Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/447 E. 2021/753 K. 04.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/447
KARAR NO:2021/753

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:27/08/2020
KARAR TARİHİ:04/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin, davacı şirket ile aralarında vaki ticari ilişkiye istinaden fatura alacağından doğan bakiye borcunu ödemediğini, bunun üzerine ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasıyla takip başlatıldığını ancak davalı şirket tarafından takibe itiraz edildiğini, davacı şirketin davalı şirketin talebi doğrultusunda kendilerine muhtelif tarihlerde çeşitli erkek giyim ürünleri gönderdiğini, davacı üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmesine karşın davalı şirketin borcunu ödemekten kaçındığını, bu nedenlerle itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Dava dilekçesi davalı şirkete usulüne uygun olarak tebliğ olunmuş, süresi içinde davaya cevap verilmemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali davasıdır.
….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası getirtilerek incelendiğinde; davacı tarafından davalı aleyhine 46.404,75 TL üzerinden takip başlatıldığı, borçlunun itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
İlgili vergi dairelerinden taraf şirketlerin 2018 yılı ve müteakip BA-BS formları getirtilmiştir.
Dosya mali müşavir bilirkişiye tevdi olunmuş, düzenlenen 16/04/2021 tarihli raporda; davacının 25.12.2019 takip tarihi itibariyle davacı ticari defter kayıtlarına göre 40.559.40 TL alacaklı olduğu, işbu alacağın takip ve dava tarihi itibariyle henüz ödenmediği ve takip tarihi itibariyle davalının
davacıya 40.559.40 TL borçlu olduğunun kabulü gerektiği, davalı adına düzenlenen faturalara davalı tarafından yasal süresi içerisinde her hangi bir itiraz edildiğine ilişkin yazılı bir belge bulunmadığı, davalının da bu yönde bir beyanı olmadığı, davacı tarafından davalıya BK.117 maddesi anlamında borç ihtarı keşide edilmiş ise de, işbu ihtarnamenin davalı/borçluya tebliğ edildiğine ilişkin tebliğ şerhli ihtarname dosya kapsamında tespit edilemediğinden davalının 25.12.2019 takip tarihi itibariyle temerrüde düştüğünün kabulü ile takip öncesi işlemiş faiz taleplerinin yerinde olmadığı, 40.559.40 TL asıl alacak için takip 25.12.2019 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesi gereğince % 18,25 ve değişen oranlarda ticari temerrüt faizi talep edilebileceği belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ olunmuş, davalı vekili bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazlarını içerir dilekçe sunmuştur.
Dosya yeniden bilirkişiye tevdi edilerek taraf itirazlarını irdeler şekilde ek rapor tanzimi istenmiş, düzenlenen 02/08/2021 tarihli ek raporda; davacı tarafından davalı adına 2019 yılında düzenlenen 3 adet fatura toplamının KDV hariç 26.351 TL, %8 KDV dahil 28.459,08 TL bedelli faturalar konusu mal alımlarının davalı şirketin bağlı olduğu … Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından bildirilen BA formlarında yer aldığı, davacı tarafından davalıya 2019 yılında 3 adet fatura karşılığı 28.459,08 TL’lik mal satışları ile ilgili olarak tarafların 2019 yılı BA/BS formlarının birbirini doğruladığı belirtilerek kök rapordaki tespit gibi davacı ticari defter kayıtlarına ve tarafların BA/BS formlarına göre 40.559,40 TL alacaklı olduğu, işbu alacak için takip tarihinden itibaren 3095 Sayılı Yasanı 2/2 maddesi gereğince %18,25 ve değişen oranlarda ticari temerrüt faizi talep edilebileceği belirtilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, alınan bilirkişi kök ve ek raporu ile birlikte tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar tacir olup davacı tarafından delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 maddeleri uyarınca ticari defter ve belgeler nezdinde mali yönden bilirkişi incelemesi yapılması yoluna gidilmiştir.
Yapılan bilirkişi incelemesi ile davacının usulüne uygun olarak tutulan delil vasfına haiz ticari kayıtlarına göre davalıdan 2018 ve 2019 yıllarında mal satışından kaynaklı 5 adet faturadan toplam 40.559,40 TL alacaklı olduğu, davalının yapılan ihtarata rağmen, ticari defterlerini dosyaya sunmadığı, incelemeye katılmadığı, davalı tarafça faturalara süresi içinde itiraz edilmediği, tarafların BA/BS formlarının da birbirini doğruladığı, davacı tarafından davalıya borç ihtarında bulunulmuş ise de, ihtarnamenin davalıya tebliğ edildiğine ilişkin tebliğ şerhli ihtarname sunulmadığından davalının takip tarihi itibarı ile temerrüde düştüğünün kabulü ile takip öncesi işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı değerlendirilerek davanın kısmen kabulü ile, itirazın 40.559,40 TL asıl alacak yönünden kısmen iptaline, takibin işbu miktar üzerinden devamına karar vermek gerekmiş, cari hesap – fatura alacağı kapsamında kabul edilen miktar likit ve belirlenebilir olduğundan (emsal için bknz. Yargıtay 19. H.D. 2016/5503 E. 2017/3917 K. Sayılı ilamı) kabul edilen miktar üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği kanaatiyle neticeden aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile,
1-….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında davalı borçlu tarafından yapılan itirazın 40.559,40-TL asıl alacak üzerinden KISMEN İPTALİ ile, takibin bu miktar üzerinden devamına, asıl alacak tutarına takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek % 19,50 oranında ve TCMB tarafından belirlenen değişen oranlarda avans faiz uygulanmasına, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-İİK’nun 67/2 maddesi uyarınca takipteki itiraza konu olan ve hükmedilecek alacak bedeli olan 40.559,40-TL’nin %20’si oranında olmak üzere 8.111.80-TL aleyhlerine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, bunun davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Harçlar tarifesine göre alınması gereken 2.770,61 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 560,46 TL’nin mahsubu ile bakiye 2.210,15 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, kabul edilen dava değeri üzerinden 6.072,72 TL TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 622,66 TL harç, 700 TL bilirkişi ücreti, 79 TL posta masrafından oluşan toplam 1.401,66 TL yargılama masrafının (Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 25-(9) maddesi hükümleri uyarınca) tamamının davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,
6-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından hüküm kurulmasına yer olmadığına,
7- 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 25-(9) maddesi hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,
8-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
9-Davalı taraf arabuluculuk toplantısına mazeretsiz olarak katılmadığından reddedilen miktar itibariyle lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 04/10/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza