Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/53 E. 2022/467 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/370
KARAR NO :2022/438

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Havale Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :21/06/2019

BİRLEŞEN ….ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2019/429 ESAS SAYILI DOSYASI

DAVA TARİHİ:01/07/2019
KARAR TARİHİ:06/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan asıl ve birleşen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin cari hesaptan kaynaklanan 26.330,67 TL ve sözleşmeye istinaden yürütülen
ticari ilişki kapsamında davalının haksız tahsil ettiği 46.998,14 TL olmak üzere toplam 73.328,81 TL nin tahsili için davalı şirket aleyhine …. İcra Müdürlüğünün … Es. sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalının borcun tamamına itiraz ettiğini, haksız itirazın iptali ile %20 den aşağıolmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep ettiğini, taraflar arasında uzun yıllara dayanan ticari ilişkinin mevcut olduğunu, tüm alışverişlerin resmi olup davalıya satılan ürünlerin irsaliyeli fatura ile davacı şirketin … adresinden, davalının belirttiği adrese kargo ile teslim edildiğini, ürünlerin ve faturaların tamamının davalıya imza karşılığı teslim edilmiş olup davacının cari hesap ilişkisi kapsamında davalıdan 26.330,67 TL alacaklı olduğunu, ayrıca davalıya kesilen her faturanın altında son hesap bakiyesi yazmakta olup, en son kesilen 20/02/2019 tarihli faturanın altında da son bakiyenin 26.330,67 TL olduğunun yazdığını, davalının
faturalara ya da içeriği ürünleri almadığına dair bir itirazının olmadığını, taraf ticari defterleri ve kayıtları incelendiğinde de davacının davalıdan cari hesaptan kaynaklı talep edilen miktar kadar alacaklı olduğunun tespit edileceğini, hal böyle iken davalının icra takibine karşı yaptığı itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu, arz edilen nedenlerle iptalini talep ettiklerini, davacı ile davalı şirket arasında, davalı şirketin markası altında fason olarak organik gübre üretimi konusunda 26/04/2018 tarihli ( ”Organik Gübre Fason Üretim Sözleşmesi” ) ve sözleşmeye ek olarak ”Fason Üretim Sözleşmesine Esas Ek Ticari Sözleşme” imzalandığını, ek Ticari Sözleşmenin 1. maddesinde davalı şirketin davacıya ürün bedeli olarak 100.000,00 TL ödeyeceği yazıldığını, bu bedelin yatırıldığı tarihten itibaren beş ay içinde üretim tesisinin faaliyete geçirilerek üretime başlanacağını, üretime başlanamaması halinde paranın faiziyle birlikle iade edileceğinin yazıldığını, aynı maddenin ikinci paragrafında da, davacı şirketin borçlu, yetkilisi …’ın da kefil olduğu 120.000,00 TL bedelli teminat senedi alınacağını ve anlaşma çerçevesinde gönderilecek 100.000 TL nin iade edilmemesi halinde senedin işleme konulacağının yazıldığını, varılan mutabakat çerçevesinde davalının davacı şirkete ”26 Nisan tarihli sözleşmeye istinaden” açıklamasıyla 02/05/2018 tarihinde 100.000,00 TL gönderdiğini, davacının da 120.000,00 TL bedelli teminat senedini davalıya teslim ettiğini, ülkemizde yaşanan kriz ve dövizin aşırı artması nedeniyle üretimin yapılacağı fırının yapılması ve üretime geçmesi, davacıdan kaynaklanmayan sorunlar nedeniyle geciktiğini, bu sürecin tarafların
sürekli iletişimde olduğu ve ürün satılmaya devam edildiği bir şekilde devam ettiğini, davalı şirketin davacı şirketten sözleşmenin feshine veya sözleşme kapsamında ödemiş olduğu bedelin iadesine ilişkin hiçbir talebinin olmadığını, davacının da sattığı ürünlerin bedelini davalıdan talep ettiğini, carisine borç olarak eklediğini, davalının davacının gecikmesini makul karşıladığını ancak yapılan sözleşmenin yenilenmesinin iyi olacağını ifade ederek akdettikleri sözleşmenin yenilenmesini talep ettiğini, bunun üzerine ilk yapılan sözleşme ve sözleşmeye ek ticari sözleşmenin neredeyse birebir aynısını önceden hazırlayıp getirerek 17/11/2018 tarihli yeni sözleşmeler imzalandığını, yine sözleşme kapsamında davacıya 120.000,00 TL bedelli teminat senedi imzalanması istendiğini ve davacının sadece bedel kısmının yazıldığı senedi imzaladığını,yeni tarihli sözleşmenin imzalanmasından sonra da taraflar karşılıklı iyi niyet çerçevesinde ticari
faaliyetlerine devam ettiklerini ve bu süreçte davalı şirketin ne sözleşmeyi fesih ne de ödemiş olduğu bedelin iadesi yönünde davacıya hiçbir ihtarı ya da bildirimi olmadığını, davalı şirketin ne sözleşmenin feshi ne de ödemiş olduğu bedelin iadesi için bildirimde bulunmadan ve sözleşme henüz ayakta iken almış olduğu teminat senedini doldurmak suretiyle ihtiyati hacze başvurarak 11/03/2019 tarihinde …. İcra Müdürlüğünün … Es. sayılı dosyasıyla davacı aleyhine icra takibi yapıldığını, aynı dosyadan 13.03.2019 tarihinde de davacı işyerine hacze gelindiğini, davacının 22/03/2019 tarihli dilekçesi ile senedin teminat senedi olduğunu, anlaşmaya aykırı doldurulduğunu, hesaplarına haciz işlenmesi sebebiyle tüm itiraz haklarını saklı tutarak dosya borcunu kapatacağını ifade ettiğini ve aynı gün icra kapak dosyasının kapak hesabı olan 146.998,14 TL yi icra dairesine ödendiğini, davacı şirket yetkilisinin, sözleşme hala ayakta iken yapılan icra takibinin sözleşmeye aykırılık teşkil ettiğini, sözleşmeyi haklı gerekçelerle fesih hakkının doğduğunu, aleyhlerine dava açacağını
söyleyince davalı şirket yetkililerinin hatalarını anladığını ve davacıya … 57.Noterliğinin 29/03/2019 tarih ve … yevmiye nolu ihtarı gönderildiğini, ihtarda üretime geçilmediği için sözleşmeye aykırı davranıldığı belirtilerek Ek sözleşmenin 22. Maddesi gereğince sözleşmeyi feshettiklerini bildirdiğini ve yine, davacıyı davadan vazgeçirmek için bir kısım alacakları talep ettiğini, ilgili ihtarnameye davacı tarafından … 10.Noterliğinin 18.04.2019 tarih ve … yevmiye nolu ihtarı ile cevap verildiğini ve sözleşmeye aykırı davranarak sözleşmenin feshine kendilerinin sebep olduğu belirtilerek ihtarlarının kabul edilmediğini, aynı ihtarla, haklı gerekçelerle sözleşmeyi feshettiklerini ihtar ettiklerini, ek sözleşmenin 22 ve 24. maddelerinde belirtilen 65.000,00 TL ve 130.000,00 TL tazminatın, cari hesaptan kaynaklanan 26.330,67 TL nin ve icra dairesine fazladan ödenmek zorunda kalınan 46.998,14 TL nin 7 gün içinde ödenmesinin ihtar edildiğini, ihtarın davalı şirkete 20/04/2019 tarihinde tebliğ edildiğini ve 7 günlük süre içinde ödeme yapılmadığını, davalının 27/04/2019 tarihinde temerrüde düştüğünü, temerrüde düştüğü tarihten itibaren faiz işletilmek suretiyle davalı şirket aleyhine
…. icra müdürlüğünün … Es. sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını ve davalının itirazı üzerine durduğunu, huzurdaki dava açılmadan önce İstanbul Arabuluculuk Bürosuna başvuru yapıldığını, yapılan görüşmeler sonucunda anlaşmaya varılamadığını belirterek davalı şirketin 26/04/2018 tarihli sözleşme kapsamında davacıya 100.000,00 TL gönderdiğini ve karşılığında 120.000,00 TL bedelli teminat senedi aldığını ve teminat senedi verildiğinin sözleşmeye yazıldığını, davalının ayrı bir sözleşme ile alınan teminat senetlerinin, sözleşmede belirtilen teminat şartının gerçekleşip gerçekleşmediği, mahkeme kararıyla tespit edilmedikçe kambiyo takibine konu yapılamayacağını fark edince hazırlayıp getirdiği
17/11/2018 tarihli sözleşmeyi davacıya imzalattığını ve bu sözleşme kapsamında yeniden teminat senedi alınması gerektiğini ifade ettiğini, davacının karşılıklı güven ilişkisi çerçevesinde, önceki sözleşme ile bire bir aynı görünen sözleşmeyi imzaladığını ve yine teminat senedini de imzalayarak davalıya verdiğini, ancak davalının bir önceki Ek Sözleşmenin 1/2 maddesindeki teminat senedi ifadesini sildiğini, böylece esasen teminat olarak alınan senede doğrudan kambiyo takibi yapılmasının önü açıldığını, davalının davacıya gönderdiği ihtarda teminata konu bu senetten ve tahsil ettiği miktardan hiç bahsetmediğini, senedin tanzim tarihi ile sözleşmenin imzalandığı tarih, her iki sözleşmenin teminat
senedi alınması dışında neredeyse birebir aynı olması ve bir önceki sözleşme kapsamında alınan teminat senedi ile takibe konulan bu senedin meblağının aynı olması dikkate alındığında takibe konulan senedin teminat senedi olduğunun açık olduğunu, tarafların tacir olup ödenen her türlü mali bedellerin ticari defterlerle kayıtlı olması gerektiğinden taraf ticari kayıtları incelendiğinde davalının davacıya 120.000,00 TL lik bir ödemesinin olmadığının görüleceğini,
TL lik bir ödemesinin olmadığının görüleceğini, davalının davacıya 100.000,00 TL. gönderdiği konusunda ihtilaf olmadığını, bu bedelin nasıl iade edileceğinin de yine sözleşmede belirtildiğini, davalının sözleşmenin feshini ya da ödediği bedelin iadesini talep etmeksizin doğrudan davacı aleyhine icra takibi yapıldığını, davalının davacıyı temerrüde düşürmeden, sözleşmeye aykırı davranarak ve sözleşme henüz ayakta iken, teminat senedini icra takibine konu yapmasının hem sözleşmeye hem de usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının icra dairesine 146.998,14 TL ödemesine ve dolayısıyla zararına sebebiyet verdiğini, anılan nedenle davalının davacıya gönderdiği 100.000,00 TL nin mahsubu ile 46.998,14 TL yi davacıya ödemek zorunda olduğunu, bu alacağın tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın da haksız ve kötü niyetli olduğunu, itirazın iptalinin gerektiğini, davalıya icra takibine konu bedellerin ödenmesi için ihtar çekildiğini ve davalının ihtara rağmen borcunu ödemeyerek 27/04/2019 tarihinde temerrüde düştüğünü, temerrüt tarihinden itibaren faiz işletilmesi de usul ve yasaya uygun olduğundan bu yöndeki itirazlarında iptali gerektiğini, sözleşmeye
aykırılık nedeniyle fesihten dolayı, davalıya gönderilen ihtarda belirttilen sair tazminat hakları saklı kalmak kaydıyla davalının icra takibine yapmış olduğu haksız itirazın iptali için huzurdaki davanın ikame edildiğini belirterek …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, davalı borçlunun %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ve ücreti vekaletin de davalıya aidiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesine eklenen faturalarla iddia edilen cari alacağının ispatı gerektiğini, yerleşik içtihatların faturanın itiraza uğramamasının işin yapıldığına dair ispat oluşturmadığı yönünde olduğunu, davacı tarafça da dosyaya sunulan sözleşmeler ve fesih evrakı incelenirse görüleceği üzere davacı tarafın üretim tesisini tamamlamamış oluşu davalı tarafından fesih konusu edildiğini, davacı tarafın dava dilekçesinde fırının kendilerinden kaynaklanmayan sebeplerle geciktiğini kabul ettiklerini, hal böyleyken, davacının üretim yapamaz durumda iken fatura içeriğindeki işin yapıldığına dair ispatınönem arz ettiğini, dava dilekçesinde faturaların tamamının davalıya imza karşılığı teslim edildiği yazılsa da dosyaya sunulan faturalarda teslim alan imzası yer almadığını, ispat edilemeyen alacak iddiasının reddi gerektiğini, davalı ile davacı şirket arasında 17/11/2018 tarihinde “Organik Gübre Fason Üretim Esas Sözleşmesi” ve “Organik Gübre Fason Üretim Esas Sözleşmesine Ek Ticari Sözleşme”ler imzalandığını, bu sözleşmelerin yine davacı tarafın üretim tesisini kurmakta gecikmesi sebebiyle yenilenen sözleşmelerinin olduğunu, davacı tarafın bu sözleşmeler karşılığında teminat olarak verdiği 26/04/2018 tarihli senedi davalıya verdiğini, davalı tarafından ihtiyati hacze konu edilen 16/11/2018 düzenleme tarihli senedin sözleşmelerden tamamen bağımsız olduğunu, davacının 16/11/2018 tarihli senedin teminat senedi olduğunu ileri sürse de 26/04/2018 tarihli ve sözleşmede atıfta bulunulan teminat senedini geri alamadığını, senet aslının halen davalıda olduğunu, tacir olan tarafın imzaladığısözleşmeyi okumadığı ve teminat olduğunu “sanarak” hareket ettiği savunmaları geçerli olmadığını, bunun yanında, teminat olarak verilen 26/04/2018 tarihli senedin de hatayla geri alınmadığının kabul edilmediğini, davalının teminat senedine ilişkin herhangi bir işlem tesis etmediğini, tacir olan davacının imzaladığı senetlerin sorumluluk doğuracağından haberdar olması gerektiğini,16/11/2018 tarihinden düzenlenen senedin ödeme günü geçmesine rağmen ödenmediğinden ve davacı tarafın tamamlamayı vadettiği üretim tesisini tamamlayamaması, üçüncü şahıslara olan borçlarının günden güne artması göz önüne alınarak ihtiyati haciz talep edildiğini, bu talebin kanunlar tarafından korunan bir hak olduğunu, nitekim İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi … D.İş sayılı dosyasında ihtiyati haciz talebinin kabul edilmediğini, davalının mahkeme kararına dayanarak hareket ettiğini, esas takiple beraber ihtiyati haciz işlemini uyguladığını, davacının ihtiyati hacze itiraz etmediğini ( İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi … D.İş sayılı dosyası), işbu dosyada dile getirdiği iddiaları ihtiyati hacze itiraz hakkını kullanarak ileri sürebilecek olmasına rağmen bunu yapmadığını, bu noktada Mahkemenin hukuki yararın varlığını incelemesi gerektiğini, hukuki yarar yokluğundan da davanın reddini talep ettiklerini, davalının, tamamen geçerli bir senede dayanarak, mahkeme kararıyla ve cebri icra yoluyla tahsil ettiği alacağının haksız olduğu iddiası ve devlete ödenen harçlar ile yasal vekalet ücreti karşılığının iadesi talebinin abesle iştigal ettiğini, tahsil edilen senedin 17/11/2018 tarihli sözleşmelerin teminatı olduğu iddiasının kabulü için senet üzerinde teminat ibaresinin varlığı ve sözleşmelerde senede yapılan atıf bulunmasını, 17/11/2018 tarihli sözleşmede herhangi bir teminat senedi ibaresi içermediğini, bunun davacının da bilgisinde olduğunu, davacının iddialarını ispat edemeyişi ve davalının alacağını tahsil etmek amacıyla sadece kanun yoluna başvurmuş olması göz önüne alınarak 46.998,14 TL’nin istirdadı talebinin de reddedilmesini, davacının iddialarını kabul etmediklerini, davalı alacağına ilişkin olarak takas def’in de bulunduğunu, 17/11/2018 tarihinde imzalanan ve ekte sunulan temlik sözleşmesine istinaden davalının davacıdan 29.736,00 TL alacağı bulunduğunu, davacının üretim tesisinin elektrik tesisatı için “… Elek. İnş. Müh. San. Tic. Ltd. Şti.”ne olan borcu üstlenildiğini ve temellük eden sıfatıyla kredi kartı kullanılarak ödendiğini, alacağın davalıya temlik edildiğini ve borçlusunun davacı olduğunu, temlik sözleşmesinde davacının da imzası bulunduğunu, davalıya ödenmeyen bu borcun davanın kabulü halinde takas /mahsup edilmesi gerektiğini, bu talebin göz önüne alınmasını Mahkemeden talep ettiklerini belirterek davanın reddine, Mahkeme aksi kanaatte ise takas def’inin dikkate alınarak mahsup işlemi uygulanmasına, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacıda bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı şirket arasında imzalanan 17/11/2018 tarihli “Organik Gübre Fason Üretim Esas Sözleşmesi” ve “Organik Gübre Fason Üretim Esas Sözleşmesine Ek Ticari Sözleşme”leri gereği davalı sözleşme konusu ürünlerin fason üretimi için kendi ticari faaliyet merkezinde bir üretim tesisi kurmayı taahhüt etmiş ve davacıdan sözleşmede de düzenlenen 120.000,00 TL ödemeyi avans olarak aldığını, davalı şirketin en geç 01/12/2018 tarihinde tamamlaması gereken üretim tesisi, tüm uyarmalarına rağmen 29/03/2019 tarihinde halen tamamlanmamış olduğundan sözleşmenin tek taraflı olarak … 57. Noterliğinin aynı tarih ve 6485 yevmiye nolu ihtarnamesi ile feshedildiğini, yaşanan bu gecikme sebebiyle davacının telafisi güç itibar kaybına ve maddi zarara uğradığını, sözleşmenin 13.ve 22.maddesi çerçevesinde davalı sözleşme hükümlerine aykırı davrandığından, ilgili sözleşmelerin davacı tarafından haklı olarak feshedildiğini, “Organik Gübre Fason Üretim Esas Sözleşmesine Ek Ticari Sözleşme”nin 19. maddesi gereği olarak ; davacı tarafından davalıya ödenen 120.000,00 TL’nin 02.05.2018 tarihinden itibaren … Bankasının uyguladığı kredi faiz tutarı ile beraber davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesi hususunda davalının, fesih tarihi itibari ile ihtar edilmiş olsa da davacıya herhangi bir ödeme yapmadığını belirterek “Organik Gübre Fason Üretim Esas Sözleşmesi”nin 13. maddesi ve “Organik Gübre Fason Üretim Esas Sözleşmesine Ek Ticari Sözleşme”nin 22. maddesi gereği olarak; davacı uğradığı güncel zararın karşılığı en az 65.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle davalı tarafından davacıya ödenmesini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalıdan tahsil edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirket aleyhine davacının cari hesaptan doğan alacağı ve davacının haksız olarak icra tehdidi ile davalıdan tahsil ettiği paranın iadesi için icra takibi yapıldığını ve davacı icra takibine itiraz ettiğini, itirazın iptali için …. Asliye Ticaret Mahkemesi Hâkimliğinin … Esas sayılı dosyasıyla dava açılmış olup dava halen derdest olduğunu Mahkemenin iki dosya arasında fiili ve hukuki irtibat tespit etmesi halinde dosyaların birleştirilmesinin uygun olacağını, davacı her ne kadar davasını 17/11/2018 tarihli Fason Gübre Üretimi konusunda yapılan sözleşmeye dayandırmışsa da taraflar arasında ilk olarak yapılan ve atıf yapılan sözleşmenin neredeyse birebir aynısı olan 26/04/2018 tarihli başka bir sözleşme ve bu sözleşmeye ek ticari sözleşme daha olduğunu, 17/11/2018 tarihli sözleşme kapsamında davalıya ödenmiş bir bedel olmadığını, 26/04/2018 tarihli sözleşme kapsamında 02/05/2018 tarihinde “26/04/2018 tarihli sözleşmeye istinaden” açıklamasıyla gönderilen 100.000-TL’ lik bir bedel olduğu ve bu bedelin de davacı tarafından icra takibi yapılarak iade alındığını, 26/04/2018 Tarihli Sözleşme ve Ek Ticari Sözleşmenin 1. Maddesinde davalı şirketin müvekkiline ürün bedeli olarak 100.000-TL. ödeyeceği, bu bedelin yatırıldığı tarihten itibaren beş ay içinde üretim tesisinin faaliyete geçirilerek üretime başlanacağını, üretime başlanamaması halinde paranın faiziyle birlikte iade edileceğinin yazıldığını, aynı maddenin ikinci paragrafında da, davalı şirketin borçlu, yetkilisi …’ın da kefil olduğunu 100.000-TL bedelli teminat senedi alınacağı ve anlaşma çerçevesinde gönderilecek 100.000-TL’nin iade edilmemesi halinde senedin işleme konulacağı yazıldığını, düzenleme çerçevesinde davacının davalıya 02/05/2018 tarihinde 100.000-TL. gönderdiğini, davalının da davacıya 120.000-TL bedelli teminat senedini verdiğini, dava dilekçesindeki iddianın doğru olmadığını, yargılama sırasında da sübut bulacağı üzere davacının davalıya, ne 17/11/2018 tarihli sözleşme kapsamında ne de başka bir ilişki için başka bir zamanda 120.000-TL göndermediğini, dava dilekçesindeki iddianın doğru olmadığını, yargılama sırasında da sübut bulacağı üzere davacının davalıya ne 17/11/2018 tarihli sözleşme kapsamında ne de başka bir ilişki için başka bir zamanda 120.000-TL göndermediğini, anılan nedenlerle davacının davalıya 17/11/2018 tarihli sözleşme kapsamında 120.000-TL’lik bir ödemesi olmadığını bu nedenle talebinin reddinin gerekeceğini, davalı şirketin o dönemde yaşanan ekonomik kriz nedeniyle üretimin yapılacağı fırını yaptıramadığını ve bir kısım ürünlerin üretiminde gecikme olduğunu, ancak taraflar arasında ticaret devam ettiğini, davacının düzenli olarak davalıdan ürün aldığını, gecikmelere ilişkin olarak da görüşmeler dostane bir şekilde devam ettiğini, bu süreçte davacının ne 26/04/2018 tarihli sözleşme kapsamında davalıya gönderdiği paranın iadesini talep etmediğini ne de sözleşmenin feshi yönünde bir irade bildirmediğini, davalının da karşılıklı iyi niyet çerçevesinde davacıya sattığı ürünlerin parasını istemediğini davacı carisine borç olarak kaydedip, 02/05/2018 tarihinde aldığı 100.000-TL avanstan alacaklarını mahsup ettiğini, yaşanan bu süreçten sonra davalı şirket yetkilisinin kriz nedeniyle gecikmenin makul olduğunu ancak yeni bir sözleşme yapılmasının daha uygun olacağını ifade ederek 26/04/2018 tarihli sözleşmenin aynısı deyip, önceden hazırlamış olduğu yeni sözleşmeyi davalıya sunduğunu, başlıkları dahi aynı olan sözleşmeyi davalının ayrıntılı olarak incelemediğini ve imzaladığını, yine aynen 26/04/2018 tarihli sözleşmede olduğu gibi 120.000-TL bedelli senedi teminat olarak imzalayıp davacıya vermediğini, bu cümleden hareketle “okumadan imzaladık, sözleşme geçersizdir” şeklinde bir savunma olmadığını, esasen yeni imzalanan bu sözleşmedeki fark davacının asıl niyetini ortaya koyması açısından son derece önemli olduğunu, zira asıl sözleşmede teminat senedi verildiğini ve meblağı sözleşme içeriğinde yazarken, yeni imzalanan 17/11/2018 tarihli sözleşmeye teminat senedi verildiğinin yazılmadığını, 17/11/2018 tarihli sözleşmenin imzasından sonra da davacının davalıya karşı sözleşmenin feshi ya da avans olarak ödenen bedelin iadesine yönelik hiçbir ihtarı ya da bildirimi olmamışken davacı şirketin teminat olarak aldığı senede ihtiyati haciz kararı aldığını ve davalıya ait işyerine hacze geldiğini, …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasıyla icra takibine konu yapılan, teminat olan ancak teminat olduğu yazmayan, senet davalı tarafından itirazi kayıtla ödendiğini, dolayısıyla davacının davasına konu yaptığı 120.000-TL’nin tahsili talebi bu yönüyle de haksız bir talep olduğunu ve reddi gerektiğini, davalıya göndermiş olduğu 02/05/2018 tarihindeki bedele karşılık teminat olarak alınan 120.000-TL’lik senedin faiz işletilmek suretiyle tahsil edildiğini, sözleşmeye aykırı davranan, sözleşme hükümlerini ihlal edenin bizzat davacı olduğundan, 65.000,00-TL’lik tazminat talebininde reddinin gerekeceğini belirterek haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama gideri ve ücreti vekaletin davacıya aidiyetine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Asıl dava itirazın iptali davası, birleşen dava taraflar arasında 17/11/2018 tarihli organik gübre fason üretim sözleşmesine istinaden davalının edimlerini yerine getirmemesi iddiasına dayalı olarak davacının sözleşmeyi feshettiği ve davalı şirkete verildiği iddia olunan avans bedeli ve cezai şart alacağı davasıdır.
….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası getirtilerek incelendiğinde; davacı tarafından davalı aleyhine 73.328,81 TL asıl alacak, 198,60 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 73.527,41 TL üzerinden takip başlatıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası getirtilerek incelendiğinde; davalı … Dış Tic. Ltd. Şti.tarafından davacı … San. ve Tic. A.Ş.ve dava dışı … aleyhine 120.000,00 TL senet alacağı, 4.359,45 TL işlemiş faiz, 606,00 TL ilam vekalet ücreti alacağı ve 123,90 TL yargılama gideri alacağı olmak üzere toplam 125.089,35 TL üzerinden takip başlatıldığı anlaşılmıştır.
… Asliye Ticaret Mahkemesin yazılan talimat ile dosya Mali Müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş, düzenlenen 16/03/2020 tarihli raporda; davacının ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, açılış ve kapanış onaylarının var olduğu, davacının defterlerine göre taraflar arasındaki ticari ilişkinin mal ve hizmet alımı şeklinde gözüktüğü, davacının davaya konu ettiği faturaların defterlerine usulüne göre işlendiği ekte sunulan belgelerden anlaşılacağı üzere yevmiye kayıtları yapıldığı faturalara ilişkin ödeme durumlarının cari hesap şeklinde görüldüğü, takibe konu edilen faturalardan dolayı davacının mal ve hizmet teslimini yerine getirip getirmediği husunun davalı defterlerinin incelenmesi sonunda ortaya çıkacağı, davacı alacağının olup olmadığı varsa ne kadar olduğu konusunda yapılan incelemelerde ise davacının davalıdan 26.330,67 TL bedelli cari hesaptan kaynaklanan fatura bedellerinden dolayı alacağının olduğu, davacının talep ettiği 46.998,14 TL ise icra kanalı ile davalıya ödediği bu talebinin taktirinin Mahkememizde olduğu belirtilmiştir.
Dosya Mahkememizce resen seçilen Mali Müşavir, Nitelikli Hesaplama Uzmanı ve Sektör / Ziraat Mühendisinden oluşan bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, düzenlenen 18/10/2020 tarihli raporda; davacının sözleşme ile belirlenmiş olan yükümlülüğünü zamanında yerine getirmediği dosya kapsamında yer alan bilgi, belge ve taraf dilekçe ve beyanlarından anlaşılmış olduğu, bununla birlikte taraflar arasında sözleşmelerin akdedilmesinden sonra bir cari ilişkinin varlığı sabit olduğu, senedin icra takibine konu yapılması neticesinde davacı tarafından ödenen 46.998,14 TL bedele ilişkin değerlendirmenin taktirinin Mahkememize ait olduğu, davalı tarafın 23/02/2018 tarihli ve 30341 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Tarımda Kullanılan Organik, Mineral ve Mikrobiyal Kaynaklı Gübrelere Dair Yönetmelik ‘in “ 11 inci maddesinin (Değişik: RG-8/7/2019-30825 Mükerrer) (1) (1) inci fıkrasına uygun olarak Tarım ve Orman Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü’nden lisans belgesini alıp almadığına dair bilgi ve belgeye dosya ekinde rastlanmadığı,davalı tarafın incelenen ticari defter kayıt ve belgelerine göre, davalı tarafın 06/05/2019 takip tarihi itibariyle davacı taraftan 71.492,93TL alacaklı olduğu, taraflar arasında düzenlenen 26 Nisan 2018 tarihli Fason Üretim Sözleşmesine Esas Ek Ticari Sözleşmesi 1.maddesine yer alan davalı tarafından davacı tarafa peşin olarak ödenen 100.000,00 TL ödeme ayrı tutulduğu takdirde, davalı tarafın davacı tarafa, 06/05/2019 takip tarihi itibari ile 28.507,07 TL borçlu olduğu, davacı taraf ticari defter kayıt ve belgeleri üzerinde yapılan inceleme sonucu dosyaya sunulan bilirkişi raporunun sonuç kısmında, davacının davalıdan 26.330,67 TL bedelli Cari Hesaptan kaynaklanan fatura bedellerinden dolayı alacağı olduğunun tespit edildiği, davacı tarafın …. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile davalı taraftan 26.330,67 TL bedelli cari hesap alacağı ve 46.998,14 TL. bedelli fazla ödenen para iadesi sebebi ile 73.328,81 TL asıl alacak ve 198,60 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 73.527,41 TL alacak talep ettiği, Mahkememizin davacı tarafın davalı taraftan 46.998,14 TL. fazla ödenen para iadesi alacağı olduğu kanaatine vardığı takdirde davacının davalı taraftan, 06/05/2019 takip tarihi itibarı ile 46.998,14 TL asıl alacak ve 127,29 TL (hesaplanan 187,99 TL) işlemiş faiz olmak üzere 47.125,43 TL alacaklı olduğu, Mahkememiz davacı tarafın davalı taraftan 26.330,67 TL. cari hesap alacağı olduğu kanaatine vardığı varıldığı takdirde davacının davalı taraftan, 06/05/2019 takip tarihi itibarı ile 26.330,67 TL asıl alacak ve
71,31 TL (hesaplanan 105,32 TL) işlemiş faiz olmak üzere 26.401,98 TL alacaklı olduğu belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ olunmuş, rapora karşı beyan ve itiraz dilekçeleri dosyaya ibraz edilmiştir.
Dosya yeniden taraf itirazlarını irdeler şekilde ve birleşen dosya yönünden de inceleme yapılmak üzere bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, düzenlenen 07/09/2021 tarihli ek raporda; asıl dava yönünden davacının sözleşme ile belirlenmiş olan yükümlülüğünü zamanında yerine getirmediği dosya kapsamında yer alan bilgi, belge ve taraf dilekçe ve beyanlarından anlaşılmış olduğu, bunla birlikte taraflar arasında sözleşmelerin akdedilmesinden sonra bir cari ilişkinin varlığı sabit olduğu, senedin icra takibine konu yapılması neticesinde davacı tarafından ödenen 46.998,14 TL bedele ilişkin değerlendirmenin takdirinin Mahkememize ait olduğu, davalı tarafın 23.02.2018 tarihli ve 30341 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Tarımda Kullanılan Organik, Mineral ve Mikrobiyal Kaynaklı Gübrelere Dair Yönetmelik ‘in “ 11 inci maddesinin (Değişik: RG-8/7/2019-30825 Mükerrer) (1) (1) inci fıkrasına uygun olarak Tarım ve Orman Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü’nden lisans belgesini alıp almadığına dair bilgi ve belgeye dosya ekinde rastlanmadığı, davalı tarafın incelenen ticari defter kayıt ve belgelerine göre, davalı tarafın 06.05.2019 takip tarihi itibariyle davacı taraftan 71.492,93 TL alacaklı olduğu, taraflar arasında düzenlenen 26 Nisan 2018 tarihli Fason Üretim Sözleşmesine Esas Ek Ticari Sözleşmesi 1.maddesine yer alan davalı tarafından davacı tarafa peşin olarak ödenen 100.000,00 TL ödeme ayrı tutulduğu takdirde, davalı tarafın davacı tarafa, 06.05.2019 takip tarihi itibari ile 28.507,07-TL borçlu olduğu, davacı ticari defter ve kayıtlarının incelenmesinde davacının davalıdan 26.330,67-TL cari hesaptan kaynaklanan fatura bedellerinden dolayı alacağının olduğunun tespit edildiği, tarafların incelenen ticari defter ve kayıtlarına göre her iki taraf ticari defterleri arasındaki uyuşmazlığın davacı tarafından davalı tarafa verilen, davalı tarafından ….İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyasına konu edilen 16/11/2018 düzenleme tarihli 01/01/2019 tediye tarihli 120.000,00-TL bedelli senetten kaynaklandığı, davacı tarafın dosya içerisine sunmuş olduğu … Bankası dekontu ile …. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasına 146.998,14 TL. ödeme yaptığı, davacı tarafın …. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile davalı taraftan 26.330,67 TL bedelli cari hesap alacağı ve 46.998,14 TL. bedelli fazla ödenen para iadesi sebebi ile 73.328,81 TL. asıl alacak ve 198,60 TL. işlemiş faiz olmak üzere toplam 73.527,41 TL. alacak talep ettiği, davacı tarafından davalı tarafa verilen 16/11/2018 düzenlenme tarihli 01/01/2019 tediye tarihli 120.000,00 TL. bedelli senetten dolayı davacı tarafın davalı tarafa borçlu olup olmadığının Mahkeme taktirinde olduğu, davacı tarafın davalı taraftan almış olduğu 100.000,00 TL avans tahsilatını, davalı tarafından talep edilen …. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu 146.998,14 TL ödemeden düştüğü ve …. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile davalı taraftan 46.998,14 TL bedelli fazla ödenen para iadesi sebebi ile alacak talebinde bulunduğu, Mahkememiz davacı tarafın davalı taraftan 46.998,14 TL fazla ödenen para iadesi alacağı olduğu kanaatine varıldığı takdirde davacının davalı taraftan, 06/05/2019 takip tarihi itibarı ile 46.998,14 TL asıl alacak ve 127,29 TL. (hesaplanan 187,99 TL.) işlemiş faiz olmak üzere 47.125,43 TL. alacaklı olduğu, Mahkememiz davacı tarafın davalı taraftan 26.330,67 TL cari hesap alacağı olduğu kanaatine varıldığı takdirde davacının davalı taraftan, 06/05/2019 takip tarihi itibarı ile 26.330,67
TL. asıl alacak ve 71,31 TL. (hesaplanan 105,32 TL. TL.) işlemiş faiz olmak üzere 26.401,98 TL alacaklı olduğu, birleşen dava yönünden; birleşen dava davacısı … Dış Tic. Ltd. Şti. tarafından davalı … San. Ve Tic. A.Ş’nden dava dilekçesi ile, Organik Gübre Fason Üretim Esas Sözleşmesine Ek Ticari Sözleşme”nin 19. Maddesi gereği olarak davalıya ödenen 120.000,00 TL. ve “Organik Gübre Fason Üretim Esas Sözleşmesi”nin 13. Maddesi ve “Organik Gübre Fason Üretim Esas Sözleşmesine Ek Ticari Sözleşme”nin 22. Maddesi gereği güncel zarar karşılığı en az 65.000,00 TL. talep ettiği, davacı tarafın dava dilekçesi ile talep etmiş olduğu davacının uğradığı güncel zararına karşılığı en az 65.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle davalı tarafından davacıya ödenmesine ilişkin değerlendirmenin Takdiri Mahkemeye ait olduğu, davacı … Dış Ticaret Ltd. Şti. tarafından davalı … San. Ve Tic. A.Ş’ne taraflar arasında düzenlenen 26 Nisan 2018 tarihli Fason Üretim Sözleşmesine Esas Ek Ticari Sözleşmesi 1.maddesine yer alan 100.000,00 TL. ödeme yapıldığı, davacı tarafından dava dilekçesi ile talep edilen 20.000,00 TL. ek ödemenin davacı taraf ticari defterlerinde ve davalı tarafından dosya içerisine sunulan muavin defter dökümünde görünmediği, tarafların incelenen ticari defterlerine göre, her iki taraf ticari defterleri arasındaki uyuşmazlığın davalı tarafından davacı tarafa verilen, davacı tarafından …. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasına konu edilen 16.11.2018 düzenlenme tarihli 01.01.2019 tediye tarihli 120.000,00 TL. bedelli senetten kaynaklandığı, davacı taraf ticari defterlerine göre, davacının davalı tarafa 01.07.2019 dava tarihi itibari 28.507,10 TL. borçlu olduğu, davacının davalı taraftan 01.07.2019 dava tarihi itibari 100.000,00 TL. avans alacağı olduğu, davacının davalı taraftan olan 100.000,00 TL. avans alacağından 28.507,10 TL. davacı borcu düşüldüğü takdirde davacının davalı taraftan 71.492,29 TL. alacaklı olduğu, davalının dosya içerisine sunulan cari hesap ve muavin defter dökümlerine göre, davalı tarafın davacı taraf adına düzenlemiş olduğu ve ticari defterlerinde yer almayan toplamı 1.898,00 TL. bedelli fatura bedelleri davalı taraf alacağına eklendiği takdirde, davalının davacı taraftan 01.07.2019 dava tarihi itibari 28.507,10 TL. alacaklı olduğu, davalının davacı tarafa 01.07.2019 dava tarihi itibari ile 100.000,00 TL. borçlu olduğu, davalının davacı tarafa olan 100.000,00 TL. avans borcundan 28.507,10 TL. davalı alacağı düşüldüğü takdirde davalının davacı tarafa 71.492,29 TL. borçlu olduğu, davalı tarafından davacı tarafa verilen 16.11.2018 düzenlenme tarihli 01.01.2019 tediye tarihli 120.000,00 TL. bedelli senetten dolayı davacı tarafın davalı taraftan alacaklı olup olmadığının taktirinde Mahkememize ait olduğu, Mahkememizin davacı tarafın davalı taraftan almış olduğu 16.11.2018 düzenlenme tarihli 01.01.2019 tediye tarihli 120.000,00 TL. bedelli senet alacağı olduğu kanaatine varıldığı takdirde, davacının davalı taraftan 71.492,29 TL. avans bakiye ödemesi alacağının olduğu, Mahkememizce davacı tarafın davalı taraftan almış olduğu 16.11.2018 düzenlenme tarihli 01.01.2019 tediye tarihli 120.000,00 TL. bedelli senet alacağı olmadığı kanaatine varıldığı takdirde, davacının davalı taraftan alacağının olmadığı belirtilmiştir. … Vergi Dairesine yazılan müzekkere cevabında davacı şirkete ait 2018 – 2018 – 2019 yıllarına ait Kurumlar Vergisi Beyannamesi celp edilmiştir.
Dosya yeniden bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, düzenlenen 23/02/2022 tarihli 2. ek raporda; davacı/karşı davalının, davalı/karşı davacıdan 06/05/2019 takip tarihi itibari ile 75.505,21 TL. alacaklı olduğu, davalı/karşı davacının davacı/karşı davalıdan 75.505,21 TL fazla tahsilat yaptığı hesaplandığı, davacı tarafın 06/05/2019 takip tarihli …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile davalı taraftan 73.328,81 TL asıl alacak ve 198,60 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 73.527,41 TL alacak talebinde bulunduğu, davacı tarafın 06/05/2019 takip tarihi itibarı ile davalı taraftan 46.998,14 TL asıl alacak için 127,29 TL (hesaplanan 187,99 TL) ve 26.330,67 TL asıl alacak için 71,31 TL (hesaplanan
105,32 TL.) olmak üzere toplam 73.527,41 alacağının olduğu, davalı/karşı davacı tarafından talep edilen cezai şartın davacı/karşı davalının ekonomik açıdan mahvına sebebiyet verip vermeyeceği konusunun Mahkememiz taktirinde olduğu belirtilmiştir.
Asıl ve birleşen dava kapsamında, tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; taraflar arasında 26/04/2018 tarihli Organik Gübre Fason Üretim Sözleşmesi akdedildiği, sözleşme ile davacı tarafından yarasa gübresi hammaddesi kullanılarak tarımda kullanılan toz, sıvı, palet veya güncel olarak geliştirilecek muhtelif formlarda organik yarasa gübresi üretiminin davalı için fason olarak yapılacağının, asgari fason üretim miktarının, ödeme şartlarının, teslim süresini ve diğer ticari şartların yapılacak ek sözleşmede belirtileceğinin, fason üretim sözleşmesine esas ek ticari sözleşme ile de, davalının 3 yıl boyunca fason olarak ürettireceği ürünlere ait ürün bedeli 100.000 TL’yi davacıya ait banka hesabına peşin olarak yatırdığı tarihten itibaren davacının üretim tesisini en geç 5 ay içerisinde tamamlayarak davalının siparişlerine uygun fason üretime ve mal teslimine başlayacağı, bunun mümkün olmadığı durumda peşinat olarak aldığı 100.000 TL’yi … Bankasının uyguladığı kredi faiz tutarı da hesaplanarak davalıya derhal, nakden ve defaten ödeyeceği, teminat senedi mahiyetinde 120.000 TL’nin davacı adına ve şahsi kefalet ile … tarafından imza edilerek davalıya teslim edileceği, nakten 100.000 TL’nin derhal ve defaten ödenmemesi halinde senedin tahsil edilmek üzere işleme konacağı, sözleşmenin yenilenmemesi veya feshi halinde davacının 10.000 TL’den bakiyeyi davalının parayı ödediği tarihten itibaren … Bankasının uyguladığı kredi faiz tutarı ile beraber 30 gün içinde nakten ve defaten ödeyeceği, ve anlaşmanın 26/04/2018 ile davalının fason üreticisi olarak davacıya ilk siparişini takiben 3 yıl süresince geçerli olduğunun, sözleşmenin bitim tarihinden itibaren en az 2 ay önce tarafların yazılı bildirimi ile sona ereceği, yazılı bildirim yapılmadıkça sözleşmenin kendiliğinden 1 yıl süre ile tekrar yenilenmiş sayılacağı kararlaştırılmıştır.
Yine taraflar arasında akdedilen 17/11/2018 tarihli Organik Gübre Fason Üretim sözleşmesi ve Organik Gübre Fason Üretim Sözleşmesine Ek Ticari Sözleşmesi ile, davalının ürün bedeli 100.000 TL’yi davacıya ait banka hesabına üretim hazırlıklarının yapılması adına 02/05/2018 tarihinde peşin olarak yatırdığı, davacının üretim tesisini en geç 01/12/2018 tarihinde tamamlanarak davalının siparişine uygun fason üretime ve mal teslimine başlayacağı, bunun mümkün olmadığı durumda peşinat olarak aldığı 100.000 TL’yi … Bankasının uyguladığı kredi faiz tutarı da hesaplanarak davalıya derhal, nakten ve defaten ödeyeceği, sözleşmenin yenilenmemesi veya feshi halinde davacının 100.000 TL’den bakiyeyi ve 20.000 TL ek ödemeyi davalının her iki tutarı ödediği tarihten itibaren … Bankasının uyguladığı kredi faiz tutarı ile beraber 30 gün içerisinde nakten ve defaten ödeyeceği, sözleşmenin 13.maddesinde belirtilen hususlara ilişkin, taraflardan birisinin sözleşme hükümlerine veya ilgili yasa hükümlerine aykırı davrandığı taktirde diğer tarafın sözleşmeyi tek tarafı olarak fesih hakkı doğacağı ve bu fesihten dolayı söz konusu olabilecek güncel zarar, 65.000 TL’den az olmamak kaydı ile diğer tarafça tanzim edileceği kararlaştırılmış, davalı tarafından … 57.Noterliğinin 29/03/2019 tarihli … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile üretim tesisinin süresinde tamamlanmadığından bahisle sözleşme feshedilmiştir.
Davalı taraf davacı taraftan 26/04/2018 tarihli sözleşme uyarınca üzerinde 26/04/2018 tarihli Fason Üretim Sözleşmesine esas ek ticari sözleşmenin 1 nolu maddesine istinaden 120.000 TL bedelli teminat senedi almış, davacı tarafa peşin olarak 100.000 TL ödeme yapmıştır. Ayrıca davalı taraf davacıdan 16/11/2018 düzenleme tarihli 01/01/2019 tediye tarihli 120.000 TL bedelli senet almış, işbu senede karşılık ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takip başlatmış, davacının icra dosyasına 146.998,14 TL ödeme yaptığı görülmüştür. Tarafların delil vasfına haiz ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi ile, her iki tarafın 01/01/2018 tarih itibarı ile 4.563,83 TL borç alacak bakiyesinde mutabık oldukları, davacı taraf kayıtlarına göre davacının davalıya takip tarihi itibarı ile 73.390,93 TL borcu olduğu, davalı taraf kayıtlarına göre ise davalının davacı taraftan takip tarihi itibarı ile 71.492,93 TL alacağı olduğu, taraflar arasındaki borç-alacak bakiye farkı 1.898 TL’nin davacı tarafın davalı adına düzenlemiş olduğu ve ticari defterlerinde yer almayan faturalardan kaynaklandığı, davacı tarafın davalı taraftan 100.000,00-TL avans tahsilatı almış, davalı tarafa 16/11/2018 düzenleme tarihli 01/01/2019 ödeme tarihli 120.000,00-TL bedelli senet vermiş, davalı taraf davacı taraftan ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile toplam 125.089,35-TL alacak talebinde bulunmuş, davacı taraf ise davalı tarafa 146.998,14 TL ödeme yapmış, ancak bu ödemeyi ticari defterlerine işlememiştir. Davacı taraf davalı taraftan almış olduğu 100.000,00-TL avans ödemesini ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu 146.998,14 TL ödemeden düşmüş ve fazla ödenen paranın (46.998,14-TL) iadesi ile cari hesaptan kaynaklanan 26.330,67-TL bedel olmak üzere toplam 73.328,81-TL asıl alacak talebinde bulunmuştur. Birleşen dosya yönünden ise; davalı tarafın 16/11/2018 düzenleme tarihli 01/01/2019 tediye tarihli 120.000 TL bedelli senede ilişkin hiçbir borç ve ödeme kaydı işlemediği için davacı taraftan almış olduğu 100.000-TL avans tahsilatı kadar dava tarihi itibarı ile davacı tarafa borçlandığı, davalı tarafın davacı taraf adına düzenlemiş olduğu ve ticari defterlerinde yer almayan toplamı 1.898 TL bedelli faturalar davalı taraf alacağına eklendiği taktirde davalı tarafın davacı taraftan dava tarihi itibarı ile 28.507,07 TL alacaklı hale geldiği, davacı tarafın ise 16/11/2018 düzenleme tarihli senede karşılık 120.000 TL alacak kaydı işlediği, 26/03/2019 tarihinde senet alacağına karşılık 120.000 TL tahsilat kaydı girdiği ve davalı taraftan senet alacağı kalmadığı, davalı tarafa ödemiş olduğu 100.000 TL avans ödemesi kadar dava tarihi itibarı ile alacaklı, davalı tarafın davacı adına düzenlemiş olduğu ve ticari defterlerinde yer almayan toplam 1.898 TL bedelli faturalar davalı taraf alacağına eklendiği taktirde davacının davalıya dava tarihi itibarı ile 28.507,07 TL borçlu hale geldiği, taraf ticari defterleri arasındaki uyuşmazlığın esasının ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına konu edilen 16/11/2018 düzenleme tarihli 120.000 TL bedelli senetten kaynaklandığı tespit edilmiştir.
Bu itibarla, asıl dosya davacısı/birleşen dosya davalısı tarafından 120.000 TL bedelli senedin teminat senedi olduğu iddia edilmiş olmakla; senedin kambiyo senedi niteliğinde düzenlenmiş olması nedeniyle teminat senedi iddiasını birleşen dosya davalısının ispat etmesi gerekmekte olup bu kapsamda yapılan ticari defter incelemelerinde 120.000 TL’lik bono girişine ilişkin ayrı bir kaydın görülmediği, tarafların tacir olduğu, bu nedenle yapılan ticari işlere ilişkin kayıtların ticari defterlerde kayıtlı olması gerektiği, keza senedin tanzim tarihinin 16/11/2018 tarihi olduğu, taraflar arasında 17/11/2018 tarihli Organik Gübre Fason Üretim Esas Sözleşmesine ek ticari sözleşmenin imzalandığı öte yandan taraflar arasında başkaca ticari ilişkinin de bulunmadığı hususu dikkate alındığında birleşen dosya davalısı tarafından senedin teminat senedi olduğu iddiasının kabulü gerekmiştir.
Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, asıl davanın kabulü ile, ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında davalı tarafından yapılan itirazın 26.330,67 TL cari hesaptan kaynaklanan alacak, fazla ödenen 46.998,14 TL olmak üzere toplam 73.328,81 TL asıl alacak üzerinden iptali ile, takibin bu miktar üzerinden devamına, alacak likit ve belirlenebilir olduğundan asıl alacak tutarının %20’si oranında olmak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Birleşen dava yönünden ; 6098 sayılı TBK’nın 179. maddesinde cezai şartın türleri seçimlik cezai şart (TBK 179/1), ifaya eklenen cezai şart (TBK 179/2) ve ifa yerine cezai şart (TBK 179/3) olarak düzenlenmiş olup, TBK 179.maddesinde ” (1)Bir sözleşmenin hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi durumu için bir ceza kararlaştırılmışsa, aksi sözleşmeden anlaşılmadıkça alacaklı, ya borcun ya da cezanın ifasını isteyebilir. 2) Ceza, borcun belirlenen zaman veya yerde ifa edilmemesi durumu için kararlaştırılmışsa alacaklı, hakkından açıkça feragat etmiş veya ifayı çekincesiz olarak kabul etmiş olmadıkça, asıl borçla birlikte cezanın ifasını da isteyebilir. 3)Borçlunun, kararlaştırılan cezayı ifa ederek sözleşmeyi, dönme veya fesih suretiyle sona erdirmeye yetkili olduğunu ispat etme hakkı saklıdır.” düzenlemesi bulunmaktadır.
Taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin 22.maddesi ile; Organik Gübre Fason Üretim Esas Sözleşmesinin 13.maddesinde belirtilen hususlara ilişkin, taraflardan birisinin sözleşme hükümlerine veya ilgili yasa hükümlerine aykırı davrandığı taktirde diğer tarafın sözleşmeyi tek tarafı olarak fesih hakkı doğacağı ve bu fesihten dolayı söz konusu olabilecek güncel zarar, 65.000 TL’den az olmamak kaydı ile diğer tarafça tanzim edileceği hüküm altına alınmış olup taraflar arasındaki sözleşmede davacının üretim tesisini en geç 01/12/2018 tarihinde tamamlayarak davalının siparişine uygun fason üretime ve mal teslimine başlayacağının kararlaştırıldığı, davacı tarafça da gerek dava dilekçesinde gerekse birleşen dava cevap dilekçesinde o dönemde yaşanan ekonomik kriz nedeniyle üretimin yapılacağı fırının yapılması ve üretime geçmesinin geciktiği kabul edilmiş davalı tarafça … 57.Noterliğinin 29/03/2019 tarihli … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile üretim tesisi süresinde tamamlanmadığından sözleşmenin feshedildiği anlaşılmıştır. Dolayısı ile birleşen dosya davacısı tarafından yapılan sözleşmenin feshi işlemi haklı fesih olarak değerlendirilmiş, bu durumda birleşen dosya davacısı cezai şartı sözleşme hükümleri gereğince talep edebilme hakkına sahip olmuştur. Yaptırılan bilirkişi incelemesi ile Cezai şart alacağının birleşen dosya davalısının ekonomik mahvına sebep olmayacağı kanaatine varıldığından ayrıca sözleşmede “65.000 TL’den az olmamak kaydı ile” kararlaştırıldığı anlaşıldığından 65.000 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir. Yine, yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda birleşen dosya davacısının 120.000 TL alacak talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
A-)ASIL DAVA YÖNÜNDEN;
1-Davanın KABULÜ ile,
1-a)….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında davalı borçlu tarafından yapılan itirazın 73.328,81-TL asıl alacak(26.330,67-TL cari hesaptan kaynaklı alacak , 46.998,14-TL fazla ödenen tutarın iadesi) üzerinden İPTALİ ile, takibin bu miktar üzerinden DEVAMINA, asıl alacak tutarına takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek % 19,50 oranında ve TCMB tarafından belirlenen değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, işlemiş faiz alacağı yönünden harçlandırılmış talep bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
1-b)İİK’nin 67/2 maddesi gereği hükmedilen asıl alacak tutarının (73.328,81-TL) %20’si oranında olmak üzere 14.665,76-TL icra inkar tazminatına hükmedilmesine, bu tutarın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
B-)MAHKEMEMİZ DOSYASIYLA BİRLEŞEN İSTANBUL 13.ATM’nin 2019/429 E 2021/63 K SAYILI DOSYASI YÖNÜNDEN;
Davanın KISMEN KABULÜ ile,
1-a) 65.000,00-TL’nin dava tarihi olan 01/07/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
1-b)Davacının 120.000,00-TL alacak talebinin REDDİNE,
ASIL DOSYA YÖNÜNDEN:
1-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 5.009,09 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 884,64 TL’nin mahsubu ile bakiye 4.124,45 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Ayrıca davacı tarafından dava açılırken yatırılan 884,64 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,

2-Davacı duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca hesaplanan 10.332,75- TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine,
3-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13)- (14) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,
BİRLEŞEN DOSYA YÖNÜNDEN:
1-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 4.440,15 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 3.159,34 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.280,81 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Ayrıca davacı tarafından dava açılırken yatırılan 3.159,34 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacı tarafından yapılan; 57,2 TL müzekkere, posta, tebligat yargılama masrafının kısmen kabul ve red oranına göre hesaplanan 20,09 TL’sinin davalı tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
3-Davacı duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen miktar itibariyle AAÜT uyarınca 9.250,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine,
4-Davalı duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden red edilen miktar itibariyle AAÜT uyarınca 15.350,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalıya verilmesine,
5-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13)- (14) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davanın kısmen kabul kısmen red oranına göre hesaplanan 463,78 TL’sinin davalıdan, 856,22 TL’sinin davacıdan tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,
6-Asıl ve birleşen dosya kapsamında davacı-birleşen dosya davalısı tarafından sarf edilen ve dosyaya yansıyan 3.600 TL bilirkişi ücreti, 113,20 TL posta, tebligat vs.olmak üzere toplam 3.713,20 TL yargılama giderinin kısmen kabul ve red oranına göre 2.778,89 TL’nin davalı-birleşen dosya davacısından tahsili ile davacı-birleşen dosya davalısına ödenmesine,
7-Asıl ve birleşen dosya kapsamında davalı-birleşen dosya davacısı tarafından sarf edilen ve dosyaya yansıyan 657,20 TL yargılama giderinin kısmen kabul ve red oranına göre hesaplanan 165,36 TL’sinin davacı-birleşen dosya davalısından tahsili ile davalı-bireşen dosya davacısına ödenmesine,
8-Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, HMK 342.maddesine uygun olarak düzenlenmiş dilekçenin, HMK 343.maddesi gereğince Mahkememize ve Mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilmesi ve HMK 344.maddesinde belirtilen harç ve giderlerin yatırılması sureti ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar tefhim edildi, usulen anlatıldı. 06/06/2022

Katip … Hakim ….
¸e-imzalıdır e-imzalıdır