Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/360 E. 2022/329 K. 17.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/360 Esas
KARAR NO : 2022/329

DAVA : Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/03/2013
KARAR TARİHİ : 17/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile, davacı şirketin EPDK tarafından regüle edilen LPG piyasasında faaliyet gösteren dağıtıcı lisansına sahip bir şirket olduğunu, davalının davacı şirket ile akdetmiş olduğu 26/09/2008 tarihli 5 yıl süreli ” Otogaz (LPG) satış sözleşmesi” gereğince…Yolu 2. KM adresindeki tasarrufunda bulunan otogaz istasyonunda davacının tanınmış markası … altında ve münhasıran davacı şirketten satın alacağı otogazı tüketicilere satmak amacıyla bu sözleşmenin imzalandığını, ve uygulamaya konulduğunu, davalının bu durumu kabul ve taahhüt ettiğini, ancak davalı şirketin Kadıköy … Noterliğinin 04/06/2012 gün … yevmiye numaralı ihtarname ile … Hukuk Mahkemesinin 2011/263 Esas 2012/139 Karar sayılı 03/04/2012 tarihli kararına istinaden şirket ortaklarının adına tapuda kayıtlı bulunan taşınmaz üzerindeki davacı şirkete ait emtianın kaldırılmasının ihtar edildiğini, dava şirketin ihtarnamesinde yazdığı üzere petrol istasyonunda bulunan mülkiyeti davacı şirkete ait ekipman, reklam, tabela ve her türlü malzemenin iade edilmesinin istenildiği, bu durumun davalı bayinin satış sözleşmesini feshettiği anlamına geldiğini, davalının iradesini fesih yönünde kullandığını, bu şekilde davalı satıcının 04/06/2012 tarihinde taraflar arasında akdedilen 26/09/2008 tarihli 5 yıllık otogaz satış sözleşmesini tek taraflı ve haksız olarak feshettiğini, oysa ki taraflar arasındaki sözleşme ve protokol gereğince davalı şirketin basiretli bir tacir gibi davranmak ve ahde vefa prensibine uymak zorunda olduğunu, davalının süresinden önce sözleşmeyi feshetmiş olması nedeniyle ve davacı şirketin bu istasyonda satılacak otogaz nedeniyle kar mahrumiyetine sebep olacak şekilde sözleşmeyi ihlal etmiş olduğundan kusurlu olan davalıdan sözleşme gereğince fazlaya ilişkin talep ve dava haklarını saklı tutarak şimdilik 20.000,00 TL kar mahrumiyeti ve 20.000,00 TL de cezai şart bedelinin fesih tarihiden itibaren ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Dava dilekçesi ve ekleri davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davalı aleyhine açılan davayı kabul etmediğini, davacı ile davalı arasında otogaz sözleşmesinin yapıldığının doğru olduğunu, davalının daha önce dava konusu petrol istasyonunda … A.Ş ile imzalamış olduğu sözleşme ile… bayisi olarak satış yapmakta olduğunu, daha sonra … ile olan sözleşmesinin karşılıklı olarak feshedildiğini, … A.Ş.’nin ise herkesin bildiği üzere …’inde dahil olduğu … HOLDİNG kuruluşu olduğunu, bu nedenle taraflar arasındaki sözleşmenin evveliyatının daha önceye dayandığını, davalının … ile olan sözleşmesini feshedince… ile sözleşme imzaladığını, bu sözleşmenin devamı sırasında davacı … ile olan sözleşmenin sona erdiğini, davacı … ile olan sözleşmenin sona ermiş ve davacı vekilinin sözünü ettiği yeni sözleşmelerin imzalandığını, …ile imzalanan sözleşme gereğince davalıya ait taşınmaz üzerinde bulunan petrol istasyonuna … lehine intifa hakkının tesis edildiğini, davacının kendileriyle imzalamış olduğu sözleşmenin bu tarihten sonra olduğunu, davacının bunu bilmemesinin mümkün olmadığını, tapu kayıtlarının herkese açık olduğunu, davacı şirketin sözleşmeyi yaparken söz konusu istasyon üzerinde… A.Ş. ‘ye ati intifa hakkının varlığından haberdar olduğunu, intifa hakkından haberi yokmuş gibi böyle bir davanın açılmasının doğru olmadığını, zira davacı tarafın intifa hakkı sahibinin haklarını bildiği için intifa hakkının kullanılması sonucunda doğacak sonuçları bilerek ve bu riskleri göze alarak söz konusu sözleşmeyi imzaladığını, mahkemece verilen karara istinaden emtiaların kaldırılmasının istenildiğini, davacının davalı ait şirkette ve istasyonda en ufak bir yatırımının bulunmadığını, davacı yanın en ufak bir hibe veya yatırım yapmadığını belirterek haksız ve yersiz açılan davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Ayrıca davanın … A.Ş.’ye ihbarına karar verilmesini talep etmiş bulunduğu anlaşılmıştır.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Mahkememizin … esas … karar sayılı 19/10/2015 tarihli kararı ile, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, dava, taraflar arasındaki sözleşme ve protokole aykırı olarak süresinden önce ve haksız olarak sözleşmenin feshedildiğinin tespiti ile kar mahrumiyeti ve cezai şart alacağının tahsili talebine ilişkin olduğu, sözleşmenin feshinin haksız olmadığı, davacının davasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 2018/3271 esas 2019/966 karar sayılı 19/02/2019 tarihli ilamı ile;
“Taraflar arasındaki sözleşmenin ifa imkansızlığı nedeniyle sona erdiğini iddia eden davalının ihbar olunan … AŞ ile geçerli bir sözleşmesi mevcut iken davacı ile bayilik sözleşmesi yaptığı ; ancak … AŞ’nin kendisine ait açmış olduğu davayı kazanması nedeniyle davacıya sözleşmenin sona erdiğinden bahisle bildirimde bulunduğu dosya içerisinden anlaşılmaktadır. Bu durumda davalının ihbar olunan …AŞ ile yürürlükte olan sözleşmesi sona ermediğinden davacı ile yeni bir sözleşme yapmasında tamamen kusurlu olduğu gözetilerek varsa davacının sözleşme hükümlerine göre alacak kalemlerinin hesaplanarak varılacak uygun sonuç çerçevesinde karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.” denilerek mahkememiz kararı bozulmuş, davalı tarafından karar düzeltme talebinde bulunulmuş ise de aynı dairenin 02/07/2020 tarih … esas… karar sayılı ilamı ile karar düzeltme isteminin reddine karar verilerek dosya mahkememize gönderilmiş ve mahkememizin … esas sırasına kaydı yapılmıştır.
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, mahkememizce usul ve yasaya uygun bulunan Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yargılamaya devam olunmuş ve dosya bilirkişi heyetine tevdi edilerek rapor tanzim edilmesine karar verilmiş, bilirkişiler Banka E.Müdürü…, Akaryakıt ve …Sektör Uzmanı …ve Nitelikli Hesaplama Uzmanı Dr …tarafından tanzim olunan bilirkişi raporunda; Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda yapılan incelemede, akdedilen sözleşmenin ilgili maddeleri kapsamında davacının haklı fesih ve davalının işi bırakması halinde cezai şart ve kar kaybı talep hakkı bulunduğunu, davalı tarafından sözleşmenin feshinin haklı sebeplere dayanıp dayanmadığının uzmanlık konusu dışında olduğundan yorum getirilmeden sadece kar kaybı hesaplaması yapıldığını, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 3.maddesinde perakende oto gaz satış fiyatının %47,67 oran bırakılmadığını, kalan %52,33 …’ın kar payı olarak belirlendiğini, dosya muhteviyatında taraflar arasındaki cironun 432.401,53TL olduğu konusunda belgenin mevcut olduğunu, ayrıca ek protokol çerçevesinde belirlenen kar paylaşımını gösteren ve her bir fatura için ayrı ayrı hesaplanmış kar dağıtımının mevcut olduğunu, bu belgenin incelenmesinde davacının 2011 yılı karının 39.203,28TL olduğunun görüldüğünü, ancak bu paylaşım hesabının satış karı üzerinden yapılan hesaplama olduğunu, bu hesaplamada davacı …’ın kar marjının %9,74 olarak çıktığını, davacının satış karından sonraki en önemli masrafının pazarlama ve dağıtım giderleri olduğunu, davalıya fiilen satış gerçekleştirilmeyeceği ve nakliye ve sair masraf yapılmayacağından hareketle kar kaybı hesabının vergi öncesi net kar üzerinden hesaplanması gerektiği esası üzerinden hesaplama yapıldığını, dava konusu istasyonun bulunduğu ilde davacının yeni bir akaryakıt istasyon bayiliği sözleşmesi yapabilmesi için makul süre olarak 3 ay tespitle ve net tar üzerinden hesaplanması gerektiğini, sözleşmenin süresinden 1 yıl 3 ay 13 gün önce sona erdiğinin anlaşıldığını, buna göre mahrum kalınan kar için sözleşme süresinin sonuna kadar 39.789,96TL hesaplanmış olup, yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre hesaplanan makul süre için istenebilecek miktarın 7.717,89TL olduğunu, sözleşmenin 26.madde hükmü gereği 100.000Euro ceza koşulu olarak belirlenmiş olup, tacirin ekonomik mahvına sebep olup olmayacağı yada kalan süreye orantılı bir biçimde uygulanmasına karar verme hususlarının mahkemenin takdirinde olduğunu belirtmişlerdir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş olup rapora karşı beyanlar dosyaya ibraz edilmiş, itirazlar doğrultusunda tanzim olunan 08/11/2021 tarihli ek raporda ise, kök raporda belirtildiği üzere mahrum kalınan kar için sözleşme süresinin sonuna kadar 39.789,96TL hesaplanmış olup, yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre hesaplanan makul süre için istenebilecek miktarın 7.717,89TL olduğunu, sözleşmenin 26.madde hükmü gereği 100.000Euro ceza koşulu olarak belirlenmiş olup, dosyaya sunulan davacıya ait bilanço ve kar zarar cetvellerinin incelenmesi sonucu davalı tacirin bu bedeli ödeme gününü bulunmadığını, bu bedelin ödenmesi halinde faaliyetin devam etmekte zorlanacağının görüldüğünü belirtmişlerdir.
Dava, taraflar arasındaki sözleşme ve protokole aykırı olarak süresinden önce ve haksız olarak sözleşmenin feshedildiğinin tespiti ile kar mahrumiyeti ve cezai şart alacağının davalıdan tahsili talebine ilişkindir.
Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, davalının savunması, icra takip dosyası, Yargıtay bozma ilamı, tanzim olunan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı ile davalı arasında 26/09/2008 tarihli 5 yıllık otogaz “…” satış sözleşmesi akdedildiği ve sözleşme gereği davalının… Kahramanmaraş yolu 2 km Kahramanmaraş adresindeki otogaz istasyonunda davacı şirketin markası … adı altında ve münhasıran davacı şirketten satın alacağı otogaz’ı tüketicilere satmak amacıyla sözleşme imzalandığı, davalı şirketin ihtarname keşide ederek … Hukuk Mahkemesinin 2011/263 Esas … Karar sayılı 03/04/2012 tarihli kararına istinaden şirket ortaklarının adına tapuda kayıtlı bulunan taşınmaz üzerindeki davacı şirkete ait emtianın kaldırılmasının ihtar edildiği, dava şirketin ihtarnamesinde yazdığı üzere petrol istasyonunda bulunan mülkiyeti davacı şirkete ait ekipman, reklam, tabela ve her türlü malzemenin iade edilmesinin istenildiği, taraflar arasındaki davalının sözleşme ve protokole aykırı olarak süresinden önce ve haksız olarak sözleşmenin feshedildiği iddia edilerek bu hususun tespiti ile kar mahrumiyetine ilişkin olarak şimdilik 20.000,00 TL ile cezai şart alacağına ilişkin 20.000,00 TL olmak üzere toplam 40.000,00 TL ‘nin haksız fesih tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte tahsili noktasında toplandığı tespit edilmiştir.
Taraflar arasındaki sözleşmenin 26/09/2008’de 5 yıl geçerli olarak şekilde akdedildiği, sözleşmenin konusunun ifa edildiği taşınmaz üzerinde ise dava dışı …AŞ lehin intifa hakkı tesis edilmiş olduğu, tarafların bu intifa hakkının varlığına rağmen sözleşmeyi akdettikleri, dava dışı … AŞ’nin ayni hak olan intifa hakkına dayanarak dava açtığını ve kazandığını, davalının 04/06/2012 tarihinde ihtarname göndererek davacıya durumu bildirdiği, sözleşmenin süresinden 1 yıl 3 ay 13 gün önce sona erdiği, mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu tanzim oluna bilirkişi raporuna göre, mahrum kalınan kar için sözleşme süresinin sonuna kadar 39.789,96TL hesaplanmış olup, yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre hesaplanan makul süre için istenebilecek miktarın 7.717,89TL olduğu, tespit edildiği ancak hesaplama yapılırken 26/06/2008 tarihli protokolde davalının kar marjı %41,67 olarak düzenlendiği halde sehven %47,67 oranına göre hesaplama yapıldığı yapılığı, bu hesabın 03/04/2015 tarihli raporda doğru olarak yapıldığı yapıldığı buna göre davacının sözleşmenin kurulabileceği makul süreye göre kar kaybının 9.802,82-TL olduğu, anlaşılmakla, davacının kar kaybına ilişkin davasında; 9.802,82-TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikten davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı tarafın cezai şart alacağı istemine ilişkin olarak ise, feshin haksız olması nedeniyle davacının cezai şart alacağına hak kazandığı, sözleşmenin 26.madde hükmü gereği 100.000-Euro ceza koşulu olarak belirlenmiş olup, dosyaya sunulan davacıya ait bilanço ve kar zarar cetvellerinin incelenmesi sonucu davalı tacirin bu bedeli ödeme gününü bulunmadığı, bu bedelin ödenmesi halinde faaliyetin devam etmekte zorlanacağı, buna göre cezai şarttan %20 oranında indirim yapılması gerektiği, dava tarihi itibarı ile 2,3479-EU kuru üzerinden davacının (80.000×2,3479:187.832,00-TL) 187.832,00-TL cezai şart alacağının bulunduğu ancak davacı tarafından dava dilekçesi ile cezai şart alacağı olarak 20.000TL talep edildiği de nazara alındığında, 20.000TL cezai şartın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin hakları saklı tutulmasına karar vermek gerekmiş ve davalının daha önce temerrüte düşürülmemiş olması nedeniyle dava tarihinden itibaren faiz işletilmek sureti ile aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ve dosya içeriğine göre;

Davanın KISMEN KABUL-KISMEN REDDİ ile:
1-Kar kaybından kaynaklı olarak 9.802,82-TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikten davalıdan alınarak davacıya ödenmeisne, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-20.000,00-TL cezai şartın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir olunan 5.100,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Red olunan dava yönünden Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir olunan 5.100,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 2.035,83TL karar ve ilam harcından hpeşin olarak alınan 683,10TLnin mahsubu ile bakiye 1.352,73TLnin davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
6-Davacı tarafından yapılan bilirkişi ücreti ve posta masrafı olmak üzere toplam 7.228,50TLnin davanın kabul ve red oranına göre (0,74) hesaplanan 5.349,09TLsinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın kendi üzerinde bırakılmasına,
Ayrıca davacı tarafından dava açılırken yatırılan 683,10TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan 100TL yargılama giderinin davanın kısmen kabul kısmen red oranına göre hesaplanan 26,00TLsinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde İADESİNE,

Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gereçekli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay Temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 17/05/2022

Katip
E-İMZALI

Hakim
E-İMZALI

İşbu evrak, 5070 sayılı Elektronik İmza Yasası kapsamında imzalanmıştır.