Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/36 E. 2020/645 K. 04.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/36 Esas
KARAR NO:2020/645

DAVA:Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :11/02/2019
KARAR TARİHİ:04/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile; davacı ile davalı arasında, firmadan danışmanlık hizmeti almak için ilk görüşmelerin 13/12/2017 tarihinde başladığını, 26/12/2017 günü taslak sözleşmenin paylaşıldığını, 04/01/2018 tarihinde ise danışmanlık sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin, … ile çalışma hususunda davalı taraf ile mutabık sağlandığını, … ile kurulan ilişkinin, bankanın yönlendirmesi ile … Şube nezdinde yürütüldüğünü, davacı şantiye destek yönetimi, … … Şube yöneticileri ve … Bölge Müdürü …’in katılımı ile bir toplantı organize edildiğini, bu toplantı esnasında banka, … İnşaat’a haciz geldiğini belirttiğini, davacı firmanında bu durumu toplantı da öğrendiğini, toplantıyı takip eden günlerde toplamda 27 Milyon TL tutarındaki teklif paketinin onaylanmadığını, bankadan alınan bilgilere göre limit tahsisine ilişkin sistem girişlerinin 01/06/2018 tarihinde gerçekleştiğini, 07/06/2018 tarihinde ise … ve …’un … Şubesinde kredi sözleşmesi ve nakit blokaj taahhütnamesi gibi evrakları imzaladıklarını, limit tahsisi sonrasında davalı firmanın davacı ile temasını kestiğini, davacı ile davalı tarafın 10/07/2018 günü görüştüğünü ve bu görüşmede davalı tarafın tekliflerini davacının kabul etmediğini ve toplantının sona erdiğini, davacının davalı firmaya ihtarname göndererek hizmet bedelinin ödenmesini aksi takdirde hem sözleşmenin taraflarınca fesih edileceğini hem de cezai şartı ödemek zorunda kalacaklarını bildirdiğini, davalı tarafın borcunu ödemediği için taraflarınca sözleşmeyi fesih ettiklerini ve cezai şartın ödenmesini talep etmelerine rağmen davalı tarafın cezai şartı da ödemediğini, açıklanan nedenlerden dolayı 237.888,00 TL hizmet bedeli ile şimdilik 162.112,00 TL tutarında cezai şart olmak üzere toplam 400.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren en yüksek ticari reeskont faizi ile birlikte, davalı firmadan tazminen tahsile ile davacıya ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile, işbu davada yetkili mahkemenin … Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, bu sebeple yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini, davalı ile davacı arasında Proje Finansmanı ve Risk Yönetimi Danışmanlık Sözleşmesi imzalandığını, davacı tarafın sözleşme uyarınca yüklendiği edimleri yerine getirmediğini, danışmanlık hizmet borcunu ifa etmediğini, davacı tarafça bulunduğu iddia edilen nakit teminat karşılığı kredinin, reel anlamda kredi olmadığını, davalı şirketin inşa ettiği … … projesinin finansmanının sağlanması için nakit teminat karşılığında kredi kullanmak istemediğini, finansman sorununun nakit para yatırılarak çözülmesinin mümkün olmadığını, nakit teminat karşılığında kredi kullanmak için herhangi bir danışmanlık hizmeti almaya da ihtiyaç bulunmadığını davacı tarafa gerek …Noterliği’nin 06/08/2018 tarihli … yevmiye numaralı gerekse …. Noterliği’nin 23/10/2018 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnameleri ile bildirildiğini, sözleşmenin süresinin bitiminden sonra herhangi bir tarafça ilk fesih bildirimi ile feshedilebileceği hüküm altına alınmadığını, bu güne kadar davacı tarafından projeye hiçbir şekilde finansman sağlanamaması nedeniyle, projenin yürütülmesi konusunda müvekkilinin sıkıntıya girdiğini, açıklanan sebeplerden dolayı akdedilen sözleşme, ihtarnameler ve toplanacak delillere binaen öncelikle mahkemenin yetkili olmaması sebebiyle yetkisizlik kararı verilmesini aksi halde davacının sözleşmeyle yükümlü olduğu edimlerini yerine getirmemesi, sözleşme amacına uygun danışmanlık hizmeti verilmemesinden dolayı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasıdır. Taraflar arasında 04/01/2018 tarihinde ”Proje Finansmanı ve Risk Yönetimi danışmanlık Sözleşmesi” imzalanmış olup bu husus ihtilafsızdır.
…’ın 19/06/2019 günlü, gelen cevabi yazısında, … İnşaat Dış Tic. Ltd. Şti’ye 2018 Haziran ayı için proje limiti tahsis edildiğini, proje kredi limitinin 20.000.000,00 TL olduğunu, 2018 Haziran ayı içinde şirketin kredi kartı limiti tahsis dilmiş olduğunu, işbu limitin 40.000,00 TL olduğunu, limit tahsis sürecine ilişkin işlemlerin … İnşaat Dış Tic. Ltd. Şti’nin talebi üzerine bankacılık ve kredi işlemleri hakkında … A.Ş. İle görüşmeler yapıldığını, … Kalamış Şubesi’nin müşterisi olan …, … İnş. Dış. Tic. Ltd. Şti’nin yöneticisi olduğunu, yukarıda iletilen işlemlerden bağımsız olarak …’ya 05/02/2018 tarihinde 1.000,000,00 TL tutarında türev işlem limiti ve 07/03/2019 tarihinde 10.000,00 TL tutarında kredi kartı limiti tahsis edildiği beyan edilmiştir.
Dosya tomar halinde, tarafların ticari defter ve belgeleri ile banka kayıtları üzerinde, Bankacı …, Mali Müşavir … ve Nitelikli Hesaplama Uzmanı … aracılığıyla inceleme yapılarak, taraflar arasında akdedilen Danışmanlık Sözleşmesi uyarınca davacının davalıdan danışmanlık ücreti almaya hak kazanıp kazanmadığı, yine davacının davalıdan cezai şart isteminde bulunup bulunamayacağı hususlarında inceleme yapılarak rapor tanzim edilmesi hususunda tevdi edilmiş, bilirkişilerin sunmuş olduğu gerekçeli ve ayrıntılı, denetime elverişli raporları ile; tarafların incelenin 2018 yılı incelenen ticari defterleri ile yapılan tespit, inceleme ve değerlendirmeler neticesinde: davalı ile davalı tarafın 2018 yılı hesap dönemine ilişkin tutulması zorunlu ticari defterlerinin, kanuna uygun, eksiksiz olarak tutulduğu, açılış ve kapanış onaylarının yetkili makamlarca zamanında yapıldığı, davacı şirketin taraflar arasında akdedilen 04/01/2018 tarihli Proje Finansmanı ve Risk Yönetimi Danışmanlık Sözleşmesinin Hizmet Bedeli ve Diğer Ücretler Başlıklı 4. Madde hükümleri ve diğer hükümlerine uygun olarak verdiği hizmete ilişkin düzenlenen 26/07/2018 tarih 078678 numaralı fatura karşılığı davalı şirketten 237.888,00 TL tutarında asıl alacağı olduğu, sözleşmenin 10. Maddesinde düzenlenen cezai şart olarak 500.000 Amerikan Doları ödenmesine ilişkin hükmün, TBK M.27/f.2 hükmüne kıyasen geçersizliğine karar verilmesinin takdirinin mahkememize ait olduğu tespit edilmiş, rapor taraf vekillerine ayrı ayrı tebliğ edilmiştir. Davacı vekili; raporda tespit olunan 237.888,00 TL hizmet bedeli alacağının davacı şirkete ödenmesine karar verilmesini ve ayrıca talepleri doğrultusunda cezai şart bedelinin de davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili ise, davacının sözleşmeyle yükümlü olduğu edimleri yerine getirmemesi, sözleşme amacına uygun danışmanlık hizmeti vermemesi uyarınca haksız davanın reddine, aksi halde, bankadan gelen yazı cevaplarına ilişkin beyanların sunduktan sonra bu beyanla birlikte yukarıda yer alan itirazların da değerlendirilerek, sözleşmenin amacına ve ruhuna aykırı olarak tespitler yapıldığından, itirazların değerlendirilmesi üzerine ek rapor alınması amacıyla dosyanın bilirkişiye tevdiine karar verilmesini talep etmiş olduğu, mahkememizce bu talep, bilirkişi heyeti tarafından teknik incelemenin yapılmış oluşu, taraf itirazlarının sözleşmenin hukuki yorumuna yönelik oluşu ve mahkememizce değerlendirilebilecek oluşu anlaşıldığından yeniden yada ek rapor aldırılması taleplerinin reddine dair karar verilmiştir.
Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiası, davalının beyanları, tanzim olunan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı ile davalı arasında 04/01/2018 tarihinde Proje Finansmanı ve Risk Yönetimi Danışmanlık Sözleşmesinin akdedildiği, söz konusu sözleşme ile danışmanın (davacı) müşteri (davalının) … İli … İlçesi, … ada 1 parselde bulunan … … Projesi için finansman sağlamayı ve bu hususta davalı şirkete danışmanlık ve aracılık yapmayı üstlenmiştir. Sözleşmenin 4. Maddesi ile garantörün (danışman) gerçekleştireceği çalışmalar sonrasında banka veya finansman sağlayan kurumlar tarafından müşteriye (davalı şirket) tahsis edilecek olan teminatlı veya teminatsız toplam nakdi, gayri nakdi, çek, proje finansmanı, garantörlük (konut kredisi) işletme sermayesi limitlerinin %1 oranında hizmet bedeli ve bu tutara isabet edecek KDV, müşterinin kredi kullanımını takip eden 2 iş günü içerisinde ücretin ödeneceği düzenlenmiş, yine müşteriye tahsis edilen finansman hizmetlerinin 10 gün içerisinde kullanılmaması yada kabul edilmemesi durumunda da söz konusu bedelin ödeneceği düzenlenmiştir. Ayrıca sözleşmenin 10.1 maddesinde tarafların sözleşmenin ihlali halinde ihlal eden tarafın 500.000 USD cezai şart talep edebileceği düzenlenmiştir. Ayrıca sözleşmenin 3.6 maddesine göre de garantör müşterinin önceden yazılı onayını almaksızın müşteriyi borç ve yükümlülük altına sokacak herhangi bir şey yapmamayı taahhüt etmektedir.
Davacı taraf … tarafından davalı şirkete 20.000.000 TL nakit karşılıklı kredi tahsis edildiğini ancak söz konusu kredinin davalı şirket tarafından kullanılmadığını belirterek sözleşme gereği kendi edimini ifa ettiği iddiasındadır. Davalı ise taraflar arasında akdedilen sözleşmenin amacına ve ruhuna aykırı olduğunu, davalının sözleşme imzalamasındaki amacın projeye kefalet, ipotek, gayrimenkullerin teminat gösterilmek suretiyle kredi teminine yönelik olduğunu, davalının 20.000.000 TL nakdi parası olsa zaten finansman zorluğunun bulunmayacağını, bunun için danışmanlık hizmeti alması gerekmediğini iddia etmiştir.
Bankacılık uygulamalarında nakit teminatlı kredi kullanımının kredi kullanmak isteyen bir kişi yada şirketin yada 3. Bir şahsın kredi kullanmak isteyenin kullanacağı kadar bir nakdin kredi kullanacak bankaya mevduat hesabına yatırılması ve bu mevduat hesabına yatan para üzerine blokaj konulmak suretiyle yatırılan para kadar kredi kullandırılmasıdır. Söz konusu krediyi finansman sorunu bulunmayan kredi müşterileri kullanmaktadır.
Sözleşmenin lafzi yorumuna bakıldığında nakit teminatlı kredi türünde bir teminatlı kredi türüdür. Ancak sözleşmenin amaçsal yorumu dikkate alındığında davalı şirketin finansman sorunu bulunduğu, bu sorunu aşabilmek amacıyla projeye finansman sağlamak ve gerekirse projede bulunan gayrimenkullerin teminat gösterilerek kredi kullanmaktır. Nitekim davalı şirketin yazılı talebi ile davacı tarafından dava dışı … ile ilk başta bu konuda görüşmeler yapılmış ancak WNB … tarafından projenin yada projedeki gayrimenkullerin teminat gösterilmek suretiyle kredi istemi uygun görülmemiş ve kredi istemi red edilmiştir. Sözleşmenin 3.6 maddesine göre garantör müşterinin önceden yazılı onayı olmadan müşteri borç ve yükümlülük altına sokacak herhangi bir şey yapmamayı taahhüt etmiştir. Bu kapsamda davalı şirketin davacı danışmandan nakit teminatlı kredi kullanmak istediğine ilişkin yazılı bir talebi de davacı tarafça dosyaya ibraz edilmemiştir. Davalının nakit teminat karşılığı kredi kullanmak istediğine yönelik yazılı bir talimatı bakınmaksızın davacının davalıya kredi limiti tahsis ettirmesi MK. 2. Maddesine de aykırılık teşkil etmektedir. Bu kapsamda davacının sözleşmede üstlendiği edimleri yerine getirmediği ve sözleşmeyi feshinde haklı olmadığı anlaşıldığından davacının davasının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının sübut bulmadığından REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereği alınması gereken 54,40 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin olarak alınan 6.831,00 TL’den mahsubu ile bakiye 6.776,60 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 36.450,00 TL nispi ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.04/11/2020

Başkan …
¸
Üye …
¸
Üye …
¸
Katip …