Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/456 E. 2021/407 K. 26.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/456 Esas
KARAR NO:2021/407

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet SözleşmesindenKaynaklanan)
DAVA TARİHİ:31/08/2020
KARAR TARİHİ :26/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile, davacı ile davalı arasındaki ticari ilişkide davacının davalıdan 6.460.459,28TL faturalardan doğan alacağın 1.084.508,25TL teminat alacağı olmak üzere toplam 7.544.967,53TL alacağının mevcut olduğunu, davacının, davalı şirkete mal ve hizmet satımında bulunmuş olmasına rağmen alacağının ödenmediğini, davalının borcu rızaen ödememesi sebebiyle aleyhine ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından icra takibi yapıldığını, fakat davalının haksız itirazı ile takibin durduğunu, davalının icra takibinden önce 21/07/2020 tarihinde davacıya mail üzerinden alacak mutabakat belgesi yollayarak davacının alacağını kabul ettiğini, davalı ile yapılan arabuluculuk görüşmesinde de anlaşma sağlanamamış olup, 26/08/2020 tarihli anlaşma tutanağı düzenlendiğini, davalı borçlunun icra dosyasına vaki haksız itirazı ile takibin durduğunu, davacının alacağının akamete uğradığını, davalının alacak mutabakat belgesi ile de alacağı kati suretle kabul etmiş olduğunu beyanla, davalı hakkında ihtiyati haciz kararı verilmesini, davalının icra dosyasına vaki haksız itirazının iptali ile takibin devamına, davalının asıl alacağı, işlemiş faiz ve işleyecek reeskont avans faizi ve %20’den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesi ile, icra dosyası ile talep edilen borcu kabul etmediklerini, teminat alacağı olan 1.084.508,24TLnin talep edilemeyeceğini, borca dayanak gösterilen mutabakat metnini imzalayan …’in şirket imza yetkilisi olmadığını, mevcut olayda ihtiyati haciz şartlarının gerçekleşmediğini, davalı şirketin … Büyükşehir Belediyesine ait olmayıp belediyenin bir iştiraki olduğunu ve kamu yararına faaliyet gösterdiğini, faaliyetlerini yürütürken kamu yararını dikkate almakla yükümlü olup, aksi halde yasal sorumluluğu bulunduğunu, davacı alacaklının yasal dayanaktan yoksun alacak takibine itiraz etmek ve takibin iptalini talep etme zorunluluğu doğduğunu beyanla, haklarında verilen ihtiyati haciz kararına itirazlarının kabulüne karar verilerek kararın kaldırılmasını, davanın reddini, reddedilen kısmın %20si oranından kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası, mutabakat belgesi, özel teknik şartnameler, faturalar celp olunmuştur.
….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı … tarafından borçlu … Hiz San Tic AŞ aleyhine faturalardan doğan 6.460.459,28TL asıl alacak, ve teminat alacağı olan 1.084.508,25TL asıl alacak olmak üzere toplam 7.544.967,53TL üzerinden takip başlatıldığı, itiraz üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Mahkememizin 2020/456 esas sayılı ve 21/09/2020 tarihli kararı ile davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilerek, davalının malları ile alacaklarının ihtiyaten haczine karar verildiği görülmüştür.
Davacı vekili vermiş olduğu 08/04/2021 tarihli dilekçesi ile tarafların feragat halinde birbirlerinden masraf ve avukatlık ücretleri talep etmeyecekleri konusunda anlaşmaları bulunduğunu, bu nedenle davadan feragat ettiğini, masraf ve avukatlık ücreti talepleri olmadığını beyan ettiği, davalı vekili ise 20/01/2021 tarihli dilekçesi ile davacı yanın davadan feragat etmesi halinde herhangi bir yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri olmadığını beyan ettiği görülmüştür.
Dava, alacağın tahsiline yönelik davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan icra takibine davalı tarafın vaki itirazının iptali talebine ilişkindir.
Davadan feragat 6100 sayılı HMK’nun 307 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre feragat, davacının talep sonucunda kısmen veya tamamen vazgeçmesi diye tanımlanmıştır. Feragatin kayıtsız ve şartsız olacağı, dilekçe ile veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılabileceği belirtildikten sonra hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabileceği, ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağı açıkça belirtilmiştir. Davacının davasından feragat ettiği, dosyada mevcut vekaletnamesinin incelenmesinde davadan feragate yetkili olduğu görülmekle, davacının davasından feragati nedeniyle HMK 307 ve 311 maddeleri uyarınca feragat kesin hüküm gibi sonuç doğurduğundan karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş, taraf vekillerinin beyanları nazara alınarak vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, yapılan giderlerin tarafların kendi üzerinde bırakılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ve dosya içeriğine göre;
1-Davacının davasının feragati sebebiyle HMK 307 ve 311. Maddeleri uyarınca feragat kesin hüküm gibi sonuç doğurduğundan KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 59,30TL karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 91.124,35TLnin mahsubu ile fazla alınan 91.065,05TLnin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Taraf vekillerinin beyanları nazara alınarak, vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13)- (14) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,
7-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 26/05/2021

Başkan …
E-İMZALI
Üye …
E-İMZALI
Üye …
E-İMZALI
Katip …
E-İMZALI