Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/529 E. 2022/26 K. 24.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/529
KARAR NO :2022/26

DAVA:Alacak (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Sebepsiz İktisab Nedeniyle)
DAVA TARİHİ:01/10/2020
KARAR TARİHİ:24/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Sebepsiz İktisab Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı bankanın … … şubesiyle dava dışı ….A.Ş.arasında imzalanan kredi genel sözleşmesine istinaden borçlu şirkete kredi açıldığını ve kullandırıldığını, kredi borcunun ödenmemesi üzerine, sözleşmenin bankaya vermiş olduğu yetkiye istinaden, kredi hesabı kesilerek borçluya ihtarname ile borcun ferileriyle birlikte ödenmesinin ihbar ve ihtar edildiğini, ihtarnameye rağmen borcun ödenmemesi üzerine dava dışı borçlu firma ve kefilleri hakkında ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını ve borçlu firma hakkında … 10.İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyasından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlatıldığını, keşideci …A.Ş.ne ait olan … A.Ş…. Şubesi tarafından düzenlenen … çek nolu 10/03/2017 keşide tarihli 100.000 TL bedelli çekin … … Kim.A.Ş.tarafından borçlarına karşılık davacı bankaya ciro edilerek verildiğini,…A.Ş.nin davacı bankaya borcu devam etmekte olup, çek bedellerinin tahsil edilip borçtan düşmesi gerekirken söz konusu çekin süresinde takasa sunulmasına rağmen muhatap banka tarafından keşide tarihinde oynama olduğu iddiası ile takastan iade geldiğini, çeklerin keşidecisi davalı şirketin TTK 732.maddesi gereğince davacı banka aleyhine sebepsiz zenginleştiğini, bu nedenlerle davanın kabulü ile 1 adet çek bedeli olan 100.000 TL’nin keşide tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalı şirketten alınarak davacı bankaya ödenmesine kara verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; söz konusu çeklerin kanunda öngörülen 1 yıllık zamanaşımı süresinden sonra sebepsiz zenginleşme kapsamında alacak davasına konu edilmiş olması nedeniyle öncelikle davanın TTK 732/4 maddesi gereğince zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesini talep ettiklerini, TTK.732.maddesi gereğince sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak davası açılabilmesi için ortada çek olarak geçerli bir kambiyo senedinin bulunması gerektiğini, dava konusu çek üzerinde tahrifat yapıldığı ve keşide tarihinin önce 10/02/2017 olarak çeke yeniden yazıldığını, davalının imzası da taklit edilerek çek bedelinin tahsil edilmek istendiğini, bilahare tahrif edilerek oluşturulan keşide tarihi yeniden tahrif edilerek bu defa 10/03/2017 yapıldığını, keşide tarihine ve altına atılan parafa bakıldığında davalının imzasının taklit edildiğinin açıkça görüldüğünü, çek üzerinde bu şekilde tahrifat yapılmış olup TTK.m.732 gereğince sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak davasına konu edilemeyeceğini, davalının davaya konu çeki dava dışı …A.Ş.ye keşide ettiğini, çekin takas odası aracılığıyla muhatap bankaya ibrazında keşide tarihinde oynama olduğu için takas sistemine işlem yapılamadığının sabit olduğunu, diğer yandan davacının bankanın çekin yasal ibraz süresi içinde ilgili muhatap bankaya ve keşideci davalıya TTK.730 maddesi gereğince herhangi bir protesto keşide etmediği dikkate alındığında söz konusu çekten dolayı TTK.730 hükümlerinden de yararlanmaması gerektiğini, diğer taraftan yetkili hamil olmayan davacının TTK 732/1 Madde hükmünden de yararlanmasının söz konusu olmadığını, çekin, kullandırılan bir kredinin teminatı olarak davacı banka tarafından teslim alındığı ve bu sebeple çekin rehin cirosu yoluyla davacı bankaya teslim edildiği dikkate alındığında, poliçeye ait hükümlerin çekler hakkında da uygulanması mümkün hükümlerini düzenleyen TTK’nin 818. maddesinde rehin cirosu ile ilgili olan ve aynı Kanun’un 689. maddesine yapılmış bir atfın bulunmadığının görüldüğünü, TTK 689. Madde hükmü gereğince rehin cirosu ile çeki devralan bankaya yapılan cironun tahsil cirosu hükmünde kabul edildiğini, bu nedenle rehin cirosu ile çeki teslim alan davacı bankanın TTK 732/1 madde hükümleri kapsamında yetkili hamil olmayacağını, dolayısıyla davacının söz konusu çeklere yönelik talepte bulunma hakkı da bulunmadığını, söz konusu çekin davalı şirket tarafından dava dışı …A.Ş.’ye keşide edilmiş olup, bu şirkete de davalının söz konusu çekten dolayı ve çekin keşide tarihi itibariyle herhangi bir borcu olmadığını, aksine çekin keşide tarihi itibariyle davalı ile dava dışı firma olan … A.Ş. arasındaki ticari ilişkide esasen davalı şirketin alacaklı konumunda olduğunu, çekin bankaya ibraz edilmemesi veya ibraz edilip de keşide tarihinde oynama yapılması nedeniyle çek bedelinin tahsil edilememiş olmasının davalı şirketin malvarlığında bir artış meydana getirmediğini, davalı tarafında sebepsiz bir zenginleşme olmadığını, esasen bedelsiz kalan bu çekin, dava dışı lehdar … A.Ş. tarafından davalıya iade edileceğinin taahhüt edildiğini, fakat bu şirketin kendi ekonomik ve ticari problemleri nedeniyle davalıya iadesinin gerçekleştirilemediğini, bu nedenlerle dava konusu çekten dolayı davalının borcunun olmaması, ödemesinin ve cari hesap mutabakatının lehdar … A.Ş. İle arasındaki ticari ilişkiye istinaden yapılması, davalının bir ödeme yapması halinde üçüncü şahsa rücu durumu da dikkate alınarak, davanın dava dışı …A.Ş.’ye ihbarını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava dava dışı …A.Ş.ye ihbar edilmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası UYAP sistemi üzerinden getirtilerek incelendiğinde; davacı banka tarafından borçlular … … ve Tic.Ltd.Şti., … A.Ş, … ve … aleyhine 46.280.551,19 TL asıl alacak, 8.261.282,45 TL faiz, 217.529,43 TL BSMV ve 2.077,05 TL masraf olmak üzere toplam 54.761.440,10 TL üzerinden takip başlatıldığı anlaşılmıştır.
… … Ticari Şubesinin 16/10/2020 tarihli cevabi yazısı ile kredi genel sözleşmesi, kredi hesap ekstresi ve çek teslim tutanağı gönderilmiştir.
… A.Ş.Genel Müdürlüğünün 06/01/2021 tarihli cevabi yazısı ile, davaya konu çekin 03/10/2017 tarihinde takastan sorulduğu, çekin karşılıksız işlemi görmediği bildirilmiştir.
Dosya bankacı bilirkişiye tevdi olunmuş, düzenlenen 19/04/2021 tarihli raporda; davacı Banka’nın ticari defterlerinde davalı şirket tarafından keşide edilmiş … seri numaralı-100.000,00-TL tutarlı-… seri numaralı-100.000,00-TL tutarlı-… … Şubesi’ne ait 2 adet teminat çeki bulunduğu, işbu çeklerin dava dışı … … A.Ş. tarafından 22.08.2016 tarihli Çek/Senet Teslim Tutanağı ekinde davacı Banka’ya teminata verildiği, dava dışı … … A.Ş. tarafından davacı Banka’ya teminata
verilen davalı …A.Ş. tarafından dava dışı … … Ürn. A.Ş. emrine keşide edilen … seri numaralı-15.02.2017 vadeli-100.000,00-TL tutarlı- …-… Şubesi çekinin vade tarihinde takastan tahsil olduğu,taraflar arasındaki uyuşmazlığa ve davaya konu olan davalı … … A.Ş. tarafından dava dışı … … Ürn. A.Ş. emrine keşide edilen … seri numaralı-100.000,00-TL tutarlı- …-… Şubesi çekinin davacı Bankaca ilk olarak 10.02.2017 tarihinde takas aracılığıyla muhatap Bankaya ibraz edildiği, takas sonucu ‘’işbu çek 10.02.2017 tarihinde takastan ibraz edilmiş olup, keşide tarihindeki oynama nedeniyle imza uyuşmazlığından işlemsiz iade edilmiştir.’’ şeklinde … A.Ş.’ye vekaleten arkasına düşüm yapıldığı, çekin işlemsiz müşteriye iade olduğu, çek keşide tarihi 10.03.2017 tarihi olarak düzeltilerek yeniden teminata verilen çekin düzeltme parafı bulunması sebebiyle davacı Bankaca ikinci defa 10.03.2017 tarihinde takas aracılığıyla muhatap Bankaya ibraz edildiği, takas sonucu arkasına ‘’işbu çek 10.03.2017 tarihinde takastan ibraz edilmiş olup, keşide tarihindeki oynama nedeniyle imza uyuşmazlığından işlemsiz iade edilmiştir.’’ şeklinde … A.Ş.’ye vekaleten arkasına düşüm yapıldığı ve çekin tahsil edilmediği, dolayısıyla kredi teminat açığı oluştuğu, dava dışı … … A.Ş. tarafından davacı Bankaya teminata verilen ve vade tarihinde takastan tahsil edilen davalı …A.Ş. tarafından dava dışı … … Ürn. A.Ş. emrine keşide edilen … seri numaralı-15.02.2017 vadeli-100.000,00-TL tutarlı- …-… Şubesi çeki üzerinde atılı bulunan imza ile taraflar arasındaki uyuşmazlığa ve davaya konu olan davalı …A.Ş. tarafından dava dışı … … Ürn. A.Ş. emrine keşide edilen … seri numaralı-100.000,00-TL tutarlı- …-… Şubesi çeki üzerinde atılı bulunan imzanın Bankacı gözü ile yapılan imza kontrolüne binaen birbiri ve davalı şirketin imza sirküleri ile uyumlu olduğu, davacı Banka’nın kredi müşterisinden aynı tarihte teminatına aldığı aynı miktarda tahsil ettiği davalı şirket tarafından keşide edilmiş ve ödenmiş başka bir çekin varlığı gözetilerek, keşideci sıfatıyla dava ve uyuşmazlık konusu çek bedelini ödemekle yükümlü olan davalı şirketin, keşide tarihindeki oynama nedeniyle imza uyuşmazlığından işlemsiz iade edildiği ancak Bankacı dilinde üzerinde düzeltme parafı olarak nitelendirilen bir imza bulunan işbu çekten ötürü sebepsiz olarak zenginleşmediğini ispat etmekle yükümlü olduğu, dava ve uyuşmazlık konusu çeke ilişkin sorumluluktan bu doğrultuda kurtulabileceği belirtilmiştir.
Davacı tarafça davaya konu çek aslı bila tarihli dilekçe ile dosyaya sunulmuş, 10/06/2021 tarihinde mahkememiz kasasına alınmıştır.
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünden davalı şirketin 10/03/2017 tarihi itibarı ile yetkilisini gösterir kayıtlar getirtilmiştir.
Davalı vekili tarafından 01/10/2021 tarihli dilekçe ile şirket yetkilisinin yazı ve imza örneklerinin bulunduğu resmi kurumlar bildirilmiş, ilgili yerlerden ıslak imzalı belge asılları getirtilmiştir.
Davalı şirket yetkilisi … isticvap edilerek 22/11/2021 tarihli celsede alınan beyanında; … … Şubesi … seri numaralı çek üzerinde keşideci imzasının kendisine ait olduğunu, çekin üzerinde yer alan yazılar, keşide tarihi, keşide tarihinde yapılan düzeltme ve paraf imzasının kendisine ait olmadığını, çek üzerindeki yazıları muhasebe müdürlerinin veya … … firmasının yetkililerinin yazmış olabileceğini, çekin keşide tarihinde kendilerince kesinlikle düzeltme yapılmadığını beyan etmiştir.
Dosya grafolog bilirkişiye tevdi olunmuş, düzenlenen 05/01/2022 raporda; inceleme konusu çek aslındaki keşide tarihi düzeltme imzasının mevcut mukayese imzalarına kıyasla davalı şirket yetkilisi …’nın eli ürünü olmadığı kanaati bildirilmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde söz konusu çeklerin kanunda öngörülen 1 yıllık zamanaşımı süresinden sonra sebepsiz zenginleşme kapsamında alacak davasına konu edilmiş olması nedeniyle öncelikle davanın TTK 732/4 maddesi gereğince zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir. TTK m. 814 uyarınca çek vadeden itibaren 3 yıl içerisinde icraya konulabilir ve dava konusu edilebilir. 1 yılık zaman aşımının ise TTK 732’den kaynaklanan “Sebepsiz Zenginleşme” dava açma süresi olduğu, 3 yıllık sürenin dolmuş olması halinde alacaklı 1 yıl içerisinde sebepsiz zenginleşme davası açarak senedi doğrudan “delil” olarak gösterip alacağını ispat etmek suretiyle alacağına kavuşabileceği, somut olayda dava konusu çekin 10.03.2017 keşide tarihli olup, davanın zamanaşımı süresi içeresinde açıldığı anlaşılmakla davalının zamanaşımı def’ine yönelik itirazının reddine karar vermek gerekmiştir.
Dava, 6102 sayılı TTK’nın 732. (6762 sayılı TTK’nın 644.) maddesine dayalı sebepsiz zenginleşme davası olup işbu dava poliçenin zamanaşımına uğradığı veya müracaat hakkının yitirildiği anda yetkili hamil durumunda bulunan kişi ile müracaat hakkı nedeniyle poliçe bedelini ödemiş olan lehdar, ciranta veya avalist tarafından, keşideciye ve kabul etmiş muhataba karşı açılabilir 6102 sayılı TTK’nın 732. maddesi uyarınca, süresinde ibraz edilmeyen/ödenmeyen çekler yönünden taraflar arasında temel ilişki bulunmaması halinde yetkili hamil sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre keşideciden alacağın tahsilini isteyebilir. Sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince sebepsiz zenginleşmediğini ispat yükümlülüğü keşidecide olup, keşideci sebepsiz zenginleşmediğini kanıtlamalıdır.
HMK 207.maddesi uyarınca, senetteki düzeltmelerin borçlu(keşideci) tarafından paraf edilmesi gerekmektedir. Yani, senette mevcut olan çıkıntı veya senet metni altındaki kazıntı veya silinti ayrıca tasdik edilmemiş ise inkar halinde yok hükmündedir. Bu nedenle senet üzerinde yapılan değişikliklerin geçerli olması için, düzenleyen tarafından imza veya paraf edilmek suretiyle onaylanması gerekir. Anılan imzaya veya paraf imzasına, itiraz halinde, mahkemece yöntemince imza incelemesi yapılmalıdır. Düzeltmenin onaylı olmaması veya imzanın keşideciye ait olmadığının anlaşılması halinde, düzeltme yok hükmünde olup, senedin düzeltme öncesi durumuna göre değerlendirme yapılır. Somut olayda, dava konusu çekin keşide tarihinin 10.03.2017 iken işbu tarihin altına 10.02.2017 yazılarak paraflandığı, Mahkememizce yapılan imza incelemesi sonucu paraf imzasının davalı şirket yetkilisine ait olmadığı anlaşılmış olup, davalı şirket yetkilisi … 22/11/2021 tarihli duruşmada “… … şubesi, … seri nolu çek üzerinde keşideci imzası bana aittir, çekin üzerinde yer alan yazılar, keşide tarihi, keşide tarihinde yapılan düzeltme ve paraf imzası bana ait değildir, çek üzerindeki yazıları bizim muhasebe müdürümüz veya … … Firmasının yetkilileri yazmış olabilir, çekin keşide tarihinde tarafımızca kesinlikle düzeltme yapılmamıştır” şeklinde beyanda bulunmuş olup, şu halde senetteki keşideci imzasının davalı şirket yetkilisine ait olduğu, keşide tarihi kısmında yapılan düzeltmenin geçerli olmadığı ve öncesi duruma göre değerlendirme yapılması gerektiği, davanın TTK 732. maddesine dayalı sebepsiz zenginleşme davası olup işbu dava poliçenin zamanaşımına uğradığı veya müracaat hakkının yitirildiği anda yetkili hamil durumunda bulunan kişi ile müracaat hakkı nedeniyle poliçe bedelini ödemiş olan lehdar, ciranta veya avalist tarafından, keşideciye ve kabul etmiş muhataba karşı açılabileceğinden diğer bir deyişle keşide tarihinde yapılan düzeltmenin ve paraf imzasının keşideciye ait olmamasının sonuca etkili olmayacağı anlaşılmaktadır.
6102 sayılı TTK’nın 732. (6762 sayılı TTK’nın 644.) maddesinde zamanaşımı sebebiyle veya poliçeden doğan hakların korunması için gerekli olan işlemlerin yapılmasının ihmal edilmiş olması dolayısıyla, düzenleyenin veya kabul edenin poliçeden doğan yükümlülükleri düşmüş olsa bile, bunların poliçenin hamiline karşı, onun zararına zenginleşmiş olabilecekleri kadar borçlu kalacakları düzenlenmiştir. Hamil, zamanaşımının gerçekleştiği anda maddi hukuk açısından hak sahibi bulunan kimsedir.
Davaya konu çek incelendiğinde davalı …A.Ş. tarafından keşide edilerek lehtar …A.Ş.’ne verildiği, ilk cirantanın …A.Ş olduğu ve cironun beyaz ciro olduğu, çekteki ciro silsilesine göre yasal hamilin davacı banka olduğu anlaşılmaktadır. Kayıtlara göre davacı banka, bu çekleri 22.08.2016 tarihinde kredi borçlusundan devralmıştır.
TTK 732. maddesine göre açılan işbu davada; sebepsiz zenginleşmediğini ispat külfeti davalıda olup, davalı, davacı aleyhine sebepsiz zenginleşmediğini ispat etmelidir. (Emsal için bkz. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2019/5329 2020/3385 K sayılı ilamı) Ancak, davalının çek bedelini ödediğine ilişkin dosyaya herhangi bir somut delil sunulmamıştır.
Tüm dosya kapsamına göre, dava konusu çekin davacı banka ile dava dışı şirket (… A.Ş.) arasındaki ticari ilişkiye istinaden verildiği, çeklerin dava dışı şirket tarafından davalı banka nezdinde kullanılan kredi sözleşmesi içerisinde davacıya teslim edildiği, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 689. maddesine göre cironun rehin cirosu olabilmesi için senet üzerinde “bedeli teminattır” “bedeli rehindir” ibaresi veya rehnetmeyi belirten diğer bir kaydı taşıması gerektiği, dava konusu çek üzerinde böyle bir kayıt bulunmadığından davacıya yapılan cironun temlik cirosu olduğu, dava konusu çekin teminat olarak değil, kredi borcundan mahsup edilmek maksadı ile temlik alındığı dosya kapsamından anlaşılmış olup, (Emsal için bkz Yarg 19 HD 2017/343 E 2019/63 K sayılı kararı), keza sebepsiz zenginleşenin iyi niyetli olması halinde temerrüt için bildirim şartı arandığından dava tarihinden itibaren ticari avans faizine hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile, Keşideci/davalı …A.Ş. Tarafından keşide edilen … A.Ş. … Şubesi’ne ait … seri no’lu 10.03.2017 keşide tarihli çek nedeniyle çek bedeli olan 100.000,00-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 6.831,00 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen değer üzerinden AAÜT uyarınca 13.450,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan; 1.700,00 TL bilirkişi ücreti, 118,90 TL müzekkere, posta, tebligat, masraflarından oluşan toplam 1.818,90 TL yargılama masrafının davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine,
5-Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
6-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13)- (14) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, HMK 342.maddesine uygun olarak düzenlenmiş dilekçenin, HMK 343.maddesi gereğince Mahkememize ve Mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilmesi ve HMK 344.maddesinde belirtilen harç ve giderlerin yatırılması sureti ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar tefhim edildi, usulen anlatıldı. 24/01/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza