Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/480 E. 2020/780 K. 09.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/480 Esas
KARAR NO:2020/780

DAVA:Ticari Şirket (Fesih İstemli)
DAVA TARİHİ:21/07/2020
KARAR TARİHİ:09/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Fesih İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile, davacının davalının %43 oranında hissedar ve yönetim kurulu üyesi olduğunu, kardeşi …’nin ise yönetim kurulu başkanı ve aynı zamanda murahhas üyesi olduğunu, davalı firmanın bir aile şirketi olup, davacının, kardeşi… ve annelerinin şirketin ortakları olduğunu, davacıyla… arasında çok sayıda hukuki ihtilaf ve… hakkında devam eden onlarca soruşturma olduğunu, …’nin usulsüz işlemler sebebiyle mahkeme kararı ile annelerinin vasiliğinden azledildiğini, yine Mahkememizin… esas sayılı dosyasından verilen 05/08/2020 tarihli karar ile şirketlerdeki imza yetkisinin kaldırıldığını, buna rağmen hukuk tanımaz işlemlere devam ettiğini, yönetim kurulu başkanı …’nin noter aracılığıyla gönderdiği ihtarnamesi ile 10 şirketin yönetim kurulu toplantısını aynı gün ve aynı dakikada toplamak istediğini, tüm şirketler için 08/06/2020 tarihinde saat 13:00’da yönetim kurulu toplantılarının yapılacağının bildirilerek, gündem maddeleri ve bir adet Gizlilik Taahhütnamesinin davacıya iletildiğini, ve davacının yönetim kurulu toplantısına çağrıldığını, davacı tarafından cevabi ihtarname ile, her şirket için ayrı ayrı günlerde yönetim kurulu toplantısı organize edilmesi, toplantılarının tümü tek tek kayıt altına alınarak tutanağa geçirilemsi vs.gibi hususların davalıya bildirildiği, taleplerine cevap vermeyen yönetim kurulu başkanı …’nin 08/06/2020 tarihli yönetim kurulu toplantısında 10 şirketin yönetim kurulu toplantısını aynı anda aynı yerde toplamak ve şirket yönetim kurulu üyesi olmayan kişilere toplantılara almak sureti ile şirketlere ait kararları toplantı öncesinde imzaladığını, davacının toplantıya girmesi ile birlikte diğer yönetim kurulu üyeleri tarafından önceden yazılıp imzalanan yönetim kurulu kararlarının davacı tarafından da imzalanmak için davacıya baskı yapıldığını, imzalı karar tutanaklarında yer aldığı üzere ilgili yönetim kurulu kararı uyarınca davalı şirket genel kurulunun 17/08/2020 tarihinde yapılacağının yazmakta olduğunu, davacının, tartışma ve müzakere olmadan, toplantı öncesinde hazırlanan ve hiç okumadığı bir belgeyi imzalamayınca da zorlanarak, davalı firmaya ait karar tutanağı imzalatılmaya çalışıldığını, fiziki ve fiili müdahale ile karşılaşan davacının polisi arayarak yardım talebinde bulunduğunu, diğer yönetim kurulu üyeleri olan şüpheliler … ve …’ın da o gün toplantı yapmayarak dağıldığını, 21/08/2020 tarihinde ise daacıya davalı şirketin 2019 yılı olağan genel kurul toplantı davet ilanının davacıya mail yoluyla iletildiğini, iletilen genel kurul davetiyesinde ise genel kurul tarihi olarak 14/09/2020 tarihinin yazıldığını, genel kurul çağrısına dayanak karar talep edilmesine rağmen, dayanak kararın davacıya iletilmediğini, davalı firma yönetim kurulu üyeleri… ve …’ın resmi belgede sahtecilik suçunu işlediklerini, kendilerince imzalanan kararı tahrif ederek genel kurul karar tarihini 14/09/2020 olarak revize ettiklerini, ayrıca ….Sulh Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyasından verilen 29/05/2020 tarihli ara kararına aykırı davranarak, kararı açıkça ihlal ederek suç işlediklerini, davalı firma yönetim kurulu üyeleri hakkında yaptıkları şikayetin halen savcılık dosyası nezdinde derdest olduğunu, somut olayda davalı firma bakımından alınan kararların içeriği dikkate alındığında bunların TTK m 391 uyarınca batıl olduğunu, kararda tahrifat yapılmasının, alınan kararların içeriğinin yönetim kurulunun toplanma ve karar alma usullerine aykırı olduğunu, davacının toplantıyı terke zorlanması, davacıyı toplantıya çağrılmaması ile aynı sonucu doğurduğunu, tahrifat hususunun yönetim kurulu karar defteri celp edilerek incelendiğinde kolaylıkla görülebileceğini, alınan kararların TTK 391/1/c uyarınca pay sahiplerinin, haklarını ihlal eden veya bunların kullanılmalarını kısıtlayan yada güçleştiren nitelikte olduğunu, yönetim kurulu başkanının bu hukuk tanımaz tavırları nedeniyle imza yetkisinin kaldırıldığını, davalı firmanın dahil olduğu hakim şirketlere yönetim kayyımı atandığını beyanla, 14/09/2020 tarihli genel kurul toplantısına dayanak yapılan mezkur 08/06/2020 tarihli olduğu iddia edilen kararın yokluğunun tespitini, aksi takdirde TTK 391’de belirtilen şartlar gerçekleştiğinden batıl olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesi ile, davacının davalı şirketlerin ortaklık yapısı hakkında yanıltıcı bilgiler verdiğini, davacının gerçek dışı iddialarını ispatlayacak tek bir delil bile sunmadan, asılsız bilgi ve belgelerle mahkeme nezdinde delil varmış algısı yaratılmaya çalışıldığını, kötü niyetli davacının şirketlere dava açtığını, bu davanın davalı şirketlere usulune uygun bir başvurunun yapılmamış olması ve bilgi alma ve inceleme hakkının kullandırılmasının engellendiğini gösterir şekilde olumsuz yanıtlandığı veya cevapsız bırakılmak suretiyle karşılanmadığı hususunun sabit olmadığı gerekçesiyle reddedildiğini, davacının, davalı şirketlerde hissedar ve yönetim kurulu başkan yardımcısı sıfatlarına sahip olmanın yanında ayrıca 2019 tarihli olan sirkülerle de görüleceği gibi, imza yetkilisi olduğunu, davacının birçok sözleşme ve belgede imzası bulunduğunu, 08/06/2020 tarihinde her ne kadar yönetim kurulu kararının alınarak 14/09/2020 tarihinde genel kurulun toplanması yönünde karar oluşturulmuş ise de, söz konusu tarihte genel kurul toplantısının yapılmadığını, ayrıca 08/09/2020 tarihinde alınan yönetim kurulu kararıyla da 08/06/20210 tarihli kararın da iptal edildiğini, işbu davanın konusuz kaldığını, davacının dava açmakta hukuki yararı olmadığını bu nedenle davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
….Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas … karar sayılı 08/09/2020 tarihli birleştirme kararı üzerine dosyanın mahkememizin… esas sayılı dosyası ile birleştirildiği, mahkememizin… esas sayılı dosyasından verilen 09/09/2020 tarihli duruşma ara kararı ile, mahkememiz dosyası ile irtibat bulunsa da dava türlerinin farklı olması, birinden verilecek kararın diğerini etkilemeyecek olması, yargılama usullerinin farklı olması dikkate alınarak yargılamanın ayrı olarak yürütülmesinde fayda bulunduğu anlaşıldığından birleşen dosyanın bu dosyada tefriki ile mahkememizin ayrı bir esasına kaydına, yargılamanın yeni esas üzerinden yürütülmesine karar verilmiş ve dava mahkememizin 2020/480 esas sırasına kaydı yapılmıştır.
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, ticaret sicil gazetesi ve ticaret odası kayıtları, hazirun cetvelleri, ihtarnameleri, 08/06/2020 tarihli karar tutanağı, genel kurul davet ilanı, genel kurul çağrısına dayanak yönetim kurulu kararına ilişkin yapılan yazışmalar, ….Sulh Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyasından verilen 29/05/2020 tarihli ve 02/07/2020 tarihli ara kararları, … Cumhuriyet Başsavcılığı Genel Soruşturma Bürosunun … CBS sor nolu dosyasının UYAP örneği, … Cumhuriyet Başsavcılığı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi bürosunun … sayılı dosyasının UYAP örneği celp olunmuştur.
Davacı vekilince 07/09/2020 tarihli talep dilekçesi ile, 08/06/2020 tarihli karar dayanak gösterilerek genel kurul kararının uygulanmasının tedbiren durdurulmasını talep etmiş olduğu, mahkememizin 11/09/2020 tarihli ara kararı ile HMKnun 389.mad şartlarını taşımayan tedbir isteminin reddine karar verildiği görülmüştür.
Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, davalının beyanları, celp olunan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; 08/06/2020 tarihinde alındığı iddia edilen yönetim kurulu kararının butlana tabi olup olmadığı, ya da iptale tabi olup olmadığına ilişkin yönetim kurulu kararının iptaline yönelik olduğu, … İnş ve Tic AŞ’nin 2020/5 karar sayılı 08/06/2020 tarihli yönetim kurulu kararının incelenmesinde; şirketin 2019 yılına ilişkin olağan genel kurul toplantısı için 14/09/2020 tarihinde saat 11.00’de şirket merkezinde gündem maddeleri ile toplanmasına ve 2019 yılı olağan genel kurul toplantısının TTKnun 414.mad uyarınca ilanlı yapılmasına katılanların oy çokluğu ile karar verildiği, kararın yönetim kurulu başkanı … ve Yönetim Kurulu Üyesi … tarafından imzalandığı, davacının yönetim kurulu başkan vekili olarak işbu yönetim kurulu kararını imzalamadığı, ancak 14/09/2020 tarihinde söz konusu tarihte genel kurul toplantısının yapılmadığı, davalı şirketin 08/09/2020 tarihli yönetim kurul kararı ile 14/09/2020 tarihli genel kurul çağrısına dayanak yapılan 08/06/2020 tarihli kararın, yargılamaya konu edilmiş olması sebebiyle ileri bir tarihe ertelenmesinde karar kılındığı, ayrıca 08/09/2020 tarihinde alınan yönetim kurulu kararıyla da 08/06/20210 tarihli kararın da iptal edildiği, dolayısıyla dava konusu edilen 08/06/2020 tarihli yönetim kurulu kararının iptaline yönelik davanın konusunun kalmadığı anlaşıldığından, davacının davasının konusuz kalması ve bu bağlamda hukuki yararının kalmaması nedeniyle dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ve dosya içeriğine göre;

1-Davacının davasının konusuz kalması ve bu bağlamda hukuki yararının kalmaması sebebiyle dava hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 54,40TL karar harcının peşin olarak alındığından ayrıca alınmasına yer olmadığına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince; 4.080,00TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak kendini vekil ile temsil ettiren davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 11,00TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 09/12/2020

Başkan …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Katip …
e-imzalı