Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/528 E. 2021/203 K. 15.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/528
KARAR NO :2021/203

DAVA:İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:30/09/2020
KARAR TARİHİ:15/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı bankanın … şubesi müşterisi ….Ltd.Şti.lehine, ….Ltd.Şti.ve …’in müşterek borçlu ve müteselsil kefaleti ile Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesine istinaden ticari kredi ve çek defteri tahsis edildiğini, borcun ödenmemesi üzerine hesabın kat edilerek ….Noterliğinin 20/08/2018 tarihli … yevmiye sayılı ihtarnamesinin borçlulara gönderildiğini ancak borcun ödenmediğini, borçlular hakkında ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından genel haciz yoluyla ilamsız takibe geçildiğini, borçluların itirazı üzerine takibin durduğunu, davalıların genel kredi sözleşmelerinin ilglii hükümleri karşısında borca, ferilerine ve temerrüt faizine yönelik itirazlarının yasal dayanaktan yoksun ve haksız olduğunu, Genel Kredi Sözleşmesi hükümleri, Merkez Bankası bildirimleri, TTK ve 3095 Sayılı Kanunun 2.maddesi hükümleri gereğince bankanın tespit ettiği akdi faiz oranı ve ticari kredi için talep edilen %62,40 temerrüt faiz oranlarının yasal olduğunu, sözleşme ile kabul edilen temerrüt faizinin TMK.2.maddesine uygun olup bu hususun yerleşik Yargıtay kararları ile de sabit olduğunu, davalılar ….Ltd.Şti.ve …’in 18/08/2017 tarihli genel kredi sözleşmesi uyarınca sözleşmede belirlenen 250.000 TL limit ile sınırlı olarak borçtan müteselsil borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla sorumlu olduklarını, 18/08/2017 tarihli Genel Kredi Sözleşmesinin 13.2.b maddesi gereğince bankanın defter ve kayıtlarının münhasır olacağının düzenlendiğini, bu nedenlerle fazlaya ilişkin her türlü hak ve alacakları saklı kalmak kaydıyla itirazın iptali ile takibin davalılar yönünden devamına, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava bir yıllık yasal sürede açılmadığından davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, ayrıca zaman aşımı ve hak düşürücü süre itirazında bulunduklarını, öncelikle davalılar … ve ….ve Tic.Ltd.Şti.nin imzaladığı müşterek borçlu ve müteselsil kefalet sözleşmesinin geçerli olmadığını, kefalet sözleşmesinin yasa gereğince yazılı yapılması ve kefalet tarihinin, kefilin sorumlu olacağı azami miktarın belirtilmesi gerektiğini, bunun yanında kefilin sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi gerektiğini, kefalet için eş rızası da alınmadığını, icra takibinden önce davalılara gönderilen ihtarname içeriğine tüm davalılar tarafından itiraz edildiğini, ayrıca ihtarname usulsüz tebliğ edilmiş olmakla kabul etmediklerini, talep edilen 122.767,97 ve diğer gayri nakdi alacağın depo edilmesi yönündeki talebin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davalıların davacıya gerek geçersiz kefalet sözleşmesi nedeniyle gerekse de tarafların defter ve kayıtları gereğince hiçbir borcu bulunmadığını, alacak likit olmayıp yargılaması gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesini beyanla davanın reddine, her bir davalı lehine ayrı ayrı icra tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava itirazın iptali davasıdır.
….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası getirtilerek incelendiğinde; davacı banka tarafından davalılar aleyhine toplam 122.767,97 TL üzerinden takip başlatıldığı, borçluların itirazı üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Davacı banka vekili tarafından davaya konu genel kredi ve teminat sözleşmesi dosyaya sunulmuştur.
Davacı bankadan davalı ….Ltd.Şti.ne 21/08/2017 tarihinde kullandırılan 133.835 TL tutarlı kredinin ödeme planı ve kredi kullandırım talimatının suretleri getirtilmiştir.
Dosya bankacı bilirkişiye tevdi olunmuş, düzenlenen 18/02/2021 tarihli raporda; davacının aslı borçlu şirketten 99.571,16 TL asıl alacak, 5.578,97 TL işlemiş faiz, 278,95 TL işlemiş faizin %5 BSMV’si olmak üzere toplam 105.429,08 TL tahsilde tekerrür olmamak üzere talep edebileceği, işlemiş faiz ve feriler yönünden fazla talebin yerinde olmadığı, talebe uygun olarak 99.571,16 TL asıl alacak için takip tarihinden itibare %20,28 temerrüt faiz talep edilebileceği, %64,40 temerrüt faiz talebinin yerinde olmadığı, (işbu faizin dayanağı davacı banka tarafından bildirilmediğinden krediye uygulanan fiili cari faiz üzerinden sözleşmeye göre %30 fazlası ile %20,28 tespit edildiği) takipte 710,47 TL noter masrafına ilişkin talebin mahkemenin taktirinde olduğu, ayrıca gayri nakdi çek kredisinden kaynaklanan 5 adet çekten kaynaklanan ve banka sorumluluk bedelleri toplam 8.170 TL’nin de depo talebinin yerinde olduğu, davacı bankanın davalı müteselsil kefillerden ise takip tarihi itibarı ile 99.571,16 TL asıl alacak, 4.401,05 TL işlemiş faiz, 220,05 TL BSMV olmak üzere toplam 104.192,26 TL tahsilde tekerrür olmamak üzere talep edebileceği, işlemiş faiz ve feriler yönünden fazla talebin yerinde olmadığı, talebe uygun olarak 99.571,16 TL asıl alacak için takip tarihinden itibaren %20,28 temerrüt faiz talep edilebileceği, takipte 710,47 TL noter masrafına ilişkin talebin mahkemenin taktirinde olduğu, ayrıca gayri nakdi çek kredisinden kaynaklanan 5 adet çekten kaynaklanan ve banka sorumluluk bedelleri toplam 8.170 TL’nin de sözleşme hükmü ve emsal Yargıtay kararları gereğince depo talebinin yerinde olduğu, müteselsil kefillerin bankaya karşı ödeme sorumluluğundaki toplam alacağın, her bir kefilin kefalet limiti içinde kaldığı, her bir müteselsil kefilin ayrı ayrı olmak üzere 99.571,16 TL asıl alacaktan ve kendi temerrüdünden sorumlu olduğu belirtilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ile birlikte tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; Bankacı bilirkişi tarafından banka kayıtları incelenmek ve sunulan evraklar bu surette tevsik edilmek suretiyle hazırlanan raporda; davalı asıl borçlu ….Ltd.Şti.ile davacı banka arasında imzalanan 18/08/2017 tarih 250.000,00 TL limitli Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesini diğer davalılar….ve Tic.Ltd.Şti. İle …’in ayrı ayrı 250.000 TL limit üzerinden müteselsil kefil olarak imzaladığı, sözleşmenin 6098 Sayılı TBK.nun yürürlüğe girdiği 01/07/2012 tarihinden sonra imzalanması nedeniyle yeni TBK yürürlüğe girdikten sonra anılan yasaya bağlı olarak imzalanmış olduğu, yasaya uygun olarak davalı kefillerin sorumlu olduğu azami miktar, kefalet tarihi ve müteselsil kefil olması durumunda bu sıfatla veya bu anlama gelen ibarenin yazılı olduğu, sözleşmede müteselsil kefil imzası olan davalı … şirketin tek hissedarı ve ortağı olduğundan eş rızasının aranmayacağı, bu haliyle kefalet sözlemesinin geçerlilik şartlarını taşıdığı, şirket lehine taksitli ticari kredi tahsis ve kullandırıldığı, davacı banka tarafından muhatapların bilinen adreslerine gönderilen ihtarnamenin asıl borçlu şirkete 29/08/2018 tarihinde gönderildiği ve tebliğ edilemeden iade olduğu, sözleşmenin 13.02 mad.ve emsal Yargıtay kararları uyarınca ihtarın işbu tarihte tebliğ edildiğinin kabulü ile davalı asıl borçlu şiretin ihtarnamede belirtilen süre sonu 31/08/2018 tarihinde temerrüde düştüğü, diğer davalılar-müteselsil kefiller yönünden ise ihtarname usulüne uygun olarak tebliğ edilemediğinden müteselsil kefillerin takip tarihi itibarı ile temerrüde düştükleri, davacı bankanın gayri nakdi riskten kaynaklanan depo talebi yönünden taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 11/a-xiii maddesi ile “…Müşteri ve müteselsil kefiller….Bankanın kendilerinin vadesi gelmiş olsun olmasın diğer kredilerinin de tamamını veya bir kısmını kapayarak, Gayrinakdi kredilerin ise depo edilmesini talep ederek yasal takibe geçmeye yetkili olduğunu peşinen kabul ve beyan ederler….” hükmü ve emsal Yargıtay kararları uyarınca gayri nakdi kredi niteliğindeki çek kredisinden kaynakalanan 8.170 TL banka sorumluluk bedelinin bankaya depo edilmesi talebinde asıl borçlu şirket ile birlikte müteselsil kefillerinde sorumluluğunun bulunduğu, yapılan mali inceleme ile davalıların davacı bankaya olan borcunun hesaplama yöntemince hükme esas alınması gereken bilirkişi raporu dahilinde taleple bağlı kalınarak ve tahsilde tekerrür olmamak üzere ayrıntısı bilirkişi raporunda gösterilen ve aşağıda hüküm kısmında belirtilen şekilde hesaplamanın yapıldığı, anlaşılmakla tespit edilen miktarlar üzerinden davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2016/11340 Esas 2017/6361 Karar sayılı ilamında da ifade edildiği üzere alacak likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan icra inkar tazminat bedelinin de davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesi gerekmiş ve neticeden aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-…. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına davalılar tarafından yapılan itirazın,
A) Asıl borçlu şirket ….Ltd.Şti.yönünden;
Taksitli Ticari Kredi hesabından kaynaklanan kredi yönünden, KISMEN KABUL – KISMEN REDDİ ile, 99.571,16-TL asıl alacak, 5.578,97-TL işlemiş faiz, 278,95-TL BSMV ve 710,47-TL ihtar masrafı olmak üzere toplam 106.139,55-TL yönünden itirazın iptali ile takibin bu miktar üzerinden DEVAMINA, takibe takip tarihinden itibaren asıl alacak yönünden % 20,28 oranında temerrüt faizi ve bu temerrüt faizine işletilecek %5 gider vergisi uygulanmasına, (davalıların tahsilde mükerrer olmamak şartıyla sorumlu tutulmasına,), fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
B) Müteselsil Kefiller….Ltd.Şti ve … yönünden;
Taksitli Ticari Kredi hesabından kaynaklanan kredi yönünden, KISMEN KABUL – KISMEN REDDİ ile, 99.571,16-TL asıl alacak, 4.401,05-TL işlemiş faiz, 220,05-TL BSMV ve 710,47-TL ihtar masrafı olmak üzere toplam 104.902,73-TL yönünden itirazın iptali ile takibin bu miktar üzerinden DEVAMINA, takibe takip tarihinden itibaren asıl alacak yönünden % 20,28 oranında temerrüt faizi ve bu temerrüt faizine işletilecek %5 gider vergisi uygulanmasına, (davalıların tahsilde mükerrer olmamak şartıyla sorumlu tutulmasına,) fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
C) Gayrinakdi çek kredisi yönünden; 8.170,00-TL’nin nakden depo edilmek üzere tahsiline (davalıların tahsilde mükerrer olmamak şartıyla sorumlu tutulmasına,)
D) İİK’nin 67/2 maddesi gereği hükmedilen 106.139,55 TL’nin %20’si oranında olmak üzere 21.227,91 -TL icra inkar tazminatına hükmedilmesine (Müteselsil Kefiller….Ltd.Şti ve … bunun 20.980,54 TL’sinden sorumlu olmak üzere) tahsilde mükerrer olmamak şartıyla davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 7.250,39 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.384,06 TL + icra veznesine yatan 572,99 TL olmak üzere toplam 1.957,05 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.293,34 TL harcın tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalılardan müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına, (davalı kefiller 5.208,85 TL’sinden sorumlu tutulmak kaydıyla),
3-Davacı tarafından yapılan; 1.446,26 TL harç, 900,00 TL bilirkişi ücreti, 118 TL tebligat, posta ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 2.464,26 TL yargılama masrafından davanın kabul reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 2.282,37 TL yargılama masrafının tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalılardan müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacının üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca 14.033,26 TL vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine, (davalı kefiller 13.915,76 – TL’sinden sorumlu tutulmak kaydıyla),
6-Davalılar duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
7-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davada haklı çıkma oranına göre 1.222,57 TL’sinin tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalılardan müteselsilen tahsiliyle(davalı kefiller 1.207,89-TL’sin sorumlu tutulmak kaydıyla), 97,43 TL’sinin davacıdan tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,

8-Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.15/03/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır