının düzenlendiği, kazanın gerçekleştirildiği yer olan … otoparkının kara yolları trafik kanununun 2A bendinde belirtilen nitelikte park yeri kapsamında kaldığı, bu nedenle burada meydana gelen kazanın, davalı … şirketinin sigortası kapsamında kaldığı ve poliçe kapsamında kaldığı, nitekim davalı … şirketi tarafından da ilk başta davacı tarafından kendisine yapılan başvuru sonrası kazanın poliçe teminatında kaldığı kabul edilerek 61.705,75 TL’lik ödeme yapıldığı görülmüş olup yargılama aşamasında davalı … şirketinin kazanın poliçe teminatı kapsamında olmadığı yönündeki savunmalarına itibar edilmemiştir.
…’ın kazanın oluş şekli, yeri, kazaya neden olan dava dışı sürücünün kendi çalışanları olmaması ve tam kusurlu olması nedeniyle sorumluluklarına gidilemeyeceğine yönelik savunma bakımından: Biraz önce belirtildiği üzere kaza …’a ait araç park yerinde meydana gelmiş olup kazayı yapan celp edilen kayıtlara göre davalı …’ın kendi çalışanlarının kusurlu eylemi sonucu meydana geldiği, davalı …’ın “adam çalıştıranın sorumluluğu hükümleri” uyarınca, çalıştırdıkları işçinin kusurlarından, kusursuz sorumluluk ilkeleri gereği sorumlu bulunduğu anlaşıldığından davalı …’ın buna yönelik itirazlarına da yer verilmemiştir.
… tarafından yapılan nakdi yardımlar, ev peşinatı ve hastaneye yapılan yardımlar hususunda … tarafından alınan yönetim kurulu kararları ve hibe kararları celp edilmiş bu kararların incelenmesi sonucunda …’in babası …’in kaza tarihinden karar tarihine kadar işine devam edemediği, hastane sürecinin halen devam ettiği, işbu kaza nedeniyle ailenin maddi ve manevi zarara uğradığı ve geçim sıkıntısı çektiği, bu nedenle nakdi yardım yapılması hususunda karar alındığı ayrıca … … Üniversitesi çocuk yoğun bakım ünitesinde kullanılmak üzere EEG monitörü ve ısı yatağı hibe edilmesine ilişkin kararlar alındığı bu kararların içerikleri dikkate alındığında yapılan bu yardımların insani amaçlı bir ödeme olduğu bu nedenle yapılan bu yardımların davacı … ya da diğer davacıların talep ettiği tazminatlardan düşülmemesi gerektiği ayrıca belirtilen yardım kararlarında hangi davacı için maddi, hangi davacı için manevi zararın giderimine ilişkin yapıldığı hususunun açık olmadığı gibi bu hususlarda davacılar tarafından verilmiş bir ibranamenin de bulunmadığı göz önüne alındığında … tarafından yapılan ödemelerin tazminatlardan düşüm yapılmaksızın tazminatların miktarına karar vermek gerekmiştir.
Bakıcı gideri yönünden açılan davada istinaf kaldırma kararı doğrultusunda adli tıp raporu alınmış son alınan adli tıp raporunda davacı …’in 1 ay iyileşme süreci içerisinde bakıcı yardımına ihtiyaç duyduğu, her ne kadar davacı tarafca bir önceki kararda bakıcı gideri olarak 8.752,50 TL’ye hükmedildiği, bu miktarın davalılar tarafınca istinaf edilmediği belirtilerek kendileri yönünden kazanılmış hak oluşturduğu ileri sürülmüş ise de istinaf kaldırma kararının niteliği ve kaldırma kararının hem davacı hem davalılar lehine oluşturulması ayrıca resenden bu hususta yeniden adli tıp raporu alınması ileri sürüldüğünden önceki kararda hükmedilen bedelin davacı yönünde kazanılmış hak oluşturduğu iddiasına değer verilmemiş ve sonradan aldırılan rapora göre 1 aylık iyileşme süresi içerisinde davacının bakıcı gideri zararı oluştuğu anlaşıldığından son raporda tespit edilen 940,50 TL bakıcı giderine karar vermek gerekmiştir. Yine davalılar tarafından davada ikinci kez ıslah yapıldığı, ikinci ıslahın kanunen mümkün olmadığı ileri sürülmüş ise de davacı tarafca HMK 107. Maddesi uyarınca belirsiz alacak davası açıldığı mahkememizce istinaf kaldırma kararından önce kurulan hükümden evvel davacı tarafın HMK 107. Maddesinde belirsiz alacak davası olarak açtığı davada dava değerini belirli hale getirdiği bunun teknik anlamda bir ıslah olmadığı, istinaf kaldırma kararından sonra esasa girilmiş olması sebebiyle davacının halen ıslah hakkının bulunduğu, dolayısıyla davacı tarafca verilen ilk talep arttırım dilekçesinin HMK 107. Maddesine göre açılan belirsiz alacak davasındaki alacak miktarının belirginleştirilmesine yönelik olduğu kaldırma kararından sonra yapılan ıslahın ise ikinci ıslah niteliğinde olmayıp ilk ıslah durumunda bulunduğu değerlendirilmiş bu nedenle davacı tarafın ıslah dilekçesi doğrultusunda maddi tazminat yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.

Davalı … tarafından davacı tarafa 15/11/2012 tarihinde 20.000,00TL nakit ve 15/11/2013 tarihinde de ev peşinatı olarak 25.000,00TL ödeme yapıldığı, davalı tarafından yapılan ödemelerin tedavi giderleri kapsamında yapıldığından ve dava konusunun tedavi gideri olmadığından, tedavi gideri kapsamında yapılan ödemelerin davacı …’in zararından tenzil edilemeyeceği, davalı … tarafından yapılan ödemelerin davacı … için insani yardım amaçlı bir ödeme olduğu kanaatine varılmıştır.
Manevi tazminat davaları yönünden; davacı …’in meydana gelen kaza sonrası malul kaldığı, tüm yaşamı boyunca bu maluliyetin izlerini taşıyacağı, meydana gelen olayda davalı araç sürücüsünün kusuru, tarafların ekonomik ve sosyal durumu, manevi tazminatın hukuki niteliği dikkate alınarak, davacı … lehine 200.000TL manevi tazminata hükmedilmiştir.
Yine davacılar … ile … tarafından da açılan manevi tazminat davalarında her ne kadar gerek BKnun haksız fiile ilişkin hükümleri, gerek Yargıtay uygulamaları dikkate alındığından bedensel zararlarda manevi tazminat ancak bedensel zarara uğrayan şahıslar için de hükmedilebilir ise de, davacıların tazminat isteminin kızları olan küçüğün yaralanmasından dolayı küçüğün hissettiği acı ve elemden kaynaklı olmayıp, küçük kızlarının yaralanması ve bu yaralanmanın izlerini tüm ömür boyu taşıyacak olması karşısında, anne ve baba olan her iki davacının kendi manevi huzurlarında duydukları ve duyacakları elem ve ızdırap için talep ettikleri, bu bağlamda anne ve baba olan davacıların da meydana gelen kaza sebebiyle küçük kızlarının ömür boyu sakat kalması sebebiyle manevi olarak zarara uğradıkları kabul edilerek, davacı … ve Selma için ayrı ayrı yine olayın niteliği, davacıların duydukları elem ve ızdırap, meydana gelen kusurun ağırlığı, manevi tazminat davasının hukuki niteliği dikkate alınarak, 50.000erTLnin davalı …’tan tahsili ile davacılara verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ve dosya içeriğine göre;

1-Davacı …’in maddi tazminat istemine yönelik; davalı … yönünden davanın KISMEN KABUL / KISMEN REDDİ ile, 711.871,21 TL iş görmezlik ödeneği ile 940,50 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 712.811,71 TL’nin haksız fiil tarihi olan 22/10/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … ‘dan tahsili ile davacıya verilmesine, (Davalı … şirketinin poliçe miktarı ile sorumlu olduğu kısım gözönüne alınarak tahsilde mükerrer olmamak şartı ile)
2-Davacı … tarafından maddi tazminat için açılan davanın kalan kısımlar yönünden bu davalı için REDDİNE,
3-Davacı … tarafından davalı …yönünden açılan davanın poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere KABULÜ ile, 163.294,25 TL daimi iş görmezlik tazminatı ile 940,50 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 164.234,75 TL’nin 02/12/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacı tarafa verilmesine, (yukarıda davalı … ile kurulan hüküm uyarınca bu davalı ile tahsilde mükerrer olmamak şartı ile müteselsilen sorumlu olduğunun tespitine)
4-Davacı … için açılan manevi tazminat isteminin KISMEN KABULÜ ile, 200.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 22/10/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … ‘dan tahsili ile davacıya verilmesine, kalan kısımlar yönünden davanın reddine,
5-Davacı … tarafından açılan manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile, 50.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 22/10/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … ‘dan tahsili ile davacıya verilmesine, kalan kısımlar yönünden davanın reddine,
6-Davacı … tarafından açılan manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile, 50.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 22/10/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … ‘dan tahsili ile davacıya verilmesine, kalan kısımlar yönünden davanın reddine,
7)-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 69.185,16TL nispi karar harcından peşin alınan 4.896,35TL (dava açılırken 2.411,35TL+ ıslah ile 1.250,00TL+ 1.235,00TL ıslah ile)nin mahsubu ile bakiye 64.288,81TLnin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye irad kaydına (Davalı Ispark’ın harcın tamamından, Davalı … AŞnin harcın 11.218,87TLsinden sorumlu olmak üzere tahsilde tekerrür olmamak şartı ile)
(Mahkememizin ilk kararı gereği yazılan … esas …/… harç tahsil numaralı 20/06/2018 tarihli harç tahsil müzekkeresi ile 46.907,31TL harç tahsil edilmiş ise, tahsilde tekerrür olmamak şartıyla),
8)Davacı …’in maddi tazminat davası yönünden;
a-Kabul edilen davada, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 52.690,59TL ücreti vekaletin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine (Davalı … AŞnin ücreti vekaletin 19.552,30TLsinden sorumlu olmak üzere tahsilde tekerrür olmamak şartı ile),
b-Ret olunan davada, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 5.100,00TL ücreti vekaletin davacı …’den alınarak kendini vekil ile temsil ettiren davalılara verilmesine,
9-Davacı …’in manevi tazminat davası yönünden;
a-Kabul edilen davada, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 22.450,00TL ücreti vekaletin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine
b-Ret olunan davada, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 22.450,00TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak kendini vekil ile temsil ettiren davalı …’a verilmesine,
10-Davacı …’in manevi tazminat davasında;
a-Kabul edilen davada, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 7.300,00TL ücreti vekaletin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine
b-Ret olunan davada, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 7.300,00TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak kendini vekil ile temsil ettiren davalı …’a verilmesine,
11-Davacı …’in manevi tazminat davasında;
a-Kabul edilen davada, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 7.300,00TL ücreti vekaletin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine
b-Ret olunan davada, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 7.300,00TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak kendini vekil ile temsil ettiren davalı …’a verilmesine,
12-Davacı tarafından yapılan 616,10TL adli tıp masrafı, 820,00TL adli tıp masrafı, 3.361,85TL bilirkişi ücreti, tebligat ve tezkere giderleri olmak üzere toplam 4.797,95TL yargılama giderinin davanın red ve kabul oranına hesaplanan (%71 oranı ile) 3.406,54TLsinden davalı …’ın, (%95 oranı ile) 4.558,05TLsinden davalı … AŞ’nin sorumlu olmak üzere tahsilde tekerrür olmamak şartıyla müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, bakiye kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına,
Ayrıca davacılar tarafından bu dava nedeniyle 2.411,35TL peşin harç, 1.250,00TL ıslah harcı ve 1.235,00TL ıslah harcı olmak üzere yatırılan toplam 4.896,35TLnin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
13)-Davalı … AŞ tarafından yapılan 175,48TL posta masrafı yargılama giderinin davanın red ve kabul oranına (0,05) göre hesaplanan 8,77TLsının davacılardan alınarak bu davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
14)-Davalı … AŞ tarafından yapılan 120,00TL posta masrafı yargılama giderinin davanın red ve kabul oranına (0,29) göre hesaplanan 34,80TLsının davacılardan alınarak bu davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
15)-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde İADESİNE,
Dair, hazır bulunan taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 08/12/2021

Başkan …
E-İMZALI
Üye …
E-İMZALI
Üye …
E-İMZALI
Katip …
E-İMZALI