Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/466 E. 2021/372 K. 28.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/563 Esas
KARAR NO:2021/293

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:14/10/2020
KARAR TARİHİ:08/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalıdan 600 ünite botox satın almak için 21/11/2019 tarihli proforma faturaya istinaden 75.774-USD ödeme yaptığını ancak davalının 600 üniteye tekabul eden malların yanızca 200’ünü teslim ettiğini, kalan 400 ünite botox malzemesinin teslim edilmediğini yani edimin eksik ifa edildiğini, arabuluculuk da dahil olmak üzere karşı tarafla yapılan tüm görüşme çalışmalarının sonuçsuz kaldığını, …. İcra Dairesinin … Esas sayılı icra takibi başlatıldığını ancak davalının borca haksız yere itiraz ettiğini, yapılan haksız itirazın iptali ile borçlunun takip konusu borcu icra dosyasında belirtilen faiziyle ödemesini, alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini, davalı tarafın arabuluculuk görüşmelerine katılmaması nedeniyle vekalet ücretinin ve dava masraflarının davalı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin 21/11/2019 tarihli faturaya istinaden 600 adet botox ürününü davalıya eksiksiz olarak gönderildiğini, eksik teslimat iddialarını kabul etmediklerini, botox ürünlerinin oda sıcaklığında en fazla 2 gün dayanabildiğini ve teslimat gününün tatile gelmesi sebebiyle depoda bekletilmiş ise ürünlerin bozulabileceğini, bu durumu ön göremeyen davacı firmanın müvekkilinden haksız yere tekrardan ürün göndermesini talep ettiğini, haksız ve mesnetsiz davanın reddi ile kötü niyetli takip başlatan davacı aleyhine %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilince sunulan beyan dilekçesinde özetle; ilamsız takip yapılan icra takibinde yabancı para alacağının Türk Lirası karşılığının gösterilmediği, hangi tarihteki kur üzerinden tahsilin talep edildiğinin belirtilmediği, borcun sebebinin belirtilmediğinden bahisle itirazın iptali davasının özel dava şartı yokluğu nedeniyle reddini talep etmiştir.

ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup; …. İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyası Mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; itirazın iptali davasıdır.
…. İcra Müdürlüğü’nü … Esas Sayılı icra dosyası incelendiğinde; … Limited tarafından borçlu …’ne alacak ve alacağın faizi olmak üzere toplam 51.667,76-USD üzerinden icra takibi yapıldığı, borçlunun itirazı üzerine alacaklı tarafından itirazın iptali davası açıldığı anlaşılmıştır.
Dava dayanağı icra takibinde, yabancı para alacağının tahsili amacı ile takip yapılmıştır. İİK.nun 58/3.maddesi uyarınca, alacağın Türk parası karşılığı ya da fiili ödeme günündeki Türk Lirası karşılığının gösterilerek talepte bulunulması gerekir. Aynı zorunluluk, İİK.nun 60/1. maddesi gereğince ödeme emri için de geçerlidir. İİKnun 58/3 maddesi gereği takip talebinde alacak ve teminat yabancı para cinsinden olması halinde alacağın hangi tarihteki kur üzerinden talep edildiğinin belirlenmesinin gerektiği, anılan yasa hükmünün emredici niteliktedir.
6098 sayılı Borçlar Kanunu (TBK.)’nun 99.maddesinde, yabancı para borcunun vadesinde ödenmemesi halinde, alacaklının bu alacağını aynen, vade veya fiili ödeme günündeki rayice göre ülke parası ile ödenmesini isteyebileceği kabul edilmiştir.
İİK’nun 58/3 ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 99. Maddesi uyarınca yabancı para borcunun vadesinde ödenmemesi halinde alacaklı bu borcu vade veya fiili ödeme günündeki rayice göre, Türk parası ile ödenmesini isteyebilir.
Somut olayda; davacı alacaklı şirket davalı şirkete yapmış olduğu icra takibini USD üzerinden yapmış olup, Türk parası karşılığı gösterilmemiş, yapılan incelemede de ödeme emrinde yabancı para alacağının Türk parası ile karşılığının gösterilmediği ve yabancı para alacağı olarak tahsil istenmesine rağmen hangi tarihli kur üzerinden talepte bulunulduğunun açıkça yer alması zorunlu olmasına rağmen bu hususun davaya konu ödeme emrinde yer almadığı anlaşılmaktadır.
Yargıtay ….Hukuk Dairesi’nin 2018/… Esas, 2019/… Karar sayı ve 22/05/2019 tarih, 2015/… Esas, 2016/… Karar sayı ve 23/03/2016 tarih, 2009/… Esas, 2010/… Karar sayı, 21/04/2010 tarih, Yargıtay 6.Hukuk Dairesi’nin 2007/… Esas, 2008/… Karar sayı ve 25/06/2008 tarih, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 12.05.1999 tarih, 99/…-… Esas, 99/… Karar sayılı,Y.19.HD.nin 2013/… E.,2013/… K.sayı ve 20/6/2013 tarih,Y.19.HD.nin 2014/… E.,2015/… K.sayı ve 24/06/2015 tarihli kararı v.b içtihatları gibi Yargıtay’ın istikrar kazanmış uygulaması uyarınca; ” İİK’nun 58/3. maddesine göre alacağın Türk parası ile tutarının takip talepnamesinde gösterilmesi zorunludur. Aynı zorunluluk, İİK’nun 60/1. maddesi gereğince ödeme emri için de geçerlidir. Bu zorunluluğun yerine getirilmemesi kamu düzeni ve devletin hükümranlık hakları ile ilgili olup, süresiz şikayet nedeni olduğu gibi, takibin her safhasında doğrudan doğruya göz önünde tutulmalıdır. Takip talepnamesinde veya ödeme emrinde yabancı para alacağının Türk parası karşılığının gösterilmemiş olması halinde icra takibine yönelik itiraza müteakip açılacak itirazın iptali veya kaldırılması davasının,yasaya uygun takip yapılmadığından dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekir. “
Belirtilen bu sebeplerle dava konusu yapılan icra takibindeki takip talebinde ve ödeme emrinde yabancı para alacağının TL cinsinden karşılığının gösterilmemesi ayrıca hangi tarihteki kur alacağı üzerinden talep edildiğinin belirtilmediği, TBK 99, İİK 58/3, 60. maddeleri ve istikrar kazanmış Yargıtay kararları ve BAM kararlarında da belirtildiği üzere belirtilen eksikliklerden kaynaklı hukuka aykırılığın kamu düzenine ilişkin olması sebebiyle mahkemece resen gözetilmesi gerektiği anlaşılmış, takibe yönelik itirazın iptali için açılan eldeki dava usulüne uygun takip yapılmadığından dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekmiştir. Ayrıca karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 7/2 maddesine göre “Davanın dinlenebilmesi için kanunlarda öngörülen ön şartın yerine getirilmemiş olması ve husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde, davanın görüldüğü mahkemeye göre bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunur.” düzenlemesi nazara alınarak; mahkememizce dava şartı yokluğu nedeniyle usulden red kararı verildiğinden tarifenin 2. kısmının 2. bölümünde yazılı ücretleri geçmemek üzere 3. kısma göre davalı yararına vekalet ücretine hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
(1)Davalı hakkında usulüne uygun icra takibi bulunmadığı anlaşıldığından davanın USULDEN REDDİNE,
(2)Şartları oluşmayan tazminat talebinin reddine,
(2)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 59,30-TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan 5.357,17-TL harçtan mahsubu ile bakiye 5.297,87-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
(3)Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
(4)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 7/2. Maddesi gereği 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
(5)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
(6)6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin arabulucuk toplantısına katılmayan davalıdan tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 08/04/2021

Katip …
✍e-imzalıdır.

Hakim …
✍e-imzalıdır.