Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/325 E. 2020/795 K. 15.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/325 Esas
KARAR NO:2020/795

DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:13/03/2019
KARAR TARİHİ :15/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile, davacının 23.01.2018 tarihinde gerçekleşen trafik kazasında yaralandığını, … ve … plaka sayılı araçların karıştığı kaza sonucu Hastaneye kaldırılan davacının sağ omuzunun kırıldığını ve ameliyata alındığını, tedavi sonucu 28.08.2018 tarihli rapor ile %6 malul kaldığını, trafik kazası tespit tutanağında da göreleceği üzere davacının otobüs durağında yaya kaldırımında otobüs beklerken sürücü … idaresindeki … plakalı aracın yaya kaldırımına çıkıp çapması sonucu davacının yaralandığını, kazanın oluşumunda ve sorumluluğu olan … plaka sayılı aracın sürücüsü olan … ile …’ün …. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında yargılandığı, kazaya karışan … plaka sayılı aracın zorunlu ve ihtiyari mali sorumluluk sigortasının bulunmadığından Güvence Hasabına ilgili evraklar sunularak 04/10/2018 tarihinde davacının iş gücü kaybından doğan maddi zararının karışlanması amacıyla başvuru yapıldığını, kurumun 16/10/2018 tarihinde özür oranının yüksek olması nedeniyle tazminat hesaplaması yapılamadığını, kesin ve kalıcı vücut fonksiyon kaybı oranının belirlenmesi hususunda … İl Sağlık Müdürlüğü’ne yazılacağı şeklinde cevap verildiğini, taraflarına talepleri ile ilgili hiçbir bilgilendirmede bulunulmadığını, kazaya karışan … plaka sayılı aracın ise … numaralı poliçe ile … A.Ş’den zorunlu trafik sigortasının bulunduğunu, 04/10/2018 tarihinde sigorta şirketine ilgili evrakların gönderilerek davacının iş gücü kaybından doğan maddi zararının karşılanması amacıyla başvurulduğunu, kurumun 12/11/2018 tarihinde 5.745,00 TL ödeme yapmayı teklif ederek ibraname istediğini, sigorta şirketinin yaptığı teklifin müvekkilinin gerçek zararının çok altında bir rakam olması nedeniyle reddedildiğini, davacının kazadan sonraki yaşantısında hiçbir kusuru olmadığı halde maluliyetin sonuçlarını yaşayacağını, HMK 107.Maddesine göre talep artırım hakklarının saklı kalmak kaydıyla, davalıların BK 61. Madde mucibince müştereken ve müteselsilen 25.000,00 TL işgücü kaybı tazminatını olay tarihinden işleyecek faizi ile ödemeye, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı Güvence Hesabı vekilinin cevap dilekçesini özetle; Dava konusunun Asliye Ticaret Mahkemeleri görev alanına girmesi nedeniyle öncelikle görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, esasa ilişkin olarak kazaya sebebiyet veren aracın kaza tarihini kapsar şekilde geçerli trafik sigorta poliçesinin olup olmadığının tespitinin gerektiğini, Türkiye Sigortalar Birliği’nden kazaya karışan aracın kaza tarihi ve saatini kapsar şekilde geçerli sigorta poliçtesinin olup olmadığının sorulması gerektiğini, ilgili kurumdan gelecek cevabi yazı neticesince davalı kurumun sorumluluğunun tespit edilmesi gerektiğini, davaya konu kazanın oluşumundaki kusur oranlarının tespitinin Adli Tıp vasıtasıyla yapılması gerektiğini, davacının daimi maluliyet durumunun tespiti adına Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi’nden özürlülük ölçütü, sınıflandırılması ve özürlülere verilecek Sağlık Kurulu raporları hakkında yönetmeliği uygun olarak hazırlanmış sağlık raporu alınması gerektiğini, davaya konu maluliyet tazminatının uzman bilirkişilerce hesaplanması gerektiğini, sosyal güvenlik kurumu tarafından davacıya ödenmiş veya ödenen rücuya tabi tazminat miktarı tespit edilerek müvekkili kurumun ödenecek tazminattan mahsup edilmesi gerektiğini, Güvenca Hesabının sorumluluğunun poliçedeki teminat limiti ve kusur oranı ile sınırlı olduğunu beyanla haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilemesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş vekilinin cevap dilekçesini özetle; Dava konusunun Asliye Ticaret Mahkemeleri görev alanına girmesi nedeniyle öncelikle görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, … plaka sayılı aracın müvekkili şirket nezdinde … nolu, 04.12.2017-04.12.2018 vadeli ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, davalı şirketin poliçe sebebiyle sorumluluğu sigortalı araç sürücüsünün kusur oranı ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, yaralanma ve ölümlerde poliçe kişi başına azami teminatın : 360.000 TL olduğunu, davalı şirketin tazminata ilişkin sorumluluğundan bahsedebilmek için sigortalı araç sigortalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunduğunun ispat edilmesi gerektiğini, tazminat sorumluluğunun sigortalı araç sürücünün kusuru oranında poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile sigortalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunup bulunmadığının var ise kusur oranını Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesince belirlenmesini talep ettiklerini, davacının iddia edildiği gibi malul kaldığının sabit olmadığını ve tespit edilmesi gerektiğini, geçici iş göremezlik tazminatı ve tedavi giderleri talebinin Trafik Sigortası genel şartları ve Karayolları Trafik Kanunu gereği tarfik poliçesi teminatı kapsamı dışında olduğunu ve SGK tarafından ödenmesi gerektiğini, davalı şirketin faiz, vekalet ücreti ile yargılama giderlerinden sorumlu tutulamayacağını beyanla dava şartı noksanlığı sebebiyle davanın usulden ve esastan reddini vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacı tarafa üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, ….Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas … karar sayılı 26/11/2019 tarihli görevsizlik kararı üzerine mahkememize gönderilmiş, taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, tarafların delilleri celp olunmuştur.
Dava, meydana gelen trafik kazası sonucu davacının yaralanması nedeniyle açılan maddi tazminat davası niteliğindedir. Somut olayda talebin trafik kazası nedeniyle davacının uğradığı iddia edilen maddi zararlarının ZMMS şirketi ile Güvence Hesabından tahsili istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
7155 sayılı Kanun’un 20. Maddesi ile eklenen 6102 Sayılı Kanun’un 5/A maddesi uyarınca “bu Kanunun (TTK) 4. Maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı” olarak düzenlendiği, söz konusu düzenlemenin dava şartı olması nedeniyle uygulamasının zorunlu olduğu, aynı yasanın 23. Maddesi ile 6325 sayılı kanuna eklenen 18/A maddesi uyarınca dava şartı olan arabuluculukta davacının arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin tutanağın aslını yada arabulucu tarafından onaylanmış örneğini dava dilekçesine eklemek zorunda olup, bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya son tutanağın bir haftalık kesin süre içerisinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddine karar verileceği ihtarını içeren davetiye gönderileceğinin düzenlendiği, söz konusu kanunun 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe girdiği, davanın ise 13/03/2019 tarihinde arabulucuya başvurulmadan dava açıldığı, davacı tarafından 15/12/2020 tarihli celsede dava açıldıktan sonra arabuluculuğa başvurulduğu belirtilmiş ise de, aynı yasanın 18/A-2 fıkrası son cümlesi uyarınca, arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verileceğinin düzenlendiği görülmekle, davacı tarafından açılan maddi tazminat davasında davadan önce zorunlu arabuluculuğa gidilmemiş olması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmış, aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ve dosya içeriğine göre;

1-Davanın dava şartı yokluğundan REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 54,40TL karar harcının peşin olarak alınan 85,39TLden mahsubu ile fazla alınan 30,99TLnin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince; 4.080,00TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak kendini vekil ile temsil ettiren davalılara verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/12/2020

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı