Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/419 E. 2020/779 K. 09.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/419 Esas
KARAR NO :2020/779

DAVA:Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:17/08/2020
KARAR TARİHİ:09/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile, davacının, davalılardan … Makina San AŞ’nin paydaşlarından olduğunu, aynı zamanda sanayici ve … AŞ’nin tek sahibi olup, …’in yaşadığı ekonomik sorunları ve karşılıksız kalan büyük yatırımları sebebiyle ciddi finansal sıkıntıya girdiğini, davacının yaşadığı finansal sıkıntı nedeniyle 2019 yılının son çeyreğinde … AŞ’deki paylarını satmak istediğini diğer ortaklara ve şirket yöneticilerine ilettiğini, ortakların hisselerin alımı hususunda, diğer davalı …’ı yetkilendirdiklerini sözlü olarak davacıya ilettiklerini, zaten bu davalının, …’ı hiçbir sıfatı olmamasına rağmen fiilen idare eden konumunda olduğunu, bu davalının davacıyla yaptığı görüşmelerde paylara olması gerekenden çok aşağıda teklifler verdiğini ve hatta para yerine taşınmazla takas önerdiğini, bu görüşmelerden sonuç alınamayacağını anlayan davacının, paylarını şirket paydaşları dışında alabilecek birisini aramaya başladığını, davacının paylarını dava dışı … AŞ’ye satılması hususunda holding yetkilileriyle mutabakat temin ettiğini, bu mutabakatta … şirketinin rayiç değerinin 432 Milyon USD olarak belirlendiğini, buna göre 276.000 paydan oluşan …’ın bir adet payına yaklaşık 1.565,22USD değer biçildiğini, …’a aile dışından bir ortağın girmesi istenmediğinden paydaşların, devreye aile büyüklerini sokarak davacıyı bahsedilen satıştan vazgeçirmeye ve paylarını … şirketinin değerini 300Milyon USD kabul ederek aile içerisindeki alıcılara devretmesi hususunda ikna etmeye çalıştığını, aile büyüklerinin teklifinin kabul edilerek … AŞ’nin bir payının 1.086,96USD ettiğini, davalı … adına hareket eden diğer davalı …’ın davacının zor durumda kalmasından yararlanarak ve üstelik önceden kabul edildiği bildirilen bedel yerine aynı anda yapılan diğer işlemlerden sonra geri adım atarak daha az bir bedel ödemek suretiyle davacıyı zarara soktuğunu, devre konu 4100 pay x 1.086,96pay= 4.456.536,00USD olduğunu, davacının baskı ve müzayaka altında olmasından istifadeyle ödenen bedelin ise 3.5Milyon USD olduğunu, ilk emsal işleme göre davacının 2.917.402USD, ikinci emsal işleme göre 956.536,00USD aşırı menfaat temin edildiğini, aile büyükleriyle ve … AŞ yetkililerinin aracılık ettiği görüşmelerde mutabık kalındığı tutara göre ise davacıya 1 Milyon USD eski ödendiğini beyanla, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik davacı zararının bir kısmı oluşturan 200.000USD’nin 07/02/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte, ödeme günündeki TCMB efektif döviz satış kuru dikkate alınarak tahsilini, davalı … hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesi ile, taraflar arasında dava konusu hakkın esası hakkında bir karar verilebilmesi için, bu kişilerin davada gerçekten davacı ve davalı sıfatlarına sahip olması gerektiğini, dava konusu hisseler ile davalı …’ın hiçbir ilgisi olmadığını, davacı tarafın davalı … Mak San AŞ’deki hissesini yine sözü edilen şirkete bedeli karşılığı sattığını, davacının rızası ve serbest iradesiyle bu satışı 07/02/2020 tarihinde davalı şirkete yaptığını, satış işleminde hukuka ve kanuna aykırılık olmadığını, davalı …’ın söz konusu satış işleminde davalı şirketi temsil ettiğini ve sadece şirket yetkililerinin talimatları doğrultusunda yasalara uygun görevini yerine getirdiğini, söz konusu satıştan davalının hiçbir maddi menfaati de olmadığını, davacının hisselerini devretmesinin veya devretmemesinin davalıya hiçbir maddi ve manevi yararı olmadığını, bu nedenle davalının pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesini, ayırca davacının haksız iddialarına davadan önce ihtarname ile cevap verildiğini, davacının ibraname imzaladığını, davacının iddialarının haksız ve somut delile dayanmadığını beyanla, davalının şahsı hakkında hiçbir somut delil olmadan davanın açılması nedeniyle esas yönünden de davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, pay devir sözleşmesi, yazışmalar, dekont örneği, ihtarnameler, TCMB kurları göstergesi, SGK kayıtları, vergi beyannameleri, haciz tutanağı, ödeme emri celp olunmuştur.Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, pay devir sözleşmesi, yazışmalar, dekont örneği, ihtarnamaler, TCMB kurları göstergesi, SGK kayıtları, vergi beyannameleri, haciz tutanağı, ödeme emri celp olunmuştur.
Mahkememizin 26/08/2020 tarihli 2020/419 esas sayılı ara kararı ile davanın tazminat davası oluşu, HMK 389.mad uyarınca ancak davaya konu müddeabih üzerine tedbir konulabileceğinden, davalı …’ın tedbir konulması istenen mal varlığı dava konusu olmadığından şartları taşımayan tedbir isteminin reddine karar verilmiştir.
Mahkememizin 09/12/2020 tarihli 2020/419 esas sayılı ara kararı ile davalı … yönünden açılan davanın tefrikine karar verilerek, dava mahkememizin 2020/419 esas sırasına kaydedilmiştir.
Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, davalının beyanları, tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava, davacıya ait olduğu ileri sürülen bir kısım davacı şirket hisselerini yine davalı şirkete satışında davacının müzeyeka halinde olduğu, bu nedenle satış sözleşmesinin geçersiz olduğu iddiasıyla BK 38. Maddesi uyarınca sözleşme bedeli ile gerçek değeri arasında uğranılan zararın tazminine yönelik tazminat davası olduğu, dava konusu edilen pay devir sözleşmesinin davacı (devreden ) …, (devralan) … Mak San AŞ olarak 07/02/2020 tarihinde imzalandığı, davalı …’ın sözleşmede taraf olmaması sebebiyle bu davalının davada husumet ehliyeti bulunmadığı anlaşıldığından, davalı … aleyhine açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ve dosya içeriğine göre;

1-Davacı tarafından davalı … aleyhine açılan davanın HUSUMET YOKLUĞU NEDENİYLE REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 54,40TL karar harcının davacıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince; 4.080,00TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak kendini vekil ile temsil ettiren davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 119,00TL yargılama giderinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 09/12/2020

Başkan …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Katip …
e-imzalı