Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/465 E. 2022/549 K. 13.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/465 Esas
KARAR NO :2022/549

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:04/09/2020
KARAR TARİHİ:13/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile, davacı ile davalı arasında 2017 yılından beri süregelen sözleşmesel ilişki bulunduğunu, taraflar arasında imzalanan yetkili servis sözleşmesi ile davacının, davalı şirketin pazarlamasını yaptığı ürünlerin yetkili servisi olarak teknik destek ve onarım faaliyeti verdiğini, ancak davalı şirketin 31/10/2018 tarihinde yaptığı açıklamayla Türkiye pazarından çıkma kararı aldığını, alınan bu karar doğrultusunda davalı şirketin, davacının hak ediş ücretlerini Ekim 2018’den beri ödemediğini, taraflar arasındaki yetkili servis sözleşmesine göre davalı şirketin, davacının işçilik tutarı, yedek parça tutarı adı altında fatura ettiği alacak kalemlerini davacıya ödemek zorunda olduğunu, davalı şirketin düzenlenen bu faturaları Türkiye pazarından çıkacağını duyurmadan önce hakediş ücreti adı altında davacıya düzenli olarak ödediklerini, ancak davalı şirketin ilgili duyurusundan sonra bu ücretlerin ödenmediğini, davacının ödenmeyen hak ediş ücretlerinin tahsili amacıyla ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından başlatılan ilamsız icra takibine davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, itirazın haksız olduğunu beyanla, haksız itirazın iptaline, davalının %20’den az olmamak üzere tazminat ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … … Paz ve Tic AŞnin davalı … … ve Tic AŞ’ye tasfiyesiz infisah yoluyla vergisiz olarak bütün aktif ve pasifleri ile birlikte kül halinde devrolması suretiyle, davalı şirket ile birleşmesine karar verildiğini, davalı ile davacı arasındaki yetkili servis sözleşmesi ve süregelen ticari ilişki uyarınca davacının, davalı tarafından satış ve pazarlaması yapılan ürünlerin satış sonrası bakım, onarım, montaj gibi servis hizmetlerinin yürütülmesini üstlendiğini, davalı şirketin bağlı bulunduğu … … ….’ın, Türkiye yerel satış operasyonundan çıkma kararı aldığını, davalı şirketin bağlı bulunduğu şirket tarafından alınan karar uyarınca davalı tarafından Türkiye içerisinde satış operasyonlarının sonlandırılmasının zaruri hale geldiğini ve bu alınan söz konusu kararın tüm yetkili servislere bildirildiğini, bu bilgilendirmeden sonra da davacı dahil yetkili servislerden talep olmadıkça satış da yapılmadığını, çıkma kararına istinaden tüm yetkili servis sözleşmelerini sonlandırma kararı alınarak tüm yetkili servis sözleşmelerini 2019 yılı Mart ayı sonu itibariyle fesh ettiklerini, davacı ile davalı arasındaki sözleşmenin feshinin sözleşmeye uygun olarak yapılmış olup, ticari ilişkinin 2019 Mart ayı sonu itibariyle sona erdiğini, davacının davalı şirkete olan borcuna istinaden 25/03/2019 tarihinde davacıya … 12.İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlattıklarını, ardından davacının davalıya 117.078,49TL ödeme yaparak borcunu ödediğini, davacı tarafından davalı şirkete gönderilen ödeme emri ile söz konusu ödeme emrine istinaden davacı tarafından davalıya yapılan ödeme göz önüne alındığında, davacının 20/05/2019 tarihinde davalıya borçlu olduğu ve buna rağmen gönderdiği ödeme emrinin haksız olduğunu, davacının mevcut durumda davalı şirket nezdinde yalnızca 20.671,07TL tutarında alacağı bulunduğunu, işbu dava ile talep edilen tutara ilişkin davalı şirketin borçlu olduğunun kabulünün mümkün olmadığını beyanla, haksız davanın reddini, davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası, faturalar, ticaret sicil gazetesi, ihtarname, hesap hareketleri, ticari defter ve kayıtlar celp olunmuştur.
….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı … tarafından borçlu … … Paz ve Tic AŞ aleyhine faturalara dayanılarak asıl alacak ve işlemiş faiz olmak üzere toplam 77.831,19TL üzerinden takip başlatıldığı, itiraz üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak dosya talimat yolu ile inceleme yapılmak suretiyle bilirkişiye tevdi edilmiş olup, bilirkişi … tarafından tanzim olunan 05/04/2021 tarihli bilirkişi raporunda; davalı firmanın incelenen kanuni defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin tam ve birbiriyle uyumlu olduğunu kanunun aranan koşullarını taşıdığını, davalı firmanın kayıtlarına göre davacı firmanın takip tarihi itibariyle davalı firmaya 84.499,69TL borcu bulunduğunu, dava tarihi itibariyle davacının davalı firmadan 20.671,07TL alacaklı olduğunu belirtmiştir.
Davacı ticari defter ve kayıtları yönünden ise bilirkişiler SMMM … ve Avukat … tarafından tanzim olunan 29/09/2021 tarihli bilirkişi raporunda; davacının 2018/2019 yılında 2.sınıf tüccar olup, işletme hesabı defteri tuttuğunu, 2.sınıf işletme defterine tabi olduğundan defter kayıtlarında davalıya düzenlediği faturaları defterin gelir bölümüne, davalıdan alınan faturaları defterin gider bölümüne kayıt ettiğini, işletme defteri esasına göre davalıya yapmış olduğu ödemeleri, davalıdan yapmış olduğu tahsilatları kayıt altına alma imkanı olmadığından yapılan ödeme ve tahsilatların davalı … Bankası hesap ekstrasından tespit edildiğini, davacı tarafından ibraz edilen 2018-2019 işletme defter ve … Bankası hesap ekstrasından yapılan hesaplamalar sonucu davacının davalıdan 42.948,40TL alacaklı göründüğünü, davalı kayıtlarının incelenerek düzenlenen raporda, dava tarihi itibariyle davacının davalı firmadan 20.671,07TL alacaklı olduğunun görüldüğünü, davacı ile davalı kayıtlarının bakiye hesap farkının 22.277,33TL olarak göründüğünü, bilirkişi rapor ekinde ve rapor içeriğinde davalıya ait ayrıntılı cari hesap dökümü mevcut olmadığından kayıtlar arasındaki farkın tespit edilemediğini belirtmişlerdir.
Bilirkişiler tarafından tanzim olunan 20/01/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda; davalı tarafça ayrıntılı cari hesap dökümü mahkemeye ibraz edilmediğinden davacı kayıtları ile karşılaştırılmamış olup, kök raporda değişiklik yapılmasını gerektirir bir husus bulunmadığının tespit edildiğini belirtmişlerdir. Bilirkişiler tarafından tanzim olunan ikinci ek raporda ise; davalının davacıya 384.761,56TL tutarında fatura düzenlediğini, 71.544,27TL tutarında 120-320 virman işlem kaydı ile davacıya toplam 456.305,83TL borç kayıt ettiğini, davalının davacıdan toplam 282.811,64TL tutarında fatura aldığını, davacıdan banka havalesi ile toplam 60.019,06TL tahsilat yaptığını, davacıdan 105.170,76TL tahsilat yaptığını, 28.975,44TL 120-320 virman işlem kayıt işlemi yaparak davacıdan toplam 476.976,90TL tutarında alacak kayıt ettiğini, davalının davacıya 20.671,07TL borçlu göründüğünü, davacı ile davalı cari hesap borç-alacak bakiyeleri arasında 22.277,33TL tutarında fark olduğunu, davalının davacıya düzenlediği faturalardan toplam 174.487,14TL tutarında faturanın davacının işletme defterinde gider bölümünde, davalının davacıdan aldığı (davacının davalıya düzenlediği) faturalardan toplam 152.209,81TL tutarındaki faturanın davacının işletme defterlerinin gelir bölümünde tespit edilemediğinden davacı ile davalı arasında (174.487,14TL-152.209,81TL) 22.277,33TL bakiye farkı olduğunu, davacının kayıt noksanlıkları olduğu görüşü ile (kendi kestiği faturaları bile kayıt etmediğinden) davacının davalıdan 20.671,07TL alacaklı olduğunu, incelemelerin dosya ve davacının defter kayıtları ve banka ekstralarından, davalının cari hesap ekstresi üzerinden yapılmış olup, davalının cari hesap ekstrasına ve davacının defter kayıtlarına yansıyan faturaların içeriğinin mahkemenin takdirinde olduğunu belirtmişlerdir.
Bilirkişi raporları taraflara tebliğ edilmiş olup rapora karşı beyanlar dosyaya ibraz edilmiştir.
Dava, davacı ile davalı arasında bulunan ticari ilişki sebebiyle düzenlenen faturaların davalı tarafından ödenmemesi üzerine alacağın tahsili amacıyla davalı hakkında başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebine ilişkindir.
Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, davalının savunması, icra takip dosyası, tanzim olunan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı ile davalı arasında yetkili servis sözleşmesi imzalandığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, taraflar arasındaki yetkili servis sözleşmesi gereğince verildiği iddia edilen servis, destek ve onarım faaliyetlerinden kaynaklı hak ediş bedellerinin davalı tarafından ödenmediği belirtilerek, alacağın tahsili amacıyla davacı tarafından başlatılan icra takibine davalının itirazı noktasında toplandığı tespit edilmiştir. mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu tanzim olunan ve mahkememizce de kabul gören bilirkişi raporuna göre,davacı ve davalının ticari defter ve kayıtlarının incelendiğini, davalının davacıya 384.761,56TL tutarında fatura düzenlediği, 71.544,27TL tutarında 120-320 virman işlem kaydı ile davacıya toplam 456.305,83TL borç kayıt ettiği, davalının davacıdan toplam 282.811,64TL tutarında fatura aldığı, davacıdan banka havalesi ile toplam 60.019,06TL tahsilat yaptığı, davacıdan 105.170,76TL tahsilat yaptığı, 28.975,44TL 120-320 virman işlem kayıt işlemi yaparak davacıdan toplam 476.976,90TL tutarında alacak kayıt ettiği, davalının davacıya 20.671,07TL borçlu göründüğü, davacının ticari defter ve belgelerine göre davacının davalıdan 42.568,83TL alacaklı göründüğü, kural olarak davacının alacağını ispat yükümlülüğünün bulunduğu, buna göre alacağa konu işin yapıldığını, hizmetin verildiğini davacının ispat etmesi gerektiği, bu konuda tarafların ticari defter ve belgeleri dışında bir delil bulunmadığı, bu itibarla davalının defterlerinde kayıtlı olan 20.671,07TL tutarında davacının alacağının bulunduğu hususunda bir duraksama bulunmadığı, fazlaya ilişkin takip yönünden ise davanın ispat edilemediği, davalı daha önce temerrüde düşürülmediğinden işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı, davacının işbu alacağının tahsiline yönelik başlattığı icra takibinde davalının kısmen haksız olduğu anlaşılmakla, davalının …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin 20.671,07-TL asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, ayrıca alacak belirlenebilir olduğundan İİK 67/2 md. uyarınca takibin devamına karar verilen 20.671,07-TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, reddedilen kısım yönünden davalının takipte kötü niyetli olduğu sabit olmadığından kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ve dosya içeriğine göre;
Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile;
1-Davalının …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin 20.671,07-TL asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-İİK 67/2 md. uyarınca takibin devamına karar verilen 20.671,07-TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Reddedilen kısım yönünden davalının takip kötü niyetli olduğu sabit olmadığından kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir olunan 9.200,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Red olunan dava yönünden Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir olunan 9.200,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 1.412,04TL karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 940,01TLnin mahsubu ile bakiye 472,03TLnin davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
7-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 343,20TL’sinin davalıdan, 976,80TL’sinin davacıdan tahsili ile Hazine adına gelir kaydına,
8-Davacı tarafından yapılan bilirkişi ücreti ve posta masrafı olmak üzere toplam 3.146,90TLnin davanın kabul ve red oranına göre (0,26) hesaplanan 818,19TLsinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın kendi üzerinde bırakılmasına,
Ayrıca davacı tarafından dava açılırken yatırılan 940,01TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı tarafından yapılan 150,00TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 111,00TLsinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye kısmın kendi üzerinde bırakılmasına,
10-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 13/09/2022

Katip …
E-İMZALI

Hakim …
E-İMZALI