Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/399 E. 2021/841 K. 01.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/399
KARAR NO:2021/841

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:07/12/2016
KARAR TARİHİ:01/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 20/08/2016 tarihinde…’da meydana gelen trafik kazası neticesinde davacı …’in oğlu ve farazi desteği, …’in imam nikahlı eşi ve desteği …’in vefat ettiğini, kazanın oluşumunda plakasız araç sürücüsünün kusurlu ve sorumlu olduğunu, anılan araca ilişkin olarak olay tarihinde geçerli ZMMS poliçesi olmadığını, davalıya iadeli taahhütlü usulde teminat limitleri içinde ödeme yapması gerektiğine dair ihtarnamenin 03/10/2016 tarihinde tebliğ edildiğini ancak davalının 8 günlük yasal sürede ödeme yapmayarak temerrüde düştüğünü, bu nedenlerle davacı … için 1.500 TL, … için 1.500 TL olmak üzere toplam 3.000 TL maddi tazminatın 14/10/2016 tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışmış aracın önceden hurdaya ayrılmış olduğunu, Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 39.maddesi uyarınca hurdaya ayrılmış araçların yeniden tescil edilmeleri ve dolayısı ile bu tür araçlar için Trafik Sigortası tanzim edilmesinin söz konusu olmadığını, bu nedenle söz konusu zarardan davalı kurumun sorumluluğu bulunmadığını, kazaya sebebiyet veren motosikletin tescilsiz olduğunu, tescilsiz bir aracın sigortalanmasının hukuken mümkün olmadığını, … Hesabının sigortalının belirlenememesi, rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli sigortanın bulunmaması veya çalınmış veya gasp edilmiş araçlarla kazaya sebebiyet verilmesi durumlarında kazalarda zarar gören kişilerin sigorta güvencesinden yoksun kalmaları nedeniyle uğrayacakları bedeni zararları karşıladığını, davaya konu kazanın ise kanunda davalı kurumun sorumluluğuna sebep olacak şartları sağlamadığını, bu nedenle davalı kuruma husumet yöneltilemeyeceğini, Karayolları Trafik Kanununun 91.maddesi uyarınca motorlu taşıtların trafik sigortası yaptırması zorunlu olup somut olayda kazaya sebebiyet verdiği iddia edilen motosikletin KTK.na göre trafik sigortası yaptırması zorunlu olan taşıtlardan olup olmadığının tespiti gerektiğini, kazaya karışan araç 50 cc atında motosiklet ise bu durumda davalı kurumun söz konusu kazada oluşan maluliyetten sorumlu bulunmayacağını, kazaya karışan tescilsiz motosiklet sürücüsüne davanın ihbarını talep ettiklerini, davalı kurumun sorumluluğunun poliçedeki teminat limiti ve kusur oranı ile sınırlı olduğunu, tazminata konu olay haksız fiilden kaynaklandığından ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz oranlarına hükmedilmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; trafik kazasından kaynaklı destekten yoksun kalma alacağına ilişkin maddi tazminat davasıdır.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda 2016/1187 esas, 2017/960 karar, 13/07/2017 tarihli karar ile davanın reddine karar verilmiş, karara davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9.Hukuk Dairesinin 2018/2020 esas, 2020/798 karar, 30/06/2020 tarihli ilamı ile, “aracın dava dışı sürücü … elinde bulunması halinde, davacı tarafa bu açıdan uygun bir süre verilip araç üzerinde uzman makine mühendisi marifetiyle inceleme yapılıp, gerektiğinde şasi nosundan yola çıkılarak il emniyet müdürlüğü tescil kaydının ve tramer kaydının araştırılmasıyla, tescil kaydı var ve trafikten çekildi ise çekilme tarihinin sorulması ve buna ilişin evrakların da istenilmesi suretiyle, araç motor silindir hacminin belirlenmesi; silindir hacminin 50 cm küpün üzerinde/trafik sigortası yapılması zorunlu araçlardan olduğunun anlaşılması halinde davalı … Hesabı’nın sorumlu olduğu gözetilerek işin esasına girilmesi gerekirken aracın niteliği konusunda araştırma yapılarak sonucuna göre karar verilmelidir.” denilerek mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce yeniden yapılan yargılama ile;
Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezinin 14/08/2020 tarihli cevabi yazısıyla … motor numaralı aracın trafik sigortası poliçe bilgileri gönderilmiştir.
… İlçe Emniyet Müdürlüğünün 26/10/2020 tarihli cevabi yazısı ile bahse konu … plaka sayılı 2006 model Skyjet marka motorsikletin 10/06/2016 tarihinde hurdaya ayırma işlemi yapıldığı bildirilerek ilgili belgeler gönderilmiştir.
Dosya makine mühendisi bilirkişiye tevdi olunmuş, düzenlenen 11/12/2020 tarihli raporda; arcın silindir hacminin 97 cm³ olduğu, maksimum hızı 80 km/h (km/saat) ulaşabilen motosiklet olduğu, … İlçe Emniyet Müdürlüğünün cevabi yazısı ile 10/06/2016 tarihinde hurdaya ayırma işlemi yapıldığının bildirildiği belirtilmiştir.
… İlçe Jandarma Komutanlığının 27/01/2021 tarihli cevabi yazısı ile, … isimli şahsın 1985 yılından itibaren vefat eden … isimli şahıs ile imam nikahlı olarak aynı ev içinde birlikte yaşadıkları bildirilmiştir.
Dosya aktüer bilirkişiye tevdi olunmuş, düzenlenen 01/03/2021 tarihli raporda; dosya içinde taraf kusurunu gösteren rapor bulunmadığından tazminat hesabında kusur durumunun dikkate alınmadığı, Anayasa Mahkemesinin 17/10/2020 tarih E.2019/40, K.2020/40 sayılı iptal kararı uyarınca 2015 yılında yapılan değişiklik öncesinde yürürlükte bulunan Karayolları Motorlu Araçlar ZM Sigortası Genel Şartlarında belirtilen esaslarla PMF-1931 Yaşam Tablosu ile Progressif Rant formülüne göre tazminat hesabının yapıldığı, davacı …’in destek zararının 207.218,88 TL, …’in destek zararının 32.934,70 TL olduğu, hesaplanan tazminat tutarının kaza tarihinde geçerli olan 310.000 TL ölüm teminatı dahilinde kaldığı belirtilmiştir.
Davaya konu olaya ilişkin açılan … Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyası UYAP sisteminden getirtilmiştir.
Dosya kusur oranlarının tespiti için … ATK.Trafik İhtisas Dairesine gönderilmiş, düzenlenen 22/06/2021 tarih 2021/63633/8614 sayılı raporu ile, sürücü …’in %50 oranında, sürücü …’in %50 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Dosya yeniden aktüer bilirkişiye tevdi olunmuş, düzenlenen 20/09/2021 tarihli ek raporda; kusur raporu ve Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 2020/2598 esas, 2021/34 karar sayılı kararı uyarınca TRH 2010 tablosu ve PMF tablo kullanılarak alternatifli hesaplama yapıldığı, PMF Yaşam Tablosu kullanılarak yapılan hesaplama ile davacı …’in destek zararının 102.276,35 TL, davacı …’in destek zararının 16.467,35 TL olduğu, TRH Yaşam Tablosu kullanılarak yapılan hesaplamada ise, davacı …’in destek zararının 115.731,38 TL, davacı …’in destek zararının 24.839,19 TL olduğu hesaplanan tazminat tutarının kaza tarihinde geçerli olan ölüm teminatı dahilinde kaldığı belirtilmiştir.
Davacılar vekili 28/09/2021 tarihli müddeabihi artırma dilekçesi ile, … için 1.500 TL talep ettikleri tazminat miktarını 114.231,38 TL artırarak 115.731,38 TL olarak, … için 1.500 TL talep ettikleri tazminat miktarını 23.339,19 TL artırarak 24.839,19 TL olarak talep ettiklerini, buna göre fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla toplam 140.570,57 TL tazminatın haksız fiil tarihinden itibaren her türlü artışı kapsayacak ticari temerrüt avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları, ATK kusur raporu, BAM ilamı ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; 20/08/2016 tarihinde sürücü … idaresindeki 01 L 1627 plakalı motosiklet ile seyir halindeyken olay mahalline geldiğinde aracının ön kısımlarıyla karşı yönden gelmekte olan sürücü … idaresindeki plakasız hurdaya ayrılmış motosikletin ön kısımlarının çarpışması sonucu davacıların desteği …’in vefat ettiği, … Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı ceza dava dosyasında … ATK.Trafik İhtisas Dairesinden alınan 14/06/2017 tarihli raporda araç sürücülerinin eş değer oranda kusurlu bulundukları, yine mahkememizce alınan raporda araç sürücülerine %50’şer oranda kusur izafe edilmiş olup belirlenen kusur dağılımına olayın oluş şekli ve dosya kapsamına göre mahkememizce de itibar edilmiştir.
Zorunlu mali sorumluluk sigortası; motorlu bir aracın karayollarında işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebep olması halinde o aracı işletenin zarara uğrayan üçüncü kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan sigorta türüdür.
Zorunlu mali sorumluluk sigortasında rizikonun gerçekleşmesi halinde sigortacının ödeyeceği tazminat 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 91. maddesinin yollamasıyla anılan Kanunun 85. maddesine göre belirlenmektedir. Buna göre; sigorta ettiren işleten tarafından motorlu aracın işletilmesi sonucu meydana gelen kişinin yaralanması veya ölmesinden kaynaklanan bedeni zararlara dayalı maddi tazminat ile tedavi giderleri ve maddi hasarlar sigortacının poliçe limitleri dahilinde tazmin zorunda olduğu zararlar olup, motorlu aracın sigorta poliçesinin bulunmaması halinde bu zorunluluk … Hesabına aittir.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 3. maddesine göre, motosiklet: azami tasarım hızı 45 km/saatten ve/veya silindir kapasitesi 50 santimetreküpten fazla olan sepetli veya sepetsiz iki veya üç tekerlekli motorlu taşıtlar ve net motor gücü 15 kilovatı, net ağırlığı 400 kilogramı, yük taşımacılığında kullanılanlar için ise net ağırlığı 550 kilogramı aşmayan dört tekerlekli motorlu taşıtlardır. Aynı Kanun’un 103. maddesinde motorsuz taşıtlar ile motorlu bisiklet sürücülerinin hukuki sorumluluğunun genel hükümlere tabi bulunduğu düzenlenmiştir. Buna göre makine mühendisi bilirkişi tarafından yapılan tespitler ile dava konusu … motor numaralı aracın silindir hacminin 97 cm³ olup L3 sınıf motorlu araçlardan olduğu belirlenmiştir.
TBK 53. Vd. Maddelerinde destekten yoksun kalma tazminatı düzenlenmişir. Destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir. Murisin, ister kendi kusuru ister bir başkasının kusuru ile olsun salt ölmüş olması, destekten yoksun kalanlar üzerinde doğrudan zarar doğurup; bu zarar gerek Kanun gerek poliçe kapsamıyla teminat dışı bırakılmamış olmakla, davacıların hakkına, desteklerinin kusurunun olması etkili bir unsur olarak kabul edilemez ve destekten yoksunluk zararından kaynaklanan hakkını sigortacıdan talep edilebilir.
Aktüer bilirkişi tarafından Yargıtay 17.HD.nin 2020/2598 E 2021/34 K sayılı kararı uyarınca TRH 2010 tablosu kullanılarak yapılan hesaplama neticesinde davacı …’in yoksun kaldığı desteğe ilişkin maddi zararının 115.731,38 TL, davacı …’in 24.839,19 olduğu tespit edilmiş, işbu tazminatın davalının temerrüt tarihi olan 14/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile,
1- Davacı … için 24.839,19-TL, davacı … için 115.731,38-TL olmak üzere toplam 140.570,57-TL destekten yoksun kalma tazminat alacağının temerrüt tarihi 14.10.2016 tarihinden itibaren (ZMMS Poliçe limiti olan 330.000,00-TL ile sınırlı olmak üzere), işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Hesabından alınarak davacıya ödenmesine,
2-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 9.602,37 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 29,20 TL+ıslahla yatan 469,87 TL olmak üzere toplam 499,07 TL’nin mahsubu ile bakiye 9.103,30 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan; 532,57 TL harç, 1.850,00-TL bilirkişi ücreti, 339 TL tebligat, posta ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 2.721,57 TL yargılama masrafının davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 17.304,20 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak kendini vekil ile temsil ettiren davacıya verilmesine,
5-Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 01/11/2021

Katip …
e-imza

Hakim ..
e-imza