Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/437 E. 2023/813 K. 11.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/437
KARAR NO :2023/813

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:21/08/2020
KARAR TARİHİ:11/12/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 19/02/2019 tarihinde plakası tespit edilemeyen aracın yaya konumunda bulunan davacıya çarpması sonucunda davacının yaralandığını ve malul kaldığını, davalı kurumun kazaya karışan aracın olay yerinden kaçması ve plakasının tespit edilememesi nedeniyle sorumluluğu bulunduğunu, davacının dava konusu kaza nedeniyle tedavi gördüğü dönemle sınırlı olmak üzere %100 oranında iş göremez durumda kaldığını, bu dönemde bakıcıya muhtaç durumda kaldığını, SGK tarafından karşılanmayan ve hayatın olağan akışına uygun olarak fatura vb.belgelerle ispatı mümkün gözükmeyen pansuman, enjeksiyon ve yol masrafı gibi dolaylı tedavi giderlerinin de davalı sorumluluğunda olduğunu, trafik kazasında davacının uğradığı bedensel zarar nedeniyle fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 20 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden işletilecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, Borçlar Kanunu 76.maddesi uyarınca yada TTK 1427/2 uyarınca avans ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı kuruma sorumluluk yüklenebilmesi için dava konusu edilen olayın plakası tespit edilemeyen motorlu bir aracın kusuru ile karıştığı trafik kazası olduğunun somut delillerle ispat edilmesi gerektiğini, davalı kuruma dava öncesinde yapılan başvurunun incelendiğini, olayın oluş şekli hakkında somut delil bulunmaması sebebiyle tazminat talebinin reddedildiğini, olaya ilişkin kaza tespit tutanağı vb.resmi belge düzenlenmediğini, olayın meydana geldiğine dair kamera kaydı veya gerçek görgü tanığıda olmadığını, dolayısı ile davacı yanın soyut beyanı dışında olaşın bir trafik kazası sonucu meydana geldiğinin somut delillerle ispat edilmemiş olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, … C.Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyasının UYAP sureti, davacının tedavi gördüğü hastanelerden getirtilen tedavi evrakları, hasar dosyası, SGK kayıtları dosya içerisine alınmıştır.
Mahkememizce makine mühendisi bilirkişi refakatinde 26/03/2021 tarihinde keşif icra edilmiş, 30/03/2021 tarihli raporda; meçhul sürücünün olayda %50 oranında kusurlu, yaya davacının olayda %50 oranında kusurlu olduğu sonuç ve kanaati belirtilmiştir.
Dosya ATK Trafik İhtisas Dairesine gönderilerek dosyada mevcut tüm kayıtlar, keşif sonrası hazırlanan bilirkişi raporu ve taraf itirazları da irdelenerek tarafların oransal olarak kusur tespitinin yapılarak rapor tanzimi istenmiş, ATK Trafik İhtisas Dairesinin 07/07/2021 tarih 2021/… sayılı raporu ile, kimliği belirsiz sürücünün %75 oranında, davacı yayanın %25 oranında kusurlu olduğu sonuç ve kanaati belirtilmiştir.
Dosya davacının maluliyet oranının tespiti ile rapor tanzimi için ATK’ya gönderilmiş, İstanbul ATK 2.İhtisas Kurulunun 23/08/… karar sayılı raporu ile; … Üniversitesi Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı’nın bila tarihli yazısında kişinin 28/06/2021 tarihinde taraflarına müracaat ettiği ancak işlemlerini tamamlamadan hastaneden ayrıldığı, ilgili bölüme tekrar başvurması sonrası düzenlenecek raporların teminen gönderilmesi halinde dosyanın yeniden değerlendirileceği cihetiyle, Mevcut belgelere göre; davacının 19/02/2019 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının 03/08/2013 tarih, 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği ile bu yönetmelik kapsamında yer almayan bölüm, cetvel ve listeler için, 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 6 aya kadar uzayabileceği, başka birisinin sürekli veya geçici bir süreliğine bakımına muhtaç durumda olmadığı sonuç ve kanaati belirtilmiştir.
Mahkememizce ilgili hastaneye müzekkere yazılarak davacının son tarihli EMG raporunun gönderilmesi istenmiş, ayrıca davacı vekiline de EMG tetkiklerini dosyaya ibraz etmesi için kesin süre verilmiş, hastaneden davacıya ait EMG tetkik kaydına rastlanmadığı bildirilmiş, davacı vekili ise davacıya 4 aydır ulaşamadıkları için EMG tetkiklerini yaptıramadıklarını, dosyanın mevcut haliyle değerlendirilmesini talep etmiştir.
Dosya yeniden ATK 2.İht.Dai.Bşk.’na gönderilerek, kaza olayının 19.02.2019 tarihinde gerçekleştiği dikkate alınarak (emsal nitelikte Yargıtay 4.HD’nin 2021/3149 E, 2021/2479 K. Sayılı kararı) davacı …’nın sürekli ve geçici iş göremezlik yönünden maluliyet incelemesinin Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre yapılarak rapor tanzimi istenmiş, düzenlenen 06/06/2022-8462 karar sayılı raporu ile; Mevcut belgelere göre; davacının yaralanmasının, 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı resmi gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik dikkate alındığında; kişinin Tüm Vücut Engellilik Oranının %1 olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 6 aya kadar uzayabileceği, başka birisinin sürekli veya geçici bir süreliğine bakımına muhtaç durumda olmadığı sonuç ve kanaati belirtilmiştir.
… Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak davacının … Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Kurul Başkanlığına sevki ile dosyada mevcut maluliyet raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi ve taraf itirazları da irdelenmek suretiyle davacının fiziki olarak muayenesi yapılarak kaza tarihi itibarı ile yürürlükte olan yönetmelik hükümlerine uygun rapor tanzimi istenmiş, davacı vekili 20/12/2022 tarihli dilekçe ile davacının …’da ikamet etmediğini, rapora itirazdan vazgeçtiğini ve tekrar muayene olmak istemediğini beyan etmiştir.
Dosyada mevcut raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için dosyanın İstanbul ATK 2.İhtisas Kurulu Üst Başkanlığına gönderilerek dosyada mevcut tedavi evrakları ile ATK raporları irdelenerek çelişkileri giderir şekilde rapor tanzimi istenmiş, dosya gider avansı eksikliği nedeniyle ATK’ya gönderilememiş, davacı vekilinin davacının muayene edilmeksizin dosyanın aktüer bilirkişiye tevdiini, davalının ATK raporuna itiraz ettiğini, masrafın da davalıdan istenmesini talep etmiş, HMK 324/2.maddesi uyarınca 20/03/2023 tarihli celsede davalı vekiline gider avansını yatırması için 2 haftalık kesin süre verilmiş, davalı vekili zarara uğradığını iddia eden kişinin bu zararı ispat etmesi gerektiğini beyanla ara karardan rücu edilmesini talep etmiş, mahkememiz 24/03/2023 tarihli ara kararı ile HMK 324/2 maddesi uyarınca tarafların adli tıp kurulu raporuna ilişkin itirazların reddi ile raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesine ilişkin yeniden rapor aldırılmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
Dosya aktüer, sigorta uzmanı ve doktor bilirkişiden oluşan bilirkişi heyetine tevdi edilerek rapor tanzimi istenmiş, 03/07/2023 tarihli raporda;
19.02.2019 tarihinde trafik kazasında yaralanan 24/10/1981 …’nın kazada yaralanmasından dolayı; sürekli veya geçici süre ile başkasının desteğine ihtiyacı ve gideri olmadığı,
Anayasa Mahkemesi kararı sonrasında oluşan durum ile ilgili Yargıtay’ın yakın zamanda verdiği net kararlar doğrultusunda hesaplamada, TRH-2010 yaşam tablosu ve bilinmeyen dönem için her yıl %10 arttırım ve %10 iskonto yapılmasını öngören “progressif rant” tekniğine göre hesaplama yapıldığı, tazminat hesabında yasal asgari ücretin esas alındığı, mezkûr kazada yaralanan davacının; % 1 oranında sürekli iş göremezlik zararının 32.836,83 TL, 06 aylık geçici iş göremezlik zararının 9.266,80 TL olduğu sonuç ve kanaati belirtilmiştir.
Davacı vekili 21/07/2023 tarihli bedel artırım dilekçesi ile, dava dilekçesindeki 20 TL maddi tazminatı kalıcı sakatlık tazminatı, geçici işgöremezlik tazminatı, tedavi gideri ve bakıcı giderine özgülediklerini, her kalem için taleplerini 5 TL olarak açıkladıklarını, bilirkişi raporu doğrultusunda 5 TL geçici iş göremezlik tazminat taleplerini 9.266,80 TL olarak 5 TL kalıcı sakatlık tazminatı taleplerini ise 32.836,83 TL olarak artırdıklarını beyan etmiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan tazminat davasıdır.
Tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, alınan ATK raporları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; 19/02/2019 tarihinde kimliği belirsiz sürücü sevk ve idaresindeki plakası belirsiz aracı ile seyir halindeyken olay mahalli kavşağına geldiğinde istikametine göre sağ tarafından kavşak başından kaplamaya girip karşıdan karşıya geçmek isteyen davacı yayaya çarpması sonucu davaya konu olayın meydana geldiği, mahkememizce makine mühendisi bilirkişi refakatinde olay mahalline yapılan keşif sonrası düzenlenen 30/03/2021 tarihli kusur raporu ile, meçhul sürücünün olayda %50 oranında kusurlu, yaya davacının olayda %50 oranında kusurlu olduğu mütalaa edilmiş, davalı tarafın kusur raporuna karşı itirazları kapsamında dosya İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesine gönderilmiş, 07/07/2021 tarihli rapor ile, kimliği belirsiz sürücünün %75 oranında, davacı yayanın %25 oranında kusurlu olduğu mütalaa edilmiştir. 30/03/2021 tarihli bilirkişi raporuna karşı davacı tarafça itiraz edilmediğinden davalı taraf lehine bu hususda usuli kazanılmış hak oluştuğundan mahkememizce 30/03/2021 tarihli rapordaki kusur oranlaması dikkate alınmıştır.
Sigorta ettiren işleten tarafından motorlu aracın işletilmesi sonucu meydana gelen kişinin yaralanması veya ölmesinden kaynaklanan bedeni zararlara dayalı maddi tazminat ile tedavi giderleri ve maddi hasarlar sigortacının poliçe limitleri dahilinde tazmin zorunda olduğu zararlar olup, sigortalının tespit edilememesi durumunda kişiye gelen bedensel zararlar halinde bu zorunluluk … Hesabına aittir. Davalı tarafça aksi savunulmuş ise de Yargıtay 17. H.D. 2015/15598 E. 2018/7298 K. ve 2016/3440 E.2018/12067 K. sayılı ilamlarında da belirtildiği üzere geçici dönem iş göremezlik tazminatı da bu sorumluluğa dahildir.
Davalı vekili tarafından davalı kurumun geçici iş göremezlik tazminatına ilişkin sorumluluğunun olmadığı iddia edilmiş olmakla birlikte yeni genel şartların A.5.b maddesinde tedavi süresine ilişkin çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler sağlık giderleri teminatı kapsamında ve bu teminatın da SGK’nun sorumluluğunda olduğu, bu nedenle sigorta şirketlerinin sorumluluğunun bulunmadığı açıklanmış ise de, 6111 Sayılı yasa ile değişik 2918 Sayılı yasanın 98.maddesinde SGK tarafından karşılanacak tedavi giderleri arasında geçici iş göremezlik tazminatının sayılmadığı, bu durumda SGK.nun sorumluluğunun alt norm düzeyinde genel şartlar ile genişletilemeyceğinden sözü geçen ilgili genel şart hükmünün uygulanma kabiliyetinin bulunmadığı, geçici iş göremezlik tazminatının da teminat kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır.( Emsal için bknz BAM 40.HD’nin 2019/4182 E., 2019/656 K. Sayılı kararı).
Mahkememizce kusur ve maluliyet oranları dikkate alınarak düzenlenen bilirkişi raporuyla; TRH 2010 yaşam tablosu esas alınarak yapılan hesaplama neticesinde, davacının %1 oranındaki sürekli iş göremezlik zarar hesabının %75 kusur oranına göre 32.836,83 TL, 6 aylık geçici iş göremezlik zarar hesabının 9.266,80 TL olduğu hesaplanmış ise de, mahkememizce 30/03/2021 tarihli bilirkişi raporuna karşı davacı tarafça itiraz edilmediğinden davalı taraf lehine bu hususda usuli kazanılmış hak oluştuğundan 30/03/2021 tarihli rapordaki kusur oranlaması dikkate alınarak resen yapılan hesaplama neticesinde davacının %1 oranındaki sürekli işgöremezlik zararının %50 kusur oranın göre 21.918,41 TL, 6 aylık geçici iş göremezlik zarar hesabının 6.177,87 TL olduğu hesaplanmış, bakiye maddi zararın davalı … Hesabının sorumlu olduğu bakiye poliçe limiti dahilinde olduğu anlaşılmış, öte yandan ATK raporu ile davacının geçirmiş olduğu kaza nedeniyle başka birisinin sürekli veya geçici süreliğine bakımına muhtaç durumda olmadığı değerlendirilmiş, doktor bilirkişi tarafından da rapor doğrultusunda geçici veya sürekli olarak bakıcı desteğine ihtiyacı ve gideri olmadığı tespit edilmekle bakıcı ve tedavi giderlerine ilişkin taleplerin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
Davacı …için hesaplanan 6.177,87-TL geçici iş göremezlik tazminatı, 21.918,41-sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 28.096,28-TL tazminat alacağının temerrüt tarihi 02.05.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte(Sigortanın ZMMS Poliçe limiti 360.000,00-TL ile sınırlı olmak üzere) davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 1.919,25 TL nispi karar harcından peşin alınan 54,40 TL + 143,78 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 198,18 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.721,07 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 17.900,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Red edilen kısım yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 14.017,35 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan keşif harcı, bilirkişi ücreti, posta masrafı olmak üzere toplam 7.457,50 TL yargılama giderinin davanın kısmen kabul ve reddi oranında 4.975,30 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına, ayrıca davacı tarafından dava açılırken yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 54,40 TL peşin harç ve 143,78 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 252,58 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davanın kısmen kabul reddi oranında yapılan hesaplama sonucunda 880,64 TL’sinin davalıdan, 439,36 TL’sinin davacıdan tahsili ile Hazine adına gelir kaydına,
7-Davalı tarafından sarf edilen yargılama gideri bulunmadığından hüküm kurulmasına yer olmadığına,
8-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde ilgili tarafa İADESİNE,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, HMK 342.maddesine uygun olarak düzenlenmiş dilekçenin, HMK 343.maddesi gereğince Mahkememize ve Mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilmesi ve HMK 344.maddesinde belirtilen harç ve giderlerin yatırılması sureti ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar tefhim edildi, usulen anlatıldı. 11/12/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır