Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/330 E. 2023/347 K. 18.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/330 Esas
KARAR NO:2023/347

DAVA:Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:22/09/2014
KARAR TARİHİ:18/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davacı …San.ve Tic.A.Ş.ile davalı arasındaki 06/11/2013 tarih ve … nolu sipariş sözleşmesine istinaden davalının 02/12/2013 tarihli faturayla teslimi yapılan 6.686,43 TL değerindeki 1.784 metre boyalı sıcak baskı kumaşının satın alındığını, davacı tarafından imalatı yaptırılan 1.535 adet … model bayan ceketinin davacı … Dış Tic.Ltd.Şti.tarafından …-Hollanda firmasına 10/01/2014 tarihli faturayla 38.528,50 Euro tutara 11/01/2014 tarihli gümrük beyannamesiyle ihracatı yoluyla satıldığını, ürünlerin piyasaya sunumundan ve son kullanıcılar tarafından kullanılmaya başlanmasıyla birlikte ürünle ilgili ayıp bildirimleri geldiğini, …-Hollanda firmasının bildirimi üzerine alınan 08/04/2014 tarihli raporda astarın beklenen mukavemeti göstermediğinin anlaşıldığını, böylece ürünün ayıplı olduğunun netlik kazandığını, hadiseyle ilgili tüm görseller ve raporların davalıya gösterilip verildiğini ancak davalının malın ayıplı olduğunu kabul etmediğini, sipariş sözleşmesine konu astarın ayıplı olduğunun … 40.Noterliğinin 11/04/2014 tarih ve 09753 yevmiye sayılı ihtarnamesi ile davalı şirkete ihtar edildiğini ve aynı gün fakslandığını, 17/04/2014 günüde tebliğ edildiğini, davacıların müşterisi, ürünlerin alıcısı …-… 18/05/2014 tarih ve 15.512,20 Euro tutarlı iade ürün/reklamasyon faturası ile ürünleri iade ettiğini, iade ürünlerin teslim alınarak depoya konulup sayım ve tespitinin yapıldığını, ürünün iadesi nedeniyle yapılan 4.823,76 TL ilave masraf zararlarının da olduğunu, bu nedenlerle fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 15.612,20 Euro alacağın dövize uygulanan en yüksek banka faiziyle ve 4.823,76 TL masrafın avans faiziyle birlikte davalıdan tanzim ve tahsili ile ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile alım satım sözleşmesi yapıldığını, bu sözleşmeden önce davacıya 3 metrelik astarın numune gönderildiğini, davacının kabulü üzerine talep ettiği miktar olan 1736 metre astar daha gönderildiğini, … firması tarafından verilen 05/03/2014 tarihli rapora göre “Kopma ve dikiş mukavemeti testlerinden geçti” sonucu alındığını ve davacılara gönderildiğini, gönderilen ürünlerin ambalajları üzerinde “Kumaşları kesmeden önce kontrol ediniz. Kesilmiş kumaştan hiçbir şekilde mesuliyet kabul edilmez” şeklinde uyarı yazısı bulunduğunu, buna rağmen üründen ziyade kesim ve dikiş hatalarının davalıya mal edilmesinin hem etik olmayan hemde basiretli tacir esaslarına aykırı bir durum olduğunu, davacılar tarafından gönderilen 08/04/2014 tarihli … test raporunda aynı zamanda ürünlerin kopma mukavemetinin 2 katı çıktığının da görüldüğünü, Ticaret Kanunu 23.maddesi c bendine göre malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcının iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmesi gerektiği, açıkça belli değilse alıcının malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek ve incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlü olduğunu, malın teslim tarihi 02/12/2013 olup ihbar yükümlüğünün yerine getirilmediğini, davacıların dava dışı 3.kişilere bayan ceketi sattıklarını, davalı ile olan ilişkilerinin ise sedece astar satımına ilişkin bir sözleşme olduğunu, davacının belirsiz alacak davası açma hakkı olmadığını, çünkü 11/04/2014 tarihli ihtarlarında 38.528,50 Euro talep ettiklerini, dava açarken ise tutarı 15.612,20 Euro + 4.823,76 TL olarak gösterdiklerini, Yargıtay 11.HD.2012/19128 esas, 2013/20655 karar sayılı, 15/11/2013 tarihli ilamında da belirtildiği gibi ihtarname ile belirlenen alacaklar sebebiyle belirsiz alacak davası açılamayacağını, bu nedenlerle öncelikle davanın reddine, mahkeme aksi kanaatte ise harcın tamamlattırılmasına, davacılar aleyhine kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 06/11/2014 tarihli celsede; ihtarnamede 38.528,50 Euro şeklinde bir taleple ihtar çekmiş iseler de bilahare ayıplı malların iadesi üzerine yapılan sayımda borcun 15.612,20 Euro olduğu, ayrıca 4.823,76-TL ilave masraflarla birlikte talep edilmesi gerektiğinden dava tarihinde bu şekilde talepte bulunduklarını beyan etmiştir.
ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup; sözleşme, faturalar, gümrük beyannamesi, test sonuçları raporu, ihtarnameler, tutanaklar, fotoğraflar, yazışmalar, ticari defter ve kayıtlar mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
BAM kaldırma kararı öncesi;
(2)Dosya tekstil mühendisi, borçlar hukukçusu ve mali müşavirden oluşan bilirkişi heyetine tevdi olunmuş, düzenlenen 03/09/2015 tarihli raporda; dosya incelendiğinde davalının davacılara astar sattığı, satışan bu astarların sipariş formunda müşteri olarak geçen dava dışı şirkete gönderildiği, astarların bayan ceket imalatında kullanıldığı, ceketlerin piyasaya sürülmesinden sonra müşterilerden gelen şikayetler üzerine yapılan kontrol, test ve incelemelerde astarın dikiş yerlerinden uygulanan olağan kullanım kuvveti ile açıldığı, bu nedenle ürünlerin davacı şirkete iade edildiğinin gümrük ve diğer kayıtlardan anlaşıldığı, gerek ürünlerin iade edilmiş olması, gerekse de yapılan test ve incelemelerde astarda dikiş kaymasından kaynaklı açılmalar olduğu anlaşılmakla, bu durumun ayıp niteliğinde bulunduğu, zira ayıbın malın taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması olarak tanımlandığı, olağan kullanım kuvveti ile astardaki dikişin açılmasının objektif olarak üründe bulunması gereken niteliğin bulunmadığına işaret ettiğini, tekstil mühendisi bilirkişi yerinde yaptığı inceleme ve alınan numunelerdeki incelemelerde dikiş metodundan kaynaklanan bir sorun olmadığı, kullanılan dikiş ipliğinin ve dikiş sıklığının uygun olduğu, alınan numunelerde yapılan fiziki incelemelerde astarın dikiminde bırakılan dikiş paylarının uygun olduğu, astar kumaşı %100 polyester olması nedeniyle kaygan kumaşlarda çözgü ve atkı sıklığının yeterli olmadığı durumlarda dikiş kayması yaşanması probleminin çok yüksek olduğu, dolayısı ile açılmanın astarın doku seyrekliğinden kaynaklı dikiş kayması probleminden meydana geldiği şeklinde görüş bildirdiğinden ayıbın davalının sorumluluğunda olduğu astarın niteliğinden kaynaklandığı, ayıbın gizli ayıp niteliğinde olduğu, zira gizli ayıbın “basit muayene ile tespit edilemeyen ve malın kullanılması ile ortaya çıkan ayıp” olarak tanımlandığı, her ne kadar ayıbın dava dışı müşterinin bayan ceketlerini son kullanıcıya satmaya başlaması ve hemen akabinde şikayet alınmaya başlanmış ise de, gerek bu husustaki şikayetlerinin davacılara bildirilmesi gerekse de malların iade edilmesinin ayıbın davacı tarafından tam olarak bilindiği sonucunu çıkarmayacağı, davacıların ayıbın varlığını tam ve kesin olarak yaptırdıkları 08/04/2014 tarihli test raporu ile öğrendikleri, ayıbın gizli ayıp niteliği dikkate alındığında, TBK.223 maddesi gereğince derhal bildirim yükümlülüğü altında olduğu, aksi taktirde ayıbın kabul etmiş varsayılacağı, her ne kadar davacıların dava dışı müşterinin şikayetlerini ve test sonuçlarını e-mail, telefon gibi araçlarla bildirmiş, tarafların en az zarar göreceği şekilde sorunu çözülmemek düşüncesiyle çözüm üretilmeye çalışılmış ise de, davacıların davalıya TTK.nun 18/3 maddesi “tacirler arasında, diğer tarafı temerrüde düşürmeye, sözleşmeyi feshe, sözleşmeden dönmeye ilişkin ihbarlar veya ihtarlar noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta ile yapılır” amir hükmü gereğince yaptığı ilk geçerli ihtarı 11/04/2014 tarih … nolu ihtarname ile keşide ettiği anlaşılmakla, 3 günlük sürenin derhal kapsamında kalan makul bir süre olduğu, bu nedenle ayıp ihbarının süresinde yapıldığı ve ihbar şekline uygun olduğu, her ne kadar davalının davacılara sattığı astarın bedeli KDV dahil toplam 7.221,34 TL ise de, davacıların söz konusu ayıp nedeniyle uğradıkları zarar miktarının, iade edilen 622 adet ceket bedeli olan (birim satış fiyatı 25.10 Euro, 25,10*622 = 15.612,20 Euro) 15.612,20 Euro, KDV ve ceketlerin iade masrafı olarak 4.823,73 TL (KDV ve gecikme zammı bedeli 3.293 TL, antrepo depolama ücreti olarak 130 TL, müşavirlik hizmet ve küşat bedeli olarak 295 TL, ithalat hizmet bedeli olarak 40 TL, damga vergisi olarak 55 TL, Hollanda-Halkalı nakliye bedeli olarak 1.010,73 TL masraf yaptığının dosyadaki belgelerden görüldüğü) olduğu, davacının uğradığı bu zararın tazminini davalıdan TBK.md.227/f.2 hükmü uyarınca talebe hak kazandığı, buna göre davacının 15.612,20 Euroluk alacağının dava tarihinden itibaren işletilecek yasal döviz faiz; 4.823,73 TL.lik alacağının dava tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte tahsili gerektiği belirtilmiştir.
(3)Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, rapora ilişkin beyanlar sunulmuştur. Dosyanın tekrardan rapor sunmuş olan bilirkişi heyetine tevdi ile özellikle iade edilen malların ekonomik değerinin bulunup bulunmadığı, piyasaya arzının mümkün olup olmadığı, astardan kaynaklı olduğu belirtilen ayıbın astar değiştirilmek suretiyle yahut başka bir suretle giderilip giderilemeyeceği, giderilebilecek ise maliyetinin ne olacağı hususlarında ek rapor tanzimi istenmiş, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 09/10/2017 tarihli ek raporda; iade edilen mallar gizli ayıp niteliği taşımakta olup bu ayıbın her üretim aşaması tamamlanarak tüketiciye sunulduğu ve tüketicilerin kullanımı esnasında ortaya çıktığı, bayan ceket olarak üretimi yapılan bu malların, tüketici tarafından alınıp olağan bir şekilde kullanımları esnasında dahi ayıplı oldukları ortaya çıktığından tüketiciler tarafından alınıp kullanılması söz konusu olamayacağı için mevcut halinde bir ekonomik değerinin bulunmadığı, söz konusu malların tekrar piyasaya sunulması halinde aynı sorundan dolayı tekrar iadelerin yapılacağı aşikar olduğundan bu malların mevcut halinde piyasaya arzının mümkün olmadığı, bu ürünlerin model ve sipariş üzerine üretimleri yapılarak müşteriye gönderildiği, astar değiştirilmek suretiyle bu ürünlerdeki sorunun giderilmesinin olası bir durum olduğu ancak bu durumda astar yenilenebilecek olup, ürünün üst/dış yani ürünü dışarıya gösteren kısmı gerek söküm gerekse de tekrar dikimi esnasında işlem göreceğinden ürünün kalitesinin çok cidi oranda azalacağı, bu nedenle dikim sonrası ulaştığı andaki görünümü ve kalitesini mevcut durumdaki kumaşlarla tekrar kazanmasının mümkün olmadığı, gerek bu husustan gerekse de ürünlerin model çalışılarak sipariş üzerine üretilmesinden dolayı mevcut malzemeleriyle sadece astar değiştirilmek suretiyle dava konusu olaya sebep olan ürünlerdeki sorunun giderilemeyeceği belirtilmiştir.
BAM Kaldırma kararı sonrası;
(4)Dosyamızın Tekstil Mühendisi, Mali Müşavir ve Nitelikli Hesaplama Uzmanından oluşan bilirkişi heyetine tevdii ile taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu yönünden, İstanbul BAM. 13. H.D.’nin kaldırma kararında belirtmiş olduğu eksiklikler giderilmek ve karar uyarınca numuneler ve ilgili mallar mukayeseleri yapılarak tarafların iddia ve savunmaları ile beyan dilekçeleri irdelenerek incelenmek suretiyle bilirkişi raporu tanzim edilmek üzere bilirkişi heyetine tevdi edilmiş olup, bilirkişi heyetinin gerekçeli ve ayrıntılı, denetime elverişli raporları ile; “dava konusu siparişteki kumaşların davalının kalitesi kumaşlar olduğu, söz konusu kumaş kalitesi ile ilgili davalı tarafından davacıya sunulan özel kalite standartlarının olup olmadığının dosya kapsamında tespit edilemediği, davacı tarafından sözleşme ile davacıdan talep etmiş olduğu astarlık kumaşın kalitesi ile ilgili özel taleplerinin olmadığı, davalı tarafından 3 mt’lik kumaş gönderildiğine dair 3 mtlik kumaş talep yazışmalarına dosya kapsamında rastlanmadığı, sözleşmeden önce 3mt lik kumaşın davalı tarafından davacıya gönderildiğine dair herhangi bir tespitin yapılamadığı, davalının – kumaşının … raporlarına göre kumaşın mukavemet ve kopma dayanımlarından geçtiği, ayrıca astar kumaşının mukavemetinin astar dikiminde kullanılan dikiş mukavemetinden daha yüksek olduğu, dava konusu ürünlerdeki ayıbın kumaş ile davacının kumaşa uygulamış olduğu dikim şartlarının uyuşmazlığından kaynaklanmış olduğu, davalı firmanın konfeksiyon mamul üreticisi olmaması ve sadece astarlık kumaş satışı ile ilgilenmesi göz önünde bulundurulduğunda, satmış olduğu kumaşların ne tarz bir üründe ve hangi ekipman ve ayarlarla dikileceğine dair bir bilgi sahibi olmasının beklenemeyeceği, kumaş toplarının üzerinde ” kumaşları kesmeden önce kontrol ediniz. kesilmiş kumaştan hiçbir şekilde mesuliyet kabul edilemez ” uyarı yazısının olduğu ve test raporlarında kumaş mukavemetinde herhangi bir problem görülmemiş olması göz önüne alındığında, söz konusu ayıbın tespitinde, kesim öncesi tespit sorumluluğunun davacı tarafta olduğu, teknik yönden yapılan inceleme dikkate alındığında ihtilafa konu deformasyonun kumaş davacının kumaşa uygulamış olduğu dikim şartlarının uyumsuzluğundan kaynaklanmış olduğu ve …248 hükmü ve söz konusu deformasyonun “…gözden geçirmenin zorunlu bir sonucu…” olmadığı göz önünde bulundurulduğunda, meydana gelen ürünle ilgili sorunlardan davalının sorumlu tutulamayacağı” yönünde görüş belirtmiştir.
(5)Mahkememizce davacının itirazlarının tek tek irdelenerek değerlendirilmek üzere dosyanın bilirkişi heyetine ek rapor tanzim edilmek üzere tevdine karar verilmiş olup, bilirkişi heyetinin gerekçeli ve ayrıntılı, denetime elverişli ek raporları ile; kök raporda varılan sonucun ek rapor için de geçerli olduğu tespit edilmiş, bilirkişi ek raporu taraflar ayrı ayrı tebliğ edilmiştir. Davacılar vekili ek rapora yönelik beyan dilekçesi ile yeni bir heyetten bilirkişi raporu alınmasını talep etmiş, mahkememizce İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi’nin kaldırma kararı uyarınca teknik yönden bilirkişilerden rapor alındığı, itirazlar üzerine ek rapor alındığı ve incelemeler yapıldığı anlaşıldığından davacı vekilinin yeniden rapor alınmasına yönelik taleplerinin reddine karar verilmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; ayıplı ürünler nedeniyle uğranılan zararın tazmini talebine ilişkindir.
Mahkememizin 2014/… Esas, 2018/… Karar sayılı kararında; dosya kapsamında mallardaki ayıbın gizli ayıp olması sebebiyle davacıların uğramış olduğu zarardan sorumlu olduğu kanaatiyle bilirkişi raporu hükme esas alınarak ”davanın kabulüne; 15.612,20-Euro’nun dava tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasanın 4/a maddesi gereği kamu bankalarının Euro cinsinden uyguladığı en yüksek yıllık mevduat faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, 4.823,76-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlardaki avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine” karar verilmiş, davalı vekilinin kararı istinafı üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesinin 2018/1798 Esas 2020/616 Karar sayılı kararıyla “…Davalı savunmasına göre taraflar arasındaki satış numune üzerine satıştır. TBK’nın 247 ve 248. Maddelerinde örnek üzerine satış düzenlenmiştir. Mahkemece davalının bu savunması üzerinde durulmamış, taraflar arasındaki satımın örnek üzerine satış olup olmadığı, davalının davacıya numune gönderip göndermediği değerlendirilmemiş, numune göndermiş ise davaya konu ürünlerin numune ile aynı özelliklere sahip olup olmadığı, davacının numuneyi kontrol etme yükümlülüğü bulunup bulunmadığı, davacı tarafça yapılacak kontrolle kumaşta bulunduğu belirtilen ayıbın ortaya çıkıp çıkmayacağı, yapılacak kontrolle bu ayıp ortaya çıkmakta ise davacının numune üzerine satış nedeniyle bu ayıbı bildiği veya bilmesi gerektiği davaya konu ürünü buna rağmen alıp kabul edip etmediği buna göre tarafların hukuki sorumlulukları değerlendirilmemiştir.
Yine taraflar arasındaki ilişki astar kumaşı alım satımına ilişkindir. Taraflar arasındaki sözleşmede satıma konu kumaşın kalitesi yönünde bir belirleme yapılmamıştır. Davacı satın aldığı astar kumaşının kendi yapacağı üretime uygun olup olmadığını denetlemelidir. Kumaşın yapılan üretime uygunluğunun davalı tarafça ayrıca taahhüt edilip edilmediği, kumaşın yapılan üretime uygunluğunun sorumluluğunun kimde olduğu mahkemece belirlenmemiştir.
Davalının bu yönlerde bilirkişi raporuna itirazları bulunmakta ise de mahkemece bu hususlar araştırılmadığı gibi davalı savunmasında belirtildiği üzere taraflar arasındaki satımın örnek üzerine satım olup olmadığı konusunda taraf beyanları alınmamış bu konuda tarafların var ise gösterecekleri deliller toplanmamış, davalının iddia ettiği üzere satımdan önce numune gönderip göndermediği, davaya konu ürünlerin numune ile aynı vasıfta olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmamıştır. Mahkemece yapılacak iş davalının numune üzerine satış savunması değerlendirilerek bu konuda taraf beyanlarının alınması, satışın numune üzerine satış olduğunun tespiti halinde numunenin getirtilmesi, bu konuda TBK’nın 248 maddesi hükmünün göz önünde tutulması, delillerin toplanması ve gerekmesi halinde bilirkişiden bu konuda yeniden rapor alınarak oluşacak sonuç ve hukuki duruma göre karar vermek olmalıdır.
Mahkemece davalı savunmasında ileri sürülen bu hususlar değerlendirilmeden ve davalının alınan bilirkişi raporuna itirazları dikkate alınıp giderilmeden eksik inceleme ve buna dayalı alınan yetersiz bilirkişi raporu ile karar verilmesi hatalı olmuştur.
Kabule göre de somut olayda davaya konu mallar, davalıdan sipariş üzerine davacılardan …San. Ve Tic. A.Ş. tarafından satın alınmıştır. Yani davalı ile ticari ilişki içine giren taraf …San. Ve Tic. A.Ş.’dir. Bu şirket davalıdan aldığı astar kumaşı ile bayan ceketi üreterek diğer davacı aracılığı ile dava dışı yurt dışında bulunan … firmasına ceketleri satmış, bu firmada ayıplı ceketleri diğer davacıya iade etmiştir. İade edilen ürünlere ilişkin masraflarda diğer davacı tarafından yapılmıştır. Bu masraflar iade edilen ayıplı ürünlere ilişkindir. Ancak davacılardan … Dış Tic. Ltd. Şti. ile davalı arasında ticari ilişki bulunmadığından ve ayıplı olduğu belirtilen ürünler doğrudan bu davacı tarafından alınmadığından bu davacının davada aktif husumetinin bulunup bulunmadığı değerlendirilmemiş, bu konuda davalının itirazları karşılanmamış, bu davacının davalıdan talep hakkı olup olmadığı, talep hakkı var ise hukuki sebebi gerekçede belirtilmeden her iki davacının davasının da kabulüne karar verilmiştir. Bu husus HMK’nın 27. Maddesinde düzenlenen hukuki dinlenilme hakkını ihlal niteliğindedir.
6100 sayılı HMK’nin 353/1-a-6. maddesinde, tarafların davanın esasıyla ilgili olarak gösterdikleri delillerin hiçbiri toplanmadan veya gösterilen deliller hiç değerlendirilmeden karar verilmiş olması hususu davanın esası incelenmeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine duruşma yapmadan kesin olarak karar verilen hallerden sayılmıştır. Tarafların davada ileri sürdükleri iddia ve savunmalarının bir kısmının hiç bir şekilde değerlendirilmemiş olması halide HMK’nın 353/1-a-6 maddesi kapsamında değerlendirilmelidir. Tarafların iddia ve savunmaları konusunda göstermiş oldukları delillerin toplanmaması ve bu iddia ve savunmalarından bir kısmı hakkında her hangi bir değerlendirme yapılmaması veya bu konuda tarafların göstermiş oldukları delillerin değerlendirilmemiş olması veya gösterilen delillerin değerlendirilmesine yönelik teknik bilgiyi gerektiren bir hususta bilirkişi raporu alınmaması halinde yargı sistemimiz bakımından benimsenmiş olan dar istinaf sisteminden uzaklaşılarak ilk derece mahkemesince değerlendirilmemiş olan konularda ilk defa istinaf mahkemesince bir iddia ve delile ilişkin olarak tartışma yapılarak yargıya varılacaktır ki bu da iki dereceli yargılama olan istinaf yargı sistemi ile bağdaşmayacaktır.
Bu bakımdan ilk derece mahkemesince, davalının davaya konu satımın örnek üzerine satış olduğu yönündeki savunması üzerinde durulmadan, bu konuda taraf beyanlarının alınarak davaya konu satımın niteliği belirlenmeden ve gerekmesi halinde örnek ve davaya konu kumaşlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmadan bu hususta deliller toplanmadan ve davalının bilirkişi raporuna itirazları giderilmeden, davacılardan … Dış Tic. Ltd. Şti. yönünden davalının aktif husumet itirazları konusunda değerlendirme yapılıp gerekçesi belirtilmeden karar verilmiş olması bakımından istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1-a-6. maddesi uyarınca kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yukarıda belirtilen şekilde deliller toplanarak, tarafların iddia ve savunmalarının her biri hakkında değerlendirme yapılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmek üzere mahkemesine gönderilmesine…” denilmek suretiyle “İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/04/2018 tarih … sayılı kararının HMK’ nın 353/1-a6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA ve dosyanın mahkemesine İADESİNE,” dair karar verilmiş, kaldırma kararı sonrası dosya mahkememizin 2020/330 sayılı esasına kaydedilmiş ve taraflara usulüne uygun tebligat yapılarak yargılama devam olunmuştur.
Mahkememizce verilen kararın istinaf dairesince kaldırılması sonrasında istinaf kararında değinilen hususlarda konusunda uzman bilirkişilerden oluşan heyetten rapor alınmış ve alınan raporda teknik bilirkişilerce; sipariş sözleşmesinde ve mail yazışmalarından anlaşılacağı üzere kumaş ile ilgili davacı tarafından davalıya sunulan herhangi bir kriter ya da talep bildiren şekilde istem olmadığı, davacı tarafından astarların alımı esnasında davalı tarafından davacıya sunulmuş bir kalite referans değerinin olduğuna dair herhangi bir delil sunulmadığı, ürünler üzerinde yapılan incelemelerde ürünlerin iç kısımlarında astarların birleşim yerlerinde kullanıma girmeden önce gözle görülebilir herhangi bir deformasyonun söz konusu olmadığı ancak ilk giyilme ile başlayan kullanım esnasından hareketle astar birleşim dikim kenarlarında astarlarda deformasyonun meydana geldiği, bu hususta davalının sorumluluğunun olup olmadığının değerlendirilmesinde; üç metrelik numunelik astar kumaşının kumaşlar sevk edilmeden önce numune üretim yapmak veya kesim öncesi test çalışmaları yapmak üzere istenmiş bir kumaş olabileceği, siparişten önce üç metre numune kumaş gönderimine dair mail yazışması veya kumaş gönderim irsaliye veya faturasına dosyada rastlanılmadığı, ancak keşidecisi davalı olan … 30. Noterliği’nce gönderilen ihtarnamede belirtildiği üzere gönderilen kumaşların paketlerinin üzerinde “Kumaşları kesmeden önce kontrol ediniz. Kesilmiş kumaşlarda hiçbir şekilde mesuliyet kabul edilemez.” yazısının mevcut olduğu, bu yazıya sektörde kumaşçılar tarafından irsaliyelerin üzerinde yahut kumaş toplarının üzerinde yer verildiğini, belirtilen uyarı yazısına davacı tarafından yapılmış bir itirazın olmadığı ve test raporlarında kumaş mukavemetinde herhangi bir problem görülmemiş olduğu, söz konusu ayıbın kesim öncesi tespit sorumluluğunun bu yönüyle davacı tarafta olduğu tespit edilmiş, yapılan tüm değerlendirmelerde dava konusu astarlık kumaşların davacı tarafından özel talepler doğrultusunda üretilmiş bir sipariş olmadığı, davalının kendi kumaş kalitesi olduğu ve davacı tarafından bu kalitenin tercih edilmiş olduğu, bu durumda davacı tarafından talep edilen ve davalının üretiminde baz alınması gereken bir standardın olmadığı, davacının beklentilerini karşılayıp karşılamadığının testinin davacılar tarafından yaptırılmış olması gerektiği, teknik inceleme dikkate alındığında ihtilafa konu deformasyonun kumaş ile davacının kumaşa uygulamış olduğu dikim şartlarının uyumsuzluğundan kaynaklanmış olduğu ve söz konusu deformasyonun gözden geçirmenin zorunlu bir sonucu olmadığı dikkate alındığında meydana gelen ürünle ilgili sorunlardan davalının sorumlu tutulamayacağı, mali müşavir bilirkişi tarafından ticari defter ve belgeler üzerinde yapılan incelemede; davacı …Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin ticari defterlerinde irsaliye fatura konusu 1535 metre astarlık kumaş bedeli olan faturanın kayıtlarında bulunduğu, söz konusu faturadan dolayı taraflar arasında borç alacak bakiyesi bulunmadığı, diğer davacı … Dış Ticaret Limited Şirketi üzerinden Hollanda firmasına ihraç edilmek üzere 38.526,50-Euro bedelli faturadaki ürünlerin … Dış Ticaret Limited Şirketi tarafından ihraç edildiği, 38.526,50-Euro bedelli bayan ceket yurtdışı alıcı firma tarafından davacı … Dış Ticaret Limited Şirketi’ne iade edildiği, davalı … Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ile davacı … Dış Ticaret Limited Şirketi arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığı tespit edilmiştir.
Tüm dosya kapsamında yapılan yargılamada BAM kaldırma kararı dikkate alınarak hazırlanan kaldırma kararı sonrası tanzim edilen 25/02/2022 tarihli rapor ve yine 31/10/2022 tarihli ek rapor teknik yönden tüm incelemelere haiz olduğu anlaşılmakla hükme esas alınmış; taraflar arasındaki sözleşmede satıma konu kumaşın kalitesi, astar kumaşının üretime uygun olup olmadığı, kumaşın yapılan üretime uygunluğunun davacı tarafça taahhüt edilip edilmediği hususları tek tek incelenerek hazırlanan rapor uyarınca dava konusu siparişteki kumaşların özel talep doğrultusunda üretilmiş siparişlerden olmadığı, davacı tarafından verilen siparişte “… %100 PES kumaşından mavi renginden” şeklinde sipariş verildiği dikkate alındığında özel olarak yaptırılan kumaş olmadığı, davalının kendisinde bulunan astarlardan talep edildiği ve davacı tarafından sipariş verildiği anlaşılmaktadır. Davacı tarafça her ne kadar siparişten önce üç metrelik kumaş gönderildiğine ve numune ile uymadığına dair beyanlar bulunsa da dosya kapsamında üç metrelik kumaş talebine ilişkin herhangi bir yazışmanın bulunmadığı, buna ilişkin irsaliye fatura düzenlenmediği yahut herhangi bir delil sunulmadığı bu sebeple sözleşmeden önce üç metrelik numune kumaşın davalı tarafından davacıya gönderildiğine dair herhangi bir tespit yapılamadığı, davalının kumaşının Intertek raporlarına göre kumaşın mukavemet kopma ve dayanımlarından geçtiği, dava konusu ürünlerdeki ayıbın kaynağının kumaştan değil; davacının kumaşa uygulamış olduğu dikim şartının uyumsuzluğundan kaynaklandığı tespit edilmiştir. Bu durumda özel sipariş ile oluşturulmayan ve davanın konusunu oluştura kumaşların davalıda bünyesinde bulunan kumaşlardan sipariş edildiği ve davalı tarafça davacı …Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’ne sipariş verilen kumaşların gönderildiği, bu kumaşların testlerden geçtiği ancak davaya konu ayıbın kumaştan kaynaklanan bir ayıp olmadığı, davacının uyguladığı dikim şartlarından kaynaklandığı anlaşılmıştır. Davalı firma konfeksiyon mamul üreticisi olmadığından ve sadece astarlı kumaş satışı yaptığından satmış olduğu kumaşların ne tarz bir üründe hangi ekipman ve ayarlarla dikileceğine dair bilgi sahibi olması kendisinden beklenemeyeceği, kumaş toplarının üzerinde kumaşları kesmeden önce kontrol ediniz, kesilmiş kumaşlardan mesuliyet kabul edilmez uyarı yazısına davacı tarafından yapılmış bir itiraz bulunmadığı ve test raporlarında kumaş mukavemetinde herhangi bir problem olmadığından söz konusu ayıbın kesim öncesi tespit sorumluluğu davacı tarafta olduğunun kabulü ile ihtilafa konu deformasyonun davacının kumaşa uygulamış olduğu dikim şartlarının uyumsuzluğundan kaynaklanmış olduğu nazara alınarak TBK 219 vd. maddeleri uyarınca ürünlerde meydana gelen ayıptan davalının sorumlu tutulamayacağı dikkate alınarak davacı …Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi tarafından açılan davanın esastan reddine karar verilmiştir. Diğer davacı … Dış Ticaret Limited Şirketi tarafından açılan davanın BAM kararında da değinildiği üzere ve yine mali müşavir bilirkişi tarafından tespiti yapıldığı üzere davalı ile arasında ticari ilişki bulunmadığından ve ayıplı olduğu belirtilen ürünler doğrudan bu davacı tarafından alınmadığından davacı … Dış Ticaret Limited Şirketi tarafından açılan davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
(1)Davacı … Dış Ticaret Limited Şirketi tarafından açılan davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine,
(2)Davacı …Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi tarafından açılan davanın esastan reddine,
(1-A)Davalı duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, AAÜT uyarınca 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davacı … Dış Ticaret Limited Şirketi’nden alınarak davalıya verilmesine,
(2-A)Davalı duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacı …Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nden alınarak davalıya verilmesine,
(3)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 179,90-TL karar ve ilam harcından hpeşin olarak alınan 853,70-TL’nin mahsubu ile fazla alınan 673,8‬0-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
(4)Davacılar tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
(5)Davalı tarafından yapılan 40,85-TL yargılama masrafının davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
(7)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 18/05/2023

Katip …
✍e-imzalıdır.

Hakim …
✍e-imzalıdır.