Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/463 E. 2022/843 K. 15.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/463 Esas
KARAR NO:2022/843

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:03/09/2020
KARAR TARİHİ:15/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket nezdinde “İşyerim Sigorta Poliçesi” ile sigortalı bulunan … A.Ş.’nin kullanımında olan … / İstanbul adresindeki işyerinde 15/07/2019 tarihinde davalıya ait temiz su tesisatının patlaması sonucu iş yerinde hasar meydana geldiğini, söz konusu hasarın müvekkili şirkete ihbarı üzerine bağımsız uzman eksper tayin edildiğini, yapılan inceleme ve çalışmalar neticesinde düzenlenen 13/09/2019 tarihli ekspertiz raporu ile toplam 50.545,63-TL hasar oluştuğunun tespit edildiğini, değerlendirmeler ve toplanan belgeler ışığında davacı müvekkili sigorta şirketi tarafından sigortalıya 27/09/2019 tarihinde 50.545,63-TL hasar bedelinin ödendiğini, davaya konu olayın davacı müvekkili şirketin sigortalısına ait işyerinde davalıya ait temiz su tesisatının patlaması sonucu işyerine sirayet eden su neticesinde oluşan hasarın davalıya rücusu olgusuna dayandığını, hasardan sorumlu davalı hakkında yasal süre içerisinde …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını ancak davalı tarafından borca itiraz edildiğini, yargılama masrafı ve vekalet ücretinin karşı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle huzurdaki itirazın iptali davası süresi içerisinde açılmadığından davanın zamanaşımı bakımından reddine karar verilmesi gerektiğini, hasarın meydana geldiği tahmin edilen ve işyerinin kapalı olduğu 12 – 16/07/2020 tarihleri arasında idare santraline bildirilmiş herhangi bir su arıza kaydının tespit edilemediğini, … … Org. San. Bölg. … İş Sanayi Sitesi 9. Blok tarafından müvekkili idare santraline yapılan su arızası ihbarına da en hızlı şekilde müdahale edilerek sorunun giderildiğini, dolayısıyla bahse konu hasarın oluşmasında herhangi bir ihmal veya gecikmenin söz konusu olmadığını, tazminat hukuku açısından sorumluluğun doğması için zarara neden olan olayla tazminat talep edilen tarafın eylemi arasında bir illiyet bağının bulunması gerektiğini, zararı meydana getiren sebeplerin ve kusur durumunun tespiti için binaya ait yapı ruhsatı ve projelerin getirtilmesi – binanın projeye uygun yapılıp yapılmadığı hususlarının tespit edilmesi gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte talep edilen hasar bedelinin fahiş bir rakam olduğunu, hasara uğrayan emtianın alım ve teslimine ilişkin fatura ile belgelerin dosyaya ibraz edilmesi rayiç bedel incelemesi yapılması gerektiğini, ödeme tarihinden itibaren faiz talep edilmesi ve %20 icra inkar tazminatı istenmesinin hukuka aykırı olduğunu, müvekkili idarenin davacıya kesinleşmiş bir borcu bulunmadığından ve temerrüde düşme durumunun da söz konusu olmadığından dava tarihinden sonrası için ancak yasal faiz talep edilebileceğini, açıklanan ve re’sen nazara alınacak sebeplerle açılan haksız davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup; davacı vekili tarafından sunulan 09/10/2020 tarihli cevaba beyan dilekçesi, davacı vekili tarafından sunulan 04/02/2021 tarihli beyan dilekçesi ekinde tapu bilgileri, … Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürlüğü’nün 28/01/2021 tarihli müzekkere cevabı, … Sigorta A.Ş. tarafından verilen 28/01/2021 tarihli müzekkere cevabı ekinde … no’lu sigorta poliçesi – ödeme belgeleri – hasar dosyası, … Organize Sanayi Bölgesince verilen 02/04/2021 ve 24/03/2021 havale tarihli müzekkere cevapları, … Tapu Müdürlüğü’nün 29/06/2021 ve 13/08/2021 tarihli müzekkere cevapları ekinde dava konusu taşınmaza ait tapu kayıtları, davalı … vekili tarafından sunulan 21/12/2021 tarihli bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi, davacı vekili tarafından sunulan 23/12/2021 tarihli bilirkişi raporuna itiraz ve beyan dilekçesi, davalı vekilince sunulan 25/08/2022 tarihli bilirkişi ek raporuna itiraz ve beyan dilekçesi, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası Mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
(2)Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, sigorta uzmanı … – inşaat mühendisi… – makine mühendisi … ve muhasebe / finans uzmanı …’a tevdii edilen dosyada tanzim olunan 26/11/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; …Ltd. Şti. tarafından hazırlanan 13/09/2019 tarihli eksper raporunda sigortalı işletmenin beyanına göre 12/07/2019 – 16/07/2019 günleri arasında işyeri kapısı önündeki su hortumunun patlaması ile sızan suyun işyeri içerisindeki emtia ve makine yedek parçalarına sirayet ederek 161.231,00-TL hasara neden olduğu – bayram sonrası işyerini açan işyeri yetkilisinin kaç gün boyunca su içinde kaldığının net olarak bilinmediğini, sigortalı yetkilisi ile görüşülerek yapılan ikinci kontrolde hasarlı malzemelerin maliyetinin 120.067,10-TL + paslı lekeli malzemeler için kullanılan yağ bedelinin 400,00-TL ve sovtaj değerinin 1.750,00-TL %61,08 oranında eksik sigorta olduğu anlaşılmakla buna göre hesaplama yapıldığında 45.129,24-TL (emtia hasarı) + 3.866,39-TL (makine hasarı) + 1.550,00-TL (temizlik / suyun boşaltılması vb.) = 50.545,63-TL toplam hasar bedeli üzerinde sigortalı ile davacı şirketin sözlü olarak mutabık kaldıklarını, davacının sigortalısına ait … / İstanbul adresinde yer alan işyerine davalıya ait su borusunun patlaması sonucu suların dolduğunu ve bodrum katta yer alan makine yedek parçalarında hasara neden olduğunu, dört günlük bayram tatili sonrası 16/07/2019 günü işyerinin açılması ile durumun farkedildiğini ve sigorta şirketi ile davalı …’ye arıza kaydı yaptırıldığını, davacı tarafından görevlendirilen sigorta eksperi tarafından olay mahalinin incelenerek rapor tanzim edildiğini, sunulan raporda 16/07/2019 tarihinde … çalışanlarının onarım işine devam ettikleri hususunun beyan edildiğini, hasarlı olduğu belirtilen parçaların büyük bir bölümünün yapılan temizlik sonrası kurtarıldığını ancak 7.112 adet parçanın geri döndürülemeyecek şekilde hasar alması nedeniyle temizlenmesi uygun görülmeyerek bunların bedelinin hesaplandığını, eksik sigorta ve sovtaj değerlendirmesi sonucu sigortalının zararının 50.545,63-TL olarak hesaplandığını ve bu konuda mutabakat sağlanarak hasar miktarının davacı tarafından 27/09/2020 tarihinde sigortalıya ödendiğini, davalı vekilinin dosyaya sunduğu cevap dilekçesinde olayda meydana geldiği ifade edilen zarar ile müvekkilinin illiyet bağı bulunmadığı – sigortalının gerekli önlemleri almadığı – binanın projeye uygun olarak inşa edilip edilmediği – projeye aykırı bir durum olup olmadığı hususlarının araştırılması gerektiği ifade edilerek davanın reddine karar verilmesinin talep edildiğini, dosyaya CD içinde sunulan mimari projenin incelenmesinde davaya konu binanın önünde “Ön Bahçe” adı ile ortalama 5 metrelik bir mesafe olduğu ondan sonra da yol olduğunun tespit edildiğini, projenin incelenmesinde çizim tekniğinden bodrum kat duvarlarının betonarme perde olmayıp 20 cm. kalınlığında tuğla duvar olduğu ve yine projede bodrum kat dış duvarlarında su izolasyonu ile ilgili bir imalatın gösterilmediğinin anlaşıldığını, ekspertiz çalışması sırasında dosyaya sunulan fotoğraflardan … elemanının binanın hemen duvarının yanında çalıştığının görüldüğünü, bu durumda temiz su borusunun binanın ön bahçe mesafesi içinde ve duvara hemen hemen bitişik yerde patladığı sonucuna varıldığını, bu durumda yüksek basınçlı ve çok miktarda suyun bu kısma dolduğu ve bunun sonucu olarak da bodrum kat duvarlarından sızarak bodrum katın içine dolduğunun anlaşıldığını, bu gibi basınçlı ve yüksek miktarda olan su dolması durumlarında yüzeyden sızan sulara karşı yapılması gereken su izolasyonunun yeterli olamayacağını, binaya “Yapı Kullanma İzni” verildiğine göre binanın projeye uygun olarak inşa edildiğinin kabul edilebileceğini, İstanbul … Organize Sanayi Bölgesi Yönetimi tarafından sigortalıya gönderilen 24/03/2021 tarihli yazıda davaya konu binanın ön cephelerinde mimari projeye aykırı olarak ön cepheleri hafredilerek 20 kapı numaralı işyerinin bodrum katına iniş merdiveni yaptırıldığı ve 15-17-18-19 kapı numaralı işyerlerine kuranglezler yaptırıldığı – ayrıca bodrum katta tüm ara duvarların kaldırıldığının tespit edildiği bu söz konusu aykırılığın 30 gün içerisinde kaldırılarak mimari projeye uygun hale getirilmesi gerektiği ifade edildiğini, bu durumda suyun duvarlardan sızması yerine kuranglezlerden girdiği düşünülebileceğini ancak ekspertiz raporunda suyun duvarlardan sızdığından bahsedildiğini, kuranglezlerden suyun girmesi halinde olayda olduğu gibi tabanda birikme şeklinde olmayıp çok daha fazla olarak göllenme şeklinde su olması gerektiğini ve bu durumda zararın çok daha fazla olacağını açıklanan nedenlerle davaya konu su sızması olayında davalı …’nin %100 oranında kusurlu olduğu sonucuna varıldığını, hasar tespiti açısından yapılan değerlendirme ile (sovtaj bedeli düşülmek suretiyle) emtia hasarının 118.717,10-TL + makine temizlik hasarının 4.500,00-TL ve temizlik hasarının 1.550,00-TL olmak üzere toplam 124.767,10-TL net hasar oluştuğunu, davacı … ..’ın tanzim ettiği … no’lu “İş Yerim Sigorta Poliçesi”nin incelenmesinde 894.436,62-TL sigorta bedeli üzerinden sel ve su baskını teminatı verdiğinin görüldüğünü, şehir su şebekesinin arızası nedeniyle sebep olacağı zararların teminata ilave edildiğini, dava konusu hasarın sigortalı binanın girişindeki davalı idareye ait temiz su borusunun delinmesi ile meydana geldiği anlaşıldığından hasarın dahili su klozu dahilinde olmakla teminat kapsamında sayılacağını, davacının davalı …’ye yazdığı 01/10/2019 tarihli temerrüd ihtarında 50.545,63-TL’nin on gün içinde sıfır faiz ile ödenmesi aksi halde faiz talep edileceği ihtar edildiğini, …’nin ise 25/10/2019 günlü cevabi yazısında davacının temerrüd yazısını 21/10/2019 günü aldığını – beyan ettiği bu durumda davacının 01/11/2019 ila 12/11/2019 tarihleri arasında 12 gün için faiz talep edebileceğini, davacının talep edebileceği faiz 50.545,63-TL x 0,1725 (TCMB reeskont) = 8.719,12-TL (365 günlük faiz) : 365 gün = 23,89-TL (günlük faiz) x12 gün = 286,66-TL olabileceğini, bu halde davacının …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali talebinde kısmen haklı olduğunu, …’nin itirazının esas alacağı isabet eden kısmının tamamı ile işlemiş faiz alacağına yönelik itirazının 286,66-TL’lik kısmına isabet eden kısmının iptali ile takibin bu kalemler yönünden devamının yerinde olacağına dair görüş ve kanaat bildirmiştir.
(5)Bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup, tarafların beyan ve itirazlarının değerlendirilmesi dosya yeniden bilirkişi heyetine tevdii edilerek 08/08/2022 tarihinde tanzim olunan bilirkişi ek raporunda özetle; davalı … tarafından dosyaya sunulan müzekkere cevabında “..bahse konu hasarın meydana geldiği bölgenin organize sanayi bölgesi olması sebebiyle, hasara sebep olduğu iddia edilen plastik şube yolunun dış müdahale sonucu arızalanmış olabileceği..” denildiğini, bölgedeki yolların sık sık ağır tonajlı vasıtalar tarafından kullanıldığını ancak bu durum göz önüne alınarak su hatlarının inşa edilmesi gerektiğini, bu durumun da davalı …’nin sorumluluğunda olduğunu, ayrıca arızanın meydana geldiği kısımın davaya konu binanın duvar dibinde olup ağır tonajlı vasıtaların güzergahı üzerinde bile yer almadığını, daha önce sunulan kök rapora eklenecek başka husus bulunmadığını, faiz başlangıç tarihi konusunda güncel içtihatlara göre görüş verildiğinden bu konudaki itirazlara katılmadıkları yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacının sigortalısına ait işyerinin zarar görmesi nedeni ile sigortalıya yaptığı ödemenin rücuen davalıdan tahsili istemine ilişkin icra takibine vaki itirazın iptali davası olduğu tespit edilmiştir
…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası incelendiğinde; … Sigorta A.Ş. tarafından borçlu … Genel Müdürlüğü’ne 50.545,63 TL asıl alacak, 1.242,18 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 51.787,81-TL üzerinden icra takibi yapıldığı, borçlunun itirazı üzerine alacaklı tarafından itirazın iptali davası açıldığı anlaşılmıştır.
Yapılan yargılama, tarafların iddia ve savunmaları, tanzim olunan bilirkişi raporu, icra takip dosyası ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı şirket, “İş Yerim Sigorta Poliçesi” ile sigortalı bulunan … Anonim Şirketi’nin kullanımında olan … / İstanbul adresindeki işyerinde 15/07/2019 tarihinde davalıya ait temiz su tesisatının patlaması sonucu iş yerinde hasar meydana geldiği, söz konusu hasarın davacı şirkete ihbarı üzerine bağımsız uzman eksper tarafından yapılan inceleme ve çalışmalar neticesinde düzenlenen ekspertiz raporu ile toplam 50.545,63-TL hasar oluştuğunun tespit edildiğini, davacı sigorta şirketi tarafından sigortalısına 27/09/2019 tarihinde 50.545,63-TL hasar bedelinin ödendiğinden bahisle eldeki davayı açmakla, taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacının sigortalısına ödemiş bulunduğu hasar tutarının davalıdan rücuen tahsili amacıyla başlatılan icra takibine davalının itirazı noktasında toplandığı tespit edilmiştir.
T.T.K.’nun “Halefiyet” başlığı altındaki 1472. maddesinde “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder.” hükmüne yer verilmiştir. Bu durumda davacı sigorta şirketinin kendi sigortalısına yaptığı ödeme nispetinde onun haklarına halef olduğu açıktır.
Yapılan yargılama, davacının iddiaları, davalı tarafın beyanları, toplanan deliller, tanzim olunan bilirkişi heyeti raporları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davaya konu olayın vuku bulduğu mahalde yapılan teknik inceleme neticesinde olayın davacının sigortalısına ait “… … Mah., … İş 9. Blok Sokak No: 15-17-18-19-20 Bodrum Katları No: 18-20 …/İstanbul” adresindeki işyerininde 12 – 16/07/2019 tarihleri arasında davalı … ye ait temiz su borusunun patlaması sonucu toprağa sızan suların binanın bodrum katından içeriye girerek bodrum katta bulunan makine yedek parçalarında hasara neden olduğu, binanın makine yedek parça imalathanesi olduğunu, 4 günlük bayram tatili sonrası 16/07/2019 günü sabah saatlerinde iş yerinin açılması neticesinde durumun fark edildiği tespit edilmiştir. Dosya içerisinde mevcut mimari proje mahkememizce tayin edilen bilirkişilerce incelendiğinde; davaya konu binanın bodrum kat zemin kat ara kat ve normal kattan oluştuğu, bodrum katın genelde depo olarak, diğer katların da imalathane ve idari bürolar olarak kullanıldığı, , projenin incelenmesinde çizim tekniğinden bodrum kat duvarlarının betonarme perde olmayıp 20 cm kalınlığında tuğla duvar olduğu, bodrum kat dış duvarlarının su izolasyonu ile ilgili bir imalatın gösterilmemiş olduğu, ekspertiz tarafından dosyadaki fotoğraflardan davalı … elemanlarının binanın hemen duvarının yanında çalıştığı bu durumda temiz su borusunun binanın ön bahçe mesafesi içerisinde ve duvara hemen bitişik yerde patladığının sonucuna varıldığı, bu durumda yüksek basınçlı ve çok miktarda suyun bu kısma dolduğundan bodrum kat duvarlarından sızarak bodrum katın içine dolduğunu, bu gibi basınçlı ve yüksek miktarda olan su dolması durumlarında yüzeyden sızan sulara karşı yapılması gereken su izolasyonunun yeterli olamayacağını belirtilmiştir. İstanbul … Organize Sanayi Bölgesi Yönetimi tarafından sigortalıya gönderilen 24/03/2021 tarihli yazıda davaya konu binanın ön cephelerinde mimari projeye aykırı olarak ön cepheleri hafredilerek 20 kapı numaralı işyerinin bodrum katına iniş merdiveni yaptırıldığı ve 15-17-18-19 kapı numaralı işyerlerine kuranglezler yaptırıldığı – ayrıca bodrum katta tüm ara duvarların kaldırıldığının tespit edildiği bu söz konusu aykırılığın 30 gün içerisinde kaldırılarak mimari projeye uygun hale getirilmesi gerektiği ifade edilmiş olup teknik yönden sunulan bilirkişi raporunda suyun duvarlardan sızması yerine kuranglezlerden girdiği düşünülebileceğini ancak ekspertiz raporunda suyun duvarlardan sızdığından bahsedilip kuranglezlerden bahsedilmediği, kuranglezlerden suyun girmesi halinde olayda olduğu gibi tabanda birikme şeklinde olmayıp çok daha fazla olarak göllenme şeklinde su olması gerektiğini ve bu durumda zararın çok daha fazla olacağını, açıklanan nedenlerle davaya konu su sızması olayında davalı …’nin %100 oranında kusurlu olduğu anlaşılmıştır. Davalı idarenin yapmış olduğu itirazlar sonucu alınan ek raporda da … tarafından gelen müzekkere cevabında bahse konu hasarın meydana geldiği bölgenin organize sanayi bölgesi olması sebebiyle, hasara sebep olduğu iddia edilen plastik şube yolunun dış müdahale sonucu arızalanmış olabileceği denildiğini, bölgedeki yolların sık sık ağır tonajlı vasıtalar tarafından kullanıldığını ancak bu durum göz önüne alınarak su hatlarının inşa edilmesi gerektiğini, bu durumun da davalı …’nin sorumluluğunda olduğunu, ayrıca arızanın meydana geldiği kısımın davaya konu binanın duvar dibinde olup ağır tonajlı vasıtaların güzergahı üzerinde bile yer almadığı tespit edilmiş olup su borusunun patlamasında davalı …’nin sorumluluğu olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca dosya içerisinde mevcut …’nin 25/10/2019 tarihli yazı cevabında iddia edilen hasarın meydana geldiği adres üzerinde 16/07/2019 tarihinde idareye bildirilen 2 adet arıza kaydının bulunduğu ve arızaya müdahale edilerek onarımının yapıldığının belirtildiği dikkate alındığında davaya konu yerde … elemanları tarafından arıza giderilmesi için çalışma yapıldığı da tespit edilmiştir.
Davacının tanzim ettiği … poliçe nolu “İş Yerim Sigorta Poliçesi” ile sigortalılar … Anonim Şirketi ve … lehine 31/07/2018 – 31/07/2019 tarihleri arasında teminat verildiği, davacı sigortacı tarafından düzenlenen poliçede riziko adresinin “… … Mah., … İş 9. Blok Sokak No: 15-17-18-19-20 Bodrum Katları No: 18-20 …/İstanbul” olarak gösterildiği, ekspertiz tarafından hazırlanan 13/09/2019 tarihli raporda, riziko adresi ile ekspertiz incelemesi yapılan adresin aynı adres olduğu, hasar ihbarının 16/07/2019 tarihinde yapıldığı, hasar tarihi olan 16/07/2019 tarihinde “İş Yerim Sigorta Poliçesi”nin teminat vermekte olduğu, Davacı Sigorta’nın tanzim ettiği işyeri poliçesinin söz konusu hasar için sigorta teminatı sağladığı ve ilgili hasarın poliçede ‘Dahili Su’ teminatı kapsamında olduğu, teminat dışı kalan hallerden olmadığı ve davacı sigorta şirketince kendi sigortalısına ödediği bedel olan 50.545,63 TL’yi ödeme dekontu ile belgelendirildiğinden davacı TTK. 1472 ve TBK. 183 maddelerine göre sigortalısının kanuni halefi sıfatı kazanmıştır.
Teknik bilirkişilerce yapılan hesaplama neticesinde dava dışı sigortalı işyerinde su sızması kaynaklı emtia hasarının 120.467,10-TL, makina yedek parça yağlama ve kurtarma temizlik hasarının 4.500,00-TL, temizlik hasarı 1.550,00-TL ve 1.750,00-TL sovtaj olmak üzere toplam 124.767,10-TL net hasar olduğu, ekspertiz raporuna göre eksik sigorta kesintisi ile toplam hasarın 50.545,63-TL olarak hesaplandığı ve bu miktarın davacı sigorta şirketi tarafından sigortalıya 27.09.2019 tarihinde ödendiği tespit edilmiştir. Belirtilen bu nedenlerle davalı …’nin davaya konu olayın gerçekleşmesinde %100 kusurunun bulunduğu, davacı sigorta şirketinin sigortalısına ödediği bedelin rücuen tazmini için açtığı işbu davada, davalının olayın gerçekleşmesinde tam sorumlu olduğu kanaatine varılmıştır. Davacı sigorta şirketinin oluşan hasar bedeli nispetinde TTK 1472. Maddesi uyarınca sigortalısına halef olacağı, davacının davalının tam kusurlu olması sebebiyle icra takibinde talep edilen 50.545,63-TL’yi davalıdan talep edebileceği, davacının temerrüt ihtarının davalıya 21/10/2019 tarihinde ulaştığı, 10 günlük ihtar süresi nazara alındığında davalının 01/11/2019 tarihinde temerrüde düştüğü, davacının 01/11/2019 ile 12/11/2019 tarihleri arasında 12 gün için faiz talep edebileceği buna göre davacının 50.545,63-TL alacak, 286,66-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 50.832,29-TL davalıdan alacağının bulunduğu ve davacının işbu alacağının tahsili amacıyla başlattığı icra takibinde davalının itirazında haksız olduğu anlaşılmakla, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, davalının …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazların kısmen iptaline, takibin 50.545,63-TL asıl alacak, 286,66-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 50.832,29-TL üzerinden devamına, asıl alacak tutarına takip tarihinden alacak tahsil edilinceye kadar yıllık %19,50 oranında avans faizi uygulanmasına, faize ilişkin fazlaca ilişkin taleplerin reddine karar vermek gerekmiş ve ayrıca alacak likit ve belirlenebilir olmadığından ve alacağın varlığı yargılamayı gerektirdiğinden davacının icra inkar tazminatı taleplerinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
(1)Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE; davalının …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazların KISMEN İPTALİNE, takibin 50.545,63-TL asıl alacak, 286,66-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 50.832,29-TL üzerinden devamına, asıl alacak tutarına takip tarihinden alacak tahsil edilinceye kadar yıllık %19,50 oranında avans faizi uygulanmasına, faize ilişkin fazlaca ilişkin taleplerin reddine,
(2)Alacak likit ve belirlenebilir olmadığından ve alacağın varlığı yargılamayı gerektirdiğinden davacının icra inkar tazminatı taleplerinin reddine,
(3)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 3.472,35-TL karar harcının peşin olarak alınan 625,47-TL’den mahsubu ile fazla alınan 2.846,88-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
(4)Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 625,47-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
(5)Davacı tarafından yatırılan 54,40-TL başvuru harcı, 3.200,00-TL bilirkişi ücreti, 201,95-TL tebligat, posta ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 3.456,35-TL yargılama masrafından davanın kabul reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 3.392,57-TL yargılama masrafının davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
(6)Davalı tarafından yapılan 800,00-TL yargılama masrafından davanın kabul reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 14,76-TL’lik kısmının davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
(7)Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen miktar itibariyle AAÜT uyarınca 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
(8)Davalı duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen miktar itibariyle AAÜT uyarınca 955,52‬-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
(9)6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 1.295,64-TL’sinin davalıdan müştereken ve müteselsilen, 24,36-TL’sinin davacıdan tahsili ile Hazine adına gelir kaydına,
(10)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK yönetmeliğinin 47/1 maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.15/12/2022

Katip …
✍e-imzalıdır.

Hakim …
✍e-imzalıdır.