Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/477 E. 2021/749 K. 05.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/477
KARAR NO:2021/749

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:09/09/2020
KARAR TARİHİ:05/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı hakkında ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile başlatılan takibin davalının itirazı üzerine durduğunu, taraflar arasında yapılan ticaret gereği davalının 18/06/2020 tarihli cari hesap ekstresinden kaynaklı 19.722,68 TL borcu bulunduğunu, bu nedenlerle itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında ticari ilişki olduğunun tarafların kabulünde olduğunu, ancak taraflar arasında cari alacak bakiyesi bulunmadığını, taraflar arasında alışveriş tamamlanmış olup alacak borç ilişkisinin sonlandırıldığını, bu hususun tarafların kayıtlarının tetkikinden de anlaşılacağını, talep edilen faiz oranlarının da çok yüksek olduğunu, davalının kısmen ya da talep edilen miktarda borçlu olduğu kanaati hasıl olması halinde faiz oranlarının da piyasa koşullarına uygun olarak hesaplanması gerekeceğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava itirazın iptali davasıdır.
….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası UYAP sistemi üzerinden getirtilmiş, incelendiğinde; davacı tarafından davalı aleyhine 19.722,68 TL üzerinden takip başlatıldığı, borçlunun itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Dosya mali müşavir bilirkişiye tevdi olunmuş, düzenlenen 11/06/2021 tarihli raporda; taraflar arasındaki ticari ilişkinin yıllara sarih olduğu, her iki tarafa ait 2019-2020 yılına
ilişkin ticari defterleri üzerinde inceleme yapıldığı, davacıya ait 2019-2020 yılı ticari defter kayıtlarına göre, 24.06.2020 takip tarihi itibariyle davalıdan cari hesaptan kaynaklı alacağının 19.722.68 TL olduğu,
davalıya ait 2019-2020 ticari defter kayıtlarına göre ise, 24.06.2020 takip tarihi itibariyle davacıya 19.823.77 TL (taraf kayıtları 101,09 TL farkla birbirini doğruladığı) borçlu olduğu,
işbu tespitler sonucunda, davacının davalıdan ….İcra Md … Esayılı ilamsız icra takip dosyasından (24.06.2020 takip tarihi itibariyle) 19.722.68 TL alacak
talebinin yerinde olduğu, tarafların tacir olduğu ve taraflar arasındaki ticari işlemlerde faiz talebinin yerinde olduğu, davacının takip öncesi davalıya TBK.117 maddesi anlamında borç ihtarında bulunulmadığı
, davalının 24.06.2020 takip tarihi itibariyle temerrüde düştüğünün kabulü gerektiği, takip 24.06.2020 tarihinden itibaren 19.722.68 TL asıl alacak için 3095 sayılı yasanın 2/2
maddesi gereğince % 10 ve değişen oranlarda ticari temerrüt faiz talep edebileceği, takipte talep edilen % 13.75 temerrüt faiz oranın yerinde olmadığı belirtilmiştir.
Davacının iddiaları, davalı beyanları, toplanan deliller, icra dosyası, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 maddeleri uyarınca ticari defter ve belgeler nezdinde mali yönden bilirkişi incelemesi yapılması yoluna gidilmiştir.
Yapılan bilirkişi incelemesi ile tarafların usulüne uygun olarak tutulan delil vasfına haiz ticari kayıtlarına göre davalıdan takip miktarınca alacaklı olduğu, davalı şirket kayıtlarına göre davacı kayıtlarından 101,09 TL fazlasıyla davacıya 19.823,77 TL borçlu olduğu, taraf defterlerinin 101,09 TL farkla birbirini doğruladığı, davacı tarafından düzenlenen faturaların davalı şirket ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı tarafça faturaya süresi içinde herhangi bir itirazda bulunulmadığı anlaşılmakla cari hesap ilişkisi doğrultusunda takibe konu edilen miktar üzerinden davalının davacıya borçlu olduğu kanaatine erişilmiştir.
Öte yandan, cari hesap – fatura alacağı kapsamında kabul edilen miktar likit ve belirlenebilir olduğundan (emsal için bknz. Yargıtay 19. H.D. 2016/5503 E. 2017/3917 K. Sayılı ilamı) kabul edilen miktar üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği kanaatiyle neticeden aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile,
1-….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında davalı borçlu tarafından yapılan itirazın 19.722,68-TL asıl alacak üzerinden İPTALİ ile, takibin bu miktar üzerinden devamına, asıl alacak tutarına takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek % 10,00 oranında ve TCMB tarafından belirlenen değişen oranlarda avans faiz uygulanmasına,
2-İİK’nun 67/2 maddesi uyarınca takipteki itiraza konu olan ve hükmedilecek alacak bedeli olan 19.722,68-TL’nin %20’si oranında olmak üzere 3.944,53-TL aleyhlerine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, bunun davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 1.347,25 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 336,82 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.010,43 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
4-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan; 399,02 TL harç, 750,00 TL bilirkişi ücreti, 52 TL tebligat, posta ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 1.201,02 TL yargılama masrafının davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 05/10/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza