Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/449 E. 2021/306 K. 12.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/449
KARAR NO:2021/306

DAVA Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:28/08/2020
KARAR TARİHİ:12/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı…’na ZMM ile sigortalı … plakalı aracın 16/11/2019 tarihinde davacıya ait … plakalı araca çarparak hasarlanmasına sebebiyet verdiğini, kaza akabinde ekspertiz atandığını ve aracın tamir bedeli olarak KDV dahil 33.094,95 TL tespit edildiğini, meydana gelen kaza neticesinde dava konusu … plakalı araçta değer kaybı meydana geldiğini, ayrıca 354 TL ekspertiz ücreti ödendiğini, davalı sigorta şirketine hasar bedeli ve değer kaybının ödenmesi için 05/02/2020 tarihinde başvuru yapılmış ise de herhangi bir ödeme yapılmadığını, davalının 18/02/2020 tarihinde temerrüde düştüğünü, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 990 TL hasar bedeli, 10 TL değer kaybı bedeli ve 250 TL ekspertiz ücretinin poliçe limitleri dahilinde davalı şirketin temerrüt tarihi olan 18/02/2020 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı büronun yabancı ülke yeşil kart büroları ile yaptığı anlaşma çerçevesinde yabancı plakalı araçların Türkiye’de karıştıkları kazalarda şayet geçerli bir yeşil kart sigortaları mevcutsa yeşil kart sigortacıları adına kusur esasına göre zarar gören üçüncü şahısların hasarlarını Türk Mevzuatına göre tedvir ettiğini, davalı kurumun yabancı sigorta şirketi adına davaları takip etme durumunun ancak ve ancak kazaya karışan yabancı plakalı aracın kaza tarihini kapsayan geçerli bir yeşil kartının bulunması ve kendi kusuruyla 3.şahıslara zarar vermesi halinde mümkün olduğunu beyanla husumet itirazlarının kabulüne, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; trafik kazasından kaynaklı hasar ve değer kaybı bedeline ilişkin maddi tazminat davasıdır.
İlgili Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil Şube Müdürlüklerinden kazaya karışan araçların trafik tescil kayıtları getirtilmiştir.
Davalı … … Bürosu’nun 17/11/2020 tarihli cevabi yazısı ile hasar dosyası ve … plakalı aracın yeşil kart kopyası gönderilmiştir.
Dosya kusur-hasar-zarar uzmanı ve sigortacı bilirkişilerden oluşan bilirkişi heyetine tevdi olunmuş, düzenlenen 17/02/2021 tarihli raporda; dava dışı … plaka sayılı araç sürücüsü …’nun %50 oranında kusurlu olduğu, dava konusu … plaka sayılı araç sürücüsü davacının %50 oranında kusurlu olduğu, söz konusu kazaya ait tramer kaydındaki kazaya karışan araç sürücülerinin komisyon oybirliği onayı ile sonuçlanan kusur durumu değerlendirmesi dikkate alındığında tramer kusur durumu ile taraflarınca tespit edilen kusur durumunun birbiri ile uyumlu olduğu, olaya ait trafik kazası tespit tutanağındaki tespitler, olay yeri-hasar fotoğrafları ile … plakalı araçta meydana gelen maddi hasarın uyumlu olduğu, dosya kapsamında onarım fotoğrafları, onarım faturası ve davacı tarafa ait hasar tespiti ile ilgili eksper raporu bulunmadığı, davaya konu aracın toplam hasar tutarının KDV dahil 21.941,95 TL olabileceği, davalı taraf sürücüsünün %50 kusur oranına isabet eden tutarın kaza tarihi itibarı ile 10.970,97 TL olabileceği, değer kaybı yönünden Karayolları Motorlu Araçlar Z.M.S. Sigortası Genel Şartları tebliğ ekinde yer alan tablo kullanılarak yapılan hesaplamada 1.144,27 TL değer kaybı hesaplanmış ise de, KTK.m.90’da yer alan ve “genel şartlar” da ifadesinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiği dikkate alınarak değer kaybı yönünden (aracın serbest piyasa koşullarında dava konusu hasardan önceki 2.el piyasa rayiç değeri ile dava konusu hasardan sonraki 2.el piyasa rayiç değeri arasındaki fark) davaya konu araçta oluşan değer kaybı tutarının kaza tarihi itibarı ile 5.130 TL olabileceği, bu halde sürücünün kusur oranına isabet eden tutarın 2.656,00 TL olabileceği, davalı tarafından 26/12/2019 tarihinde 4.450 TL, 07/01/2020 tarihinde 2.925 TL olmak üzere toplam 7.375 TL ve 17/02/2020 tarihinde 552,50 TL ödeme yapıldığına ilişkin dekontların dosyada mevcut olduğu, dekontların açıklama kısmında hasar dosya numarasının yazılı olduğu ancak hangi zarar kalemi için ödendiğinin belirtilmediği, dosyada mübrez 14/12/2019 tarihli ekspertiz raporunda araçta meydana gelen hasar tutarının 8.900 TL, 10/02/2020 tarihli değer kaybı raporunda araçta meydana gelen değer kaybının 552 TL olarak hesaplandığı, bu nedenle davalı tarafından yapılan 552 TL ödemenin değer kaybı, 7.375 TL’lik ödemenin ise hasar bedeli olarak ödendiğinin kabulü ile hesaplama yapıldığı, davalı…’nin sigorta örtüsü sağladığı … plakalı araç sürücüsünün kazadaki %50 kusuruna isabet eden bedelden davalı tarafından yapılan ödemelerin belirlenen hasar ve terditli olarak yapılan değer kaybı tutarlarından düşülmesi sonucu davacının talep edebileceği bakiye tutarların araç hasar tutarı için 3.595,97 TL olabileceği, araç değer kaybı için genel şartlara göre kabul edilmesi halinde 19,64 TL olabileceği, AYM iptal kararına göre kabul edilmesi halinde 2.012,50 TL olabileceği, her iki terditli hesaplama sonucuna göre de davacının bakiye maddi zararının bakiye poliçe limiti dahilinde olduğu, davacının ödediğini beyan ettiği 354 TL ekspertiz ücretine ait ödeme dekontunun dosyada bulunmadığı, davacı ekspertiz ücreti ödediğini ispat edemediğinden talebinin yerinde olmadığı, banka dekontunun dosyaya sunulması halinde talebinin kadri maruf olup olmadığının değerlendirilebileceği belirtilmiştir.
Davacı vekili 16/03/2021 tarihinde UYAP sistemi üzerinden gönderdiği ıslah dilekçesi ile; bilirkişi raporu doğrultusunda hasar bedeli olarak talep ettikleri 990 TL’yi 2.605,97 TL’ye, değer kaybı bedelini 10 TL’yi 2.002,50 TL’ye yükselttiklerini, buna göre toplam 3.595,97 TL hasar bedelinin, 2.012,50 TL değer kaybı bedelinin ve 250 TL ekspertiz ücretinin sigorta şirketinden temerrüt tarihi olan 18/02/2020 tarihinden itibaren işletilecek avans faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Yapılan yargılama, tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, tanzim olunan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; 16/11/2019 tarihinde dava dışı sürücü … yönetimindeki dorse takılı … plaka sayılı çekici ile seyir halinde iken olay mahalline geldiğinde sağ şeride geçmek istediği sırada çekicinin sağ ön kısımları ile sağ şeritte bulunan dava konusu araç sürücüsü davacı yönetimindeki … plaka sayılı otomobilin sol yan arka lastik kısımlarına çarparak önünde sürüklemesi sonucu olayın meydana geldiği, dosya içeriğiyle ve olayın meydana geliş şekli dahilinde bilirkişi tarafından yapılan teknik analiz neticesinde de belirtildiği üzere, davalı tarafa sigortalı araç sürücüsünün 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 47/d (Karayollarından faydalananlar, Trafik güvenliği ve düzeni ile ilgili olan ve yönetmelikte gösterilen diğer kural, yasak, zorunluluk veya yükümlülüklere uymak zorundadırlar) ve 56/1-a (şerit izleme ve değiştirme kurallarına riayet etmemek) maddelerini ihlal ederek olayda %50 oranında kusurlu olduğu, davacı sürücünün ise sağa yönelen çekici sürücüsüne korna çalmış ise de çekicinin fiziki özelliklerini, olay mahalli köprünün fiziki özelliklerini de dikkate alarak hızını azaltıp çekiciden uzakta tedbir alabilecek şekilde seyrine özen göstermediği ve 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 47/d ve 52/b (sürücüler araçların hızlarını aracın yük, teknik özelliğine, görüş, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak zorundadırlar) maddelerini ihlal ettiği anlaşılmakla olayda %50 oranında eşdeğer kusurlu olduğu yönünde yapılan tespite itibar edilmiştir.
Bu bağlamda … plaka sayılı araçta meydana gelen değer kaybından ve hasar bedelinden sigortalı araç sürücüsünün kusuru nispetinde davalı sigorta şirketinin sorumlu tutulması gerektiği esastır. Bilirkişi raporu dahilinde; KTK m.90’de yer alan “ve genel şartlar” ifadesi Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiği dikkate alınarak dava konusu aracın serbest piyasa koşullarında davaya konu hasardan önceki 2.el piyasa değerinin 53.800,00 TL, kaza tarihi itibarı ile serbest piyasa koşullarında dava konusu hasardan sonraki 2.el piyasa değerinin ortalama 48.670,00 TL civarında olabileceği, buna göre aracın modeli, yaşı, km.si, aracın hasar geçmişinin incelenmesinde dava konusu kazadan öncesine ait sisteme kayıtlı kaza kaydının bulunmadığı hususu, dava konusu kazaya ait olay yeri-hasar fotoğraflarındaki hasarın şekli ve niteliği birlikte değerlendirildiğinde araçta 5.130 TL değer kaybı oluşabileceği, davalı sigorta şirketi tarafından davalıya 552 TL ödeme yapıldığı, yapılan ödemenin belirlenen değer kaybı tutarından düşülmesi sonucunda %50 kusur oranı da dikkate alınarak araçta meydana gelen değer kaybı tutarının 2.012,50 TL olduğu, yine aracın hasar geçmişi, tamir-masraf hesaplaması, ekspertiz raporundaki parça-mlazeme kalemleri, işçilik kalemlerinin niteliği, raporlar, tutanaklar birlikte değerlendirildiğinde dava konusu aracın toplam hasar tutarının KDV dahil 21.941,95 TL olabileceği, davalı sigorta şirketi tarafından davalıya 7.375 TL ödeme yapıldığı, yapılan ödemenin belirlenen hasar bedelinden düşülmesi sonucunda %50 kusur oranı da dikkate alınarak araçta meydana gelen hasar bedelinin 3.595,97 TL olduğu tespit edilmekle belirlenen toplam 5.608,47 TL alacağın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesi gerektiği, ayrıca davacının 250,00 TL ekspertiz ücretini yargılama gideri olarak talep edilebileceği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. (Emsal için bkz … BAM 17.HD 2020/… E 2020/… K sayılı kararı)
HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile, 3.595,97-TL hasar bedeli, 2.012.50-TL değer kaybı olmak üzere toplam 5.608,47-TL alacağın temerrüt tarihi 18/02/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Davacı tarafından ekspertiz olarak ödenmiş olarak 250,00-TL’ nin yargılama gideri olarak davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 383,11 TL nispi karar harcından peşin alınan 133,40 TL harcın (peşin + ıslah) mahsubu ile bakiye 249,71 nispi harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 4.080,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 195,60 TL harç, 1.200,00 TL bilirkişi ücreti, 47,50 TL posta masrafı olmak üzere toplam 1.443,10 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan gider/delil avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
7-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13)- (14) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazine adına gelir kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.12/04/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır